Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

35

Sûredeki Ayet No: 

3

Ayet No: 

3663

Sayfa No: 

434

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

يَا أَيُّهَا النَّاسُ اذْكُرُوا نِعْمَتَ اللَّهِ عَلَيْكُمْ ۚ هَلْ مِنْ خَالِقٍ غَيْرُ اللَّهِ يَرْزُقُكُم مِّنَ السَّمَاءِ وَالْأَرْضِ ۚ لَا إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ۖ فَأَنَّىٰ تُؤْفَكُونَ

Çeviriyazı: 

yâ eyyühe-nnâsü-ẕkürû ni`mete-llâhi `aleyküm. hel min ḫâliḳin gayru-llâhi yerzüḳuküm mine-ssemâi vel'arḍ. lâ ilâhe illâ hû. feennâ tü'fekûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ey insanlar! Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın. Allah'tan başka bir yaratıcı mı var? O size gökten ve yerden rızık verir. O'ndan başka ilâh yoktur. O halde (haktan) nasıl çevrilirsiniz?

Diyanet İşleri: 

Ey insanlar! Allah'ın size olan nimetini anın; sizi gökten ve yerden rızıklandıran Allah'tan başka bir yaratan var mıdır? O'ndan başka tanrı yoktur. Nasıl aldatılıp da döndürülürsünüz?

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ey insanlar, anın Allah'ın size verdiği nimetleri; Allah'tan başka bir yaratıcı var mıdır ki sizi rızıklandırsın gökten ve yeryüzünden; ondan başka yoktur tapacak, o halde ne diye boş şeylere kapılıyorsunuz?

Şaban Piriş: 

Ey insanlar! Allah’ın size verdiği nimetini anın. Allah’tan başka, size göklerden ve yerden rızık verecek bir yaratıcı var mı? O’ndan başka (hak) ilah yoktur. Nasıl oluyor da (tevhidden, şirke) çevriliyorsunuz?

Edip Yüksel: 

Ey insanlar, ALLAH'ın size olan nimetlerini hatırlayın. Sizi gökten ve yerden rızıklandıran ALLAH'tan başka bir yaratıcı mı var? O'ndan başka tanrı yoktur. Nasıl da saptırılıyorsunuz?

Ali Bulaç: 

Ey insanlar, Allah'ın üzerinizdeki nimetini anın. Gökten ve yerden sizi rızıklandıran Allah'ın dışında bir başka Yaratıcı var mı? O'ndan başka İlah yoktur. Öyleyse nasıl olur da çevriliyorsunuz?

Suat Yıldırım: 

Ey insanlar! Allah'ın üzerinizdeki nimetlerini hatırlayın: Düşünün: göklerden ve yerden sizi rızıklandıran Allah’tan başka bir yaratıcı mı var?Ondan başka tanrı yoktur. Böyle iken nasıl oluyor da (imandan inkâra) çevriliyorsunuz?

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ey insanlar! Allah´ın üzerinizde olan nîmetini hatırlayınız. Allah´tan başka sizi göklerden ve yerden merzûk eden bir Hâlık var mıdır? O´ndan başka ilâh yoktur. O halde nereden döndürülmüş oluyorsunuz?

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ey insanlar, Allah'ın, üzerinizdeki nimetini anın! Allah'tan başka yaratıcı mı var? Sizi gökten ve yerden rızıklandırır. O'ndan başka ilah yoktur. Hal böyle iken nasıl oluyor da yüz geri çevriliyorsunuz?

Bekir Sadak: 

Ruzgarlari gonderip de bulutlari yuruten Allah´tir. Biz bulutlari olu bir yere surup, onunla topragi olumunden sonra diriltiriz. Insanlari diriltmek de boyledir.

İbni Kesir: 

Ey insanlar

Adem Uğur: 

Ey insanlar! Allah´ın size olan nimetini hatırlayın

İskender Ali Mihr: 

Ey insanlar! Allah´ın üzerinizdeki ni´metini zikredin. Sizi göklerden ve yerden rızıklandıran, Allah´tan başka bir Halîk (bir Yaratıcı) var mı? O´ndan başka İlâh yoktur. Öyleyse nasıl (îmândan) döndürülüyorsunuz?

Celal Yıldırım: 

Ey insanlar! Allah´ın size dan nîmetini hatırlayın

Tefhim ul Kuran: 

Ey insanlar, Allah´ın sizin üzerinizdeki nimetini anın. Gökten ve yerden sizi rızıklandıran Allah´ın dışında da bir başka yaratıcı var mı? O´ndan başka ilah yoktur. Öyleyse nasıl olur da çevriliyorsunuz?

Fransızca: 

ô hommes ! Rappelez-vous le bienfait d'Allah sur vous : existe-t-il en dehors d'Allah, un créateur qui du ciel et de la terre vous attribue votre subsistance ? Point de divinité à part Lui ! Comment pouvez-vous vous détourner [de cette vérité] ?

İspanyolca: 

¡Hombres! Recordad la gracia que Alá os ha dispensado. ¿Hay algún otro creador distinto de Alá, que os provea del cielo y de la tierra el sustento? No hay más dios que É. ¿Cómo podéis, pues, ser tan desviados!

İtalyanca: 

O uomini, ricordate il favore che Allah vi ha concessi. All'infuori di Lui c'è forse un creatore che vi nutra dal cielo e dalla terra? Non c'è altro dio all'infuori di Lui. Come potete allontanarvi [da Lui]?

Almanca: 

Ihr Menschen! Erinnert euch an die Wohltaten ALLAHs euch gegenüber! Gibt es etwa einen Schöpfer außer ALLAH, der euch Rizq vom Himmel und auf Erden gewährt?! Es gibt keine Gottheit außer Ihm. Also wie werdet ihr denn belogen?!

Çince: 

人们啊!你们应当铭记真主所赐你们的恩惠,除真主外,还有什么创造者能从天上地下供给你们吗?除他外,绝无应受崇拜的,你们怎么如此悖谬呢?

Hollandaca: 

O Menschen! herdenkt Gods gunst omtrent u; is er een ander schepper buiten God, die u van voedsel van den hemel en de aarde voorziet? Er is geen God buiten hem. Waarom zijt gij dus afgewend van de erkenning zijner eenigheid?

Rusça: 

О люди! Помните о милости Аллаха по отношению к вам. Есть ли наряду с Аллахом другой творец, который давал бы вам пропитание с неба и земли? Нет божества, кроме Него! До чего же вы отвращены от истины!

Somalice: 

Dadow xusuusnaada nicmada Eebe korkiina ah, abuure kale ma jiraa oo Eebe ka soo haday oo idinka arsuqi samada iyo dhulka, Eebe mooyee ilaah kale majiro ee xaggee laydiin ka iilii xaqa.

Swahilice: 

Enyi watu! Kumbukeni neema za Mwenyezi Mungu juu yenu. Ati yupo muumba mwengine asiye kuwa Mwenyezi Mungu anaye kupeni riziki kutoka mbinguni na kwenye ardhi? Hapana mungu ila Yeye tu. Basi wapi mnako geuzwa?

Uygurca: 

ئى ئىنسانلار! اﷲ نىڭ سىلەرگە بەرگەن نېمىتىنى ياد ئېتىڭلار، اﷲ تىن باشقا سىلەرگە ئاسماندىن ۋە زېمىندىن رىزىق بېرىپ تۇرىدىغان ياراتقۇچى بارمۇ؟ اﷲ تىن باشقا ھېچ مەبۇد (بەرھەق) يوقتۇر، (اﷲ نىڭ ئىبادىتىدىن) قانداقمۇ باش تارتىسىلەر؟

Japonca: 

人びとよ,あなたがたに対するアッラーの恩恵を念え。天と地からあなたがたに扶養を与えられる創造者が,アッラーをおいて外にあるのか。かれの外には神はないのである。それでもあなたがたはどうして(真理から)迷うのか。

Arapça (Ürdün): 

«يا أيها الناس» أي أهل مكة «اذكروا نعمة الله عليكم» بإسكانكم الحرم ومنع الغارات عنكم «هل من خالق» من زائدة وخالق مبتدأ «غيرُ الله» بالرفع والجر نعت لخالق لفظا ومحلا، وخبر المبتدأ «يرزقكم من السماء» المطر «و» من «الأرض» النبات، والاستفهام للتقرير، أي لا خالق رازق غيره «لا إله إلا هو فأنَّى تؤفكون» من أين تصرفون عن توحيده مع إقراركم بأنه الخالق الرازق.

Hintçe: 

लोगों खुदा के एहसानात को जो उसने तुम पर किए हैं याद करो क्या खुदा के सिवा कोई और ख़ालिक है जो आसमान और ज़मीन से तुम्हारी रोज़ी पहुँचाता है उसके सिवा कोई माबूद क़ाबिले परसतिश नहीं फिर तुम किधर बहके चले जा रहे हो

Tayca: 

โอ้มนุษย์เอ๋ย! พวกเจ้าจงรำลึกถึงความโปรดปรานของอัลลอฮฺที่มีต่อพวกเจ้า จะมีพระผู้สร้างอื่นใดจากอัลลอฮฺกระนั้นหรือ ที่จะประทานปัจจัยยังชีพแก่พวกเจ้าจากฟากฟ้าและแผ่นดิน ไม่มีพระเจ้าอื่นใดนอกจากพระองค์ ดังนั้น ทำไมเล่าพวกเจ้าจึงถูกหลอกลวงให้หันห่างออกไป (จากความจริง)

İbranice: 

הוי האנשים! זכרו את החסד שעשה עבורכם אלוהים! היש בורא מלבד אלוהים, אשר יפרנסכם מן השמים ומן הארץ? אין עוד אלוה אחר מלבדו! אז כיצד התכחשתם לצדק

Hırvatça: 

O ljudi, sjetite se blagodati kojom vas Allah obasipa! Postojili, osim Allaha, ikakav drugi stvoritelj koji vas s neba i iz zemlje opskrbljuje?! Osim Njega nema drugog boga, pa kuda se onda odmećete?!

Rumence: 

O, voi oameni! Amintiţi-vă de harul lui Dumnezeu asupra voastră! Oare este vreun creator, afară de Dumnezeu, care să vă înzestreze din cer şi de pe pământ? Nu este dumnezeu afară de El. Cum de vă întoarceţi!

Transliteration: 

Ya ayyuha alnnasu othkuroo niAAmata Allahi AAalaykum hal min khaliqin ghayru Allahi yarzuqukum mina alssamai waalardi la ilaha illa huwa faanna tufakoona

Türkçe: 

Ey insanlar, Allah'ın, üzerinizdeki nimetini anın! Allah'tan başka yaratıcı mı var? Sizi gökten ve yerden rızıklandırır. O'ndan başka ilah yoktur. Hal böyle iken nasıl oluyor da yüz geri çevriliyorsunuz?

Sahih International: 

O mankind, remember the favor of Allah upon you. Is there any creator other than Allah who provides for you from the heaven and earth? There is no deity except Him, so how are you deluded?

İngilizce: 

O men! Call to mind the grace of Allah unto you! is there a creator, other than Allah, to give you sustenance from heaven or earth? There is no god but He: how then are ye deluded away from the Truth?

Azerbaycanca: 

Ey insanlar! Allahın sizə olan ne’mətini yada salın. Allahdan başqa sizə göylərdən və yerdən ruzi verən bir xaliq varmı?! Ondan başqa heç bir tanrı yoxdur. Elə isə necə (aldanıb haqdan) döndərilirsiniz?

Süleyman Ateş: 

Ey insanlar, Allah'ın size olan ni'metini hatırlayın: Allah'tan başka size gökten ve yerden rızık verecek bir yaratıcı var mı? O'ndan başka tanrı yoktur. Nasıl oluyor da gerçekten çevriliyorsunuz?

Diyanet Vakfı: 

Ey insanlar! Allah'ın size olan nimetini hatırlayın; Allah'tan başka size gökten ve yerden rızık verecek bir yaratıcı var mı? O'ndan başka tanrı yoktur. Nasıl oluyor da (tevhidden küfre) çevriliyorsunuz!

Erhan Aktaş: 

Ey insanlar! Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Allah’tan başka gökten ve yerden size rızık veren bir yaratıcı var mı? O’ndan başka ilâh yoktur. O halde ne diye döndürülüyorsunuz(1)?

Kral Fahd: 

Ey insanlar! Allah'ın size olan nimetini hatırlayın Allah'tan başka size gökten ve yerden rızık verecek bir yaratıcı var mı? O'ndan başka hakkıyla ibadete layık bir ilah yoktur. Nasıl oluyor da (tevhidden küfre) çevriliyorsunuz!

Hasan Basri Çantay: 

Ey insanlar, Allahın, üzerinizdeki (bunca) ni´metini (kalbinizle) hatırlayın, (dilinizle) anın. Sizi gökden ve yerden rızıklandıracak Allahdan gayri bir yaratan var mı? Ondan başka hiçbir Tanrı yokdur. O halde nasıl (olub da tevhîdden küfre) çevriliyorsunuz?

Muhammed Esed: 

Ey insanlar! Allah´ın size bağışladığı nimetleri hatırlayın! Size göklerden ve yerden azık sağlayan Allah´tan başka bir yaratıcı var mı? (Hayır!) O´ndan başka ilah yoktur: ama nasıl olur da zihinleriniz bu (apaçık hakikatten) sapar!

Gültekin Onan: 

Ey insanlar, Tanrı´nın üzerinizdeki nimetini anın. Gökten ve yerden sizi rızıklandıran Tanrı´nın dışında bir başka yaratıcı var mı? O´ndan başka tanrı yoktur. Öyleyse nasıl olur da çevriliyorsunuz?

Ali Fikri Yavuz: 

Ey insanlar! Allah’ın üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Size, gökten ve yerden rızık verecek Allah’dan başka bir yaratıcı var mı? O’ndan başka bir ilâh yoktur. O halde hangi yönden (imandan küfre) çevriliyorsunuz?

Portekizce: 

Ó humanos, recordai-vos da graça de Deus para convosco! Porventura, existe outro criador que não seja Deus, Que vosagracia, quer (com coisas) do céu quer da terra? Não há mais divindade além d'Ele! Como, pois, vos desviais?

İsveççe: 

Människor! Minns Guds välgärningar mot er! Finns det en annan skapare än Gud, som förser er [med det] i himlen och på jorden som ni behöver för er försörjning? Nej, det finns ingen gud utom Han; hur förvirrade är inte era begrepp!

Farsça: 

ای مردم! نعمت خدا را بر خودتان یاد کنید. آیا جز خدا آفریننده ای هست که از آسمان و زمین شما را روزی دهد؟ هیچ معبودی جز او نیست، پس چگونه [از حق] منصرفتان می کنند؟

Kürtçe: 

ئەی خەڵکینە بیربکەوە لەفەزڵی خوا بەسەرتانەوە ئایا بێجگە لەخوا دروستکەرێکی تر ھەیە کەڕۆزیتان بدات لەئاسمان و زەویدا ھیچ پەرستراوێکی ڕاست نیە بێجگە لەخوا دەی چۆن وا ڕوو وەردەگێڕن (لەیەکخواپەرستی)

Özbekçe: 

Эй одамлар! Аллоҳнинг сизга берган неъматларини эсланг! Аллоҳдан бошқа сизларга осмон ва ердан ризқ берадиган холиқ борми? Ундан ўзга ибодатга сазовор зот йўқ. Бас, қаён кетмоқдасиз?!

Malayca: 

Wahai umat manusia, kenangkanlah nikmat Allah yang telah dikurniakanNya kepada kamu; tidak ada sama sekali yang menciptakan sesuatu selain daripada Allah; Ia memberi rezeki kepada kamu dari langit dan bumi. Tiada Tuhan melainkan Dia, maka mengapa kamu rela dipalingkan (dari menyembahnya)?

Arnavutça: 

O njerëz! Kujtonie dhuntinë e Perëndisë juve. A ka ndonjë krijues, pos Perëndisë, i cili ju furnizon nga qielli dhe Toka? S’ka zot tjetër përveç Tij, e nga po ia mbani ju.

Bulgarca: 

О, хора, помнете благодатта на Аллах към вас! Има ли друг творец освен Аллах, който да ви дава препитание и от небето, и от земята? Няма друг бог освен Него! Как тогава бивате подлъгвани?

Sırpça: 

О људи, сетите се благодати којом вас Аллах обасипа! Постоји ли, осим Аллаха, икакав други створитељ који вас са неба и из земље опскрбљује?! Осим Њега нема другог истинског бога, па куда се онда одмећете?!

Çekçe: 

Lidé, pomněte dobrodiní Božího vůči vám! Je snad nějaký stvořitel kromě Boha, který uštědřuje vám obživu z nebes i ze země? A není božstva kromě Něho - jak mohli jste se tak odvrátit?

Urduca: 

لوگو، تم پر اللہ کے جو احسانات ہیں انہیں یاد رکھو کیا اللہ کے سوا کوئی اور خالق بھی ہے جو تمہیں آسمان اور زمین سے رزق دیتا ہو؟ کوئی معبود اُس کے سوا نہیں، آخر تم کہاں سے دھوکا کھا رہے ہو؟

Tacikçe: 

Эй мардум, неъматеро, ки Худо бар шумо ато кардааст, ёд кунед. Оё ҷуз Худо офаринандаи дигаре ҳаёт, ки шуморо аз осмону замин рӯзӣ диҳад? Худое ғайри Ӯ нест, пас чӣ гуна аз ҳақ бероҳатон мекунанд?

Tatarca: 

Ий кешеләр, Аллаһуның сезгә биргән нигъмәтләрен хәтерегезгә төшереп Аңа гыйбадәт кылырга вә итагать итәргә бурычлы икәнегезне белегез, әйә Алаһудан башка бер зат бармы күктән су иңдереп, җирдән үстереп сезгә ризык бирүче? Әлбәттә юк, Коллык кылырга яраклы һич Илаһә юк, мәгәр Аллаһ үзе генәдер. Шулай булгач, ни өчен Аллаһудан бизеп, Аллаһсызлыкка күчәсез?

Endonezyaca: 

Hai manusia, ingatlah akan nikmat Allah kepadamu. Adakah pencipta selain Allah yang dapat memberikan rezeki kepada kamu dari langit dan bumi? Tidak ada Tuhan selain Dia; maka mengapakah kamu berpaling (dari ketauhidan)?

Amharca: 

እናንተ ሰዎች ሆይ! በእናንተ ላይ (ያለውን) የአላህን ጸጋ አስታውሱ፡፡ ከአላህ ሌላ ፈጣሪ አለን? ከሰማይና ከምድርም ሲሳይን የሚሰጣችሁ አለን? ከእርሱ በስተቀር አምላክ (ሰጪም) የለም፡፡ ታዲያ ወዴት ትዞራላችሁ፡፡

Tamilce: 

மக்களே! உங்கள் மீதுள்ள அல்லாஹ்வுடைய அருட்கொடையை நினைவு கூருங்கள். வானங்களில் இருந்தும் பூமியில் இருந்தும் உங்களுக்கு உணவளிக்கிற படைப்பாளன் அல்லாஹ்வை அன்றி யாரும் உண்டா? அவனைத் தவிர (உண்மையில் வணங்கத்தகுதியான) இறைவன் அறவே இல்லை. ஆகவே, நீங்கள் எப்படி (அவனை விட்டு) திருப்பப்படுகிறீர்கள்.

Korece: 

사람들이여 너희에게 베풀어 준 주님의 은혜를 생각할지니 하 나님 외에 하늘과 대지로부터 너 희에게 양식을 주는 다른 창조주 가 있느뇨 그분 외에는 신이 없나니 어찌하여 너희는 그분의 유일 성을 모르느뇨

Vietnamca: 

Hỡi nhân loại! Các ngươi hãy nhớ ân huệ mà Allah đã ban cho các ngươi. Lẽ nào có một Đấng Tạo Hóa khác Allah đã ban bổng lộc cho các ngươi từ trời đất? Không có Thượng Đế nào ngoài Ngài cả. Vậy sao các ngươi lại lánh xa (điều chân lý)?

Rubu tag: 

Hizb tag: