Arapça:
لِّيُنذِرَ مَن كَانَ حَيًّا وَيَحِقَّ الْقَوْلُ عَلَى الْكَافِرِينَ
Çeviriyazı:
liyünẕira men kâne ḥayyev veyeḥiḳḳa-lḳavlü `ale-lkâfirîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(Bu), diri olanları uyarmak ve kâfirlere de azab sözünün hak olması içindir.
Diyanet İşleri:
Diri olan kimseyi uyarsın ve verilen söz de inkarcıların aleyhine çıksın.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Diri olanı korkutması ve kafirler hakkındaki sözün gerçeğe çıkması için.
Şaban Piriş:
Diri olanları uyarmak ve sözün (azabın) kâfirler üzerine gerçekleşmesi içindir.
Edip Yüksel:
Dirileri uyarır ve inkarcıları açığa çıkarır.
Ali Bulaç:
(Kur'an,) Diri olanları uyarıp korkutmak ve kafirlerin üzerine sözün hak olması için (indirilmiştir).
Suat Yıldırım:
Yaşayan her kişiyi uyarsın diye, böylece ilahî hüküm kâfirler hakkında kesinleşsin diye, gönderilmiştir.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Hayat sahibi olan kimseyi korkutması ve kâfirler üzerine de azabın tahakkuk etmesi için (O Kur´an´ı) indirdik.
Yaşar Nuri Öztürk:
Diri olanı uyarsın ve gerçeği örten nankörler/inkârcılar aleyhine söz hak olsun diye indirilmiştir.
Bekir Sadak:
Bunlarin sozu seni uzmesin. Biz onlarin gizlediklerini de, aciga vurduklarini da suphesiz biliriz.
İbni Kesir:
Diri olanları uyarsın ve kafirlerin üzerine söz hak olsun diye.
Adem Uğur:
Diri olanları uyarsın ve kâfirler cezayı hak etsinler diye.
İskender Ali Mihr:
(Kur´ân´ın indirilmesi), hayy olanları inzar etmek (uyarmak) ve (azap) sözünün kâfirlerin üzerine hak olması içindir.
Celal Yıldırım:
Diriyi uyarmak ve kâfirler üzerine (azâbla ilgili) sözün hakk olması içindir (bu Kur´ân)!.
Tefhim ul Kuran:
(Kur´an,) Diri olanları uyarıp korkutmak ve küfre sapanların üzerine sözün hak olması için (indirilmiştir).
Fransızca:
pour qu'ils avertisse celui qui est vivant et que la Parole se réalise contre les mécréants.
İspanyolca:
para que advierta a todo vivo y se cumpla la sentencia contra los infieles.
İtalyanca:
affinché avverta ogni vivente e si realizzi il Decreto contro i miscredenti.
Almanca:
damit er diejenigen warnt, die lebendig sind, und das Gesagte über die Kafir sich verwirklicht.
Çince:
以便他警告活人,以便不信道的人们当受刑罚的判决。
Hollandaca:
Opdat hij die leeft, daardoor moge gewaarschuwd worden; en het vonnis der veroordeeling zal rechtvaardig op de ongeloovigen worden uitgevoerd.
Rusça:
чтобы он предостерегал тех, кто жив, и чтобы сбылось Слово относительно неверующих.
Somalice:
Si uu ugu digo ruuxii nool (xaqa raaci) cadaabna ugu sugnaado Gaalada.
Swahilice:
Ili imwonye aliye hai, na neno litimie juu ya makafiri.
Uygurca:
ئۇنىڭغا (يەنى پەيغەمبەرگە) بىز شېئىر تەلىم بەرمىدۇق، ئۇنىڭغا شېئىر مۇناسىپمۇ ئەمەس. ئۇ پەقەت تىرىكلەرنى ئاگاھلاندۇرۇش، كاپىرلارغا ئازابنىڭ تېگىشلىك ئىكەنلىكىنى (بىلدۈرۈش ئۈچۈن نازىل بولغان) ۋەز - نەسىھەتتۇر ۋە روشەن قۇرئاندۇر
Japonca:
生ける者に警告を与え,また不信心な者に対してはは御言葉が下される。
Arapça (Ürdün):
«لينذر» بالياء والتاء به «من كان حيا» يعقل ما يخاطب به وهم المؤمنون «ويحق القول» بالعذاب «على الكافرين» وهم كالميتين لا يعقلون ما يخاطبون به.
Hintçe:
ताकि जो ज़िन्दा (दिल आक़िल) हों उसे (अज़ाब से) डराए और काफ़िरों पर (अज़ाब का) क़ौल साबित हो जाए (और हुज्जत बाक़ी न रहे)
Tayca:
เพื่อตักเตือนผู้ที่มีชีวิต และเพื่อข้อตักเตือนนั้นเป็นหลักฐานยืนยันแก่บรรดาผู้ปฏิเสธศรัทธา
İbranice:
שחובתו להזהיר את כל אשר נמצא בחיים, ולהצדיק את הסברה (העונש) נגד הכופרים
Hırvatça:
da upozorava onoga ko živ je, i da se Riječ o kazni za nevjernike obistini.
Rumence:
care-l previne pe cel care trăieşte şi care adevăreşte Cuvântul asupra tăgăduitorilor.
Transliteration:
Liyunthira man kana hayyan wayahiqqa alqawlu AAala alkafireena
Türkçe:
Diri olanı uyarsın ve gerçeği örten nankörler/inkârcılar aleyhine söz hak olsun diye indirilmiştir.
Sahih International:
To warn whoever is alive and justify the word against the disbelievers.
İngilizce:
That it may give admonition to any (who are) alive, and that the charge may be proved against those who reject (Truth).
Azerbaycanca:
Onunla diri olanları (ağıl və bəsirət sahiblərini) qorxutsun və o deyilən söz (əzəldən buyurduğumuz əzab hökmü) kafirlər barəsində gerçək olsun.
Süleyman Ateş:
(Bu Kur'an Muhammed'e vahyedilmiştir) Ki, diri olanları uyarsın ve inkar edenlere de (azab) söz(ü) hak olsun.
Diyanet Vakfı:
Diri olanları uyarsın ve kafirler cezayı hak etsinler diye.
Erhan Aktaş:
O, diri olanları uyarmak(1) ve Kâfirlerin üzerine Söz’ün(2) hak olması içindir.
Kral Fahd:
Diri olanları uyarsın ve kâfirler cezayı hak etsinler diye.
Hasan Basri Çantay:
(Bu da) hayâtı olan kimselere (gelecek tehlikeleri) haber vermek ve kâfirlere o söz hak olmak için (dir).
Muhammed Esed:
ki (kalben) diri olanları uyarabilsin ve (Allah´ın) sözü hakikati inkara şartlanmış olanlara karşı tanıklık yapabilsin diye.
Gültekin Onan:
(Kuran,) Diri olanları uyarıp korkutmak ve kafirlerin üzerine sözün hak olması için (indirilmiştir).
Ali Fikri Yavuz:
Aklı olanı korkutmak, kâfirlere de azab gerçekleşmek için...
Portekizce:
Para admoestador quem estiver vivo, e para que a palavra seja provada, a respeito dos incrédulos.
İsveççe:
för att varna dem som är levande [i anden], och för att [Guds] dom över dem som förnekar sanningen, som den måste, skall bli verklighet.
Farsça:
تا کسانی را که [به عقل و هوش و استعداد] زنده اند هشدار دهد، و فرمان عذاب بر کافران محقق و ثابت شود.
Kürtçe:
بۆ ئەوەی ئەوانەی (دڵ) زیندوون بیان ترسێنێت وە بەڵێنی (سزا) بسەپێنێت بەسەر بێ باوەڕاندا
Özbekçe:
Тирик бўлган шахсларни огоҳлантириш ва кофирларга (азоб) сўзини ҳақ қилиши учундир.
Malayca:
Supaya ia memberi peringatan kepada orang yang sedia hidup (hatinya), dan supaya nyata tetapnya hukuman (azab) terhadap orang-orang yang kufur ingkar.
Arnavutça:
për ta paralajmëruar atë që është i gjallë (i mençur), dhe për t’u realizuar fjala (dënimi) ndaj mohuesve.
Bulgarca:
за да предупреди онзи, който е жив, и да се сбъдне Словото спрямо неверниците.
Sırpça:
да упозорава онога ко је жив, и да се обистини Реч о казни за невернике.
Çekçe:
aby varován byl jím ten, kdo živý je, a aby se uskutečnilo slovo nad nevěřícími.
Urduca:
تاکہ وہ ہر اُس شخص کو خبردار کر دے جو زندہ ہو اور انکار کرنے والوں پر حجت قائم ہو جائے
Tacikçe:
то мӯъминонро бим диҳад ва сухани ҳақ бар азоби кофирон воҷиб шавад.
Tatarca:
Ул Коръән тере кешеләрне Аллаһ ґәзабы белән куркытыр өчен һәм аның белән гамәл кылмаучы кәферләргә җәһәннәм ґәзабын лязем итәр өчен иңдерелде.
Endonezyaca:
supaya dia (Muhammad) memberi peringatan kepada orang-orang yang hidup (hatinya) dan supaya pastilah (ketetapan azab) terhadap orang-orang kafir.
Amharca:
(ግሣጼነቱም ልቡ) ሕያው የኾነን ሰው ሊያስፈራራበትና ቃሉም በከሓዲዎች ላይ ይፈጸም ዘንድ ነው፡፡
Tamilce:
(உள்ளத்தால்) உயிருள்ளவராக இருப்பவரை அது எச்சரிப்பதற்காகவும் நிராகரிப்பாளர்கள் மீது (தண்டனையின்) வாக்கு உறுதியாகி விடுவதற்காகவும் (இந்த வேதத்தை நாம் அவருக்கு இறக்கினோம்).
Korece:
이것으로 살아있는 이들에 게 경고하고 불신자들에게는 진 리의 말씀이 실현되게 하였노라
Vietnamca:
Mục đích để Y cảnh báo những ai (mà trái tim của họ đang) sống (với chân lý) và để những kẻ vô đức tin không còn có lý do biện minh (khi đối diện với sự trừng phạt).
Ayet Linkleri: