Arapça:
خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بِالْحَقِّ ۖ يُكَوِّرُ اللَّيْلَ عَلَى النَّهَارِ وَيُكَوِّرُ النَّهَارَ عَلَى اللَّيْلِ ۖ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ ۖ كُلٌّ يَجْرِي لِأَجَلٍ مُّسَمًّى ۗ أَلَا هُوَ الْعَزِيزُ الْغَفَّارُ
Çeviriyazı:
ḫaleḳa-ssemâvâti vel'arḍa bilḥaḳḳ. yükevviru-lleyle `ale-nnehâri veyükevviru-nnehâra `ale-lleyli veseḫḫara-şşemse velḳamer. küllüy yecrî liecelim müsemmâ. elâ hüve-l`azîzü-lgaffâr.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O, gökleri ve yeri hak ile yarattı, geceyi gündüzün üstüne sarıyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıyor. Güneşi ve ay'ı emrine âmade kılmış, her biri belli bir süreye kadar akıp gitmektedir. İyi bil ki, çok güçlü ve çok bağışlayıcı olan ancak O'dur.
Diyanet İşleri:
Gökleri ve yeri gerçekten yaratan O'dur. Geceyi gündüze dolar, gündüzü geceye dolar. Her biri belirli bir süreye kadar yörüngelerinde yürüyen güneş ve ayı buyruk altında tutar. Dikkat edin, güçlü olan, çok bağışlayan O'dur.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Gökleri ve yeryüzünü gerçek olarak yaratmıştır; geceyi kısaltır, gündüze katar ve gündüzü kısaltır, geceye katar ve ram etmiştir güneşi ve ayı; hepsi de muayyen ve mukadder bir zamana dek akardurur; bilin ki odur üstün olan ve suçları, ceza vermeden önce ve tamamıyla örten.
Şaban Piriş:
O, gökleri ve yeri hak ile yaratmıştır. Geceyi gündüze dolayıp, örter gündüzü de geceye örter, güneşe ve aya da boyun eğdirmiştir. Hepsi de belli bir süreye kadar akar/gider. Bilin ki O, çok güçlüdür, çok bağışlayıcıdır.
Edip Yüksel:
Gökleri ve yeri gerçek ile yarattı. Geceyi gündüzün üzerine yuvarlar ve gündüzü de gecenin üzerine yuvarlar. Güneşi ve ayı da emri altına sokmuş ve onların her biri belli bir süreye kadar akıp gitmektedir. Kesinlikle, O Üstündür, Bağışlayandır.
Ali Bulaç:
Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp-örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp-örtüyor. Güneşe ve aya boyun eğdirdi. Her biri adı konulmuş bir ecele (süreye) kadar akıp gitmektedir. Haberin olsun; üstün ve güçlü olan, bağışlayan O'dur.
Suat Yıldırım:
O, gökleri ve yeri hikmetle ve ciddî bir maksatla yarattı. Devamlı sûrette geceyi gündüze dolar, gündüzü geceye dolar. Güneş ve ay'ı da sizin hizmetinize veren O’dur. Onlardan her biri belirli bir süreye kadar akarcasına hareket eder. İyi bilin ki O, azîz ve gafurdur (üstün kudret sahibi olup, aynı zamanda çok affedicidir). [7,54; 3,190]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Gökleri ve yeri hak ile yarattı. Geceyi gündüzün üzerine sarar ve gündüzü de gecenin üzerine sarıverir ve güneşi ve ay´ı musahhar kılmıştır. Her biri muayyen bir zamana kadar cereyan eder. Haberiniz olsun ki, her şeye galip, çok yarlığayıcı olan, O´dur.
Yaşar Nuri Öztürk:
Gökleri ve yeri hak olarak yaratmıştır. Geceyi gündüzün üstüne çekip örtüyor; gündüzü de gecenin üstüne sarıp dürüyor. Güneş'i ve Ay'ı bir buyruğa boyun eğdirmiştir. Hepsi, belirlenmiş bir süreye kadar akar gider. Gözünüzü açın; Azîz'dir O, Gaffâr'dır.
Bekir Sadak:
De ki: «Dini Allah´a halis kilarak O´na kulluk etmekle emrolundum.»
İbni Kesir:
Gökleri ve yeri hak ile yaratmıştır. Geceyi gündüzün üzerine dolar
Adem Uğur:
Allah, gökleri ve yeri hak ile yarattı. Geceyi gündüzün üzerine örtüyor, gündüzü de gecenin üzerine sarıyor. Güneşi ve ayı emri altına almıştır. Her biri belli bir süreye kadar akıp gider. Dikkat et! O, azîzdir ve çok bağışlayandır.
İskender Ali Mihr:
(Allah), gökleri ve yeri hak ile yarattı. Geceyi gündüze, gündüzü geceye çevirir. Güneş´i ve Ay´ı musahhar (emre amade) kıldı. Hepsi belirlenmiş bir zamana kadar (yörüngelerinde) akar (gider). O
Celal Yıldırım:
Gökleri ve yeri hakk ile yaratmıştır. Geceyi gündüze doluyor, gündüzü de geceye doluyor. Güneş ve Ay´ı buyruk altına alıp herbiri belirlenmiş bir vakte kadar hareketini sürdürmektedir. Haberiniz olsun ki, O, çok üstün çok güçlü, çok bağışlayandır.
Tefhim ul Kuran:
Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp örtüyor. Güneşe ve aya da boyun eğdirdi. Her biri adı konulmuş bir ecele (süreye) kadar akıp gitmektedir. Haberin olsun
Fransızca:
Il a créé les cieux et la terre en toute vérité. Il enroule la nuit sur le jour et enroule le jour sur la nuit, et Il a assujetti le soleil et la lune à poursuivre chacun sa course pour un terme fixé. C'est bien Lui le Puissant, le Grand Pardonneur !
İspanyolca:
Ha creado con un fin los cielos y la tierra. Hace que la noche suceda al día y el día a la noche. Ha sujetado el sol y la luna, prosiguiendo cada uno su curso hacia un término fijo. ¿No es Él el Poderoso, el Indulgente?
İtalyanca:
Ha creato i cieli e la terra in tutta verità. Arrotola la notte sul giorno e il giorno sulla notte, e il sole e la luna ha costretto [a orbitare] fino ad un termine stabilito. Non è forse Lui l'Eccelso, il Perdonatore?
Almanca:
ER erschuf die Himmel und die Erde mit der Gesetzmäßigkeit. ER windet die Nacht über den Tag und windet den Tag über die Nacht. Und ER machte die Sonne und den Mond gratis fügbar. Alle durchlaufen bis zu einer festgelegten Zeit. Ja! ER ist Der Allwürdige, Der Allvergebende.
Çince:
他本着真理,创造天地;他截夜补昼,截昼补夜;他制服日月,各自运行,到一个定期。真的,他确是万能的,确是至赦的。
Hollandaca:
Hij heeft de hemelen en de aarde geschapen met waarheid: hij doet den dag door den nacht opvolgen, en hij doet den nacht door den dag vervangen, en hij dwingt de zon en de maan hare diensten te volbrengen: ieder van haar haast zich, een bepaalden tijdkring te voltooien. Is hij niet de Machtige, de Vergever van zonden?
Rusça:
Он сотворил небеса и землю во истине. Он покрывает ночью день и покрывает днем ночь. Он подчинил солнце и луну. Все они движутся к назначенному сроку. Воистину, Он - Могущественный, Всепрощающий.
Somalice:
Isagaa abuuray samooyinka iyo dhulkaba si dhab ah, wuxuuna Habeenka ku daboolaa Maalinta, Maalintana ku daboolaa Habeenka, wuxuuuna sakhiray Qorraxda iyo Dayaxa, mid walbana wuxuu ku socdaa muddo magacaaban, Eebana waa adkaade dambi dhaafbadan.
Swahilice:
Ameumba mbingu na ardhi kwa Haki. Hufunika usiku juu ya mchana, na hufunika mchana juu ya usiku. Na amefanya jua na mwezi vitumike. Kila kimojapo kinakwenda kwa kipindi kilicho wekewa. Jueni mtanabahi! Yeye ndiye Mwenye nguvu, Mwenye kusamehe!
Uygurca:
اﷲ ئاسمانلارنى ۋە زېمىننى ھەق ئاساسىدا ياراتتى. اﷲ كېچىنى كۈندۈزگە كىرگۈزىدۇ ۋە كۈندۈزنى كېچىگە كىرگۈزىدۇ، اﷲ كۈن بىلەن ئاينى (بەندىلەرنىڭ مەنپەئەتىگە) بويسۇندۇرۇپ بەردى، ئۇلارنىڭ ھەر بىرى مۇئەييەن ۋاقىتقىچە (يەنى قىيامەتكىچە ئۆز ئوقىدا) سەير قىلىدۇ، بىلىڭلاركى، ئۇ (يەنى اﷲ ئۆز ئىشىدا) غالىبتۇر. (بەندىلىرىنىڭ گۇناھلىرىنى تولىمۇ مەغپىرەت قىلغۇچىدۇر
Japonca:
かれは真理をもって天地を創造なされ,夜をもって昼を覆いまた昼をもって夜を覆わせ,太陽と月を服従させてそれぞれ定められた周期に運行させる。本当にかれは,偉力ならびなくよく赦される方である。
Arapça (Ürdün):
«خلق السماوات والأرض بالحق» متعلق بخلق «يكوّر» يدخل «الليل على النهار» فيزيد «ويكور النهار» يدخله «على الليل» فيزيد «وسخَّر الشمس والقمر كل يجري» في فلكه «لأجل مسمى» ليوم القيامة «ألا هو العزيز» الغالب على أمره المنتقم من أعدائه «الغفار» لأوليائه.
Hintçe:
उसी ने सारे आसमान और ज़मीन को बजा (दुरूस्त) पैदा किया वही रात को दिन पर ऊपर तले लपेटता है और वही दिन को रात पर तह ब तह लपेटता है और उसी ने आफताब और महताब को अपने बस में कर लिया है कि ये सबके सब अपने (अपने) मुक़रर्र वक्त चलते रहेगें आगाह रहो कि वही ग़ालिब बड़ा बख्शने वाला है
Tayca:
พระองค์ทรงสร้างชั้นฟ้าทั้งหลายและแผ่นดินด้วยความจริงอันชัดแจ้ง พระองค์ทรงให้กลางคืนคาบเกี่ยวเข้าไปในกลางวันและทรงให้กลางวันคาบเกี่ยวเข้าไปในกลางคืน และทรงให้ดวงอาทิตย์และดวงจันทร์เป็นประโยชน์ (แก่มนุษย์) ทุกสิ่งโคจรไปตามวาระที่ได้กำหนดไว้ พึงทราบเถิด พระองค์เป็นผู้ทรงอำนาจ ผู้ทรงอภัยอย่างมาก
İbranice:
הוא ברא את השמים ואת הארץ בצדק, והוא מכסה את אור היום בחשכת הלילה, ומכסה את חשיכת הלילה באור היום, ומשעבד את השמש והירח: כל אחד מהם ירוץ עד מועד מוגדר. הלא הוא העזוז והסולח
Hırvatça:
Nebesa i Zemlju je s Istinom stvorio; On noću obavija dan, i danom obavija noć; On je Sunce i Mjesec potčinio, svako se kreće do roka određenog. Eto, On je Silni i Oprostitelj stalni!
Rumence:
El a creat cerurile şi pământul întru Adevăr. El înfăşoară noaptea în zi şi înfăşoară ziua în noapte. El a supus soarele şi luna să alerge fiecare către un anumit soroc. Nu este El oare Puternicul, Mult-Iertătorul?
Transliteration:
Khalaqa alssamawati waalarda bialhaqqi yukawwiru allayla AAala alnnahari wayukawwiru alnnahara AAala allayli wasakhkhara alshshamsa waalqamara kullun yajree liajalin musamman ala huwa alAAazeezu alghaffaru
Türkçe:
Gökleri ve yeri hak olarak yaratmıştır. Geceyi gündüzün üstüne çekip örtüyor; gündüzü de gecenin üstüne sarıp dürüyor. Güneş'i ve Ay'ı bir buyruğa boyun eğdirmiştir. Hepsi, belirlenmiş bir süreye kadar akar gider. Gözünüzü açın; Azîz'dir O, Gaffâr'dır.
Sahih International:
He created the heavens and earth in truth. He wraps the night over the day and wraps the day over the night and has subjected the sun and the moon, each running [its course] for a specified term. Unquestionably, He is the Exalted in Might, the Perpetual Forgiver.
İngilizce:
He created the heavens and the earth in true (proportions): He makes the Night overlap the Day, and the Day overlap the Night: He has subjected the sun and the moon (to His law): Each one follows a course for a time appointed. Is not He the Exalted in Power - He Who forgives again and again?
Azerbaycanca:
(Allah) göyləri və yeri haqq olaraq (hikmətlə) yaratdı. O, gecəni gündüzə, gündüzü də gecəyə qatar (gah gündüzü, gah da gecəni uzadar). O günəşi və ayı ram (bəndələrinin mənafeyinə tabe) etdi. Onların hər biri müəyyən bir müddətədək (qiyamət gününə qədər) hərəkət edər. Agah olun ki, O, yenilməz qüvvət sahibidir, (günahları) çox bağışlayandır!
Süleyman Ateş:
Gökleri ve yeri hak ile yarattı. Geceyi gündüzün üzerine dolar, gündüzü de gecenin üzerine dolar. Güneşi ve ayı buyruğu altına almıştır. Her biri belli bir süreye kadar akıp gitmektedir. İyi bil ki O, aziz ve çok bağışlayandır.
Diyanet Vakfı:
Allah, gökleri ve yeri hak ile yarattı. Geceyi gündüzün üzerine örtüyor, gündüzü de gecenin üzerine sarıyor. Güneşi ve ayı emri altına almıştır. Her biri belli bir süreye kadar akıp gider. Dikkat et! O, azizdir, ve çok bağışlayandır.
Erhan Aktaş:
Gökleri ve yeri Hakk ile yarattı. Geceyi gündüze, gündüzü geceye çevirir. Güneş’i ve Ay’ı buyruk altına almıştır. Hepsi belirlenmiş bir zamana akıp gitmektedir. İyi bilin ki O, Mutlak Üstün Olan’dır, Çok Bağışlayıcı’dır.
Kral Fahd:
Allah, gökleri ve yeri hak ile yarattı. Geceyi gündüzün üzerine örtüyor, gündüzü de gecenin üzerine sarıyor. Güneşi ve ayı emri altına almıştır. Her biri belli bir süreye kadar akıp gider. Dikkat et! O, azîzdir ve çok bağışlayandır.
Hasan Basri Çantay:
Gökleri ve yeri hak (kın ikaamesine sebeb) olarak yaratdı O. Geceyi gündüzün üstüne (bürüyüb) örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne (getirip) sarıyor. Güneş, ayı müsahhar kıldı. Herbiri muayyen bir vakt için (seyr-ü) cereyan etmekdedir, Gözünü aç, O (emrinde) mutlak gaalibdir, (dostlarını) çok yarlığayıcıdır.
Muhammed Esed:
O, gökleri ve yeri (deruni bir) hakikate göre yaratmıştır. O gecenin gündüze sızıp onu örtmesini ve gündüzün de geceye sızıp örtmesini sağlar; O, güneşi ve ayı (kendi kanunlarına) tabi tutmuştur, her biri (O´nun tarafından) belirlenen bir süre içinde akıp gitmektedir. O, güçlü ve bağışlayıcı değil midir?
Gültekin Onan:
Gökleri ve yeri hak olarak yarattı. Geceyi gündüzün üstüne sarıp örtüyor, gündüzü de gecenin üstüne sarıp örtüyor. Güneşe ve aya boyun eğdirdi. Her biri adı-konulmuş bir ecele kadar akıp gitmektedir. Haberin olsun üstün ve güçlü olan, bağışlayan O´dur.
Ali Fikri Yavuz:
Gökleri ve yeri hak ile (hikmetle) yarattı
Portekizce:
Criou com prudência os céus e a terra. Enrola a noite com o dia e enrola a noite com o dia e enrola o dia com a noite. Temsubmetido o sol e a lua: cada qual prosseguirá o seu curso até um término prefixado. Porventura, não é o Poderoso, oIndulgentíssimo?
İsveççe:
Han har skapat himlarna och jorden i enlighet med en plan och ett syfte. Han låter natten svepa in dagen [i sitt mörker] och låter dagen svepa in natten [i sitt ljus] och Han har underordnat solen och månen under [Sina lagar], som var och en löper sitt kretslopp till en fastställd tidpunkt. Han är i sanning den Allsmäktige, Den som förlåter och förlåter på nytt!
Farsça:
آسمان ها و زمین را به حق آفرید. شب را به روز درمی پیچید، و روز را به شب درمی پیچید، و خورشید و ماه را [برای بندگانش] مسخّر و رام کرد. هر کدام تا سرآمدی معین روانند. آگاه باشید! او توانای شکست ناپذیر و بسیار آمرزنده است.
Kürtçe:
(خوا) ئاسمانەکان و زەوی بەھەق دروستکردووە شەو دەھێنێت بەسەر ڕۆژدا و ڕۆژ دەھێنێت بەسەر شەودا و خۆر و مانگی ڕام ھێناوە ھەریەکەیان (لەخولگەی خۆیدا) تا ئەو ماوەیەی بۆی دیاریکراوە دەگەڕێت ودەسوڕێتەوە بێداربە ھەر ئەو (خوا) زاڵ و لێبوردەیە
Özbekçe:
У осмонлару ерни ҳақ ила яратган, кечани кундуз устига ўрайдиган, кундузни кеча устига ўрайдиган, қуёш ва ойни бўйсундирадиган зотдир. Ҳар бири белгиланган муддатча юрмоқда. Огоҳ бўлингким, У азизу ўта мағфиратли зотдир. (Оятда Аллоҳ таолонинг ҳеч бир шерикка, фарзандга мутлақо ҳожати йўқлиги баён қилинмоқда. Аллоҳ таолонинг ваҳдониятининг далиллари эслатилмоқда.)
Malayca:
Ia menciptakan langit dan bumi dengan ada faedah dan gunanya yang sebenar; Ia pula menjadikan malam melingkari siang (dengan gelapnya), dan menjadikan siang melingkari malam (dengan cahayanya); dan Ia menjadikan matahari dan bulan beredar menurut perintahnya, - tiap-tiap satu dari keduanya, beredar untuk suatu masa yang telah ditetapkan. Ingatlah! Dia lah Yang Maha Kuasa, lagi Yang sentiasa Mengampuni.
Arnavutça:
Ai i ka krijuar qiejt dhe Tokën, me qëllim të plotë; Ai e mbështjellë natën në ditë dhe ditën në natë, Ai e ka nënshtruar Diellin dhe Hënën. Të gjitha lëvizin deri në kohë (shkallë) të caktuar. Ah, Ai është i Fuqishëm dhe Falës.
Bulgarca:
Сътвори Той небесата и земята с мъдрост. Той заставя нощта да следва деня и заставя деня да следва нощта. И подчини Той слънцето и луната, всяко да се движи до определен срок. Той е Всемогъщия, Многоопрощаващия.
Sırpça:
Небеса и Земљу је створио са истином; Он ноћу обавија дан, и даном обавија ноћ; Он је потчинио Сунце и Месец, свако се креће до одређеног рока. Он је Силни, Он много прашта!
Çekçe:
On stvořil nebesa a zemi jako skutečnost vážnou a On zavinuje noc dnem a den nocí; a podmanil si slunce a měsíc, takže obě tělesa ke lhůtě stanovené ubíhají. Což tedy není mocný, odpouštějící?
Urduca:
اس نے آسمانوں اور زمین کو برحق پیدا کیا ہے وہی دن پر رات اور رات پر دن کو لپیٹتا ہے اُسی نے سورج اور چاند کو اس طرح مسخر کر رکھا ہے کہ ہر ایک ایک وقت مقرر تک چلے جا رہا ہے جان رکھو، وہ زبردست ہے اور درگزر کرنے والا ہے
Tacikçe:
Осмонҳову заминро ба ҳақ биёфарид. Шабро бар рӯз дохил мекунад ва рӯзро бар шаб. Ва офтобу моҳро ром гардонид ва ҳар як то замоне муъайян дар ҳаракатанд. Огоҳ бош, ки Ӯст пирӯзманду омурзанда!
Tatarca:
Ул – Аллаһ җирне вә күкләрне хаклык белән яратты, вә Ул кичне-төнне көндезгә кертеп көнне озынайтты, вә көндезне төнгә кертеп төнне озынайтты, вә кояш-айдан кешеләрне файдаландырды, кояш, ай һәм башкалары билгеле көнгә чаклы үз урыннарында йөрүчеләрдер. Әгаһ булыгыз, Ул – Аллаһ дошманнарыннан үч алуда көчле вә дусларын ярлыкаучыдыр.
Endonezyaca:
Dia menciptakan langit dan bumi dengan (tujuan) yang benar; Dia menutupkan malam atas siang dan menutupkan siang atas malam dan menundukkan matahari dan bulan, masing-masing berjalan menurut waktu yang ditentukan. Ingatlah Dialah Yang Maha Perkasa lagi Maha Pengampun.
Amharca:
ሰማያትንና ምድርን በእወነት ፈጠረ፡፡ ሌሊትን በቀን ላይ ይጠቀልላል፡፡ ቀንንም በሌሊት ላይ ይጠቀልላል፤ ፀሐይንና ጨረቃንም ገራ፡፡ ሁሉም ለተወሰነ ጊዜ ይሮጣሉ፡፡ ንቁ! እርሱ አሸናፊው መሓሪው ነው፡፡
Tamilce:
அவன் வானங்களை, பூமியை உண்மையான காரணத்திற்காக படைத்தான். பகல் மீது இரவை சுருட்டுகிறான். இரவின் மீது பகலை சுருட்டுகிறான். சூரியனையும் சந்திரனையும் அவன் கட்டுப்படுத்தி வைத்துள்ளான். எல்லாம் குறிப்பிட்ட ஒரு தவணையை நோக்கி ஓடுகின்றன. அறிந்துகொள்ளுங்கள்! அவன்தான் மிகைத்தவன், மகா மன்னிப்பாளன்.
Korece:
하나님은 하늘과 대지를 진리로써 창조하사 밤으로 하여금 낮 을 덮게 하고 낮으로 하여금 밤을덮게 하였으며 태양과 달로 하여 금 그분의 법칙에 복종케 하니 각자는 정하여진 시간에 운행하니라실로 그분은 권능과 관용으로 충 만하심이라
Vietnamca:
Ngài đã tạo các tầng trời và trái đất vì chân lý (mang ý nghĩa và mục đích cao thâm). Ngài cuốn ban đêm bao phủ ban ngày và cuốn ban ngày bao phủ ban đêm. Ngài chế ngự mặt trời và mặt trăng. Mỗi vật đều di chuyển đến một thời hạn ấn định. Vậy lẽ nào Ngài không là Đấng Toàn Năng, Đấng Hằng Tha Thứ ư?
Ayet Linkleri: