Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

37

Sûredeki Ayet No: 

8

Ayet No: 

3796

Sayfa No: 

446

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

لَّا يَسَّمَّعُونَ إِلَى الْمَلَإِ الْأَعْلَىٰ وَيُقْذَفُونَ مِن كُلِّ جَانِبٍ

Çeviriyazı: 

lâ yessemme`ûne ile-lmelei-l'a`lâ veyuḳẕefûne min külli cânib.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onlar yüksek (melekler) topluluğunu dinleyemezler. Her taraftan kovulup atılırlar.

Diyanet İşleri: 

Onlar yüce alemi asla dinleyemezler. Her yönden kovularak atılırlar. Onlara sürekli bir azap vardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

En yüce melekler topluluğunun sözlerini duyamazlar ve her yandan sürülüp kovulurlar.

Şaban Piriş: 

Onlar, artık mele-i a'la'ya kulak veremezler. Her taraftan kendilerine (ateş topları) atılır.

Edip Yüksel: 

Yüce topluluğu dinleyemezler; her yandan atılırlar.

Ali Bulaç: 

Ki onlar, Mele'i A'la'ya kulak verip dinleyemezler, her yandan kovulup atılırlar;

Suat Yıldırım: 

Onlar Mele-i Âla'ya yükselip dinleyemezler ve her taraftan bombardımana tutulurlar.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Onlar en yüksek bir cemaati (sözlerine kulak vererek) dinleyemezler ve her taraftan kovulup atılırlar.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Onlar ne kadar çırpınsalar da o yüce konseyi dinleyemezler. Ve her taraftan atışa tutulurlar;

Bekir Sadak: 

Bir mucize gorduklerinde onu eglenceye alirlar.

İbni Kesir: 

Onlar Mele-i Ala´yı dinleyemezler ve her yönden sürülerek atılırlar.

Adem Uğur: 

Onlar, artık mele-i a´lâ´ya (yüce topluluğa) kulak veremezler. Her taraftan taşlanırlar.

İskender Ali Mihr: 

Melei A´lâ´ya kulak verip dinleyemezler ve her taraftan atılırlar (kovulurlar).

Celal Yıldırım: 

Mele-i A´lâ´ya kulak verip dinleyemezler ve her yandan atılıp itilip kovulurlar.

Tefhim ul Kuran: 

Ki onlar, Mele-i Alâ´ya kulak verip dinleyemezler ve onlar her yandan kovulur atılırlar

Fransızca: 

Ils ne pourront être à l'écoute des dignitaires suprêmes [les Anges]; car ils seront harcelés de tout côté,

İspanyolca: 

Así, los demonios no pueden oír al Consejo Supremo, porque por todas partes se ven hostigados,

İtalyanca: 

Non potranno origliare il Supremo Consesso (saranno bersagliati da ogni lato

Almanca: 

Sie belauschen nicht die hohen Angesehenen. Und sie werden von jeder Seite beworfen,

Çince: 

他们不得窃听上界的众天神,他们自各方被射击,

Hollandaca: 

Opdat zij niet luisteren naar het gesprek der verheven vorsten (want zij worden van alle zijden bestormd),

Rusça: 

Они не могут прислушаться к высшему сонму, и их забрасывают со всех сторон,

Somalice: 

Mana dhagaystaan jameecada sare, (Malaa'igta) waxaana laga soo tuuraa dhan kasta.

Swahilice: 

Wasiweze kuwasikiliza viumbe watukufu. Na wanafukuzwa huko kila upande.

Uygurca: 

ئۇلار پەرىشتىلەرنىڭ (سۆزلىرىدىن ھېچ نەرسىنى) ئاڭلىيالمايدۇ، ئۇلار، قوغلىنىشى ئۈچۈن، ھەر تەرەپتىن، ئاققۇچى يۇلتۇزلار بىلەن ئېتىلىدۇ، ئۇلار (ئاخىرەتتە) دائىملىق ئازابقا قالىدۇ

Japonca: 

かれらは八方から撃たれ,最高の会議を盗み聞くことは出来ない。

Arapça (Ürdün): 

«لا يسمعون» أي الشياطين مستأنف، وسماعهم هو في المعنى المحفوظ عنه «إلى الملأ الأعلى» الملائكة في السماء، وعدِّي السماع بإلى لتضمنه معنى الإصغاء وفي قراءة بتشديد الميم والسين أصله يتسمعون أدغمت التاء في السين «ويقذفون» أي الشياطين بالشهب «من كل جانب» من آفاق السماء.

Hintçe: 

कि अब शैतान आलमे बाला की तरफ़ कान भी नहीं लगा सकते और (जहाँ सुन गुन लेना चाहा तो) हर तरफ़ से खदेड़ने के लिए शहाब फेके जाते हैं

Tayca: 

พวกมันจะไม่สามารถรับฟัง (จากมะลาอิกะฮฺผู้อยู่) ในชั้นฟ้าชั้นสูงได้ และพวกมันจะถูกขว้างจากทุกๆ ด้าน

İbranice: 

כדי שלא יוכלו להקשיב בסתר לסודות הכנס העליון של המלאכים,מפני שאם הם ינסו הם יותקפו מכל עבר

Hırvatça: 

da ne prisluškuju meleke - skup najviši, a sa svih strana bivaju gađani,

Rumence: 

Ei nu le pot asculta pe căpeteniile preaînalte, căci sunt loviţi din toate părţile.

Transliteration: 

La yassammaAAoona ila almalai alaAAla wayuqthafoona min kulli janibin

Türkçe: 

Onlar ne kadar çırpınsalar da o yüce konseyi dinleyemezler. Ve her taraftan atışa tutulurlar;

Sahih International: 

[So] they may not listen to the exalted assembly [of angels] and are pelted from every side,

İngilizce: 

(So) they should not strain their ears in the direction of the Exalted Assembly but be cast away from every side,

Azerbaycanca: 

Onlar ali bəzmə (yuxarı aləmə, mələklər aləminin söhbətlərinə) qulaq asa bilməz və hər tərəfdən (axan ulduzlar vasitəsilə) qovulub atılar.

Süleyman Ateş: 

O (şeyta)nlar mele-i A'layı (yüce melekler topluluğunu) dinleyemezler; her yandan kendilerine (ışınlar) atılır.

Diyanet Vakfı: 

Onlar, artık mele-i a'la'ya (yüce topluluğa) kulak veremezler. Her taraftan taşlanırlar.

Erhan Aktaş: 

Mele-i A’lâ’ya(1) kulak verip dinleyemezler; her taraftan kovulurlar.

Kral Fahd: 

Onlar, artık mele-i a 'lâ'ya (yüce topluluğa) kulak veremezler. Her taraftan taşlanırlar.

Hasan Basri Çantay: 

(8-9) Ki onlar «Mele´-i a´lâ» ya kulak verib dinleyemezler, her yandan koğularak atılırlar. Onlar için (âhiretde de) ardı arası kesilmez bir azâb vardır.

Muhammed Esed: 

(ki) onlar, (o bilinmeyeni bilmek isteyenler,) yüce sakinler topluluğuna kulak veremesinler ve her taraftan kovulup sürülsünler,

Gültekin Onan: 

Ki onlar, Mele-i A´la´ya kulak verip dinleyemezler, her yandan kovulup atılırlar

Ali Fikri Yavuz: 

O şeytanlar, melekler topluluğunun kelâmını dinleyemezler, her taraftan koğulup atılırlar.

Portekizce: 

Para que não possam ouvir os celícolas, pois serão atacados, por todos os lados,

İsveççe: 

som inte skall lyssna till de högsta väsendenas [tal]. Därför drivs de bort [av stjärnskott] från alla håll -

Farsça: 

آنان نمی توانند به سخنان فرشتگان بسیار مکرم و شریف گوش فرا دهند، و [هرگاه به گوش دادن برخیزند] از هر سو [شهاب] به سویشان پرتاب می شود،

Kürtçe: 

ناتوانن گوێ بگرن بۆ ئەو فریشتانەی لە بەرزترین پلەدان وە (ئەگەر بچن گوێ بگرن) لە ھەموو لایەکی (ئاسمانەوە) ئاگر باران دەکرێن

Özbekçe: 

Улар юксак тўплиққа қулоқ сола олмаслар ва ҳар томондан (учқун-ла) отилурлар.

Malayca: 

(Dengan itu) mereka tidak dapat memasang telinga mendengar (percakapan malaikat) penduduk langit, dan mereka pula direjam (dengan api) dari segala arah dan penjuru,

Arnavutça: 

që mos t’i përgjojë meleqet e lartësuar; ata (djajtë) sulmohen nga të gjitha anët,

Bulgarca: 

за да не могат да чуят нищо от върховните небеса, и са замеряни от всички страни

Sırpça: 

да не прислушкује анђеле узвишене. Њих са свих страна гађају,

Çekçe: 

takže nemohou u rady nejvyšší naslouchat a je po nich házeno ze všech stran,

Urduca: 

یہ شیاطین ملاء اعلیٰ کی باتیں نہیں سن سکتے، ہر طرف سے مارے اور ہانکے جاتے ہیں

Tacikçe: 

То сухани сокинони олами болоро нашнаванд ва аз ҳар сӯй ронда шаванд.

Tatarca: 

Ул шайтаннар күккә менсәләр дә, фәрештәләрнең язган сүзләрен ишетә алмаслар, ул шайтаннар күкнең һәр тарафыннан ерак булсыннар өчен, йолдызлар белән атылырлар.

Endonezyaca: 

syaitan syaitan itu tidak dapat mendengar-dengarkan (pembicaraan) para malaikat dan mereka dilempari dari segala penjuru.

Amharca: 

ወደላይኛው ሰራዊት አያዳምጡም፡፡ ከየወገኑም ሁሉ ችቦ ይጣልባቸዋል፡፡

Tamilce: 

மிக உயர்ந்த (வானவக்) கூட்டத்தினரின் பக்கம் (அவர்களின் பேச்சை) அவர்களால் செவியுற முடியாது. எல்லா பக்கங்களில் இருந்தும் (அந்த ஷைத்தான்கள் வால் நட்சத்திரங்களால்) எறியப்படுவார்கள்.

Korece: 

그리하여 그들은 천사들의 회의를 엿들을 수 없고 사방에서 화염의 돌을 맞으며

Vietnamca: 

(Những tên Shaytan muốn nghe trộm) sẽ không nghe được hội nghị trên cao và chúng sẽ bị ném từ mọi phía.