Arapça:
فَأَغْوَيْنَاكُمْ إِنَّا كُنَّا غَاوِينَ
Çeviriyazı:
feagveynâküm innâ künnâ gâvîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Evet biz, sizi kışkırttık. Çünkü biz azgındık.
Diyanet İşleri:
Sizi biz azdırmıştık, çünkü kendimiz azgındık.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Gerçekten sizi azdırdık biz, şüphe yok ki biz de azmıştık.
Şaban Piriş:
Evet sizi saptırdık, çünkü biz de sapkın kimseler idik.
Edip Yüksel:
Biz azmıştık. Sizi de azdırdık.
Ali Bulaç:
Evet, sizi azdırdık, çünkü biz de azgın kimselerdik.
Suat Yıldırım:
“Hayır, bilakis! derler öbürleri, siz zaten iman eden kimseler değildiniz. Hem bizim, sizi zorlayacak bir gücümüz yoktu ki! Bilakis, siz azgın bir gürûh idiniz!”“Ne dersek boş! Artık Rabbimizin azap hükmü hakkımızda kesinleşti. Biz hak ettiğimiz cezayı mutlaka tadacağız. Evet, sizi biz kışkırttık, çünkü biz de azmış durumdaydık.”
Ömer Nasuhi Bilmen:
«Evet. Biz sizi sapıttırdık, muhakkak ki, biz de sapıklığa düşmüş kimseler idik.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Sizi saptırıp azdırmıştık. Çünkü biz de sapıp azmış kişilerdik.
Bekir Sadak:
suphesiz siz can yakici azabi tadacaksiniz.
İbni Kesir:
Sizi azdırdık
Adem Uğur:
Biz sizi azdırdık. Çünkü kendimiz de azmıştık.
İskender Ali Mihr:
Evet, sizi biz azdırdık. Gerçekten biz azgınlar olmuştuk.
Celal Yıldırım:
Evet, sizi biz azdırdık. Çünkü biz kendimiz azgınlar idik.
Tefhim ul Kuran:
«Evet, biz sizi azdırdık, çünkü biz de azgın kimselerdik.»
Fransızca:
"Nous vous avons induits en erreur car, en vérité, nous étions égarés nous-mêmes".
İspanyolca:
Os descarriamos. ¡Nosotros mismos estábamos descarriados!»
İtalyanca:
Noi vi abbiamo traviato perché in verità noi stessi eravamo traviati».
Almanca:
So verleiteten wir euch. Gewiß, wir waren auch Verleitete."
Çince:
所以我们使你们迷误,我们自己也确是迷误的。
Hollandaca:
Wij verleidden u, maar wij dwaalden ook zelven.
Rusça:
Мы ввели вас в заблуждение, и мы сами были заблудшими".
Somalice:
Markaasaan idin dhuminay annaguna waan dhunsanayn.
Swahilice:
Tulikupotezeni kwa sababu sisi wenyewe tulikuwa wapotovu.
Uygurca:
سىلەرنى بىز ئازدۇردۇق، چۈنكى بىز ھەقىقەتەن ئازغان ئىدۇق»
Japonca:
わたしたちはあなたがたを迷わせたが,わたしたち自身も迷っていたのです。」
Arapça (Ürdün):
«فأغويناكم» المعلل بقولهم «إنا كنا غاوين».
Hintçe:
हम खुद गुमराह थे तो तुम को भी गुमराह किया
Tayca:
เราได้แนะนำพวกท่านให้หลงผิดทั้ง ๆที่ความจริงพวกเราก็หลงผิดอยู่แล้ว
İbranice:
התעינו אתכם כי אנו בעצמנו היינו תועים
Hırvatça:
a u zabludu smo vas pozivali, a i sami smo, zaista, u zabludi bili."
Rumence:
Noi v-am amăgit fiindcă noi înşine eram amăgiţi.”
Transliteration:
Faaghwaynakum inna kunna ghaweena
Türkçe:
"Sizi saptırıp azdırmıştık. Çünkü biz de sapıp azmış kişilerdik."
Sahih International:
And we led you to deviation; indeed, we were deviators."
İngilizce:
We led you astray: for truly we were ourselves astray.
Azerbaycanca:
Biz sizi yoldan çıxartdıq, çünki biz özümüz yoldan çıxmış kimsələr idik!”
Süleyman Ateş:
Sizi azdırdık, çünkü biz kendimiz azmıştık(siz de bize uyunca azmış oldunuz).
Diyanet Vakfı:
"Biz sizi azdırdık. Çünkü kendimiz de azmıştık."
Erhan Aktaş:
“Biz, sizi azdırdık, çünkü biz azgındık.”
Kral Fahd:
«Biz sizi azdırdık. Çünkü kendimiz de azmıştık.»
Hasan Basri Çantay:
«Çünkü biz de sizi (büsbütün) başdan çıkardık. Zîrâ biz de azgın kimselerdik».
Muhammed Esed:
O halde, sizi derin bir sapıklığa ittiğ(imiz eğer doğruysa), o zaman biz de vahim bir sapıklığa düşmüşüzdür!"
Gültekin Onan:
37:30
Ali Fikri Yavuz:
Çünkü biz, sizi, dinden çıkardık. Gerçekten biz azgın kimselerdik.”
Portekizce:
Seduzimos-vos, então, porque fôramos seduzidos.
İsveççe:
Vi ledde er på avvägar, men vi var [själva] vilseledda."
Farsça:
[سبک مغزی و تعصّب شما زمینه گمراهی شما شد] پس ما شما را گمراه کردیم؛ زیرا خودمان گمراه بودیم،
Kürtçe:
بەڵێ ئێمە ئێوەمان گومڕا کرد چونکە بەڕاستی خۆشمان گومڕا بووین
Özbekçe:
Ҳа, биз сизларни иғво қилдик. Албатта, биз иғво қилгувчи эдик», дерлар.
Malayca:
"(Dengan sebab ketentuan yang tersebut) maka kami pun mengajak kamu menjadi sesat, kerana sebenarnya kami adalah orang-orang sesat"
Arnavutça:
e, ju kemi mashtruar juve, meqë edhe ne kemi qenë të mashtruar”.
Bulgarca:
И ви заблудихме, и ние самите бяхме заблудени.”
Sırpça:
а у заблуду смо вас позивали, јер и сами смо, заиста, били у заблуди.“
Çekçe:
My jsme vás svedli, však sami jsme bloudili.
Urduca:
سو ہم نے تم کو بہکا یا، ہم خود بہکے ہوئے تھے"
Tacikçe:
Мо шуморо гумроҳ кардем ва худ низ гумроҳ будем».
Tatarca:
Без, әлбәттә, сезне хак юлдан аздырдык, чөнки без үзебез азган идек, сез дә үз ихтыярыгыз белән безгә ияреп аздыгыз", – диярләр.
Endonezyaca:
Maka kami telah menyesatkan kamu, sesungguhnya kami adalah orang-orang yang sesat.
Amharca:
«ወደ ጥምመት ጠራናችሁም፡፡ እኛ ጠማሞች ነበርንና» (ይላሉ)፡፡
Tamilce:
“ஆக, நாங்கள் உங்களை வழிகெடுத்தோம். நிச்சயமாக நாங்கள் வழி கெட்டவர்களாகவே இருந்தோம்.”
Korece:
실로 우리는 너희를 방황케 했으며 우리 스스로도 방황했노라
Vietnamca:
“Chúng tôi đã dẫn các người đi lạc và chúng tôi cũng là những kẻ lầm lạc.”
Ayet Linkleri: