Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

39

Sûredeki Ayet No: 

2

Ayet No: 

4060

Sayfa No: 

458

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنَّا أَنزَلْنَا إِلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ فَاعْبُدِ اللَّهَ مُخْلِصًا لَّهُ الدِّينَ

Çeviriyazı: 

innâ enzelnâ ileyke-lkitâbe bilḥaḳḳi fa`büdi-llâhe muḫliṣal lehü-ddîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Emin ol, biz sana kitabı hakkıyla indirdik. Onun için dini yalnız kendisine halis kılarak Allah'a ibadet ve kulluk et.

Diyanet İşleri: 

Biz sana Kitap'ı gerçekle indirdik. Öyle ise dini Allah için halis kılarak O'na kulluk et.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Şüphe yok ki biz, o kitabı gerçek olarak indirdik sana, artık sen de, onun dininde bütün özünü ona bağla da ona kulluk et yalnız.

Şaban Piriş: 

Biz, sana kitabı hak olarak indirdik. Öyleyse, dini ona halis kılarak Allah’a ibadet et!

Edip Yüksel: 

Biz bu kitabı sana gerçekle indirdik, öyleyse ALLAH'a kulluk et; dinini sadece O'na has kılarak...

Ali Bulaç: 

Şüphesiz, sana bu Kitab'ı hak ile indirdik; öyleyse sen de dini yalnızca O'na halis kılarak Allah'a ibadet et.

Suat Yıldırım: 

Biz sana kitabı gerçeğin ta kendisi olarak indirdik. O halde sen de yalnız Allah'a ibadet et!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Şüphe yok ki, Biz sana kitabı hak olarak indirdik. O halde Allah´a, dini onun için halisane tahsis ederek ibadet eyle.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Emin ol, bu Kitap'ı biz sana hak olarak indirdik. O halde, dini yalnız ona özgüleyerek Allah'a ibadet et/O'nun için iş yapıp değer üret!

Bekir Sadak: 

Insanin basina bir sikinti gelince Rabbine yonelerek O´na yalvarir. Sonra Allah, katindan bir nimet verince onceden kime yalvarmis oldugunu unutuverir

İbni Kesir: 

Şüphesiz ki Biz, kitabı sana, hak olarak indirdik. Öyleyse dini Allah için tahsis ederek O´na ibadet et.

Adem Uğur: 

(Resûlüm!) Şüphesiz ki Kitab´ı sana hak olarak indirdik. O halde sen de dini Allah´a has kılarak (ihlâs ile) kulluk et.

İskender Ali Mihr: 

Muhakkak ki Biz, bu Kitab´ı sana hak ile indirdik. Öyleyse dîni O´na halis kılarak (muhlis olarak) Allah´a kul ol!

Celal Yıldırım: 

Şüphesiz biz sana bu Kitab´ı hakk ile indirdik. O halde dini (ve dindarlığı) Allah´a hâlis kılıp samimiyetle ibâdete devam et.

Tefhim ul Kuran: 

Hiç şüphesiz, biz sana bu Kitabı hak ile indirdik

Fransızca: 

Nous t'avons fait descendre le Livre en toute vérité. Adore donc Allah en Lui vouant un culte exclusif.

İspanyolca: 

Te hemos revelado la Escritura con la verdad. ¡Sirve, pues, a Alá, rindiéndole culto sincero!

İtalyanca: 

In verità ti abbiamo rivelato il Libro con la Verità; adora dunque Allah e rendiGli un culto sincero.

Almanca: 

Gewiß, WIR sandten dir die Schrift mit der Wahrheit hinab, so diene ALLAH als Aufrichtiger im Din Ihm gegenüber!

Çince: 

我降示你这本包含真理的经典,你当崇拜真主,而且诚笃地顺服他。

Hollandaca: 

Waarlijk, wij hebben u dit boek met waarheid geopenbaard: dient dus God, en vertoont hun den waren godsdienst.

Rusça: 

Мы ниспослали тебе Писание во истине. Поклоняйся же Аллаху, очищая перед Ним веру.

Somalice: 

Annagaana kuugu soo dajinay Nabiyow Kitaabka si xaq ah, ee caabud Eebe adoo kali yeeli Diinta.

Swahilice: 

Hakika Sisi tumekuteremshia Kitabu hiki kwa Haki. Basi muabudu Mwenyezi Mungu ukimsafia Dini Yeye tu.

Uygurca: 

ساڭا بىز (بۇ) كىتابنى ھەقىقەتەن ھەق بىلەن (يەنى ھەقىقەتنى ئۆز ئىچىگە ئالغان ھالدا) نازىل قىلدۇق، دىنىڭنى شېرىكتىن (ۋە رىيادىن) ساپ قىلغىنىڭ ھالدا اﷲ قا ئىبادەت قىلغىن

Japonca: 

本当にわれは真理によって,あなたにこの啓典を下した。それでアッラーに仕え,信心の誠を尽せ。

Arapça (Ürdün): 

«إنا أنزلنا إليك» يا محمد «الكتاب بالحق» متعلق بأنزل «فاعبد الله مخلصا له الدين» من الشرك: أي موحدا له.

Hintçe: 

(ऐ रसूल) हमने किताब (कुरान) को बिल्कुल ठीक नाज़िल किया है तो तुम इबादत को उसी के लिए निरा खुरा करके खुदा की बन्दगी किया करो

Tayca: 

แท้จริงเราได้ประทานคัมภีร์มายังเจ้าด้วยสัจธรรม ดังนั้นเจ้าจงเคารพภักดีต่ออัลลอฮฺ โดยเป็นผู้มีความบริสุทธิ์ใจในศาสนาต่อพระองค์

İbranice: 

אנחנו הורדנו אותו אליך עם הצדק, לכן, עבוד את אלוהים והתמסר לו באמונה כנה

Hırvatça: 

Mi ti, doista, objavljujemo Knjigu, s Istinom, pa u ibadetu Allahu budi, ispovijedajući Mu čistu vjeru.

Rumence: 

Noi am pogorât asupra ta Cartea întru Adevăr ca să te închini lui Dumnezeu, curat Lui în credinţă.

Transliteration: 

Inna anzalna ilayka alkitaba bialhaqqi faoAAbudi Allaha mukhlisan lahu alddeena

Türkçe: 

Emin ol, bu Kitap'ı biz sana hak olarak indirdik. O halde, dini yalnız ona özgüleyerek Allah'a ibadet et/O'nun için iş yapıp değer üret!

Sahih International: 

Indeed, We have sent down to you the Book, [O Muhammad], in truth. So worship Allah, [being] sincere to Him in religion.

İngilizce: 

Verily it is We Who have revealed the Book to thee in Truth: so serve Allah, offering Him sincere devotion.

Azerbaycanca: 

(Ya Peyğəmbər!) Biz Kitabı sənə haqq olaraq nazil etdik. Buna görə sən də dini məhz Allaha aid edərək yalnız Ona ibadət et! (Bütpərəstlər kimi Ona şərik qoşma. Allaha ixlasla tapın!)

Süleyman Ateş: 

Biz bu Kitabı sana hak ile indirdik; sen dini yalnız Allah'a halis kılarak O'na kulluk et.

Diyanet Vakfı: 

(Resulüm!) Şüphesiz ki Kitab'ı sana hak olarak indirdik. O halde sen de dini Allah'a has kılarak (ihlas ile) kulluk et.

Erhan Aktaş: 

Biz, bu Kitâp’ı sana Hakk ile indirdik. Öyleyse dini yalnızca O’na hâlis(1) kılarak Allah’a kulluk(2) et.

Kral Fahd: 

(Rasûlüm!) Şüphesiz ki Kitab'ı sana hak olarak indirdik. O halde sen de dini Allah'a has kılarak (ihlâs ile) kulluk et.

Hasan Basri Çantay: 

(Habîbim) şübhesiz ki biz o kitabı sana hak olarak indirdik. O halde Allaha, dînde Ona ihlâs edici olarak, ibâdet et.

Muhammed Esed: 

hakikati ortaya koyan bu vahyi sana indiren Biziz. Öyleyse içten bir inançla Allah´a bağlanarak yalnız O´na kulluk et!

Gültekin Onan: 

Şüphesiz, sana bu Kitabı hak ile indirdik

Ali Fikri Yavuz: 

(Ey Rasûlüm), emin ol ki, biz sana bu Kitab’ı hak olarak indirdik. O halde sen de, Allah’a ibadette, O’na ihlâs ile kulluk et.

Portekizce: 

Em verdade, temos-te revelado do Livro. Adora, pois, a Deus, com sincera devoção.

İsveççe: 

Vi har uppenbarat Skriften med sanningen för dig. Dyrka därför Gud med ren och uppriktig tro!

Farsça: 

بی تردید ما این کتاب را به حقّ و درستی به سوی تو نازل کردیم، پس خدا را در حالی که اعتقاد و ایمان را برای او [از هرگونه شرکی] خالص می کنی، بپرست.

Kürtçe: 

بێگومان ئێمە بەھەق و ڕاستی قورئانمان بۆ تۆ ھێناوەتە خوارەوە کەواتە خوا بپەرستە و بە تەنھا ھەر بۆ ئەو ملکەچ بە

Özbekçe: 

Албатта, Биз сенга китобни ҳақ ила нозил қилдик. Бас, сен Аллоҳга Унга динни холис қилган ҳолингда ибодат эт.

Malayca: 

Sesungguhnya Kami menurunkan Al-Quran ini kepadamu (wahai Muhammad) dengan membawa kebenaran; oleh itu hendaklah engkau menyembah Allah dengan mengikhlaskan segala ibadat dan bawaanmu kepadaNya.

Arnavutça: 

Njëmend, Ne ta kemi zbritur ty Librin me të vërtetën e qartë. Andaj adhuroje Perëndinë sinqerisht në besim!

Bulgarca: 

Низпослахме на теб Книгата с истината. На Аллах служи, предан Нему в религията!

Sırpça: 

Ми ти, заиста, објављујемо Књигу, праву истину, па обожавај само Аллаха, исповедајући Му чисту веру.

Çekçe: 

Věru jsme ti seslali Písmo v pravdě, uctívej tedy Boha a zasvěcuj Mu svou víru upřímnou!

Urduca: 

(اے محمدؐ) یہ کتاب ہم نے تمہاری طرف برحق نازل کی ہے، لہٰذا تم اللہ ہی کی بندگی کرو دین کو اُسی کے لیے خالص کرتے ہوئے

Tacikçe: 

Мо ин китобро ба ростӣ бар ту нозил кардем (фиристодем). Пас Худоро бипараст ва дини худ барои Ӯ холис гардон!

Tatarca: 

Ий Мухәммәд г-м, Без сиңа Коръәнне хаклык белән иңдердек, динне ширек вә риядан пакьләп Аллаһуның Үзенә генә ихлас гыйбадәт кыл!

Endonezyaca: 

Sesunguhnya Kami menurunkan kepadamu Kitab (Al Quran) dengan (membawa) kebenaran. Maka sembahlah Allah dengan memurnikan ketaatan kepada-Nya.

Amharca: 

እኛ ወደ አንተ መጽሐፉን በእውነት (የተመላ) ሲኾን አወረድነው፡፡ አላህንም ሃይማኖትን ለእርሱ ብቻ ያጠራህ ኾነህ ተገዛው፡፡

Tamilce: 

நிச்சயமாக நாம் இந்த வேதத்தை உண்மையுடன் உமக்கு இறக்கினோம். ஆகவே, அல்லாஹ்வை வணங்குவீராக, வணக்க வழிபாடுகளை - தீனை அவனுக்கு முற்றிலும் தூய்மைப்படுத்தியவராக.

Korece: 

하나님께서 진리로 이 성서를그대에게 계시했나니 그분을 경배하고 순종하되 경건하라

Vietnamca: 

Quả thật, TA (Allah) đã ban xuống cho Ngươi (hỡi Thiên Sứ) Kinh Sách (Qur’an) chứa đựng điều chân lý. Do đó, Ngươi hãy thờ phượng Allah, thành tâm qui phục một mình Ngài.