Arapça:
وَنُفِخَ فِي الصُّورِ فَإِذَا هُم مِّنَ الْأَجْدَاثِ إِلَىٰ رَبِّهِمْ يَنسِلُونَ
Çeviriyazı:
venüfiḫa fi-ṣṣûri feiẕâ hüm mine-l'ecdâŝi ilâ rabbihim yensilûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sûr'a üfürülmüştür, bir de ne baksınlar kabirlerinden Rablerine doğru akın ediyorlar.
Diyanet İşleri:
Sura üflenince, kabirlerinden Rablerine koşarak çıkarlar.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve Sur üfürülmüştür de o anda kabirlerinden çıkıp Rablerinin tapısına koşuyorlar.
Şaban Piriş:
Sur'a üflenince, hemen kabirlerinden Rablerine doğru koşarak çıkarlar.
Edip Yüksel:
Boruya üflenince, onlar mezarlarından kalkıp Rab'lerine koşacaklar.
Ali Bulaç:
Sur'a üfürülmüştür; böylece onlar kabirlerinden (diriltilip) Rablerine doğru (dalgalar halinde) süzülüp-giderler.
Suat Yıldırım:
Sura üflendi, “Kalk!” borusu çaldı!..İşte mezarlarından kalkıp, Rab'lerinin huzurunda duruşmaya koşuyorlar...
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve Sûr´a üfürülmüş (olacak)dır. Artık onlar o zaman kabirlerinden (kalkıp) Rablerine doğru sür´atle yürümekte bulunurlar.
Yaşar Nuri Öztürk:
Sûra üfürülmüştür! Bak, işte kabirlerden, Rablerine doğru akın akın gidiyorlar.
Bekir Sadak:
Orada meyveler ve her istedikleri onlarindir.
İbni Kesir:
Sur´a üflendi. Bir de bakarsınız ki onlar kabirlerinden koşarak Rabblarına doğru çıkmaktadırlar.
Adem Uğur:
Nihayet Sûr´a üfürülecek. Bir de bakarsın ki onlar kabirlerinden kalkıp koşarak Rablerine giderler.
İskender Ali Mihr:
Ve sur´a üfürülmüştür. İşte o zaman onlar, mezarlarından Rab´lerine koşarlar (uçarlar, yükselirler).
Celal Yıldırım:
Sûr´a üfrülünce bir de bakarsın kabirlerinden çıkıp Rablarına doğru akın akın koşarlar.
Tefhim ul Kuran:
Sûr´a üfürülmüştür
Fransızca:
Et on soufflera dans la Trompe, et voilà que, des tombes, ils se précipiteront vers leur Seigneur,
İspanyolca:
Se tocará la trompeta y se precipitarán de las sepulturas a su Señor.
İtalyanca:
Sarà soffiato nel Corno ed ecco che dalle tombe si precipiteranno verso il loro Signore
Almanca:
Und es wurde in As-sur geblasen, sogleich eilen sie von den Gräbern zu ihrem HERRN.
Çince:
号角一响,他们就从坟墓出来,奔向他们的主。
Hollandaca:
De trompet zal weder klinken; en ziet, zij zullen uit hunne graven voortkomen en zich naar hunnen Heer spoeden.
Rusça:
Протрубят в Рог, и вот они устремляются к своему Господу из могил.
Somalice:
Suurkaa la afuufi markaasaa dadku qubuurahooda xagga Eebahood uga soo dagdagi.
Swahilice:
Na litapulizwa barugumu, mara watatoka makaburini wakikimbilia kwa Mola wao Mlezi.
Uygurca:
سۇر چېلىنغان ھامان ئۇلار قەبرىلىرىدىن چىقىپ پەرۋەردىگارى تەرەپكە يۈگۈرىدۇ
Japonca:
そしてラッパが吹かれると,かれらは墓場から(出て),主の御許に急いで行く。
Arapça (Ürdün):
«ونفخ في الصور» هو قرن النفخة الثانية للبعث، وبين النفختين أربعون سنة «فإذا هم» أي المقبورين «من الأجداث» القبور «إلى ربهم ينسلون» يخرجون بسرعة.
Hintçe:
और फिर (जब दोबारा) सूर फूँका जाएगा तो उसी दम ये सब लोग (अपनी-अपनी) क़ब्रों से (निकल-निकल के) अपने परवरदिगार की बारगाह की तरफ चल खड़े होगे
Tayca:
และสังข์ก็จะถูกเป่าขั้น ทันใดนั้นพวกเขาจะออกจากหลุมฝังศพ แล้วพวกเขาก็รีบรุดไปยังพระเจ้าของพวกเขา
İbranice:
תרועת השופר תישמע, ומיד הם ייצאו מהקברים אל ריבונם
Hırvatça:
I puhnut će se u rog, a oni iz grobova prema Gospodaru svome hrle.
Rumence:
Şi când în trâmbiţă se va sufla, din morminte se vor grăbi către Domnul lor.
Transliteration:
Wanufikha fee alssoori faitha hum mina alajdathi ila rabbihim yansiloona
Türkçe:
Sûra üfürülmüştür! Bak, işte kabirlerden, Rablerine doğru akın akın gidiyorlar.
Sahih International:
And the Horn will be blown; and at once from the graves to their Lord they will hasten.
İngilizce:
The trumpet shall be sounded, when behold! from the sepulchres (men) will rush forth to their Lord!
Azerbaycanca:
Sur (ikinci dəfə) çalınan kimi (qiyamət günü) qəbirlərindən qalxıb sür’ətlə Rəbbinin hüzuruna axışacaqlar.
Süleyman Ateş:
Sur'a üflendi. İşte onlar kabirlerden Rablerine koşuyorlar.
Diyanet Vakfı:
Nihayet Sur'a üfürülecek. Bir de bakarsın ki onlar kabirlerinden kalkıp koşarak Rablerine giderler.
Erhan Aktaş:
Sûr’a(1) üflenmiştir! İşte o zaman onlar, kabirlerinden Rabb’lerine akın ederler.
Kral Fahd:
Nihayet Sûra üfürülecek. Birde bakarsın ki onlar kabirlerinden kalkıp koşarak Rablerine giderler.
Hasan Basri Çantay:
«Suur» a üfürülmüşdür. Artık bakarsın ki onlar kabirlerinden (kalkıp) Rablerine doğru koşup gidiyorlar.
Muhammed Esed:
Ve (sonra yeniden diriliş) suru üflenecek; işte o zaman tümü kabirlerinden çıkarak Rablerine doğru koşacaklar!
Gültekin Onan:
Sur´a üfürülmüştür
Ali Fikri Yavuz:
(Bir de ikinci defa) Sûr’a üfürülmüştür. Ne baksınlar, kabirlerden Rablerine doğru akın ediyorlar!
Portekizce:
E a trombeta será soada, e ei-los que sairão dos seus sepulcros e se apressarão para o seu Senhor.
İsveççe:
Och det skall stötas i basunen och alla skall skynda ut ur gravarna för att möta sin Herre;
Farsça:
و در صور دمیده شود، ناگاه همه آنان از قبرها به سوی پروردگارشان می شتابند.
Kürtçe:
وە (جارێ تر) فوو دەکرێت بە کەڕەنادا ئەمجا ئەوان کتوپڕ لە گۆڕەکان دێنەدەرەوەو بە پەلە دەڕۆن بۆ لای پەروەردگاریان
Özbekçe:
Ва сурга пуфланди. Бас, улар бирдан Роббилари томон қабрлардан шошилиб чиқурлар.
Malayca:
Dan sudah tentu akan ditiupkan sangkakala (menghidupkan orang-orang yang telah mati; apabila berlaku yang demikian) maka semuanya segera bangkit keluar dari kubur masing-masing (untuk) mengadap Tuhannya.
Arnavutça:
Dhe, do të fryhet në Sur, e ata do të dalin nga varret dhe nxitojnë kah Zoti i tyre,
Bulgarca:
И ще се протръби с Рога, и ето ги - от гробовете към своя Господ се втурват!
Sırpça:
И дувнуће се у рог, па ће они из гробова својих да похрле према своме Господару.
Çekçe:
A pak bude zatroubeno na pozoun, a hle, ze svých hrobů budou k Pánu svému mířit.
Urduca:
پھر ایک صور پھونکا جائے گا اور یکایک یہ اپنے رب کے حضور پیش ہونے کے لیے اپنی قبروں سے نکل پڑیں گے
Tacikçe:
Ва дар сур дамида шавад ва онон аз қабрҳо берун оянд ва шитобон ба сӯи Парвардигорашон раванд.
Tatarca:
Сурга икенче мәртәбә өрелгәч, каберләреннән чыгып ашыга-ашыга Раббиларына барырлар.
Endonezyaca:
Dan ditiuplah sangkalala, maka tiba-tiba mereka keluar dengan segera dari kuburnya (menuju) kepada Tuhan mereka.
Amharca:
በቀንዱም ይነፋል፡፡ ወዲያውኑም እነርሱ ከመቃብሮቻቸው ወደ ጌታቸው በፍጥነት ይገሰግሳሉ፡፡
Tamilce:
இன்னும், எக்காளத்தில் ஊதப்படும். அப்போது அவர்கள் புதைக்குழிகளில் இருந்து தங்கள் இறைவன் பக்கம் விரைவாக வெளியேறி வருவார்கள்.
Korece:
나팔의 소리가 들리니 보라 그들은 무덤으로부터 서둘러 주님께로 나가니라
Vietnamca:
(Lúc) tiếng Còi (Phục Sinh) được thổi lên thì họ sẽ từ dưới mộ đi ra nhanh chân chạy đến trình diện Thượng Đế của họ.
Ayet Linkleri: