Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

37

Sûredeki Ayet No: 

57

Ayet No: 

3845

Sayfa No: 

448

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلَوْلَا نِعْمَةُ رَبِّي لَكُنتُ مِنَ الْمُحْضَرِينَ

Çeviriyazı: 

velevlâ ni`metü rabbî leküntü mine-lmuḥḍarîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Rabbimin nimeti olmasaydı, ben de bu tutuklananlardan olacaktım.

Diyanet İşleri: 

Eğer Rabbimin lütfu olmasaydı ben de oraya götürülenlerden olurdum.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve Rabbimin nimeti olmasaydı ben de orada bulunanlardan olurdum.

Şaban Piriş: 

Eğer Rabbimin nimeti olmasaydı, şimdi ben de (Cehennem'e) getirilenlerden olurdum, dedi.

Edip Yüksel: 

Rabbimin nimeti olmasaydı, ben de şimde seninle birlikte olurdum.

Ali Bulaç: 

"Eğer Rabbimin nimeti olmasaydı, muhakkak ben de (azap yerine getirilip) hazır bulundurulanlardan olacaktım.

Suat Yıldırım: 

“Şimdi ister misiniz onu size göstereyim?” Onlar da arzu edince, derhal bir tarama yapıp onu cehennemin tam ortasında bulur.“Vallahi, nerdeyse beni de düştüğün o helâke sürükleyecektin! Rabbimin hidâyet nimeti yetişmeseydi, eli kolu kelepçeli getirilip o azaba atılanlardan olacaktım!” [7,43]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Ve eğer Rabbimin nîmeti olmasa idi, elbette ki, ben de (bu cehennemde) hazır bulundurulmuşlardan olacak idim.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Rabbimin nimeti olmasaydı, kesinlikle ben de şurada toplananlar arasına girmiş olacaktım.

Bekir Sadak: 

Biz o agaci, zalimler icin bir dert yaptik.

İbni Kesir: 

Rabbımın lutfu olmasaydı, ben de oraya götürülenlerden olacaktım.

Adem Uğur: 

Rabbimin nimeti olmasaydı, şimdi ben de (cehenneme) getirilenlerden olurdum&quot

İskender Ali Mihr: 

Ve eğer Rabbimin ni´meti olmasaydı, mutlaka ben de (cehennemde yanmak üzere) hazır bulundurulanlardan olurdum.

Celal Yıldırım: 

Eğer Rabbimin (bana şuur ve anlayış veren) nimeti olmasaydı, elbette ben de (azaba) hazır duruma getirilenlerden olurdum.

Tefhim ul Kuran: 

«Eğer Rabbimin nimeti olmasaydı, muhakkak ben de (azab yerine getirilip) hazır bulundurulanlardan olacaktım.»

Fransızca: 

et sans le bienfait de mon Seigneur, j'aurais certainement été du nombre de ceux qu'on traîne [au supplice].

İspanyolca: 

Si no llega a ser por la gracia de mi Señor, habría figurado yo entre los réprobos.

İtalyanca: 

Senza la benevolenza del mio Signore, sarei stato certamente uno dei dannati.

Almanca: 

Und wäre nicht die Gnade meines HERRN, wäre ich doch von den Ausgelieferten.

Çince: 

如果没有我的主的恩惠,我必在被拘禁者之列。

Hollandaca: 

En was het niet door de genade van mijnen Heer, dan ware ik zeker aan eene eeuwige marteling overgeleverd geworden.

Rusça: 

Если бы не милость моего Господа, то я оказался бы в числе ввергнутых в Геенну.

Somalice: 

Haddayna Nicmada Eebe jirinna waxaan ahaan lahaa kuwa lagu soo kulmiyay (naarta).

Swahilice: 

Na lau kuwa si neema ya Mola wangu Mlezi bila ya shaka ningeli kuwa miongoni mwa walio hudhurishwa.

Uygurca: 

ئەگەر پەرۋەردىگارىمنىڭ (مېنى ئىمانىمدا مۇستەھكەم قىلىشتىن ئىبارەت) مەرھەمىتى بولمىغان بولسا ئەلۋەتتە مەن (سەن بىلەن بىللە دوزاخقا) ھازىر قىلىنغانلاردىن بولاتتىم

Japonca: 

もし主の御恵みがなかったならば,わたしは必ず引き立てられる者の中にいたでしょう。」

Arapça (Ürdün): 

«ولو لا نعمة ربي» عليَّ بالإيمان «لكنت من المحضرين» معك في النار وتقول أهل الجنة.

Hintçe: 

और अगर मेरे परवरदिगार का एहसान न होता तो मैं भी (इस वक्त) तेरी तरह जहन्नुम में गिरफ्तार किया गया होता

Tayca: 

“และหากมิใช่ความโปรดปรานแห่งพระเจ้าของฉันแล้ว ฉันจะต้องอยู่ในหมู่ผู้ถูกนำมาลงโทษอย่างแน่นอน”

İbranice: 

אם לא היה חסדו של ריבוני, הייתי גם נזרק לגיהינום

Hırvatça: 

Da nije bilo milosti Gospodara moga, i ja bih bio među privedenim."

Rumence: 

Fără harul lui Dumnezeu aş fi fost printre cei puşi la cazne.

Transliteration: 

Walawla niAAmatu rabbee lakuntu mina almuhdareena

Türkçe: 

"Rabbimin nimeti olmasaydı, kesinlikle ben de şurada toplananlar arasına girmiş olacaktım."

Sahih International: 

If not for the favor of my Lord, I would have been of those brought in [to Hell].

İngilizce: 

Had it not been for the Grace of my Lord, I should certainly have been among those brought (there)!

Azerbaycanca: 

Əgər Rəbbimin lütfü olmasaydı, mən də (Cəhənnəmə) gətirilənlərdən olardım!

Süleyman Ateş: 

Rabbimin ni'meti olmasaydı, şimdi ben de (oraya) getirilenlerden olurdum.

Diyanet Vakfı: 

Rabbimin nimeti olmasaydı, şimdi ben de (cehenneme) getirilenlerden olurdum" dedi.

Erhan Aktaş: 

“Eğer Rabb’imin nimeti(1) olmasaydı, ben de Cehennem’e atılanlardan olurdum.”

Kral Fahd: 

Rabbimin nimeti olmasaydı, şimdi ben de (cehenneme) getirilenlerden olurdum» dedi.

Hasan Basri Çantay: 

«Eğer Rabbimin ni´meti olmasaydı ben de (seninle beraber cehennemde) haazır bulundurulanlardan olacakdım».

Muhammed Esed: 

Eğer Rabbimin lütfu olmasaydı ben de (şimdi) (azaba) uğratılanlar arasında olurdum!

Gültekin Onan: 

&quot

Ali Fikri Yavuz: 

Rabbimin nimeti olmasaydı, ben de (bu cehennemde seninle) tutuklananlardan olacaktım.

Portekizce: 

E se não fosse pela graça do meu Senhor, contar-me-ia, agora, entre os levados (para lá)!

İsveççe: 

om inte Gud hade varit mig nådig skulle jag helt säkert ha hört till dem som förs dit [där du är]!"

Farsça: 

و اگر توفیق و رحمت پروردگارم نبود، حتماً از احضارشدگان [در دوزخ] بودم.

Kürtçe: 

وە ئەگەر میھرەبانی پەروەردگارم فریام نەکەوتایە، منیش لە ئامادەکراوان (ی ناو دۆزەخ) دەبووم

Özbekçe: 

Агар Роббимнинг неъмати бўлмаганида, мен ҳам (дўзахга) ҳозир қилинганлардан бўлур эдим.

Malayca: 

"Dan kalaulah tidak disebabkan nikmat pemberian Tuhanku (dengan hidayah petunjuk), nescaya akan menjadilah daku dari orang-orang yang dibawa hadir (untuk menerima balasan azab) ".

Arnavutça: 

po të mos ishte dhuntia e Zotit tim, edhe unë do të isha në zjarr (bashkë me ty).

Bulgarca: 

И ако не бе благодатта на моя Господ, щях да съм доведен [с теб].

Sırpça: 

Да није било милости мога Господара, и ја бих се сад мучио.”

Çekçe: 

a kdyby nebylo dobrodiní Pána mého, také bych mezi předvedenými byl!

Urduca: 

میرے رب کا فضل شامل حال نہ ہوتا تو آج میں بھی اُن لوگوں میں سے ہوتا جو پکڑے ہوئے آئے ہیں

Tacikçe: 

Ва агар мавҳибати (бахшиши) Парвардигорам набуд, ман низ аз ҳозиршудагони азоб мебудам.

Tatarca: 

Әгәр Раббым миңа иманны ингам итмәсә, әлбәттә, сезнең белән бергә мәңгегә утка салынган булыр идем".

Endonezyaca: 

jikalau tidaklah karena nikmat Tuhanku pastilah aku termasuk orang-orang yang diseret (ke neraka).

Amharca: 

«የጌታየም ጸጋ ባልነበረ ኖሮ ወደ እሳት ከሚቀርቡት እሆን ነበር፡፡»

Tamilce: 

“என் இறைவனின் (நேர்வழி எனும்) அருட்கொடை (என்னுடன்) இல்லாதிருந்தால் நானும் (நரகத்தில் தண்டனைக்காக) கொண்டுவரப்பட்டவர்களில் ஆகி இருப்பேன்.”

Korece: 

내 주님의 은혜가 없었던들 실로 나는 그곳에 끌려온 자중에 있었으리라

Vietnamca: 

“Nếu không nhờ hồng ân của Thượng Đế của tôi thì chắc chắn tôi đã là một trong những người bị bắt dẫn đến (Hỏa Ngục).”