Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

36

Sûredeki Ayet No: 

37

Ayet No: 

3742

Sayfa No: 

442

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَآيَةٌ لَّهُمُ اللَّيْلُ نَسْلَخُ مِنْهُ النَّهَارَ فَإِذَا هُم مُّظْلِمُونَ

Çeviriyazı: 

veâyetül lehümü-lleyl. nesleḫu minhü-nnehâra feiẕâ hüm mużlimûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Gece de onlara bir delildir. Biz ondan gündüzü soyar çıkarırız, bir de bakarlar ki karanlığa dalmışlar.

Diyanet İşleri: 

Onlara bir delil de gecedir; gündüzü ondan sıyırırız da karanlıkta kalıverirler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve bir delildir onlara gece; gündüzü ve güneşin ziyasını çekip sıyırırız ondan da o anda karanlığa dalarlar.

Şaban Piriş: 

Gece de kendileri için bir ayettir. Gündüzü ondan sıyırıp yüzeriz, birden onlar karanlıkta kalıverirler.

Edip Yüksel: 

Gece de onlar için bir ayettir: Ondan gündüzü soyarız da onlar karanlıkta kalırlar.

Ali Bulaç: 

Gece de kendileri için bir ayettir. Gündüzü ondan sıyırıp yüzeriz, hemen artık karanlıkta kalıvermişlerdir.

Suat Yıldırım: 

Onlara bir delil de gecedir ki.Biz ondan gündüzü sıyırıp soyarız, birden karanlığa gömülürler...

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve onlar için gece de bir ibrettir. Ondan gündüzü yüzüp ayırırız. Hemen onlar, karanlıklara girmişler olurlar.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Gece de onlar için bir mucizedir. Gündüzü ondan soyup alırız da onlar karanlığa gömülüverirler.

Bekir Sadak: 

Dilesek, onlari suda bogardik

İbni Kesir: 

Gece de onlar için bir ayettir. Gündüzü ondan sıyırırız da karanlıkta kalıverirler.

Adem Uğur: 

Gece de onlar için bir ibret alâmetidir. Biz ondan gündüzü sıyırıp çekeriz de onlar karanlıklara gömülürler.

İskender Ali Mihr: 

Ve gece onlar için bir âyettir (ibrettir). Ondan gündüzü sıyırırız (çekip alırız). O zaman onlar karanlıkta kalanlardır.

Celal Yıldırım: 

Gece de onlar için (ilâhî kudrete delâlet eden) açık bir belgedir. Gündüzü ondan çekip sıyırırız da hemen karanlıkta kalmış olurlar.

Tefhim ul Kuran: 

Gece de kendileri için bir ayettir. Gündüzü ondan sıyırıp yüzeriz, hemen onlar artık karanlıkta kalıvermişlerdir.

Fransızca: 

Et une preuve pour eux est la nuit. Nous en écorchons le jour et ils sont alors dans les ténèbres.

İspanyolca: 

Y tienen un signo en la noche, de la que quitamos el día, quedando los hombres a oscuras.

İtalyanca: 

E' un segno per loro la notte che spogliamo del giorno ed allora sono nelle tenebre.

Almanca: 

Auch eine Aya für sie ist die Nacht, von der WIR den Tag entnehmen, sogleich haben sie Dunkelheit.

Çince: 

他们有一种迹象,我使白昼脱离黑夜,他们便忽然在黑暗中。

Hollandaca: 

De nacht is mede een teeken voor hen: wij nemen den dag daarvan weg en, zie, zij zijn met duisternis bedekt.

Rusça: 

Знамением для них является ночь, которую Мы отделяем ото дня, и вот они погружаются во мрак.

Somalice: 

Waxaaa dadka calaamo ugu filan habeenkaan Maalinta ka soo siibno, oo markaas ay mugdi galaan Dadkii.

Swahilice: 

Na usiku ni Ishara kwao. Tunauvua humo mchana, mara wao wanakuwa gizani.

Uygurca: 

ئۇلارغا (اﷲ نىڭ قۇدرىتىنى كۆرسىتىدىغان) بىر ئالامەت كېچىدىن ئىبارەتكى، ئۇنىڭدىن كۈندۈزنى ئايرىۋېتىمىز - دە (يەنى كۈندۈزنىڭ نۇرىنى يوق قىلىۋېتىمىز - دە)، ئۇلار ناگاھان قاراڭغۇدا قالىدۇ

Japonca: 

またかれらへの印には,夜がある。われがそれから昼を退かせると,見よ,真っ暗になる。

Arapça (Ürdün): 

«وآية لهم» على القدرة العظيمة «الليل نسلخ» نفصل «منه النهار فإذا هم مظلمون» داخلون في الظلام.

Hintçe: 

और मेरी क़ुदरत की एक निशानी रात है जिससे हम दिन को खींच कर निकाल लेते (जाएल कर देते) हैं तो उस वक्त ये लोग ऍंधेरे में रह जाते हैं

Tayca: 

และสัญญาณหนึ่งสำหรับพวกเขาก็คือกลางคืน เราได้ถอนกลางวันออกจากมัน แล้วพวกเขาก็อยู่ในความมืด

İbranice: 

ואות הוא להם הלילה, שנסיר ממנו את אור היום, והנה הם יהיו בחשכה

Hırvatça: 

I noć im je znak. Odvajamo od nje dan i oni odjednom u mraku.

Rumence: 

Este un semn pentru ei noaptea din care Noi dezghiocăm ziua şi ei rămân în beznă

Transliteration: 

Waayatun lahumu allaylu naslakhu minhu alnnahara faitha hum muthlimoona

Türkçe: 

Gece de onlar için bir mucizedir. Gündüzü ondan soyup alırız da onlar karanlığa gömülüverirler.

Sahih International: 

And a sign for them is the night. We remove from it [the light of] day, so they are [left] in darkness.

İngilizce: 

And a Sign for them is the Night: We withdraw therefrom the Day, and behold they are plunged in darkness;

Azerbaycanca: 

Gecə də onlar üçün (qüdrətimizə) bir dəlildir. Biz gündüzü ondan sıyırıb çıxardan kimi onlar zülmət içində olarlar.

Süleyman Ateş: 

Gece de onlar için bir ayettir. Gündüzü ondan soyup, alırız, birden onlar karanlıkta kalıverirler.

Diyanet Vakfı: 

Gece de onlar için bir ibret alametidir. Biz ondan gündüzü sıyırıp çekeriz de onlar karanlıklara gömülürler.

Erhan Aktaş: 

Gece de onlar için bir âyettir(1). Ondan gündüzü çekip alırız da onlar karanlıkta kalırlar.

Kral Fahd: 

Gece de onlar için bir ibret alâmetidir. Biz ondan gündüzü sıyırıp çekeriz de onlar karanlıklara gömülürler.

Hasan Basri Çantay: 

Gece de onlar için bir âyetdir. Biz ondan gündüzü sıyırıb çıkarırız. Bir de bakarlar ki karanlığa girmişlerdir onlar.

Muhammed Esed: 

Ve (bütün evren üzerindeki hakimiyetimizin bir parçası olan) gecede de onlar için bir işaret vardır: Biz ondan gün (ışığı)nı çekip alırız; ve birden karanlıkta kalıverirler.

Gültekin Onan: 

Gece de kendileri için bir ayettir. Gündüzü ondan sıyırıp yüzeriz, hemen artık karanlıkta kalıvermişlerdir.

Ali Fikri Yavuz: 

Gece de (kudretimize delâlet eden) bir alâmettir onlara: Ondan gündüzü soyar çıkarırız. Bir de bakarlar ki, karanlığa dalmışlardır.

Portekizce: 

E também é sinal, para eles, a noite, da qual retiramos o dia, e ei-los mergulhados nas trevas!

İsveççe: 

Också i natten har de ett tecken; Vi klär av den dagen - och de sveps i mörker.

Farsça: 

و نشانه ای [از نشانه های قدرت و حکمت ما] برای آنها شب است که [پوشش] روز را از آن برمی کنیم، پس ناگاه آنان به تاریکی درآیند،

Kürtçe: 

شەویش بەڵگەو نیشانەیە بۆ ئەوان کە ئێمە ڕۆژی لێ دەردەھێنین ئەمجا لەناکاودا تاریکی ھەموویان دەگرێتەوە

Özbekçe: 

Улар учун кечаси ҳам оят-белгидир. Биз уни кундуздан шилиб оламиз. Бас, улар бирдан зулматда қолгувчилардир. (Кечанинг кириш терини шилиб олишга ўхшатилмоқда. Тери аста-аста шилиб олинганидек, кундуз ҳам ундан ажратиб олинади.)

Malayca: 

Dan lagi dalil yang terang untuk mereka (berfikir) ialah malam; Kami hilangkan siang daripadanya, maka dengan serta-merta mereka berada dalam gelap-gelita;

Arnavutça: 

Dhe, argument për ta është nata: Na e menjanojmë (dritën) e ditës dhe atëherë – ata mbetën në errësirë.

Bulgarca: 

И нощта е знамение за тях. Ние отделяме от нея деня и ето ги - в мрак!

Sırpça: 

И ноћ им је доказ: Ми уклањамо дневну светлост и они остају у мраку.

Çekçe: 

A je pro ně znamením i noc; z ní den odlupujeme, a hle, v temnotě se nacházejí.

Urduca: 

اِن کے لیے ایک اور نشانی رات ہے، ہم اُس کے اوپر سے دن ہٹا دیتے ہیں تو اِن پر اندھیرا چھا جاتا ہے

Tacikçe: 

Шаб низ барояшон ибрате дигар аст, ки рӯзро аз он бармекашем ва ҳама дар торикӣ фурӯ мераванд.

Tatarca: 

Без кичтән көндезне суырып алабыз да кешеләр һәм җир өсте караңгыда кала, бу эштә дә Аллаһуның кодрәтенә дәлил бар.

Endonezyaca: 

Dan suatu tanda (kekuasaan Allah yang besar) bagi mereka adalah malam; Kami tanggalkan siang dari malam itu, maka dengan serta merta mereka berada dalam kegelapan.

Amharca: 

ሌሊቱም ለእነርሱ ምልክት ነው፡፡ ከእርሱ ላይ ቀንን እንገፍፋለን፡፡ ወዲያውኑም እነርሱ በጨለማ ውስጥ ይገባሉ፡፡

Tamilce: 

இன்னும், இரவும் அவர்களுக்கு ஓர் அத்தாட்சியாகும். அதிலிருந்து பகலை நாம் கழட்டிவிடுகிறோம். அப்போது அவர்கள் (முற்றிலும் இரவின்) இருளில் ஆகிவிடுகிறார்கள்.

Korece: 

그들을 위한 예증으로 밤이 있나니 하나님이 낮을 거두어 간다면 그들은 암흑 속에 있게 되리라

Vietnamca: 

Có một dấu hiệu (về Allah) dành cho họ (nhân loại) là ban đêm; khi TA rút ban ngày ra khỏi ban đêm thì họ sẽ ở trong bóng tối.

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: