Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

37

Sûredeki Ayet No: 

98

Ayet No: 

3886

Sayfa No: 

449

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَأَرَادُوا بِهِ كَيْدًا فَجَعَلْنَاهُمُ الْأَسْفَلِينَ

Çeviriyazı: 

feerâdû bihî keyden fece`alnâhümü-l'esfelîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Böylece ona bir tuzak kurmak istediler. Biz de kendilerini daha alçak düşürdük.

Diyanet İşleri: 

Ona düzen kurmak istediler, ama Biz onları altettik.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ona bir düzen yapmak istemişlerdi de biz onları alçaltmıştık.

Şaban Piriş: 

Ona tuzak kurmak istediler. Ama biz onları alçalttık.

Edip Yüksel: 

Onun için bir plan düşündüler, fakat biz onları altettik.

Ali Bulaç: 

Böylelikle ona bir tuzak hazırlamak istediler. Oysa Biz, onları alçaltılmışlar kıldık.

Suat Yıldırım: 

Ona tuzak hazırlamak istediler, ama Biz heveslerini kursaklarında bıraktık. Asıl kendilerini perişan ettik.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Onun için böyle bir hile dilediler. Artık Biz de onları pek sefil kimseler kıldık.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ona tuzak kurmak istediler ama, biz onları sefiller, reziller haline getirdik.

Bekir Sadak: 

37:103

İbni Kesir: 

Ona hile yapmak istediler. Biz de onları en aşağılar kıldık.

Adem Uğur: 

Böylece ona bir tuzak kurmayı istediler. Fakat biz onları alçaklardan kıldık.

İskender Ali Mihr: 

Sonra ona tuzak hazırlamak istediler. Bunun üzerine onları esfelîn (en çok sefil olanlar) kıldık.

Celal Yıldırım: 

Böylece Ona bir tuzak kurmayı plânladılar. Biz de onları alaşağı edip daha da alçalttık.

Tefhim ul Kuran: 

Böylelikle ona bir tuzak hazırlamak istediler. Oysa biz, onları alçaltılmışlar kıldık.

Fransızca: 

Ils voulurent lui jouer un mauvais tour; mais ce sont eux que Nous mîmes à bas.

İspanyolca: 

Quisieron emplear mañas contra él, pero hicimos que fueran ellos los humillados.

İtalyanca: 

Tramarono contro di lui, ma furono loro gli umiliati.

Almanca: 

Sie wollten ihm Böses tun, dann ließen WIR sie die Niedrigen sein.

Çince: 

他们欲谋害他,而我却使他们变成占下风的。

Hollandaca: 

En zij smeedden eene list tegen hem. Maar wij deden hem het onderspit delven en bevrijdden hem.

Rusça: 

Они замыслили против него козни, но Мы сделали их нижайшими.

Somalice: 

Waxay la dooneen dhagar iyagaana ka yeellay kuwo hooseeya (laga adkaaday).

Swahilice: 

Basi walitaka kumfanyia vitimbi, lakini tukawafanya wao ndio wa chini.

Uygurca: 

بىز (ئىبراھىمنى ئوتتىن سالامەت قۇتقۇزۇش بىلەن) ئۇلارنى مەغلۇپ قىلدۇق

Japonca: 

このようにかれに策謀を巡らせようとしたが,われはかれらを散々な目に会わせた。

Arapça (Ürdün): 

«فأرادوا به كيدا» بإلقائه في النار لتهلكه «فجعلناهم الأسفلين» المقهورين فخرج من النار سالما.

Hintçe: 

और (उसमें आग सुलगा कर उसी दहकती हुई आग में इसको डाल दो) फिर उन लोगों ने इबराहीम के साथ मक्कारी करनी चाही

Tayca: 

ดังนั้น พวกเขาต้องการวางแผนร้ายแก่เขา แต่เราได้ทำให้พวกเขาต่ำต้อย

İbranice: 

הם רצו לפגוע בו, אך אנו העלבנו אותם

Hırvatça: 

I htjedoše mu zamku načiniti, ali Mi njih učinismo najponiženijim.

Rumence: 

Ei au vrut să viclenească asupra lui, însă Noi i-am înjosit.

Transliteration: 

Faaradoo bihi kaydan fajaAAalnahumu alasfaleena

Türkçe: 

Ona tuzak kurmak istediler ama, biz onları sefiller, reziller haline getirdik.

Sahih International: 

And they intended for him a plan, but We made them the most debased.

İngilizce: 

(This failing), they then sought a stratagem against him, but We made them the ones most humiliated!

Azerbaycanca: 

Onlar onun üçün belə bir hiyə qurmaq istədilər, Biz isə onları çox səfil (zəlil) bir vəziyyətə saldıq. (Hiylələri baş tutmadı, İbrahimə heç bir şey edə bilmədilər).

Süleyman Ateş: 

Ona bir tuzak kurmak istediler, biz de (onların tuzaklarını boşa çıkardık), onları alçak düşürdük.

Diyanet Vakfı: 

Böylece ona bir tuzak kurmayı istediler. Fakat biz onları alçaklardan kıldık.

Erhan Aktaş: 

Ona tuzak kurmak istediler. Tuzaklarını boşa çıkarıp onları aşağılık bir duruma düşürdük.

Kral Fahd: 

Böylece ona bir tuzak kurmayı istediler. Fakat biz onları alçaklardan kıldık.

Hasan Basri Çantay: 

Bunun üzerine ona bir tuzak kurmak arzu etdiler. Biz ise (Bil´akis) kendilerini (zeliller ve) sefiller etdik.

Muhammed Esed: 

Ona kötülük yapmak istediler, ama Biz (onların planlarını bozduk ve böylece) onları küçük düşürdük.

Gültekin Onan: 

Böylelikle ona bir tuzak hazırlamak istediler. Oysa biz, onları alçaltılmışlar kıldık.

Ali Fikri Yavuz: 

Ona böyle bir tuzak kurmak istediler. Biz de tuttuk onları çok alçak duruma düşürdük.

Portekizce: 

E intentaram conspirar contra ele; porém, fizemo-los os mais humilhados.

İsveççe: 

Och de hade [annat] ont i sinnet mot honom, men Vi korsade [deras planer].

Farsça: 

پس خواستند به او نیرنگی زنند، ولی ما آنان را پست و شکست خورده کردیم.

Kürtçe: 

وویستیان (بیکوژن) بە پیلان بەڵام ئێمە ئەوانمان ژێر خست

Özbekçe: 

Бас, улар унга макр-ҳийлани ирода қилишди. Биз уларни тубан қилдик.

Malayca: 

Maka mereka (dengan perbuatan membakar Nabi Ibrahim itu) hendak melakukan angkara yang menyakitinya, lalu Kami jadikan mereka orang-orang yang terkebawah (yang tidak berjaya maksudnya).

Arnavutça: 

Dhe ata dëshiruan t’i bëjnë dinakëri, por Ne i bëmë ata më të poshtëruarit.

Bulgarca: 

Замислиха коварство спрямо него, но Ние сторихме те да са унизените.

Sırpça: 

И хтели су да му направе замку, али Ми њих учинисмо најпониженијим.

Çekçe: 

Takto mu chtěli úklad nastrojit, však poníženými jsme je učinili.

Urduca: 

انہوں نے اس کے خلاف ایک کاروائی کرنی چاہی تھی، مگر ہم نے انہی کو نیچا دکھا دیا

Tacikçe: 

Хостанд то бадандешӣ кунанд, Мо низ онҳоро зердаст (хору мағлуб) гардонидем.

Tatarca: 

Алар Ибраһимгә явызлыкны кылырга теләделәр, һәм Без аларның мәкерен буш кылып үзләрен хур иттек, утны Ибраһимгә салкын итеп, пәйгамбәрлегенә дәлил кылдык. Бабил шәһәреңдә Ибраһимгә эш калмады. Аллаһ хөкемнәрен ирештерде, могъҗизалар күрсәтте, инде аңа күчеп китү лязем булды.

Endonezyaca: 

Mereka hendak melakukan tipu muslihat kepadanya, maka Kami jadikan mereka orang-orang yang hina.

Amharca: 

በእርሱም ተንኮልን አሰቡ፡፡ ዝቅተኞችም አደረግናቸው፡፡

Tamilce: 

ஆக, அவர்கள் அவருக்கு ஒரு சூழ்ச்சியை நாடினர். ஆக, நாம் அவர்களைத்தான் மிகத் தாழ்ந்தவர்களாக ஆக்கினோம்.

Korece: 

이것이 실패하니 그들은 다 른 음모를 꾸몄으나 하나님은 그 들을 가장 비천한 자들로 만들었 노라

Vietnamca: 

Họ muốn mưu hại Ibrahim nhưng TA đã làm cho họ thất bại nhục nhã.