Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

29

Sûredeki Ayet No: 

64

Ayet No: 

3404

Sayfa No: 

404

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَمَا هَٰذِهِ الْحَيَاةُ الدُّنْيَا إِلَّا لَهْوٌ وَلَعِبٌ ۚ وَإِنَّ الدَّارَ الْآخِرَةَ لَهِيَ الْحَيَوَانُ ۚ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ

Çeviriyazı: 

vemâ hâẕihi-lḥayâtü-ddünyâ illâ lehvüv vele`ib. veinne-ddâra-l'âḫirate lehiye-lḥayevân. lev kânû ya`lemûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Bu dünya hayatı sadece bir oyun ve oyalanmadan ibarettir. Ahiret yurduna gelince, işte asıl hayat odur. Keşke bilmiş olsalardı.

Diyanet İşleri: 

Bu dünya hayatı sadece bir eğlence ve oyundan ibarettir. Asıl hayat ahiret yurdundaki hayattır. Keşke bilseler!

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve bu dünya yaşayışı, ancak aslı olmayan bir eğlenceden, bir oyundan başka bir şey değil ve şüphe yok ki ahiret yurdunda gerçek yaşayış, bunu bir bilselerdi.

Şaban Piriş: 

Bu dünya hayatı, bir eğlence ve bir oyundan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu ise, gerçek hayat odur. Bilmiş olsalardı…

Edip Yüksel: 

Bu dünya hayatı bir eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu ise gerçek hayattır; bir bilselerdi.

Ali Bulaç: 

Bu dünya hayatı, yalnızca bir oyun ve '(eğlence türünden) tutkulu bir oyalanmadır'. Gerçekten ahiret yurdu ise, asıl hayat odur. Bir bilselerdi.

Suat Yıldırım: 

Düşünseler şunu da anlarlardı ki: bu dünya hayatı geçici bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir ve ebedî âhiret diyarı ise, hayatın ta kendisidir.Keşke bunu bir bilselerdi!

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Bu dünya hayatı bir eğlenceden ve bir oyundan başka değildir. Ve hakikaten ahiret yurdu ise elbette ki, daimi hayat odur, eğer bilecekler olsalar idi.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Şu iğreti dünya hayatı, bir eğlence ve oyundan başka şey değil. Âhiret yurduna gelince, asıl hayat işte odur. Ah, bilebilselerdi!

Bekir Sadak: 

Elif, Lam, Mim.

İbni Kesir: 

Bu dünya hayatı

Adem Uğur: 

Bu dünya hayatı sadece bir eğlenceden, bir oyundan ibarettir. Ahiret yurduna (oradaki hayata) gelince, işte asıl yaşama odur. Keşke bilmiş olsalardı!

İskender Ali Mihr: 

Ve bu dünya hayatı, oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Muhakkak ki ahiret yurdu, elbette o gerçek hayattır. Keşke bilselerdi.

Celal Yıldırım: 

Bu Dünya hayatı bir eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Âhiret yurdu ise gerçek hayatın kendisidir. Bunu bir bilselerdi!.

Tefhim ul Kuran: 

Bu dünya hayatı, yalnızca bir oyun ve (eğlence türünden) tutkulu bir oyalanmadır. Gerçekten ahiret yurdu ise, asıl hayat odur. Bir bilselerdi.

Fransızca: 

Cette vie d'ici-bas n'est pas qu'amusement et jeu. La Demeure de l'au-delà est assurément la vraie vie. S'ils savaient !

İspanyolca: 

Esta vida de acá no es sino distracción y juego, pero la Morada Postrera, ésa sí que es la Vida. Si supieran...

İtalyanca: 

Questa vita terrena non è altro che gioco e trastullo. La dimora ultima è la

Almanca: 

Und dieses diesseitige Leben ist nichts anderes außer Vergnügen und sinnlosem Treiben. Und gewiß, die jenseitige Wohnstätte ist doch das wahre Leben, würden sie es nur wissen!

Çince: 

这种今世的生活,只是娱乐和游戏;后世的住宅,确是充满生活的。假若他们知道

Hollandaca: 

Het tegenwoordige leven is slechts een tijdverdrijf en een spel; maar het toekomstige verblijf in het paradijs is het werkelijke leven. Indien zij dit wisten, zouden zij het eerste niet boven het laatste verkiezen.

Rusça: 

Мирская жизнь - всего лишь игра и потеха, а Последняя обитель - это настоящая жизнь. Если бы они только знали это!

Somalice: 

mana aha noloshan adduunyo Ciyaar iyo dheeldheel mooyee, Daarta aakhiraana meel nololeed ah hadday wax ogyihiin Dadku.

Swahilice: 

Na haya maisha ya dunia si chochote ila ni pumbao na mchezo. Na nyumba ya Akhera ndiyo maisha khasa; laiti wangeli kuwa wanajua!

Uygurca: 

دۇنيا تىرىكچىلىكى پەقەت ئويۇن - كۈلكە ۋە غەپلەتتىن ئىبارەتتۇر، شۈبھىسىزكى، ئاخىرەت يۇرتى ھەقىيقى ھايات (يۇرتىدۇر)، ئەگەر ئۇلار بىلسە ئىدى (بۇ دۇنيانى ئۇ دۇنيادىن ئارتۇق كۆرمەيتتى)

Japonca: 

現世の生活は,遊びや戯れに過ぎない。だが来世こそは,真実の生活である。もしかれらに分っていたならば。

Arapça (Ürdün): 

«وما هذه الحياة الدنيا إلا لهوٌ ولعب» وأما القرَب فمن أمور الآخرة لظهور ثمرتها فيها «وإن الدار الآخرة لهي الحيوان» بمعنى الحياة «لو كانوا يعلمون» ذلك ما آثروا الدنيا عليها.

Hintçe: 

और ये दुनिया की ज़िन्दगी तो खेल तमाशे के सिवा कुछ नहीं और मगर ये लोग समझें बूझें तो इसमे शक नहीं कि अबदी ज़िन्दगी (की जगह) तो बस आख़ेरत का घर है (बाक़ी लग़ो)

Tayca: 

และการมีชีวิตอยู่ในโลกนี้มิใช่อื่นใด เว้นแต่เป็นการละเล่นและการสนุกสนานร่าเริง และแท้จริงสถานที่ในปรโลกนั้น แน่นอนมันคือชีวิตที่แท้จริงหากพวกเขาได้รู้

İbranice: 

ומה הם חיי העולם הזה מלבד שעשוע ומשחק? רק העולם הבא הוא חיי הצדק, לו רק היו יודעים

Hırvatça: 

Ovaj život dunjalučki nije ništa drugo do zabava i igra, a samo Dom ahiretski - to je život pravi, kad bi oni samo znali!

Rumence: 

Viaţa de Acum nu este decât o desfătare şi un joc, însă Lăcaşul de Apoi este cu adevărat Viaţa. O, dacă ei ar şti!

Transliteration: 

Wama hathihi alhayatu alddunya illa lahwun walaAAibun wainna alddara alakhirata lahiya alhayawanu law kanoo yaAAlamoona

Türkçe: 

Şu iğreti dünya hayatı, bir eğlence ve oyundan başka şey değil. Âhiret yurduna gelince, asıl hayat işte odur. Ah, bilebilselerdi!

Sahih International: 

And this worldly life is not but diversion and amusement. And indeed, the home of the Hereafter - that is the [eternal] life, if only they knew.

İngilizce: 

What is the life of this world but amusement and play? but verily the Home in the Hereafter,- that is life indeed, if they but knew.

Azerbaycanca: 

Bu dünya həyatı oyun-oyuncaqdan, əyləncədən başqa bir şey deyildir. Axirət yurdu isə, şübhəsiz ki, əbədi həyatdır. Kaş biləydilər! (Əgər bilsəydilər, axirəti dünyaya dəyişməzdilər).

Süleyman Ateş: 

Bu dünya hayatı eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu, işte asıl hayat odur (asıl yaşanacak yer orasıdır), keşke bilselerdi!

Diyanet Vakfı: 

Bu dünya hayatı sadece bir eğlenceden, bir oyundan ibarettir. Ahiret yurduna (oradaki hayata) gelince, işte asıl yaşama odur. Keşke bilmiş olsalardı!

Erhan Aktaş: 

Bu dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. Âhiret Yurdu, gerçek hayattır. Keşke, bunun farkında olsalardı!

Kral Fahd: 

Bu dünya hayatı sadece bir eğlenceden, bir oyundan ibarettir. Ahiret yurduna (oradaki hayata) gelince, işte asıl yaşama odur. Keşke bilmiş olsalardı!

Hasan Basri Çantay: 

Bu dünyâ hayâtı bir eğlenceden, bir oyundan başka (şey) değildir. Âhiret yurdu (na gelince:) Şübhe yok ki o, (asıl) hayâtın tâ kendisidir, (bunu) bilmiş olsalardı...

Muhammed Esed: 

Çünkü (akıllarını kullansalardı bilirlerdi ki) bu dünya hayatı geçici bir zevk ve eğlenceden başka bir şey değildir; oysa sonraki hayat, tek (gerçek) hayattır: keşke bunu bilselerdi!

Gültekin Onan: 

Bu dünya hayatı, yalnızca bir oyun ve ´(eğlence türünden) tutkulu bir oyalanmadır´. Gerçekten ahiret yurdu ise, asıl hayat odur. Bir bilselerdi.

Ali Fikri Yavuz: 

Bu dünya hayatı, ancak bir eğlence ve bir oyundan ibarettir. Ahiret yurdu ise, ölmez gerçek hayat işte budur. Eğer bilselerdi, (geçici dünya hayatını ebedî ahiret hayatına tercih etmezlerdi)...

Portekizce: 

E que é a vida terrena, senão diversão e jogo? Certamente a morada no outro mundo é a verdadeira vida. Se osoubessem!

İsveççe: 

Detta jordiska liv är [knappast mer än] lek och flyktig glädje, men i evighetens boningar [väntar] livet i dess fullhet. Ack, om de visste...!

Farsça: 

و این زندگی دنیا جز سرگرمی و بازی نیست و بی تردید سرای آخرت، همان زندگی [واقعی و ابدی] است؛ اگر اینان معرفت و دانش داشتند [دنیا را به قیمت از دست دادن آخرت برنمی گزیدند.]

Kürtçe: 

وە ژیانی ئەم دونیایە تەنھا رابواردنێکی بێ ھودە و یاری (مناڵانە) وە بەڕاستی ماڵی قیامەت ھەر ئەوەیە ژیانی (ڕاستەقینە) ئەگەر ئەوان بیانزانیایە

Özbekçe: 

Бу дунё ҳаёти фақат ўйин-кулгидан иборатдир. Агар билсалар, охират диёри, ана ўша ҳақиқий ҳаётдир.

Malayca: 

Dan (ingatlah bahawa) kehidupan dunia ini (meliputi segala kesenangan dan kemewahannya, jika dinilaikan dengan kehidupan akhirat) tidak lain hanyalah ibarat hiburan dan permainan; dan sesungguhnya negeri akhirat itu ialah kehidupan yang sebenar-benarnya; kalaulah mereka mengetahui (hakikat ini tentulah mereka tidak akan melupakan hari akhirat).

Arnavutça: 

Jeta e kësaj bote nuk është gjë tjetër përveç se argëtim dhe lojë. E, me të vërtetë, jeta e botës tjetër është jetë. Sikur ta dinin ata këtë!

Bulgarca: 

Този, земният живот, е само забава и игра. А Сетният дом е вечният, ако знаят.

Sırpça: 

Живот на овом свету је људима само забава и игра, а само онај свет је прави живот, кад би они само знали!

Çekçe: 

Tento život pozemský není leč zábava a hra, zatímco pobyt v životě budoucím je tím životem pravým - kéž by to jen věděli!

Urduca: 

اور یہ دنیا کی زندگی کچھ نہیں ہے مگر ایک کھیل اور دل کا بہلاوا اصل زندگی کا گھر تو دار آخرت ہے، کاش یہ لوگ جانتے

Tacikçe: 

Зиндагонии ин дунё лаҳву лаъаб (бозӣ) аст. Агар бидонанд, ҷахони охират ҷаҳони зиндагонист.

Tatarca: 

Ошбу дөнья тереклеге балалар уенчыгы кеби алдаудан башка нәрсә түгел, әмма ахирәт йорты исә улдыр хакыйкый яши торган мәңгелек яхшы бәхетле тормыш, әгәр шуны белсәләр иде, әлбәттә, бетәчәк дөньяга алданып мәңгелек бәхетле тормыштан мәхрүм булмас иделәр.

Endonezyaca: 

Dan tiadalah kehidupan dunia ini melainkan senda gurau dan main-main. Dan sesungguhnya akhirat itulah yang sebenarnya kehidupan, kalau mereka mengetahui.

Amharca: 

ይህችም የቅርቢቱ ሕይወት መታለያና ጨዋታ እንጂ ሌላ አይደለችም፡፡ የመጨረሻይቱም አገር እርሷ በእርግጥ የዘላለም ሕይወት አገር ናት፡፡ የሚያውቁ ቢኾኑ ኖሮ፤ (ጠፊይቱን ሕይወት አይመርጡም ነበር)፡፡

Tamilce: 

இவ்வுலக வாழ்க்கை வேடிக்கையாகவும் விளையாட்டாகவும் தவிர இல்லை. நிச்சயமாக மறுமை வீடு - அதுதான் நிரந்தரமான (வாழ்க்கையை உடைய)தாகும். அவர்கள் அறிந்து கொள்ள வேண்டுமே!

Korece: 

현세의 삶은 향락과 오락에 불과하나 그들이 내세의 집을 안 다면 그것은 곧 생명이니라

Vietnamca: 

Cuộc sống trần gian này chỉ là trò đùa và thú tiêu khiển còn cõi Đời Sau mới là nơi của cuộc sống đích thực, nếu họ biết điều đó.