Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

37

Sûredeki Ayet No: 

9

Ayet No: 

3797

Sayfa No: 

446

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

دُحُورًا ۖ وَلَهُمْ عَذَابٌ وَاصِبٌ

Çeviriyazı: 

düḥûrav velehüm `aẕâbüv vâṣib.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Uzaklaştırılırlar. Onlara ardı arkası kesilmez bir azab vardır.

Diyanet İşleri: 

Onlar yüce alemi asla dinleyemezler. Her yönden kovularak atılırlar. Onlara sürekli bir azap vardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Horhakir bir halde ve onlar içindir ardıarası kesilmeyen azap.

Şaban Piriş: 

Uzaklaştırılarak... Onlar için devamlı bir azap vardır.

Edip Yüksel: 

Kovulurlar; sürekli bir azabı hakketmişlerdir.

Ali Bulaç: 

Uzaklaştırılırlar. Onlara kesintisiz bir azap vardır.

Suat Yıldırım: 

Dinlemeye kalksalar kovulup atılırlar. Hem onlar için devamlı bir azap vardır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Bir uzaklaştırılma ile uzaklaştırılmış (olurlar) ve onlar için bir daimi azap da vardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Kovulurlar. Ve onlar için, yakalarını bırakmayan bir azap vardır.

Bekir Sadak: 

(15-17) «Bu apacik bir sihirdir

İbni Kesir: 

Kovularak. Ve onlar için sürekli bir azab vardır.

Adem Uğur: 

Kovulup atılırlar. Ve onlar için sürekli bir azap vardır.

İskender Ali Mihr: 

Kovulmuş olarak, onlar için kesilmeyen sürekli azap vardır.

Celal Yıldırım: 

Onlar için devamlı azâb vardır.

Tefhim ul Kuran: 

Uzaklaştırılırlar. Onlar için kesintisiz bir azab vardır.

Fransızca: 

et refoulés. Et ils auront un châtiment perpétuel.

İspanyolca: 

repelidos. Tendrán un castigo perpetuo.

İtalyanca: 

e scacciati: avranno il castigo perpetuo)

Almanca: 

ausgetrieben. Und für sie ist eine andauernde Peinigung bestimmt,

Çince: 

被驱逐,他们将受永久的刑罚。

Hollandaca: 

En eene zware marteling is voor hen gereed gemaakt.

Rusça: 

чтобы изгнать оттуда. Им уготованы вечные мучения.

Somalice: 

Iyagoo la cryi oo cadaab joogta ah usugnaaday.

Swahilice: 

Wakifurushwa. Na wanayo adhabu ya kudumu.

Uygurca: 

ئۇلار پەرىشتىلەرنىڭ (سۆزلىرىدىن ھېچ نەرسىنى) ئاڭلىيالمايدۇ، ئۇلار، قوغلىنىشى ئۈچۈن، ھەر تەرەپتىن، ئاققۇچى يۇلتۇزلار بىلەن ئېتىلىدۇ، ئۇلار (ئاخىرەتتە) دائىملىق ئازابقا قالىدۇ

Japonca: 

撃退されて,かれらは永久の懲罰を受ける。

Arapça (Ürdün): 

«دُحُورا» مصدر دحره: أي طرده وأبعده وهو مفعول له «ولهم» في الآخرة «عذاب واصب» دائم.

Hintçe: 

और उनके लिए पाएदार अज़ाब है

Tayca: 

ถูกขับไล่ใสส่งออกมา และสำหรับพวกมันนั้นจะได้รับการลงโทษอย่างต่อเนื่อง

İbranice: 

כך הם יגורשו, ואכן הם יסבלו מעונש נצחי

Hırvatça: 

da bi bili otjerani: njih čeka patnja neprekidna,

Rumence: 

Ei sunt alungaţi şi vor avea parte de o necurmată osândă,

Transliteration: 

Duhooran walahum AAathabun wasibun

Türkçe: 

Kovulurlar. Ve onlar için, yakalarını bırakmayan bir azap vardır.

Sahih International: 

Repelled; and for them is a constant punishment,

İngilizce: 

Repulsed, for they are under a perpetual penalty,

Azerbaycanca: 

(Səmadan) kənar edilərlər. Onları daimi bir əzab göyləyir!

Süleyman Ateş: 

Kovulurlar. Onlar için sürekli bir azab vardır.

Diyanet Vakfı: 

Kovulup atılırlar. Ve onlar için sürekli bir azap vardır.

Erhan Aktaş: 

Kovulmuş olarak, onlar için kesintisiz azâp vardır.

Kral Fahd: 

Kovulup atılırlar. Ve onlar için sürekli bir azap vardır.

Hasan Basri Çantay: 

37:8

Muhammed Esed: 

(rahmetten) yoksun kalsınlar ve (öteki dünyada) kendilerini bekleyen ebedi azaba duçar olsunlar;

Gültekin Onan: 

Uzaklaştırılırlar. Onlara kesintisiz bir azab vardır.

Ali Fikri Yavuz: 

Uzaklaştırılırlar. Onlara (ahirette) devamlı bir azap var.

Portekizce: 

Como repulsa, e terão um sofrimento permanente.

İsveççe: 

obönhörligt utstötta - och deras straff skall vara utan ände.

Farsça: 

تا با خفت وخواری رانده شوند، وبرای آنان عذابی همیشگی است،

Kürtçe: 

ڕاودەنرێن زۆر بە توندی و (لە قیامەتدا) سزایان بەردەوامە وسەختە

Özbekçe: 

Ҳайдалурлар! Улар учун узлуксиз азоб бордир.

Malayca: 

Untuk mengusir mereka; dan mereka pula beroleh azab seksa yang tidak putus- putus.

Arnavutça: 

për t’i dëbuar ata: për ta ka vuajtje të përhershme,

Bulgarca: 

за пропъждане, и за тях има постоянно мъчение,

Sırpça: 

па бивају прогнани: њих чека непрекидна патња,

Çekçe: 

aby byli odehnáni; a pro ně trest trvalý je přichystán.

Urduca: 

اور ان کے لیے پیہم عذاب ہے

Tacikçe: 

То дур гарданд ва барои онҳост азобе доим.

Tatarca: 

Шулай булса да аларга ахирәттә каты ґәзаб булыр.

Endonezyaca: 

Untuk mengusir mereka dan bagi mereka siksaan yang kekal,

Amharca: 

የሚባረሩ ሲሆኑ (ይጣልባቸዋል)፡፡ ለእነሱም ዘውታሪ ቅጣት አላቸው፡፡

Tamilce: 

(வானத்தை விட்டு) தடுக்கப்படுவதற்காக (அவர்கள் மீது நட்சத்திரங்கள் எறியப்படும்). இன்னும், அவர்களுக்கு (மறுமையில்) நிரந்தரமான தண்டனை உண்டு.

Korece: 

쫓겨나 영원한 벌을 받으리라

Vietnamca: 

Chúng bị đuổi đi xa. Và (vào Ngày Sau) chúng sẽ bị trừng phạt đời đời kiếp kiếp.