Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

36

Sûredeki Ayet No: 

46

Ayet No: 

3751

Sayfa No: 

443

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَمَا تَأْتِيهِم مِّنْ آيَةٍ مِّنْ آيَاتِ رَبِّهِمْ إِلَّا كَانُوا عَنْهَا مُعْرِضِينَ

Çeviriyazı: 

vemâ te'tîhim min âyetim min âyâti rabbihim illâ kânû `anhâ mü`riḍîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ve kendilerine Rablerinin âyetlerinden herhangi bir âyet geldiği zaman mutlaka ondan yüz çevirirler.

Diyanet İşleri: 

Zaten Rabbinin ayetlerinden herhangi biri kendilerine geldiğinde ondan hep yüz çeviregelmişlerdi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve onlara, Rablerinin delillerinden bir delil geldi mi ancak yüz çevirirler ondan.

Şaban Piriş: 

Ve onlara Rablerinin ayetlerinden bir ayet geldiği zaman, ancak ondan yüz çevirenler oldular.

Edip Yüksel: 

Rab'lerinin ayetlerinden bir ayet kendilerine geldiğinde, ondan yüz çevirmeyi adet edinmişlerdi.

Ali Bulaç: 

Onlara, Rablerinin ayetlerinden bir ayet gelmeyi görsün, mutlaka ondan yüz çevirirler.

Suat Yıldırım: 

Ne zaman Rab'lerinin âyetlerinden bir âyet, gelse, yüz çevirirler...

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmez ki, illâ ondan yüz çeviriciler olmuşlardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Çünkü Rablerinin ayetlerinden kendilerine bir ayet gelince, ondan mutlaka yüz çevirmişlerdir.

Bekir Sadak: 

«ah halimize! Yattigimiz yerden bizi kim kaldirdi?» derler. Onlara: «Iste Rahman olan Allah´in vadettigi budur, peygamberler dogru soylemislerdi» denir.

İbni Kesir: 

Kendilerine Rabblarının ayetlerinden bir ayet geldiğinde sadece yüz çevirenler olmuşlardır.

Adem Uğur: 

Onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmeyedursun, ille de ondan yüz çevirmişlerdir.

İskender Ali Mihr: 

Ve Rab´lerinin âyetlerinden hiçbir âyet gelmez ki, ondan yüz çevirenler olmasınlar.

Celal Yıldırım: 

Kendilerine ne kadar Rabbın âyetlerinden bir âyet geldiyse, mutlaka ondan yüzçevirdiler. ´

Tefhim ul Kuran: 

Onlara, Rablerinin ayetlerinden bir ayet gelmeye görsün, mutlaka ondan yüz çeviricidirler.

Fransızca: 

Or, pas une preuve ne leur vient, parmi les preuves de leur Seigneur sans qu'ils ne s'en détournent.

İspanyolca: 

No viene a ellos ninguno de los signos de su Señor que no se aparten de él.

İtalyanca: 

non giunge loro un solo segno, tra i segni del loro Signore, senza che se ne distolgano.

Almanca: 

Und niemals kam zu ihnen irgendeine Aya von den Ayat ihres HERRN, ohne daß sie sich von ihr abwandten.

Çince: 

每逢他们的主的一种迹象来临他们,他们便背弃它。

Hollandaca: 

En gij brengt hun geen teeken van de teekenen van uwen Heer, of zij wenden zich daarvan af.

Rusça: 

Какое бы знамение из знамений их Господа не явилось к ним, они непременно отворачиваются от него.

Somalice: 

Aayad kasta oo u timaada oo ka mid ah aayaadka Eebahood way ka jeedsadaan.

Swahilice: 

Na haiwafikii Ishara yoyote katika Ishara za Mola wao Mlezi ila wao huwa ni wenye kuipuuza.

Uygurca: 

پەرۋەردىگارىنىڭ (پەيغەمبەرنىڭ راستلىقىنى ئىسپاتلايدىغان) ئايەتلىرىدىن بىر ئايەت كەلسىلا، ئۇلار بۇنىڭدىن يۈز ئۆرۈيدۇ

Japonca: 

主からの種々の印が示されても,すっかり,背を向けてしまう。

Arapça (Ürdün): 

«وما تأتيهم من آية من آيات ربهم إلا كانوا عنها معرضين».

Hintçe: 

(तो परवाह नहीं करते) और उनकी हालत ये है कि जब उनके परवरदिगार की निशानियों में से कोई निशानी उनके पास आयी तो ये लोग मुँह मोड़े बग़ैर कभी नहीं रहे

Tayca: 

และไม่มีสัญญาณใดในบรรดาสัญญาณของพระเจ้าของพวกเขาได้มีมายังพวกเขาเว้นแต่พวกเขาจะผินหลังให้แก่ สัญญาณนั้น ๆ

İbranice: 

ואכן, אות אחד מאותותיו של ריבונם לא הגיע אליהם מבלי שהם כפרו בו

Hırvatça: 

I ne dođe im nijedan znak od znakova Gospodara njihova kojem oni leđa ne okrenuše.

Rumence: 

Nu a fost nici un semn din semnele Domnului lor care le-a venit fără ca ei să nu îi întoarcă spatele.

Transliteration: 

Wama tateehim min ayatin min ayati rabbihim illa kanoo AAanha muAArideena

Türkçe: 

Çünkü Rablerinin ayetlerinden kendilerine bir ayet gelince, ondan mutlaka yüz çevirmişlerdir.

Sahih International: 

And no sign comes to them from the signs of their Lord except that they are from it turning away.

İngilizce: 

Not a Sign comes to them from among the Signs of their Lord, but they turn away therefrom.

Azerbaycanca: 

Onlara Rəbbinin ayələrindən elə birisi gəlməz ki, ondan üz çevirməsinlər!

Süleyman Ateş: 

Zaten, onlara Rabblerinin ayetlerinden hiçbir ayet gelmez ki ondan yüz çevirmiş olmasınlar.

Diyanet Vakfı: 

Onlara Rablerinin ayetlerinden bir ayet gelmeyedursun, ille de ondan yüz çevirmişlerdir.

Erhan Aktaş: 

Onlar, Rabb’lerinin âyetlerinden hangi âyet gelirse gelsin ondan yüz çevirenler oldular.

Kral Fahd: 

Onlara Rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmeyedursun, ille de ondan yüz çevirmişlerdir.

Hasan Basri Çantay: 

Onlara Rablerinin âyetlerinden herhangi bir âyet gelmeye dursun, ille ondan yüz çeviricidirler.

Muhammed Esed: 

ve onlara Rablerinden hiçbir mesaj ulaşmamıştır ki ondan yüz çevirmiş olmasınlar.

Gültekin Onan: 

Onlara, rablerinin ayetlerinden bir ayet gelmeye görsün, mutlaka ondan yüz çevirirler.

Ali Fikri Yavuz: 

Kendilerine Rablerinin âyetlerinden herhangi bir âyet (mucize) gelse, muhakkak ondan yüz çeviregeldiler.

Portekizce: 

Não lhes foram apresentados quaisquer dos versículos do seu Senhor, sem que os desdenhassem!

İsveççe: 

ja, vilket budskap som än når dem från deras Herre, vänder de ryggen till.

Farsça: 

و هیچ آیه ای از آیات پروردگارشان برای آنان نمی آید مگر اینکه از آن روی می گردانند.

Kürtçe: 

وە ھەر بەڵگە و ئایەتێکیان لە ئایەتەکانی پەروەردگاریان بۆ بێت ئەوان ھەر ڕوو وەردەگێڕن لەو(ئایەتانە)

Özbekçe: 

Ва уларга Роббилари оятларидан бир оят келганида, фақат ундан юз ўгиргувчи бўлурлар.

Malayca: 

Dan (itulah tabiat mereka) tidak ada sesuatu keterangan yang sampai kepada mereka dari keterangan-keterangan tuhan mereka melainkan mereka selalu berpaling daripadanya (enggan menerimanya).

Arnavutça: 

Dhe, atyre nuk u vinte asnjë argument nga argumentet e Zotit të tyre, e që ata të mos shmangeshin nga ato.

Bulgarca: 

и всякога, щом дойде при тях знамение от знаменията на техния Господ, те се отдръпват.

Sırpça: 

И не дође им ниједан знак од знакова њиховог Господара којем они леђа не окренуше.

Çekçe: 

A nepřijde k nim jediné znamení ze znamení Pána jejich, aby se od něho neodvrátili.

Urduca: 

اِن کے سامنے اِن کے رب کی آیات میں سے جو آیت بھی آتی ہے یہ اس کی طرف التفات نہیں کرتے

Tacikçe: 

Ва кадом ояте аз оёти Парвардигорашон бар онҳо нозил шавад, албатта аз он рӯй гардонанд.

Tatarca: 

Аларга Раббиларының аятьләреннән бер аять килсә, һич илтифат итмичә, ул аятьләрдән йөз дүндерәләр.

Endonezyaca: 

Dan sekali-kali tiada datang kepada mereka suatu tanda dari tanda tanda kekuasaan Tuhan mereka, melainkan mereka selalu berpaling daripadanya.

Amharca: 

ከጌታቸውም ተዓምራት ማንኛይቱም ተዓምር አትመጣላቸውም፤ ከእርሷ የሚሸሹ ቢኾኑ እንጅ፡፡

Tamilce: 

அவர்களிடம் அவர்களுடைய இறைவனின் அத்தாட்சிகளில் இருந்து ஓர் அத்தாட்சி வருவதில்லை, அதை அவர்கள் புறக்கணித்தவர்களாக இருந்தே தவிர.

Korece: 

그들에게 하나님 예증 가운 데 어떤 예증이 오던지 그들은 그것으로부터 등을 돌리었노라

Vietnamca: 

Không một dấu hiệu nào trong các dấu hiệu của Thượng Đế của họ đến với họ mà họ lại không quay lưng ngoảnh mặt.

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: