Arapça:
إِنَّ الَّذِينَ يَتْلُونَ كِتَابَ اللَّهِ وَأَقَامُوا الصَّلَاةَ وَأَنفَقُوا مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ سِرًّا وَعَلَانِيَةً يَرْجُونَ تِجَارَةً لَّن تَبُورَ
Çeviriyazı:
inne-lleẕîne yetlûne kitâbe-llâhi veeḳâmu-ṣṣalâte veenfeḳû mimmâ razaḳnâhüm sirrav ve`alâniyetey yercûne ticâratel len tebûra.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah'ın kitabını okuyan, namazı kılan ve kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve açık olarak verenler, kesinlikle batma ihtimali olmayan bir ticaret umarlar.
Diyanet İşleri:
Allah'ın Kitap'ına uyanlar, namazı kılanlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve açık sarfedenler, tükenmeyecek bir kazanç umabilirler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
O kişiler ki kitabı okurlar ve namaz kılarlar ve onları rızıklandırdığımız şeylerin bir kısmını gizli, aşikar, yoksullara harcarlar ve bu suretle de kesat bulmaz bir alışveriş umarlar.
Şaban Piriş:
Allah’ın kitabını okuyanlar, namazı ikame edenler, kendilerine verdiğimiz rızıktan, infak edenler, asla yok olmayacak bir kazanç umabilirler.
Edip Yüksel:
ALLAH'ın kitabını okuyanlar, namazı gözetenler ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık yardım için verenler, tükenmeyen bir kazanç umarlar.
Ali Bulaç:
Gerçekten Allah'ın Kitab'ını okuyanlar, namazı dosdoğru kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak edenler; kesin olarak zarara uğramayacak bir ticareti umabilirler.
Suat Yıldırım:
Allah'ın kitabını okuyup ona uyanlar, namazı hakkıyla ifa edenler ve kendilerine nasib ettiğimiz imkânlardan, gizli ve aşikâr olarak hayır yolunda harcayanlar, ziyan ihtimali olmayan bir ticaret umarlar.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Muhakkak o kimseler ki, Allah´ın kitabını daima okurlar ve namazı dosdoğru kılarlar ve Bizim kendilerini merzûk ettiğimizden gizlice ve âşikâre olarak infakta bulunmuş olurlar, (işte onlar) hiç zeval bulmayacak bir kazanç umarlar.
Yaşar Nuri Öztürk:
Allah'ın kitabını okuyanlar, namazı/duayı yerine getirenler, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık infak edenler, asla batmayacak bir ticaret umabilirler.
Bekir Sadak:
«izi lutfuyla, temelli kalinacak cennete O yerlestirdi. Orada bize ne bir yorgunluk gelecek ve ne de usanc gelecektir.»
İbni Kesir:
Şüphesiz ki Allah´ın kitabını okuyanlar, namaz kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli, açık infak etmekte bulunanlar
Adem Uğur:
Allah´ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah için) gizli ve açık sarfedenler, asla zarara uğramayacak bir kazanç umabilirler.
İskender Ali Mihr:
Muhakkak ki Allah´ın Kitabı´nı okuyanlar, namazı ikame edenler, onları rızıklandırdığımız şeylerden gizli ve açık infâk edenler, asla kesilmeyecek (devam edecek) bir ticaret (kazanç) ümit ederler.
Celal Yıldırım:
Allah´ın kitabını okuyanlar, namazı dosdoğru kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli-açık harcayanlar, işte onlar kesada uğramıyacak, yok olmayacak bir ticaret umarlar.
Tefhim ul Kuran:
Gerçekten Allah´ın Kitabını okuyanlar, dosdoğru namazı kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak edenler
Fransızca:
Ceux qui récitent le Livre d'Allah, accomplissent la Salat, et dépensent, en secret et en public de ce que Nous leur avons attribué, espèrent ainsi faire un commerce qui ne périra jamais.
İspanyolca:
Quienes recitan la Escritura de Alá, hacen la azalá y dan limosna, en secreto o en público, de lo que les hemos proveído, pueden esperar una ganancia imperecedera,
İtalyanca:
In verità coloro che recitano il Libro di Allah, assolvono all'orazione e segretamente e in pubblico danno di ciò che abbiamo loro concesso, sperano in un commercio imperituro:
Almanca:
Gewiß, diejenigen, die ALLAHs Schrift vortragen, das rituelle Gebet ordnungsgemäß verrichteten und vom Rizq, dasWIR ihnen gewährten - heimlich und öffentlich gaben, diese hoffen auf einen Handel, der nie stagniert.
Çince:
诵读真主的经典,且谨守拜功,并秘密地或公开地分舍我所赐予他们的财物者,他们希望这经营不破产,
Hollandaca:
Waarlijk, die Gods boek lezen en standvastig in het gebed zijn, en die aalmoezen geven van hetgeen wij hun hebben geschonken, zoowel in het geheim als openlijk, hopen op een goed dat niet zal verloren gaan.
Rusça:
Воистину, те, которые читают Писание Аллаха, совершают намаз и расходуют из того, чем Мы наделили их, тайно и открыто, надеются на сделку, которая не окажется безуспешной,
Somalice:
Kuwa akhriya kitaabka Eebe oo salaadda ooga wax ka nafaqeeya (ka bixiya) waxaan ku arsaaqnay qarsoodi iyo caddaanba waxay rajayn tijaaro (ganacsi) aan baaraynin.
Swahilice:
Hakika wale wanao soma Kitabu cha Mwenyezi Mungu, na wakashika Sala, na wakatoa kwa siri na kwa dhaahiri katika tulivyo waruzuku, hao hutaraji biashara isiyo bwaga.
Uygurca:
شۈبھىسىزكى، اﷲ نىڭ كىتابىنى تىلاۋەت قىلىپ تۇرىدىغانلار، نامازنى ئادا قىلىدىغانلار كاسات بولمايدىغان تىجارەتنى ئۈمىد قىلىدۇ، بىز رىزىق قىلىپ بەرگەن نەرسىلەرنى (اﷲ نىڭ رازىلىقى ئۈچۈن) يوشۇرۇن ۋە ئاشكارا سەرپ قىلىدىغان كىشىلەرگە
Japonca:
本当にアッラーの啓典を読誦する者,礼拝の務めを守り,われが授けたものから密に,またあらわに施す者は,失敗のない商売を願っているようなもの。
Arapça (Ürdün):
«إن الذين يتلون» يقرءُون «كتاب الله وأقاموا الصلاة» أداموها «وأنفقوا مما رزقناهم سرا وعلانية» زكاة وغيرها «يرجون تجارة لن تبور» تهلك.
Hintçe:
बेशक जो लोग Âुदा की किताब पढ़ा करते हैं और पाबन्दी से नमाज़ पढ़ते हैं और जो कुछ हमने उन्हें अता किया है उसमें से छिपा के और दिखा के (खुदा की राह में) देते हैं वह यक़ीनन ऐसे व्यापार का आसरा रखते हैं
Tayca:
แท้จริง บรรดาผู้อ่านคัมภีร์ของอัลลอฮฺ และดำรงการละหมาด และบริจาคสิ่งที่เราได้ให้เป็นปัจจัยยังชีพแก่พวกเขา โดยซ่อนเร้นและเปิดเผย เพื่อหวังการค้าที่ไม่ซบเซา (ขาดทุน)
İbranice:
אכן, אלה הקוראים בספרו של אלוהים , והמקיימים את התפילה, ותורמים ממה שהענקנו להם בסתר או בגלוי, להם מחכה אוצר בלתי מתכלה
Hırvatça:
Oni koji Allahovu Knjigu čitaju i namaz obavljaju i od onoga čime ih Mi opskrbljujemo udjeljuju, i tajno i javno, mogu da se nadaju dobiti koja neće nestati,
Rumence:
Cei care recită Cartea lui Dumnezeu, cei care îşi săvârşesc rugăciunea, cei care dau milostenie, fie pe ascuns, fie pe faţă, din ceea ce i-am înzestrat, nădăjduiesc la un negoţ care nu va pieri niciodată,
Transliteration:
Inna allatheena yatloona kitaba Allahi waaqamoo alssalata waanfaqoo mimma razaqnahum sirran waAAalaniyatan yarjoona tijaratan lan taboora
Türkçe:
Allah'ın kitabını okuyanlar, namazı/duayı yerine getirenler, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık infak edenler, asla batmayacak bir ticaret umabilirler.
Sahih International:
Indeed, those who recite the Book of Allah and establish prayer and spend [in His cause] out of what We have provided them, secretly and publicly, [can] expect a profit that will never perish -
İngilizce:
Those who rehearse the Book of Allah, establish regular Prayer, and spend (in Charity) out of what We have provided for them, secretly and openly, hope for a commerce that will never fail:
Azerbaycanca:
Allahın Kitabını oxuyan, namaz qılan, özlərinə verdiyimiz ruzilərdən (Allah yolunda) gizli və aşkar xərcləyənlər kasad olmayacaq bir ticarət (savab) umarlar ki,
Süleyman Ateş:
Allah'ın Kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan hayır için gizli ve açık harcayanlar, asla batmayacak bir ticaret umarlar.
Diyanet Vakfı:
Allah'ın kitabını okuyanlar, namazı kılanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan (Allah için) gizli ve açık sarfedenler, asla zarara uğramayacak bir kazanç umabilirler.
Erhan Aktaş:
Kuşkusuz Allah’ın Kitâp’ını okuyanlar, salâtı ikâme edenler(1) ve rızıklandırdığımız şeylerden gizli ve açık infak edenler asla kesilmeyecek bir kazanç umabilirler.
Kral Fahd:
Allah'ın Kitab'ını okuyanlar, namazı dosdoğru kılanlar ve bizim kendilerine rızık olarak verdiklerimizden, Allah yolunda gizli ve açık sarfedenler, asla zarar etmeyecek bir ticaret beklerler.
Hasan Basri Çantay:
Hakıykat, Allahın kitabını okumıya devam edenler, namazı dosdoğru kılanlar, kendilerini rızklandığımız şeylerden gizli ve aşikâr infaak edenler kat´iyyen kesâd bulmayacak bir kazanç umabilirler.
Muhammed Esed:
Allah´ın vahyine (şeksiz şüphesiz) uyanlar, namazlarında dikkatli ve devamlı olanlar ve kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli / açık başkaları için harcayanlar; işte ancak bunlar hiç kesintiye uğramayacak bir kazanç umabilirler.
Gültekin Onan:
Gerçekten Tanrı´nın Kitabını okuyanlar, namazı dosdoğru kılanlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak edenler
Ali Fikri Yavuz:
Gerçekten Allah’ın kitabını (Kur’an’ını hükümleriyle amel etmek ve başkalarına da öğretmek suretiyle devamlı) okuyanlar, namazı gereği üzere kılanlar, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden gizli ve aşikâr harcayanlar, asla ziyan etmiyecek bir ticaret (sevap) umabilirler.
Portekizce:
Por certo que aqueles que recitam o Livro de Deus, observam a oração e fazem caridade, privativa ou paladinamente,com uma parte daquilo com que os agraciamos, almejam um comércio imorredouro.
İsveççe:
De som [flitigt] läser vad Gud har uppenbarat och förrättar bönen och ger [åt andra] av det som Vi har skänkt dem för deras försörjning - när ingen ser det eller öppet - kan hoppas på en vinst av bestående värde.
Farsça:
قطعاً کسانی [مانند علی بن ابی طالب (علیه السلام)] که همواره کتاب خدا را می خوانند و نماز را برپا می دارند و از آنچه روزی آنان کرده ایم در نهان و آشکار انفاق می کنند، تجارتی را امید دارند که هرگز کساد و نابود نمی شود.
Kürtçe:
بەڕاستی ئەوانەی کە کتێبی خوا دەخوێننەوە و بەچاکی نوێژیان بەجێھێناوە وە لەوەی کەپێمان داون بەنھێنی و ئاشکرا دەبەخشن چاوەڕوانی بازرگانیەکن ھەرگیز زەرەر ناکات
Özbekçe:
Албатта, Аллоҳнинг китобини тиловат қиладиганлар, намозни тўкис адо этиб, Биз уларга ризқ қилиб берган нарсалардан махфий ва ошкора инфоқ қилганлар, ҳаргиз касодга учрамайдиган тижоратдан умидвор бўлурлар.
Malayca:
Sesungguhnya orang-orang yang selalu membaca Kitab Allah dan tetap mendirikan sembahyang serta mendermakan dari apa yang Kami kurniakan kepada mereka, secara bersembunyi atau secara terbuka, mereka (dengan amalan yang demikian) mengharapkan sejenis perniagaan yang tidak akan mengalami kerugian;
Arnavutça:
Padyshim, ata që e lexojnë Librin e Perëndisë dhe kryejnë namazin, dhe haptazi e fshehurazi japin nga ajo me çka i kemi furnizuar Ne, shpresojnë shpërblimin që nuk do të humbas,
Bulgarca:
Онези, които четат Книгата на Аллах и отслужват молитвата, и дават скрито и явно от онова, което им дарихме, наистина се надяват на търговия, която не ще пропадне,
Sırpça:
Они који Аллахову Књигу читају и обављају молитву и удељују од онога чиме их Ми опскрбљујемо, и тајно и јавно, могу да се надају награди која неће да нестане,
Çekçe:
Ti, kdož přednášejí Písmo Boží, dodržují modlitbu a dávají almužnu skrytě i veřejně z toho, co jsme jim uštědřili, ti mají naději na obchod, jenž nebude nevýnosný,
Urduca:
جو لوگ کتاب اللہ کی تلاوت کرتے ہیں اور نماز قائم کرتے ہیں، اور جو کچھ ہم نے اُنہیں رزق دیا ہے اس میں سے کھلے اور چھپے خرچ کرتے ہیں، یقیناً وہ ایک ایسی تجارت کے متوقع ہیں جس میں ہرگز خسارہ نہ ہوگا
Tacikçe:
Онон, ки китоби Худоро мехонанд ва намоз мегузоранд ва аз он чӣ ба онҳо додаем, пинҳониву ошкоро садақа мекунанд, умедвор ба тиҷорате ҳастанд, ки ҳаргиз зиён намекунад.
Tatarca:
Хак мөэминнәр зекер, вәгазь һәм тәрбия өчен Аллаһ китабы Коръәнне укырлар, вә намазларын вакытында үтәрләр, вә Без биргән малдан күрсәтеп тә, күрсәтмичә дә фәкыйрьләргә һәм Аллаһ юлына садака бирерләр, алар малларын биреп Аллаһ ризалыгын алу сәүдәләрендә һич бетми торган җәннәт нигъмәтләрен өмет итәләр.
Endonezyaca:
Sesungguhnya orang-orang yang selalu membaca kitab Allah dan mendirikan shalat dan menafkahkan sebahagian dari rezeki yang Kami anugerahkan kepada mereka dengan diam-diam dan terang-terangan, mereka itu mengharapkan perniagaan yang tidak akan merugi,
Amharca:
እነዚያ የአላህን መጽሐፍ የሚያነቡ፣ ሶላትንም አስተካክለው ያደረሱ፣ ከሰጠናቸውም ሲሳይ በምስጢርም ኾነ በግልጽ የለገሱ፣ በፍጹም የማትከስርን ንግድ ተስፋ ያደርጋሉ፡፡
Tamilce:
நிச்சயமாக எவர்கள் அல்லாஹ்வின் வேதத்தை ஓதுகிறார்களோ, இன்னும் தொழுகையை நிலைநிறுத்தி, நாம் அவர்களுக்கு வழங்கியவற்றிலிருந்து இரகசியமாகவும் வெளிப்படையாகவும் தர்மம் செய்தார்களோ அவர்கள் அறவே அழிந்து போகாத வியாபாரத்தை ஆசைப்படுகிறார்கள்.
Korece:
하나님의 성서를 낭독하며 예배를 드리고 하나님이 그들에게베푼 양식으로 알게 모르게 자선 을 베푸는 자들은 불멸의 이익을 얻노라
Vietnamca:
Quả thật, những ai đọc Kinh Sách của Allah, chu đáo duy trì lễ nguyện Salah và chi dùng những bổng lộc mà TA (Allah) đã ban cấp (cho con đường chính nghĩa của TA) một cách kín đáo hay công khai với hy vọng cuộc đổi chác chỉ có lời không bao giờ thua lỗ.
Ayet Linkleri: