Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

36

Sûredeki Ayet No: 

35

Ayet No: 

3740

Sayfa No: 

442

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

لِيَأْكُلُوا مِن ثَمَرِهِ وَمَا عَمِلَتْهُ أَيْدِيهِمْ ۖ أَفَلَا يَشْكُرُونَ

Çeviriyazı: 

liye'külû min ŝemerihî vemâ `amilethü eydîhim. efelâ yeşkürûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

(Bunu), Onun ürününden ve kendi elleriyle yaptıklarından yesinler diye (yaptık). Hâlâ şükretmeyecekler mi?

Diyanet İşleri: 

Onun ve elleriyle yaptıklarının ürünlerini yesinler; şükretmezler mi?

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Yesinler diye kendi elleriyle meydana getirmedikleri o meyveleri, hala mı şükretmezler?

Şaban Piriş: 

Ürünlerinden ve yetiştirdiklerinden yesinler diye. Hâlâ şükretmiyorlar mı?

Edip Yüksel: 

Ki onun ürünlerinden ve elleriyle yetiştirdiklerinden yesinler. Şükretmiyecekler mi?

Ali Bulaç: 

Onun ürünlerinden ve kendi ellerinin yaptıklarından yemeleri için. Yine de şükretmiyorlar mı?

Suat Yıldırım: 

Ta ki onun meyvelerinden yesinler,O meyveleri onlar yapmadılar,Hâlâ şükretmez mi onlar?

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Tâ ki, onun mahsulünden ve kendi ellerinin mamülatından yiyiversinler. Hâlâ şükretmeyecekler midir?

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ki onun ürününden ve ellerinin yapıp ettiğinden yesinler. Hâlâ şükretmiyorlar mı?

Bekir Sadak: 

(41-42) Onlara bir delil de: Soylarini dolu gemiyle tasimamiz ve kendileri icin bunun gibi daha nice binekler yaratmis olmamizdir.

İbni Kesir: 

Ki, ürününden ve ellerinin emeğinden yesinler. Hala şükretmezler mi?

Adem Uğur: 

Ta ki, onların meyvelerinden ve elleriyle bunlardan imal ettiklerinden yesinler. Hâla şükretmeyecekler mi?

İskender Ali Mihr: 

Onun ürünlerinden (meyvelerinden) ve elleriyle yaptıklarından yesinler diye. Hâlâ şükretmezler mi?

Celal Yıldırım: 

Ki onun meyvelerinden ve ellerinin işleyip ortaya çıkardığı ürünlerden yesinler. Artık şükretmezler mi?.

Tefhim ul Kuran: 

Onun ürünlerinden ve kendi ellerinin yaptıklarından yemeleri için. Yine de şükretmiyorlar mı?

Fransızca: 

afin qu'ils mangent de Ses fruits et de ce que leurs mains ont produit . Ne seront-ils pas reconnaissants ?

İspanyolca: 

para que coman de sus frutos. No son obra de sus manos. ¿No darán, pues, gracias?

İtalyanca: 

affinché mangiassero i Suoi frutti e quel che le loro mani non hanno procurato. Non saranno riconoscenti?

Almanca: 

damit sie von deren Früchten essen. Und doch nicht eigenhändig machten sie es. Erweisen sie sich nicht dankbar?!

Çince: 

以便他们食其果实。这些果实不是他们的手造出来的,难道他们不感谢么?

Hollandaca: 

Opdat zij van hunne vruchten en van den arbeid hunner handen zouden mogen eten. Zullen zij daarvoor niet dankbaar wezen?

Rusça: 

чтобы они вкушали их плоды и то, что создали своими руками (или чтобы они вкушали плоды, которые они не создали своими руками). Неужели они не будут благодарны?

Somalice: 

Si ay u cunaan midhihiisa iyo waxay camal faleen gaemahoodu, miyeyna mahdinaynin Eebe.

Swahilice: 

Ili wale matunda yake, na hayo hayakufanywa na mikono yao! Basi je, hawashukuru?

Uygurca: 

ئۇلار ئۇنىڭ (يەنى باغلارنىڭ) مېۋىسىنى يېسۇن، (بۇ مېۋىلەرنى) ئۇلارنىڭ قوللىرى ياراتقان ئەمەس، ئۇلار (اﷲ نىڭ نېمەتلىرىگە) شۈكۈر قىلمامدۇ؟

Japonca: 

かれらはその果実を食べるが,それはかれらの手が作り出したものではない。それでも感謝しないのか。

Arapça (Ürdün): 

«ليأكلوا من ثمره» بفتحتين وضمتين، أي ثمر المذكور من النخيل وغيره «وما عملته أيديهم» أي لم تعمل الثمر «أفلا يشكرون» أنعمه تعالى عليهم.

Hintçe: 

ताकि लोग उनके फल खाएँ और कुछ उनके हाथों ने उसे नहीं बनाया (बल्कि खुदा ने) तो क्या ये लोग (इस पर भी) शुक्र नहीं करते

Tayca: 

เพื่อพวกเขาจะได้กินผลไม้ของมันและจากสิ่งที่มือของพวกเขาได้กระทำมันขึ้นแล้วพวกเขาจะไม่ขอบคุณกระนั้นหรือ ?

İbranice: 

למען יאכלו מפריים, אף כי לא ידיהם עשו זאת. האם לא יכירו תודה

Hırvatça: 

da oni jedu plodove njihove - a nisu to ruke njihove privrijedile - pa zašto neće da budu zahvalni?!

Rumence: 

ca ei să mănânce din rodul lui şi ceea ce au trudit mâinile lor. Nu sunt oare mulţumitori?

Transliteration: 

Liyakuloo min thamarihi wama AAamilathu aydeehim afala yashkuroona

Türkçe: 

Ki onun ürününden ve ellerinin yapıp ettiğinden yesinler. Hâlâ şükretmiyorlar mı?

Sahih International: 

That they may eat of His fruit. And their hands have not produced it, so will they not be grateful?

İngilizce: 

That they may enjoy the fruits of this (artistry): It was not their hands that made this: will they not then give thanks?

Azerbaycanca: 

Onların meyvələrindən və öz əlləri ilə becərdiklərindən (yaxud becərmədiklərindən) yesinlər. Hələ də şükür etməzlər?

Süleyman Ateş: 

Ki o(suyun, yahut bahçe)nin ürününden ve ellerinin emeğinden yesinler. Hala şükretmiyorlar mı?

Diyanet Vakfı: 

Ta ki, onların meyvelerinden ve elleriyle bunlardan imal ettiklerinden yesinler. Hala şükretmeyecekler mi?

Erhan Aktaş: 

Onun ürünlerinden ve elleriyle yaptıklarından yesinler diye. Hala şükretmeyecekler mi?

Kral Fahd: 

Ta ki, onların meyvelerinden ve elleriyle bunlardan imal ettiklerinden yesinler. Hâla şükretmeyecekler mi?

Hasan Basri Çantay: 

(Allahın yaratdığı) mahsulden ve kendi ellerinin yapdıklarından yemeleri için. Haalâ şükretmeyecekler mi?

Muhammed Esed: 

ki onları meydana getiren kendileri olmadığı halde meyvelerini yiyebilsinler. Buna rağmen hala şükretmeyecekler mi?

Gültekin Onan: 

Onun ürünlerinden ve kendi ellerinin yaptıklarından yemeleri için. Yine de şükretmiyorlar mı?

Ali Fikri Yavuz: 

(Bu sayılanlardan her birinin) mahsûlünden ve kendi ellerinin yetiştirdiklerinden yesinler diye... Hâlâ şükretmiyecekler mi?

Portekizce: 

Para que se alimentem dos seus frutos, coisa que suas mãos não poderiam fazer. Não agradecerão?

İsveççe: 

av vars frukt de äter efter att bidragit med [sina] händers arbete. Skall de då inte tacka [Honom]

Farsça: 

تا از میوه آن و آنچه دست هایشان به عمل می آورد [مانند شیره، کشمش، شربت و...] بخورند، آیا سپاس گزاری نمی کنند؟

Kürtçe: 

بۆ ئەوەی لەبەروبوومەکانی بخۆن کەدەستی ئەوان بەرھەمی نەھێناوە دەی ئایا سوپاسی خوا ناکەن

Özbekçe: 

Унинг меваларидан ва ўз қўллари қилган нарсалардан ейишлари учун. Шукр қилмайдиларми?!

Malayca: 

Supaya mereka makan dari buah-buahannya dan dari apa yang dikerjakan oleh tangan mereka; maka patutkah mereka tidak bersyukur?

Arnavutça: 

që ata t’i hanë frutet e tyre dhe nga ato që i punojnë duart e tyre; e përse ata nuk duan të jenë mirënjohës?

Bulgarca: 

за да ядат от техните плодове и от онова, което със своите ръце придобиват. Не ще ли бъдат признателни?

Sırpça: 

да они једу њихове плодове - а нису то њихове руке привредиле - па зашто неће да буду захвални?!

Çekçe: 

aby pojídali z plodů Pána svého i z toho, co jejich ruce vytvořili - což vděční nebudou?

Urduca: 

تاکہ یہ اس کے پھل کھائیں یہ سب کچھ ان کے اپنے ہاتھوں کا پیدا کیا ہوا نہیں ہے پھر کیا یہ شکر ادا نہیں کرتے؟

Tacikçe: 

то аз меваҳои он ва дастранҷи худ бихӯранд. Чаро шукр намегӯянд?

Tatarca: 

Җимешләрен кешеләр ашап файдалансыннар өчен ул бакчалармы халык кылдык, бит кешеләр ул җимешләрне берсен дә куллары белән ясамадылар, бәлки Аллаһ кодрәте белән төзелделәр, шуларны фикерләп Аллаһуга шөкер итмиләрме?

Endonezyaca: 

supaya mereka dapat makan dari buahnya, dan dari apa yang diusahakan oleh tangan mereka. Maka mengapakah mereka tidak bersyukur?

Amharca: 

ከፍሬውና እጆቻቸው ከሠሩትም ይበሉ ዘንድ (ይህን አደረግን)፤ አያመሰግኑምን?

Tamilce: 

அவன் படைத்த கனிகளில் இருந்து அவர்கள் புசிப்பதற்காக. இன்னும், இவற்றை அவர்களின் கரங்கள் செய்யவில்லை. ஆகவே, இவர்கள் (அல்லாஹ்விற்கு) நன்றி உள்ளவர்களாக இருக்க வேண்டாமா?

Korece: 

그들이 만들지 아니한 과일 을 먹도록 했으나 그래도 그들은 감사할 줄 모르더라

Vietnamca: 

Để họ ăn trái quả của các ngôi vườn đó. Và bàn tay của họ đã không làm ra được các ngôi vườn như thế kia. Vậy sao họ không biết tri ân (TA)?

Ayet Linkleri: 

Rubu tag: 

Hizb tag: