Arapça:
ضَرَبَ اللَّهُ مَثَلًا رَّجُلًا فِيهِ شُرَكَاءُ مُتَشَاكِسُونَ وَرَجُلًا سَلَمًا لِّرَجُلٍ هَلْ يَسْتَوِيَانِ مَثَلًا ۚ الْحَمْدُ لِلَّهِ ۚ بَلْ أَكْثَرُهُمْ لَا يَعْلَمُونَ
Çeviriyazı:
ḍarabe-llâhü meŝeler racülen fîhi şürakâü müteşâkisûne veracülen selemel liracül. hel yesteviyâni meŝelâ. elḥamdü lillâh. bel ekŝeruhüm lâ ya`lemûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah, şöyle bir misal vermiştir: Bir adam ve birtakım ortakları var, hırçın hırçın çekişip duruyorlar. Bir de yalnız bir kişiye bağlı selamet içinde olan bir adam var. Bu ikisinin hali hiç bir olur mu? Hamd Allah'ındır, fakat pek çokları bilmezler.
Diyanet İşleri:
Allah, geçimsiz efendileri olan bir adamla, yalnız bir kişiye bağlı olan bir adamı misal olarak verir. Bu ikisi eşit midir? Övülmek Allah içindir, fakat çoğu bilmezler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Allah, bir örnek getirmede: Bir adamın ortakları var, ahlakları kötü, geçimsiz ve birbirleriyle çekişip durmadalar ve bir adam da varki bir kişiye teslim olmuş, yalnız onun hizmetinde, bunlar hiç bir olur mu? Hamd Allah'a, hayır, fakat çoğu bilmez.
Şaban Piriş:
Allah, birbiriyle geçinemeyen bir çok ortağa bağlı olan bir adamla, yalnız bir kişiye has/bağlı bir adamı örnek olarak vermiştir. Bu ikisinin durumu eşit midir? Hamd, Allah’a mahsustur. Fakat onların çoğu bilmezler.
Edip Yüksel:
ALLAH, çelişen ortaklara sahip bir adam ile bir tek kişiye bağlı olan adamın örneğini verir. Bu ikisinin durumu hiç eşit olur mu? Övgü ALLAH'adır. Ancak çokları bilmez.
Ali Bulaç:
Allah (ortak koşanlar için) bir örnek verdi: Kendisi hakkında uyumsuz ve geçimsiz bulunan, sahipleri de çok ortaklı olan (köle) bir adam ile yalnızca bir kişiye teslim olmuş bir adam. Bu ikisinin durumu bir olur mu? Hamd, Allah'ındır. Hayır onların çoğu bilmiyorlar.
Suat Yıldırım:
İşte şimdi Allah bir temsil daha getiriyor: İki adam var, bunlardan birincisi, birbirine rakip, birbiriyle hep çekişen ortakların emrinde, diğeri ise sadece bir kişinin emrinde çalışıyor. Bu ikisinin durumu hiç bir olur mu? Olmaz elhamdülillah! Fakat çokları bu gerçeği bilmezler.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Allah bir mesel olarak irâd etmiştir, bir erkeği ki, onda mütehalif ortaklar vardır. Ve bir erkeği ki, hâlisen bir erkeğe aittir. Bunların ikisi (hali ve şan itibariyle) birbirine müsavî olabilirler mi? Hamd Allah´a mahsustur. Fakat onların çokları bilmezler.
Yaşar Nuri Öztürk:
Allah; hakkında birbiriyle didişen ortakların bulunduğu bir adamla, bir tek ere teslim olan bir adamı örnek verdi. Örnek olarak bu ikisi eşit olur mu? Hamt, yalnız Allah'adır! Ama onların çokları bilmiyorlar.
Bekir Sadak:
Zira Allah, onlarin yaptiklari kotulukleri orter, onlara, isledikleri seylerin en guzel karsiliklarini verir.
İbni Kesir:
Allah, bir misal verir: Bir adamın, huysuz ve birbirleriyle ortak birkaç efendisi var. Bir adamın da tek bir efendisi var. Bu ikisi bir olur mu hiç? Hamd
Adem Uğur:
Allah, çekişip duran birçok ortakların sahip olduğu bir adam (köle) ile yalnız bir kişiye bağlı olan bir adamı misal olarak verir. Bu ikisi eşit midir? Hamd Allah´a mahsustur. Fakat onların çoğu bilmezler.
İskender Ali Mihr:
Allah, şu meseleyi örnek verdi. Aralarında anlaşamayan birkaç ortağa (birden) bağlı kişi ile tek bir adama teslim olan kişinin durumu bir olur mu? Hamd, Allah´a mahsustur. Ama onların çoğu bilmezler.
Celal Yıldırım:
Allah, birbirleriyle geçinemiyen birkaç ortak kişinin kölesi olan bir adam ile, tek bir kişinin esenlik içinde kölesi olan adamı misal veriyor
Tefhim ul Kuran:
Allah bir örnek verdi: Kendisi hakkında uyumsuz ve geçimsiz bulunan, sahipleri de çok ortaklı olan (köle) bir adam ile yalnızca bir kişiye teslim olmuş bir adam. Bu ikisinin durumu bir olur mu? Hamd, Allah´ındır. Hayır onların çoğu bilmiyorlar.
Fransızca:
Allah a cité comme parabole un homme appartenant à des associés se querellant à son sujet et un [autre] homme appartenant à un seul homme : sont-ils égaux en exemple ? Louanges à Allah ! Mais la plupart d'entre eux ne savent pas.
İspanyolca:
Alá propone el símil de un hombre que pertenece a socios que no están de acuerdo y el hombre que pertenece exclusivamente a uno. ¿Son ambos similares? ¡Alabado sea Alá! Pero la mayoría no saben.
İtalyanca:
Allah vi propone la metafora di un uomo che dipende da soci in lite tra loro e di un altro che sottostà ad un [unico] padrone. Sono forse nella stessa condizione? Lode ad Allah, ma la maggior parte degli uomini non sanno.
Almanca:
ALLAH prägte ein Gleichnis von einem Diener, über den sich Partner streiten, und von einem (anderen) Diener, der ausschließlich einem einzigen Mann gehört, gleichen beide sich etwa?! Alhamdulillah: Alles Lob gebührt ALLAH! Nein, sondern die meisten wissen es nicht.
Çince:
真主设一个譬喻:一个奴隶为许多纷争的伙计所共有;又有一个奴隶专归一个主人;这两个奴隶的情状相等吗?一切 赞颂,全归真主!不然,他们大半不知道。
Hollandaca:
God stelt als eene gelijkenis een man voor, die verscheidene makkers heeft, welke onder elkander verschillen, en een man die zich geheel aan een persoon overgeeft: zullen dezen met elkander gelijk gesteld worden? Dank den Heere. Neen! Maar het meerendeel hunner begrijpen niet.
Rusça:
Аллах приводит в качестве притчи мужа, принадлежащего нескольким несговорчивым партнерам, и мужа, принадлежащего только одному человеку. Равны ли они в притче? Хвала надлежит Аллаху, но большинство их не знает этого.
Somalice:
Eebe wuxuu qadaray tusaale nin dad wadaagaan iskuna khilaafsan iyo mid usugnaada ruux si gaar ah ma egyihiin tusaale ahaan. mahad Eebaa iska lch dadka badidiisna ma oga.
Swahilice:
Mwenyezi Mungu amepiga mfano wa mtu mwenye mabwana washirika wanao gombana, na wa mtu mwengine aliye khusika na bwana mmoja tu. Je! Wako sawa katika hali zao? Alhamdulillahi, Sifa njema zote ni za Mwenyezi Mungu! Lakini wengi wao hawajui.
Uygurca:
اﷲ (سىلەرگە مۇنداق) بىر مىسالنى كەلتۈرىدۇ: بىر قۇل بولۇپ، ئۇنىڭغا (ئىشقا سېلىشنى) تالىشىدىغان نۇرغۇن خوجايىنلار ئىگىدارچىلىق قىلىدۇ (بىرسى بۇ ئىشقا، بىرسى ئۇ ئىشقا بۇيرۇيدۇ، ئۇ كىمنى رازى قىلىشنى بىلەلمەي قالىدۇ)، يەنە بىر قۇل بولۇپ، ئۇ بىر ئادەمگىلا خاستۇر، بۇ ئىككى قۇل (يەنى ئۇنىڭ ئەھۋالى) باراۋەرمۇ؟ جىمى ھەمدۇسانا اﷲ قا خاستۇر! بەلكى ئۇلار (يەنى مۇشرىكلار) نىڭ تولىسى بىلمەيدۇ
Japonca:
アッラーは一つの比喩を提示なされる。多くの主人がいて互いに争う者と,只一人の主人に忠実に仕えている者とこの2人は比べてみて同じであろうか。アッラーに讃えあれ。だが,かれらの多くは分らないのである。
Arapça (Ürdün):
«ضرب الله» للمشرك والموحِّد «مثلا رجلا» بدل من مثلا «فيه شركاء متشاكسون» متنازعون سيئة أخلاقهم «ورجلا سالما» خالصا «لرجل هل يستويان مثلا» تميز أي لا يستوي العبد بجماعه والعبد لواحد، فإن الأول إذا طلب منه كل من مالكيه خدمته في وقت واحد تحيَّر فيمن يخدمه منهم وهذا مثل للمشرك، والثاني مثل للموحّد «الحمد لله» وحده «بل أكثرهم» أي أهل مكة «لا يعلمون» ما يصيرون إليه من العذاب فيشركون.
Hintçe:
ताकि ये लोग (समझकर) खुदा से डरे ख़ुदा ने एक मिसाल बयान की है कि एक शख्स (ग़ुलाम) है जिसमें कई झगड़ालू साझी हैं और एक ज़ालिम है कि पूरा एक शख्स का है उन दोनों की हालत यकसाँ हो सकती हैं (हरगिज़ नहीं) अल्हमदोलिल्लाह मगर उनमें अक्सर इतना भी नहीं जानते
Tayca:
อัลลอฮฺทรงยกอุทาหรณ์ชายคนหนึ่งเป็นของหุ้นส่วนหลายคน พวกเขาขัดแย้งไม่ลงรอยกัน และชายอีกคนหนึ่งเป็นของชายคนหนึ่งโดยเฉพาะ ทั้งสองนี้จะเป็นอุทาหรณ์ที่เท่าเทียมกันหรือ? การสรรเสริญทั้งมวลเป็นของอัลลอฮฺ แต่ว่าส่วนมากของพวกเขาไม่รู้
İbranice:
נתן אלוהים משל: אדם אחד (עבד,) שייך להרבה אדונים אשר הרבים זה עם זה. ואדם אחר שייך לאדון אחד. הידמה האחד לחברו? התודה לאלוהים! אך אכן רוב האנשים אינם יודעים
Hırvatça:
Allah navodi kao primjer čovjeka koji je u vlasti ortaka i za kojeg se oni otimaju, i čovjeka koji je u vlasti samo jednog čovjeka - da li je primjer njih dvojice isti?! Sva hvala neka je Allahu, ali većina njih ne zna.
Rumence:
Dumnezeu a dat pilda unui bărbat legat de părtaşi certăreţi şi a altuia supus unui singur bărbat. Oare cei doi sunt deopotrivă? Laudă lui Dumnezeu! Cei mai mulţi oameni însă nu ştiu.
Transliteration:
Daraba Allahu mathalan rajulan feehi shurakao mutashakisoona warajulan salaman lirajulin hal yastawiyani mathalan alhamdu lillahi bal aktharuhum la yaAAlamoona
Türkçe:
Allah; hakkında birbiriyle didişen ortakların bulunduğu bir adamla, bir tek ere teslim olan bir adamı örnek verdi. Örnek olarak bu ikisi eşit olur mu? Hamt, yalnız Allah'adır! Ama onların çokları bilmiyorlar.
Sahih International:
Allah presents an example: a slave owned by quarreling partners and another belonging exclusively to one man - are they equal in comparison? Praise be to Allah! But most of them do not know.
İngilizce:
Allah puts forth a Parable a man belonging to many partners at variance with each other, and a man belonging entirely to one master: are those two equal in comparison? Praise be to Allah! but most of them have no knowledge.
Azerbaycanca:
Allah (müşriklərlə müvəhhid mö’minlər barəsində) bir məsəl çəkir: “Bir adamın (kölənin) bir-biri ilə çəkişən (pis xasiyyətli) bir neçə şərikli ağası var (hərəsi onu haqqı çatan qədər işlədir). Başqa bir adamın da yalnız bir ağası var (təkcə ona xidmət edir). Onların hər ikisi vəziyyətcə eyni ola bilərmi?! Həmd (şükür və tə’rif) ancaq Allaha məxsusdur, lakin onların (müşriklərin) əksəriyyəti (bu həqiqəti) bilməz!
Süleyman Ateş:
Allah, (ortak koşanla tek Allah'a inananın durumunu anlatmak için) şöyle bir misal verdi: Birbiriyle çekişen ortaklara bağlı olan bir adam (yani köle) ile yalnız bir kişiye bağlı olan bir adam. Şimdi bu ikisinin durumu bir olur mu? Hamd yalnız Allah'a mahsustur, fakat çokları (yalnız Allah'a tapılacağını) bilmiyorlar.
Diyanet Vakfı:
Allah, çekişip duran birçok ortakların sahip olduğu bir adam (köle) ile yalnız bir kişiye bağlı olan bir adamı misal olarak verir. Bu ikisi eşit midir? Hamd Allah'a mahsustur. Fakat onların çoğu bilmezler.
Erhan Aktaş:
Allah, aralarında anlaşamayan birkaç ortağa bağlı bir kimse ile tek bir kişiye bağlı bir kimseyi örnek verdi: Bu iki kimsenin durumu hiçbir olur mu? Övgü yalnızca Allah’a özgüdür. Ama çokları bilmiyorlar.
Kral Fahd:
Allah, çekişip duran birçok ortakların sahip olduğu bir adam (köle) ile yalnız bir kişiye bağlı olan bir adamı misal olarak verir. Bu ikisi eşit midir? Hamd Allah'a mahsustur. Fakat onların çoğu bilmezler.
Hasan Basri Çantay:
Kendisinde, birbirine sertlik ve geçimsizlik gösteren (bir çok) ortaklar (ın hakkı) bulunan bir adamla (bir köle ile) yalınız bir kişinin adamı (kölesi) olan diğer birini Allah (müşrikle müvahhid hakkında) bir misâl olarak irâd etmişdir. Bu ikisinin haali bir olur mu? (Bütün) hamd Allaha mahsusdur. Fakat onların çoğu bilmezler.
Muhammed Esed:
(Bu amaçla,) Allah size bir örnek olay anlatmaktadır: Tümü birbiriyle ihtilaflı birçok ortağı olan kimsenin emrindeki adam ile tamamen bir kişiye bağlı bulunan adam(ın hikayesi); içinde bulundukları şartlar açısından bu iki adam eşit olabilir mi? (Hayır,) bütün övgüler (yalnız) Allah´a mahsustur; fakat çoğu bunu anlamaz.
Gültekin Onan:
Tanrı (ortak koşanlar için) bir örnek verdi: Kendisi hakkında uyumsuz ve geçimsiz bulunan, sahipleri de çok ortaklı olan (köle) bir adam ile yalnızca bir kişiye teslim olmuş bir adam. Bu ikisinin durumu bir olur mu? Hamd, Tanrı´nındır. Hayır onların çoğu bilmiyorlar.
Ali Fikri Yavuz:
(Allah’a ortak koşanlarla, Allah’ı eşsiz tanıyanların durumuna dair) Allah şöyle bir misal vermiştir: (Köle) bir adam ki, onun bir takım ortakları (efendileri) var, (her biri kendisine ayrı ayrı şeyler emrederek) çekiştirib duruyorlar. Başka bir (köle) adam da, husûsi olarak bir efendinin, (ortağı yok). Hiç bu ikisinin hali bir olur mu? (İşte muvahhid ile müşrik de böyledir, müsavi olmazlar). Bütün hamd Allah’ındır, fakat kâfirlerin çoğu (Allah’ın ortağı olmadığını) bilmezler.
Portekizce:
Deus expõe, como exemplo, dois homens: um está a serviço de sócios antagônicos e o outro a serviço de uma só pessoa.Poderão ser equiparados? Louvado seja Deus! Porém, a maioria dos homens ignora.
İsveççe:
Gud framställer [denna] liknelse: [Här är två män] - den ene har flera herrar som tvistar sinsemellan, och den andre beror av en enda herre. Är deras villkor jämförbara? [Nej] - Gud ske lov! - men de flesta [människor] inser inte detta.
Farsça:
خدا [برای فهماندن حقیقت توحید و شرک] مثلی زده است: مردی را که اربابانی ناسازگار و بداخلاق در [مالکیّت] او شریک اند، و مردی که فقط برده یک مالک است، آیا این دو برده از جهت فرمان گرفتن و فرمان بردن با هم یکسانند؟ [موحدان که بنده خدای یکتا هستند، دارای زندگی منظم و پاک و آخرتی آبادند، و مشرکان که فرمان بران اربابان گوناگونند، دارای زندگی پریشان و آخرتی خراب اند.] همه ستایش ها ویژه خداست. بلکه بیشترشان [به آثار و منافع بندگی خدا] معرفت و آگاهی ندارند.
Kürtçe:
خوا نموونەی ھێناوەتەوە بە پیاوێکی (بەندە) ھی چەند کەسێکە ئاژاوەیانە لەسەر ئەو (بەندە) وە پیاوێکیش کە تەنھابەندەی پیاوێکە ئایا ئەم دوو کەسە وەک یەکنھەموو سوپاس تەنھا بۆ خوایە بەڵام زۆربەیان نازانن
Özbekçe:
Аллоҳ бир мисол келтирур. Бир одамга талашувчи шериклар эгадир. Саломат ҳолидаги бошқа бирига бир киши эгадир. Икковларининг мисоли баробарми?! Аллоҳга ҳамд бўлсин. Йўқ, кўплари билмаслар.
Malayca:
Allah memberikan satu misal perbandingan: Seorang hamba lelaki yang dimiliki oleh beberapa orang yang berkongsi yang bertentangan tabiat dan kemahuannya; dan seorang hamba lelaki yang lain hanya dimilik oleh seorang sahaja; adakah kedua-dua hamba itu sama keadaannya (Tentulah tidak sama). Ucaplah: "Alhamdulillah" (sebagai bersyukur terhadap penjelasan soal tauhid itu) bahkan kebanyakan mereka (yang musyrik) tidak mengetahui (hakikat tauhid).
Arnavutça:
Perëndia ka sjelël si shembull (krahasimi) njeriun (robin), i cili ka shumë bashkëpronarë të padurueshëm që e kundërshtojnë njëri-tjetrin dhe njeriun (robin), i cili (i takon) vetëm një pronari (dhe e dëgjon vetëm atë). A është pozita e këtyre dyve e barabartë? Lavdi Perëndië, nuk është (e barabartë), por shumica e tyre nuk e dinë këtë!
Bulgarca:
Аллах дава пример за човек с [много] господари, каращи се помежду си, и човек, подчинен само на един мъж. Нима двамата са равни? Слава на Аллах! Ала повечето от тях не знаят.
Sırpça:
Аллах наводи као пример човека који је у власти ортака и за којег се они отимају, и човека који је у власти само једног човека - да ли је положај њих двојице исти?! Сва хвала нека је Аллаху, али већина њих не зна.
Çekçe:
Bůh uvádí podobenství o muži závislém na hašteřících se společnících a o muži, jenž podřízen je člověku jedinému. Jsou si snad v tomto příkladu rovni? Chvála Bohu nikoliv, však většina lidí to neví.
Urduca:
اللہ ایک مثال دیتا ہے ایک شخص تو وہ ہے جس کی ملکیت میں بہت سے کج خلق آقا شریک ہیں جو اسے اپنی اپنی طرف کھینچتے ہیں اور دوسرا شخص پورا کا پورا ایک ہی آقا کا غلام ہے کیا ان دونوں کا حال یکساں ہو سکتاہے؟ الحمدللہ، مگر اکثر لوگ نادانی میں پڑے ہوئے ہیں
Tacikçe:
Худо масале мезанад: «Мардеро, ки чанд тан дар ӯ шариканд ва бар сари ӯ ихтилоф доранд. Ва марде, ки танҳо аз они яке бошад. Оё ин ду бо ҳам баробаранд? Шукру сипос Худоро. На, бештарашон намедонанд.
Tatarca:
Аллаһ ике ирне мисал итеп күрсәтә: берсенең хуҗалары күп булып, хуҗалары бар да әмер иткәндә кайсысының әмерен үтим икән, дип аптырап каладыр. Икенче ирнең хуҗасы бер генә булып, хуҗасы ни әйтсә шуны эшләп хуҗасын риза кыладыр. Күп хуҗалысы мөшриккә мисал, бер генә хуҗалысы мөэмингә мисалдыр. Мактау Аллаһуга хасдыр, бәлки кешеләрнең күбрәге белмиләр.
Endonezyaca:
Allah membuat perumpamaan (yaitu) seorang laki-laki (budak) yang dimiliki oleh beberapa orang yang berserikat yang dalam perselisihan dan seorang budak yang menjadi milik penuh dari seorang laki-laki (saja); Adakah kedua budak itu sama halnya? Segala puji bagi Allah tetapi kebanyakan mereka tidak mengetahui.
Amharca:
አላህ በእርሱ ተጨቃጫቂዎች የኾኑ ተጋሪዎች ያሉትን ባሪያና ለአንድ ሰው ብቻ ንጹሕ የኾነን ባሪያ (ለሚያጋራና ባንድነቱ ለሚያምን ሰው) ምሳሌ አደረገ፡፡ በምሳሌ ይስተካከላሉን? ምስጋና ለአላህ ይገባው፡፡ በእውነቱ አብዛኞቻቸው አያውቁም፡፡
Tamilce:
அல்லாஹ் ஓர் உதாரணத்தை விவரிக்கிறான். ஒரு மனிதன் இருக்கிறான். அவன் விஷயத்தில் (தங்களுக்குள்) பிணங்கிக் கொள்கின்ற பல பங்குதாரர்கள் இருக்கிறார்கள். (இது இணைவைப்பவனுக்கான உதாரணமாகும்.) (வேறு) ஒரு சரியான மனிதர் இருக்கிறார். அவர் ஒரு மனிதருக்கு மட்டும் உரிமையானவர். (இது நம்பிக்கையாளருக்கான உதாரணமாகும்.) இந்த இரண்டு நபர்களும் தன்மையால் சமமாவார்களா? எல்லாப்புகழும் அல்லாஹ்விற்கே. மாறாக, அவர்களில் அதிகமானவர்கள் (தங்கள் வழிகேட்டை) அறியமாட்டார்கள்.
Korece:
하나님이 비유하사 서로 의 견이 맞지 않는 여러 주인을 섬기는 사람과 한 주인에게만 충성하 는 사람이 같을 수 있느뇨 모든 찬미는 하나님의 것이라 그러나 그들 대다수는 알지 못하더라
Vietnamca:
Allah đưa ra hình ảnh thí dụ, một người phục vụ cho nhiều ông chủ gồm những kẻ hợp tác nhưng hay tranh chấp nhau, còn một người chỉ phục vụ cho một ông chủ duy nhất, hai người này có ngang bằng nhau không? Mọi lời ca ngợi và tán dương đều thuộc về Allah! Không, đa số bọn họ không biết gì (nên mới thờ phượng các thần linh ngoài Allah).
Ayet Linkleri: