Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

36

Sûredeki Ayet No: 

29

Ayet No: 

3734

Sayfa No: 

442

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِن كَانَتْ إِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً فَإِذَا هُمْ خَامِدُونَ

Çeviriyazı: 

in kânet illâ ṣayḥatev vâḥideten feiẕâ hüm ḫâmidûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Sadece bir gürültü oldu, onlar da hemen sönüverdiler.

Diyanet İşleri: 

Ondan sonra milleti üzerine gökten bir ordu indirmedik; zaten indirecek de değildik; sadece tek bir çığlık.. o kadar, hemen sönüp gittiler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Azabımız, ancak bir bağrıştan ibaretti, o anda hepsi de sönüp gitti.

Şaban Piriş: 

Sadece korkunç bir ses oldu. Bir anda sönüp gittiler.

Edip Yüksel: 

Sadece bir patlama... Hemen donakaldılar.

Ali Bulaç: 

(Ancak onlara) Yalnızca bir tek çığlık (yetti); anında sönüverdiler.

Suat Yıldırım: 

(Orduya ne lüzum?), bir tek ses yeter! Bir de bakmışsınız: Sönüp kalmışlar...

Ömer Nasuhi Bilmen: 

O bir sayhadan başka olmadı. O anda onlar hemen sönüvermiş kimseler oldular.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Olan, sadece korkunç titreşimli bir sesti. Ve bir anda sönüverdiler.

Bekir Sadak: 

Onun ve elleriyle yaptiklarinin urunlerini yesinler

İbni Kesir: 

Sadece, bir tek çığlık oldu. Ve onlar hemen sönüp gittiler.

Adem Uğur: 

(Onları helâk eden) korkunç sesten başka bir şey değildi. Birdenbire sönüverdiler.

İskender Ali Mihr: 

(Onların cezası) sadece bir sayha (şiddetli ses dalgası) oldu. O zaman onlar sönenler oldular.

Celal Yıldırım: 

Sadece bir haykırış (yetti)

Tefhim ul Kuran: 

(Ancak onlara) Yalnızca bir tek çığlık (yetti)

Fransızca: 

Ce ne fut qu'un seul Cri et les voilà éteints.

İspanyolca: 

No hubo más que un solo Grito y ¡helos sin vida!

İtalyanca: 

Non ci fu altro che il Grido, uno solo e furono spenti.

Almanca: 

Es war nichts anderes außer einem einzigen Schrei, sogleich waren sie erloschen.

Çince: 

才听见一声呐喊,他们就灭亡了。

Hollandaca: 

Er was slechts een kreet van Gabriël uit den hemel en, zie, zij werden geheel uitgeroeid.

Rusça: 

Был всего лишь один глас, и они затухли.

Somalice: 

Waxaan qaylo Kaliya ahayna laguma halaagin oo markaas ay bakhtiyeen (halaagsameen).

Swahilice: 

Hakukuwa ila ukelele mmoja tu; na mara walizimwa!

Uygurca: 

پەقەت بىر ئاۋاز بىلەنلا ناگاھان ئۇلار قېتىپ قالدى

Japonca: 

只一声叫ぶだけで,かれらは消え失せてしまった。

Arapça (Ürdün): 

«إن» ما «كانت» عقوبتهم «إلا صيحة واحدة» صاح بهم جبريل «فإذا هم خامدون» ساكنون ميتون.

Hintçe: 

वह तो सिर्फ एक चिंघाड थी (जो कर दी गयी बस) फिर तो वह फौरन चिराग़े सहरी की तरह बुझ के रह गए

Tayca: 

แล้วเมื่อนั้นพวกเขาก็ดับเงียบ

İbranice: 

הנחתנו עליהם מכה אחת, ומיד הפכו לגופות של מתים

Hırvatça: 

samo je bio jedan užasan krik, i oni odjednom utrnuti - pomrli.

Rumence: 

Nu va fi decât un singur Strigăt, şi vor fi cu toţii stinşi.

Transliteration: 

In kanat illa sayhatan wahidatan faitha hum khamidoona

Türkçe: 

Olan, sadece korkunç titreşimli bir sesti. Ve bir anda sönüverdiler.

Sahih International: 

It was not but one shout, and immediately they were extinguished.

İngilizce: 

It was no more than a single mighty Blast, and behold! they were (like ashes) quenched and silent.

Azerbaycanca: 

(Onların cəzası) ancaq dəhşətli (tükürpədici) bir səs (Cəbrailin qışqırtısı) oldu. Dərhal məhv olub (şam kimi sönüb) getdilər.

Süleyman Ateş: 

Sadece korkunç bir gürültü oldu, hemen sönüverdiler.

Diyanet Vakfı: 

(Onları helak eden) korkunç sesten başka bir şey değildi. Birdenbire sönüverdiler.

Erhan Aktaş: 

Sadece bir sayha!(1) O zaman onlar sönenler oldular!

Kral Fahd: 

(Onları helâk eden) korkunç sesten başka bir şey değildi. Birdenbire sönüverdiler.

Hasan Basri Çantay: 

(Onların yakalanması, yahud ukuubeti) birtek sayhadan başka (bir şeyle) değildi. Artık hemen sönü (b gidi) verenler (oldular).

Muhammed Esed: 

hiçbir şey (gerekmiyordu), bir (ceza) çığlığından başka! Ve sonunda sessiz ve hareketsiz bir kül yığınına dönüverdiler.

Gültekin Onan: 

(Ancak onlara) yalnızca bir tek çığlık (yetti)

Ali Fikri Yavuz: 

O (helâk edilişlerine sebep) yalnız bir sayha (Cebraîl’in sesi) oldu

Portekizce: 

Foi só um estrondo, e ei-los inertes!, feito cinzas, prostrados e silentes.

İsveççe: 

ett dån genljöd, ett enda, och allt blev tyst.

Farsça: 

[کیفرشان] جز یک فریاد مرگبار نبود که ناگهان [پس از آن فریاد] همه بی حرکت و خاموش شدند!

Kürtçe: 

(ھۆی تیاچوونیان) تەنیا شریخەیەکی بەھێز بوو جا کتوپڕ ئەوانە ھەموو جوڵەیان نەما و مردن

Özbekçe: 

Фақат биргина қичқириқдан бошқа нарса бўлмади. Бирдан улар сўниб қолдилар.

Malayca: 

(Kebinasaan mereka) hanyalah dilakukan dengan satu pekikan (yang dahsyat), maka dengan serta merta mereka semua sunyi-sepi tidak hidup lagi.

Arnavutça: 

vetëm një zë të tmerrshëm, e u shuan përnjëherësh.

Bulgarca: 

Бе само един Вик и ето ги - изпепелени!

Sırpça: 

само би се чуо један ужасан крик, и они би одједном сви помрли.

Çekçe: 

a stačilo vykřiknutí jediné, a hle, životy jejich zhasly!

Urduca: 

بس ایک دھماکہ ہوا اور یکایک وہ سب بجھ کر رہ گئے

Tacikçe: 

Як бонги сахте буд, ки ногоҳ ҳама бар ҷой сард шуданд.

Tatarca: 

Ул кәферләрне һәлак итүебез фәкать Җәбраил фәрештәнең бер мәртәбә кычкыруы белән булды һәм алар сүнгән ут кеби һәлак булдылар.

Endonezyaca: 

Tidak ada siksaan atas mereka melainkan satu teriakan suara saja; maka tiba-tiba mereka semuanya mati.

Amharca: 

(ቅጣታቸው) አንዲት ጩኸት እንጂ ሌላ አልነበረችም፡፡ ወዲያውኑም እነርሱ ጠፊዎች ኾኑ፡፡

Tamilce: 

(அந்த தண்டனை) ஒரே ஒரு சத்தமாகவே தவிர இருக்கவில்லை. ஆக, அப்போது அவர்கள் அழிந்து (இறந்து) விட்டார்கள்.

Korece: 

실로 하늘로부터 한번의 강 한 질풍이 있었을 뿐인데 그때 그들 모두는 재처럼 사라지고 없더 라

Vietnamca: 

Chỉ cần một tiếng gầm duy nhất thôi thì họ bị tiêu diệt toàn bộ.

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: