Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

72

Sûredeki Ayet No: 

6

Ayet No: 

5453

Sayfa No: 

572

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَأَنَّهُ كَانَ رِجَالٌ مِّنَ الْإِنسِ يَعُوذُونَ بِرِجَالٍ مِّنَ الْجِنِّ فَزَادُوهُمْ رَهَقًا

Çeviriyazı: 

veennehû kâne ricâlüm mine-l'insi ye`ûẕûne biricâlim mine-lcinni fezâdûhüm raheḳâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Doğrusu insanlardan bazı erkekler, cinlerden bazı erkeklere sığınırlardı da onların şımarıklıklarını artırırlardı.

Diyanet İşleri: 

Gerçekten, bir takım insanlar, cinlerin bir takımına sığınırlardı da onların azgınlıklarını artırırlardı.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve gene şüphe yok ki insanlardan bazı kimseler, cinlerden bazılarına sığınıyorlar da onların taşkınlığını, zulümlerini arttırıyorlar.

Şaban Piriş: 

Şu da gerçek ki, insanlardan bazı kimseler, cinlerden bazı kimselere sığınırlardı da, onların taşkınlıklarını arttırırlardı.

Edip Yüksel: 

Ne var ki bazı insanlar, bazı cinlere sığınırlardı ve bu da onların azgınlıklarını arttırırdı.

Ali Bulaç: 

Bir de şu gerçek var: İnsanlardan bazı adamlar, cinlerden bazı adamlara sığınırlardı. Öyle ki, onların azgınlıklarını arttırırlardı.

Suat Yıldırım: 

De ki: Bana vahyolunduğuna göre bir cin cemaati Kur'ân’ı dinledikten sonra şöyle dediler: “Biz gerçekten, doğru yolu gösteren harikulade bir Kur’ân dinledik.Bundan böyle Rabbimize asla bir şerik tanımayacağız.Rabbimizin şanı çok yücedir, O ne eş, ne de çocuk edinmiştir.Meğer içimizden birtakım cahiller, Allah hakkında gerçek olmayan sözler söylüyormuş! Biz de saf saf, insanları ve cinleri, Allah hakkında yalan söylemez sanmışız!Meğer bir kısım insanlar cinlerden bazılarına sığınıp, böylece onları daha da azgın hale getirmişler! Onlar da, sizin zannettiğiniz gibi, Allah’ın ölen hiçbir kimseyi diriltmeyeceğini zannetmişler. [37,1;46,29-33]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Ve hakikaten insanlardan bazı erkekler, cinlerden bazı erkeklere sığınır olmuştur. Artık onlar için bir azgınlık arttırmışlardır.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Gerçek şu ki, insanlardan bazı erkekler, cinlerden bazı erkeklere/cinlerin şerrinden bazı erkeklere sığınırlardı da onların şımarıklık ve azgınlığını artırırlardı.

Bekir Sadak: 

«Yeryuzunde kalsak da Allah´i aciz birakamiyacagimiz, baska yere kacsak da, O´nu aciz kilamayacagimiz gercegini suphesiz anladik.»

İbni Kesir: 

Doğrusu insanlardan bazı kimseler

Adem Uğur: 

Şu da gerçek ki, insanlardan bazı kimseler, cinlerden bazı kimselere sığınırlardı da, onların taşkınlıklarını arttırırlardı.

İskender Ali Mihr: 

Ve insanlardan bazı adamlar, cinlerden bazı adamlara sığınıyorlardı. Böylece onların (cinlerin) azgınlıklarını artırdılar.

Celal Yıldırım: 

Hakikat insanlardan bir kısım adamlar, cinlerden bazı kişilere sığınırlardı da bu suretle onların azgınlıklarını artırırlardı.

Tefhim ul Kuran: 

«Bir de şu gerçek var: İnsanlardan bazı erkekler, cinlerden bazı adamlara sığınırlardı. Öyle ki, onların azgınlıklarını arttırırlardı.»

Fransızca: 

Or, il y avait parmi les humains, des mâles qui cherchaient protection auprès des mâles paris les djinns mais cela ne fît qu'accroître leur détresse.

İspanyolca: 

Y: 'Había humanos varones que se refugiaban en los genios varones y éstos enloquecieron más a aquéllos'.

İtalyanca: 

Invero c'erano degli uomini che si rifugiavano presso i dèmoni, e questo non fece che aumentare la loro follia:

Almanca: 

"Und gewiß, einige Männer von den Menschen pflegten Schutz bei einigen Männern von den Dschinn zu suchen, dann mehrten diese sie an Unrecht."

Çince: 

曾有一些男人,求些男精灵保护他们,因而使他们更加骄傲。

Hollandaca: 

En er zijn zekere menschen, die, als toevlucht, tot sommigen der geniussen vloden.

Rusça: 

Мужи из числа людей искали покровительства мужей из числа джиннов, но они только увеличивали в них страх (или беззаконие).

Somalice: 

Waxayna ahaayeen kuwo insiga ka mid ah inay Magangalaan kuwo Jinniga ka mida markaasna u kordhiyeen kibir (iyo xad Gudub).

Swahilice: 

Na hakika walikuwako wanaume katika watu walio kuwa wakitafuta kujikinga kwa wanaume wa kijini; kwa hivyo wakawazidisha madhambi.

Uygurca: 

ئىنسانلاردىن بەزى كىشىلەر جىنلاردىن بولغان بەزى كىشىلەرگە سېغىناتتى، شۇنىڭ بىلەن جىنلار تېخىمۇ تەكەببۇرلىشىپ كەتتى

Japonca: 

本当に或る種の人間は,ジンの或る者に庇護を求める。しかしそれは,かれらの愚劣を助長した。

Arapça (Ürdün): 

«وأنه كان رجال من الإنس يعوذون» يستعيذون «برجال من الجن» حين ينزلون في سفرهم بمخوف فيقول كل رجل أعوذ بسيد هذا المكان من شر سفهائه «فزادوهم» بعوذهم بهم «رهقا» فقالوا سدنا الجن والإنس.

Hintçe: 

और ये कि आदमियों में से कुछ लोग जिन्नात में से बाज़ लोगों की पनाह पकड़ा करते थे तो (इससे) उनकी सरकशी और बढ़ गयी

Tayca: 

และแท้จริงมนุษย์บางคนเคยขอความคุ้มครองจากญินบางคน ดังนั้นพวกเขา (มนุษย์) จึงทำให้พวกเขา (ญิน)เพิ่มการหยิ่งจองหองยิ่งขึ้น

İbranice: 

אחדים מבני האנוש היו מחפשים עזרה מאחדים מן השדים, אך הם רק הוסיפו להם חטאים

Hırvatça: 

i bilo je ljudi koji su zaštitu od džina tražili, pa su im još više strah povećali;

Rumence: 

însă sunt unii bărbaţi dintre oameni care cer izbăvire unor bărbaţi dintre ginni, însă aceştia le sporeşte doar prigonirea.

Transliteration: 

Waannahu kana rijalun mina alinsi yaAAoothoona birijalin mina aljinni fazadoohum rahaqan

Türkçe: 

"Gerçek şu ki, insanlardan bazı erkekler, cinlerden bazı erkeklere/cinlerin şerrinden bazı erkeklere sığınırlardı da onların şımarıklık ve azgınlığını artırırlardı."

Sahih International: 

And there were men from mankind who sought refuge in men from the jinn, so they [only] increased them in burden.

İngilizce: 

True, there were persons among mankind who took shelter with persons among the Jinns, but they increased them in folly.

Azerbaycanca: 

Həqiqətən, (Cahiliyyət dövründə) bə’zi insanlar bir para cinlərə pənah aparır, bununla da onların təkəbbürünü (azğınlığını) artırırdılar (cinlər özləri haqqında çox böyük fikirlərə düşürdülər).

Süleyman Ateş: 

Doğrusu insanlardan bazı erkekler, cinlerden bazı erkeklere sığınırlardı da onların şımarıklığını artırırlardı.

Diyanet Vakfı: 

Şu da gerçek ki, insanlardan bazı kimseler, cinlerden bazı kimselere sığınırlardı da, onların taşkınlıklarını arttırırlardı.

Erhan Aktaş: 

Gerçekten de insten(1) bazı adamlar, cinden(2) bazı adamlara(3) sığınıyorlardı. Böylece onların(4) azgınlıklarını, beyinsizliklerini artırıyorlardı.

Kral Fahd: 

Şu da gerçek ki, insanlardan bazı kimseler, cinlerden bazı kimselere sığınırlardı da, onların taşkınlıklarını arttırırlardı.

Hasan Basri Çantay: 

«Filhakıyka şu da var: İnsanlardan ba´zı kimseler cinden ba´zı kişilere sığınırlar. Demek bu suretle onların azgınlıklarını (şımarıklıklarını) artırmışlar».

Muhammed Esed: 

Gerçi bazı insanların (bu tür) görünmez güçlere sığındığı (her zaman vaki) olurdu; ama bunlar yalnızca onların şaşkınlığını arttırdı.

Gültekin Onan: 

72:4

Ali Fikri Yavuz: 

Doğrusu insanlardan bazı erkekler, cinden bazı erkeklere sığınıyorlardı da, cinlerin kibir ve azgınlıklarını artırıyorlardı.

Portekizce: 

E, em verdade, algumas pessoas, dentre os humanos, invocaram a proteção de pessoas, dentre os gênios. Porém, estes só lhes aumentaram os desatinos.

İsveççe: 

Men det fanns människor som hade för vana att anropa några av de osynliga väsendena om skydd, och kom på så sätt deras högmod att växa,

Farsça: 

و اینکه مردانی از آدمیان به مردانی از جن پناه می بردند، پس [مردان جن] بر طغیان و تباهی آنان افزودند،

Kürtçe: 

بەڕاستی پیاوانێك لە ئادەمیی پەنایان دەبردە بەر پیاوانێك لە جنۆکە (کە بیان پارێزن) کەچی زۆرتر ماندوویان دەکردن

Özbekçe: 

Албатта, инсдан баъзи кишилар, жинларнинг баъзи кишиларидан паноҳ сўрардилар. Бас, бу(жин)лар у(инс)ларнинг гуноҳ ва хорлигини зиёда қилдилар.

Malayca: 

`Dan bahawa sesungguhnya adalah (amat salah perbuatan) beberapa orang dari manusia, menjaga dan melindungi dirinya dengan meminta pertolongan kepada ketua-ketua golongan jin, kerana dengan permintaan itu mereka menjadikan golongan jin bertambah sombong dan jahat.

Arnavutça: 

e disa njerëz kanë kërkuar strehim te disa xhindë, e kjo vetëm që ua shtoi atyre tërbimin,

Bulgarca: 

Някои хора търсеха убежище при някои джинове, а [хората] им надбавиха безразсъдство.

Sırpça: 

и било је људи који су заштиту од духова тражили, па су им још више страх повећали;

Çekçe: 

Mužové někteří pak z lidí u mužů z džinů útočiště vyhledali, ti však jen pošetilost jejich rozmnožili

Urduca: 

اور یہ کہ "انسانوں میں سے کچھ لوگ جنوں میں سے کچھ لوگوں کی پناہ مانگا کرتے تھے، اِس طرح اُنہوں نے جنوں کا غرور اور زیادہ بڑھا دیا"

Tacikçe: 

Ва низ мардоне буданд аз одамиён, ки ба мардоне аз ҷин паноҳ мебурданд ва бар саркашиашон меафзуданд.

Tatarca: 

Тәхкыйк кеше затыннан булган ирләр, җен затыннан булган ирләргә сыгына иделәр, ул кешеләр шул җеннәргә ахмаклыкны арттырдылар.

Endonezyaca: 

Dan bahwasanya ada beberapa orang laki-laki di antara manusia meminta perlindungan kepada beberapa laki-laki di antara jin, maka jin-jin itu menambah bagi mereka dosa dan kesalahan.

Amharca: 

‹እነሆም ከሰዎች የኾኑ ወንዶች በጋኔን ወንዶች ይጠበቁ ነበሩ፡፡ ኩራትንም ጨመሩዋቸው፡፡›

Tamilce: 

இன்னும் நிச்சயமாக விஷயமாவது, மனிதர்களில் உள்ள ஆண்கள் சிலர் ஜின்களில் உள்ள ஆண்கள் சிலரிடம் பாதுகாவல் தேடினர். எனவே அவர்கள் (-ஆண் ஜின்கள்) அவர்களுக்கு (மனித ஆண்களுக்கு) பயத்தை (திகிலை) அதிகப்படுத்தினர்.

Korece: 

사람중에 영마의 무리에게 보호를 구하는 자 있으나 그들은 오히려 그들에게 어리석음을 더하여 주니라

Vietnamca: 

“Quả thật, có những đàn ông trong loài người đã tìm kiếm sự che chở và phù hộ từ những đàn ông trong loài Jinn. Tuy nhiên, (điều đó) chỉ làm cho họ càng thêm sợ hãi trước (những đàn ông Jinn).”

Rubu tag: 

Hizb tag: