Arapça:
وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّن نَّزَّلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَأَحْيَا بِهِ الْأَرْضَ مِن بَعْدِ مَوْتِهَا لَيَقُولُنَّ اللَّهُ ۚ قُلِ الْحَمْدُ لِلَّهِ ۚ بَلْ أَكْثَرُهُمْ لَا يَعْقِلُونَ
Çeviriyazı:
velein seeltehüm men nezzele mine-ssemâi mâen feaḥyâ bihi-l'arḍa mim ba`di mevtihâ leyeḳûlünne-llâh. ḳuli-lḥamdü lillâh. bel ekŝeruhüm lâ ya`ḳilûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Andolsun ki onlara, "Gökten su indirip, onunla ölümünün ardından yeryüzünü canlandıran kimdir?" diye sorsan, mutlaka, "Allah " derler. De ki: (Öyleyse) hamd de Allah'a mahsustur. Fakat çokları akıllarını kullanmazlar.
Diyanet İşleri:
And olsun ki onlara: "Gökten su indirip onunla, ölümünden sonra yeri dirilten kimdir?" diye sorarsan, şüphesiz, "Allah'tır" derler. De ki: "Övülmek Allah içindir", fakat çoğu bunu akletmezler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Andolsun ki onlara, kim yağdırır gökten yağmuru da onunla, ölümünden sonra diriltir yeryüzünü diye sorsan Allah derler mutlaka; de ki: Hamd Allah'a, fakat çoğu akıl etmez.
Şaban Piriş:
Onlara: Gökten su indirip, onunla ölmüş/kurumuş olan yeryüzüne hayat veren kimdir? diye sorsan, “Allah!” derler. De ki: Hamd Allah’adır. Oysa, onların çoğu akletmezler.
Edip Yüksel:
Onlara, "Gökten suyu kim indirip ölümünden sonra toprağı canlandırıyor?" diye sorsan, "ALLAH,"diyecekler. De ki, "Övgü ALLAH'a aittir." Ancak çokları anlamaz.
Ali Bulaç:
Andolsun onlara: "Gökten su indirip de ölümünden sonra yeryüzünü dirilten kimdir?" diye soracak olursan, şüphesiz: "Allah" diyecekler. De ki: "Hamd Allah'ındır." Hayır, onların çoğu akletmiyorlar.
Suat Yıldırım:
Eğer onlara: “Gökten su indirip ölümünden sonra yeri canlandıran kimdir?” diye sorsan elbette: “Allah'tır!” diyeceklerdir.De ki: “Hamd olsun Allah’a ki, (kâfirler bile onun bu vasıflarını inkâr edemiyorlar.)Bütün hamdler, güzel övgüler aslında Allah’a mahsustur, fakat onların ekserisi bunu düşünüp anlamıyorlar.”
Ömer Nasuhi Bilmen:
Andolsun ki, eğer onlara, «Gökten suyu kim indirdi de onunla yeri ölümünden sonra diriltti?» diye sorsanız, elbette derler ki: «Allah.» De ki: «Hamd Allah´a mahsustur. Fakat onların ekserisi, akıl erdiremezler.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Onlara, "Gökten suyu kim indirdi de onunla toprağı ölümünden sonra canlandırdı?" diye sorsan, mutlaka "Allah!" derler. De ki: "Hamt Allah'adır. Fakat onların çokları akletmiyorlar."
Bekir Sadak:
Ama Bizim ugrumuzda cihat edenleri elbette yollarimiza eristirecegiz. Allah suphesiz, iyi davrananlarla beraberdir. *
İbni Kesir:
29:61
Adem Uğur:
Andolsun ki onlara: "
İskender Ali Mihr:
Ve eğer onlara: "
Celal Yıldırım:
Yine onlara: «Kim gökten su indirip onunla yeryüzünü ölümünden sonra diriltir ?» diye sorsan, «Allah...» derler. De ki: Hamd Allah´a mahsustur (övülmeğe hep O lâyıktır). Ne var ki (insanların) çoğu bunu akletmezler.
Tefhim ul Kuran:
Andolsun onlara: «Gökten su indirip de ölümünden sonra yeryüzünü dirilten kimdir?» diye soracak olursan, şüphesiz: «Allah» diyecekler. De ki: «Hamd Allah´ındır.» Hayır, onların çoğu akletmiyorlar.
Fransızca:
Si tu leur demandes : "Qui a fait descendre du ciel une eau avec laquelle Il fit revivre la terre après sa mort ? ", ils diront très certainement : "Allah". Dis : "Louange à Allah ! " Mais la plupart d'entre eux ne raisonnent pas.
İspanyolca:
Si les preguntas: «¿Quién hace bajar agua del cielo, vivificando con ella la tierra después de muerta?», seguro que dicen: «¡Alá!» Di: «¡Alabado sea Alá!» No, la mayoría no comprenden.
İtalyanca:
Se domandi loro: «Chi fa scendere l'acqua dal cielo e ridà vita alla terra che già era morta?». Certamente risponderanno: «Allah». Di': «La lode appartiene ad Allah!». Ma la maggior parte di loro non ragiona.
Almanca:
Und würdest du sie fragen: "Wer ließ vom Himmel Wasser fallen, dann mit ihm die Landschaft nach ihrem Tod beleben?", gewiß würden sie sagen: "ALLAH!" Sag: "Alhamdulillah: Alles Lob gebührt ALLAH!" Nein, sondern die meisten von ihnen begreifen es nicht.
Çince:
如果你问他们:谁从云中降下雨水?而借雨水使已死的大地复活呢?他们必定说:真主。你说:一切赞颂全归真主!不然,他们大半是不了解的。
Hollandaca:
Waarlijk, indien gij hun vraagt: Wie zendt den regen van den hemel en verkwikt daardoor de aarde, nadat die reeds dood was? zullen zij antwoorden: God. Zeg: God zij geloofd! Maar het grootste deel hunner begrijpen niet.
Rusça:
Если ты спросишь их: "Кто ниспосылает с неба воду и оживляет ею землю после того, как она умерла?" - они непременно скажут: "Аллах". Скажи: "Хвала Аллаху!" Но большинство их не разумеет.
Somalice:
haddaad waydiiso Gaalada yaa ka soo dajiya Samada Biyo oo ku nooleeya dhulka intuu dhintay (abaaroobay) kadib waxay odhan Ilaahay, waxaad dhahdaa mahad Eebaa iska leh, badankooduse wax ma kasayaan.
Swahilice:
Na ukiwauliza: Ni nani anaye teremsha maji kutoka mbinguni, na akaihuisha ardhi baada ya kufa kwake? Bila ya shaka watasema: Ni Mwenyezi Mungu. Sema: Alhamdu Lillahi, Sifa njema zote ni za Mwenyezi Mungu. Bali wengi katika wao hawafahamu.
Uygurca:
ئەگەر سەن ئۇلاردىن: «بۇلۇتتىن يامغۇر سۈيىنى چۈشۈرۈپ ئۇنىڭ بىلەن ئۆلگەن زېمىننى تېرىلدۈرگەن كىم؟» دەپ سورىساڭ، ئۇلار چوقۇم «اﷲ» دەپ جاۋاپ بېرىدۇ. ئېيتقىنكى، «(سىلەرگە قارشى پاكىتلار بار بولغانلىقتىن) جىمى ھەمدۇسانا اﷲ قا خاستۇر»، بەلكى ئۇلارنىڭ تولىسى (بۇ سۆزلىرىدىكى زىددىيەتنى) چۈشەنمەيدۇ
Japonca:
もしあなたが,かれらに「誰が天から雨を降らせ,それで,死んでいる大地を甦らせるのか。」と,問うならば,かれらはきっと「アッラー。」と言うであろう。言え,「アッラーを讃えます」。だがかれらの多くは理解しない。
Arapça (Ürdün):
«ولئن» لام قسم «سألتهم من نزَّل من السماء ماءً فأحيا به الأرض من بعد موتها ليقولنَّ الله» فكيف يشركون به «قل» لهم «الحمد لله» على ثبوت الحجة عليكم «بل أكثرهم لا يعقلون» تناقضهم في ذلك.
Hintçe:
और (ऐ रसूल) अगर तुम उससे पूछो कि किसने आसमान से पानी बरसाया फिर उसके ज़रिये से ज़मीन को इसके मरने (परती होने) के बाद ज़िन्दा (आबाद) किया तो वह ज़रुर यही कहेंगे कि अल्लाह ने (ऐ रसूल) तुम कह दो अल्हम दो लिल्लाह-मगर उनमे से बहुतेरे (इतना भी) नहीं समझते
Tayca:
และถ้าเจ้าถามพวกเขาว่า ใครเล่าทรงหลั่งน้ำลงมาจากฟากฟ้าแล้วทรงให้แผ่นดินมีชีวิตชีวาหลังจากความแห้งแล้งของมัน แน่นอนพวกเขาจะกล่าวว่า อัลลอฮ์ จงกล่าวเถิด (มุฮัมมัด) บรรดาการสรรเสริญเป็นสิทธิ์ของอัลลอฮ์ แต่ว่าส่วนมากพวกเขาไม่ใช้สติปัญญาใคร่ครวญ
İbranice:
ואם תשאלם: 'מי הוריד מן השמים מים ובהם החיה את האדמה אחרי היותה כמתה'? יאמרו: 'אלוהים.' אמור: 'השבח לאלוהים.' ואולם רובם לא ישכילו להבין
Hırvatça:
A ako ih upitaš: "Ko s neba spušta vodu i njom mrtvu Zemlju oživljava?", sigurno će reći: "Allah!", a ti reci: "Hvala Allahu!", ali većina njih ne razumije.
Rumence:
Dacă îi întrebi: “Cine a trimis din cer apă cu care a înviat pământul după moartea sa?” Ei vor spune: “Dumnezeu!” Spune: “Laudă lui Dumnezeu!” Cei mai mulţi oameni însă nu pricep.
Transliteration:
Walain saaltahum man nazzala mina alssamai maan faahya bihi alarda min baAAdi mawtiha layaqoolunna Allahu quli alhamdu lillahi bal aktharuhum la yaAAqiloona
Türkçe:
Onlara, "Gökten suyu kim indirdi de onunla toprağı ölümünden sonra canlandırdı?" diye sorsan, mutlaka "Allah!" derler. De ki: "Hamt Allah'adır. Fakat onların çokları akletmiyorlar."
Sahih International:
And if you asked them, "Who sends down rain from the sky and gives life thereby to the earth after its lifelessness?" they would surely say " Allah." Say, "Praise to Allah "; but most of them do not reason.
İngilizce:
And if indeed thou ask them who it is that sends down rain from the sky, and gives life therewith to the earth after its death, they will certainly reply, "Allah!" Say, "Praise be to Allah!" But most of them understand not.
Azerbaycanca:
Həqiqətən, əgər sən (Məkkə müşriklərindən): “Göydən yağmur endirib quruduqdan sonra onunla yerə təzədən can verən kimdir?” – deyə soruşsan, onlar mütləq: “Allahdır!” – deyə cavab verəcəklər. De: “Həmd olsun Allaha!” Lakin onların əksəriyyəti dərindən düşünməz! (Müşriklərin xeyirlərilə zərərlərini bir-birindən ayırmağa ağlı çatmır. Onlar cəhalətləri üzündən belə güman edirlər ki, bütlər onları haqq olan Allaha yaxınlaşdırır).
Süleyman Ateş:
Onlara: "Kim gökten suyu indirip de ölmüş olan yeri onunla diriltti?" diye sorsan; "Allah", derler. De ki: "Hamd (övgü), Allah'a layıktır." Doğrusu çokları düşünmezler.
Diyanet Vakfı:
Andolsun ki onlara: "Gökten su indirip onunla ölümünün ardından yeryüzünü canlandıran kimdir?" diye sorsan, mutlaka, "Allah" derler. De ki: (Öyleyse) hamd da Allah'a mahsustur. Fakat onların çoğu (söyledikleri üzerinde) düşünmezler.
Erhan Aktaş:
Eğer onlara: “Gökten su indirip de onunla yeryüzünü ölümünden sonra dirilten kimdir?” diye sorsan, kesinlikle “Allah” diyecekler. De ki: “Hamd(1) Allah’a özgüdür.” Fakat onların çoğu akıllarını kullanmıyorlar.
Kral Fahd:
Andolsun ki onlara: «Gökten su indirip onunla ölümünün ardından yeryüzünü canlandıran kimdir?» diye sorsan, mutlaka. «Allah» derler. De ki: (Öyleyse) hamd da Allah'a mahsustur. Fakat onların çoğu (söyledikleri üzerinde) düşünmezler.
Hasan Basri Çantay:
Andolsun ki onlara: «Gökden su indirib onunla yeri, ölümünün ardından, canlandıran kimdir?» diye sorarsan «Elbette Allah» derler. De ki: «Hamd Allahındır». Fakat onların çoğu aklını kullanmazlar.
Muhammed Esed:
Ve hep olduğu gibi, şayet onlara da: "Gökten yağmuru boşaltıp ölü toprağa tekrar hayat veren kimdir?" diye sorarsan, hiç tereddüt etmeden, "Allah´tır!" derler. De ki: "(O halde) Hamd (yalnız) Allah´a mahsustur!" Fakat onların çoğu akıllarını kullanmazlar:
Gültekin Onan:
Andolsun onlara: "
Ali Fikri Yavuz:
Muhakkak ki Mekke kâfirlerine sorarsan: “- Gökten yağmur indirib de arza, ölümden sonra, o yağmur sebebiyle hayat veren kim?” Elbette ve elbette: “- Allah” derler. De ki, her hamd Allah’ındır. Fakat onların çoğu bunu anlamazlar.
Portekizce:
E se lhes perguntas: Quem faz descer a água do céu e com ela vivifica a terra, depois de haver sido árida?Respondem-te: Deus! Dize: Louvado seja Deus! Porém, a maioria é insensata.
İsveççe:
Och om du frågar: "Vem låter regn strömma från skyn och ger med detta nytt liv åt den jord som varit död?" svarar de säkerligen: "Gud." Säg: "Gud ske lov och pris!" Men de flesta [människor] använder inte sitt förstånd.
Farsça:
و اگر از آنان بپرسی: چه کسی از آسمان آبی نازل کرد و به وسیله آن زمین را پس از مردگی اش زنده ساخت؟ بی تردید خواهند گفت: خدا. بگو: همه ستایش ها ویژه خداست [و مشرکان دور از حقیقت اند] ، بلکه بیشترشان تعقّل نمی کنند.
Kürtçe:
وە ئەگەر پرسیاریان لێ بکەیت کێ لەئاسمانەوە باران دەبارێنێت ئەمجا بەو بارانە زەوی مردووی پێ زیندوو دەکاتەوە بێگومان دەڵێن خوا (ئەی موحەممەد ﷺ) بڵێ ھەموو سوپاسگوزاریەك ھەر بۆ خوایە بەڵام زۆربەیان ژیریان بەکار ناھێنن
Özbekçe:
Агар улардан: «Осмондан сув тушириб, у билан ўлган ерни тирилтирган ким?!» деб сўрасанг, албатта, улар: «Аллоҳ», дерлар. Сен: «Аллоҳга ҳамд бўлсин!» деб айт. Йўқ! Уларнинг кўплари ақл юритмаслар. (Мушрикларга тиллари билан ўзларига қарши далил айтдирган Аллоҳга ҳамдлар бўлсин.)
Malayca:
Dan sesungguhnya jika engkau (wahai Muhammad) bertanya kepada mereka (yang musyrik) itu: "Siapakah yang menurunkan hujan dari langit, lalu Ia hidupkan dengannya tumbuh-tumbuhan di bumi sesudah matinya?" Sudah tentu mereka akan menjawab: "Allah". Ucapkanlah (wahai Muhammad): "Alhamdulillah" (sebagai bersyukur disebabkan pengakuan mereka yang demikian), bahkan kebanyakan mereka tidak memahami (hakikat tauhid dan pengertian syirik).
Arnavutça:
E, nëse ti i pyet ata: “Kush e ka zbritur ujin nga qielli, e me te e gjallëron tokën e shkretëruar?” Me siguri, do të thonë ata: “Perëndia!” Thuaj: “Falenderimi qoftë për Perëndinë!” Por, shumica e tyre nuk mendojnë.
Bulgarca:
И ако ги попиташ кой изсипва вода от небето и с нея съживява земята след нейната смърт, ще кажат: “Аллах!” Кажи: “Слава на Аллах!” Ала повечето от тях не проумяват.
Sırpça:
А ако их упиташ: „Ко са неба спушта воду и њом оживљава мртву Земљу?“ Сигурно ће да кажу: „Аллах!“ А ти реци: „Хвала Аллаху!“ Али већина њих не разуме.
Çekçe:
A když se zeptáš: 'Kdo sesílá z nebe vodu, jež oživuje zemi po smrti její?', tehdy odpovídají: 'Bůh.' Rci: 'Chvála Bohu!' Ale většina z nich nemá rozum.
Urduca:
اور اگر تم ان سے پوچھو کس نے آسمان سے پانی برسایا اور اِس کے ذریعہ سے مُردہ پڑی ہوئی زمین کو جِلا اٹھایا تو وہ ضرور کہیں گے اللہ نے کہو، الحمدللہ، مگر اکثر لوگ سمجھتے نہیں ہیں
Tacikçe:
Агар аз онҳо бипурсӣ: «Чӣ касе аз осмон борон фиристод ва замин мурдаро ба он зинда кард?» Хоҳанд гуфт: «Худо якто». Бигӯ; «Шукр Худорост!» Вале бештаринашон дарнамеёбанд!
Tatarca:
Әгәр син күктән су иңдереп үлгән җирне кем тергезә дип мөшрикләрдән сорасаң, әлбәттә, Аллаһ дип җавап бирерләр. Мактау һәр эштә Аллаһугадыр диген! Бәлки аларның күбрәкләре хак сүзне аңламыйлар.
Endonezyaca:
Dan sesungguhnya jika kamu menanyakan kepada mereka: "Siapakah yang menurunkan air dari langit lalu menghidupkan dengan air itu bumi sesudah matinya?" Tentu mereka akan menjawab: "Allah", Katakanlah: "Segala puji bagi Allah", tetapi kebanyakan mereka tidak memahami(nya).
Amharca:
ከሰማይም ውሃን ያወረደና በእርሱም ምድርን ከሞተች በኋላ ሕያው ያደረጋት ማን እንደኾነ ብትጠይቃቸው «አላህ ነው» ይሉሃል፡፡ «ምስጋና ለአላህ ነው» በላቸው፡፡ ግን አብዛኞቻቸው አያውቁም፡፡
Tamilce:
வானத்திலிருந்து மழையை இறக்கி, அதன் மூலம் பூமியை, அது இறந்து விட்ட பின்னர் உயிர்ப்பிப்பவன் யார் என்று நீர் அவர்களிடம் கேட்டால், “அல்லாஹ்” என்று நிச்சயமாக அவர்கள் கூறுவார்கள். (நபியே!) நீர் கூறுவீராக! “புகழ் எல்லாம் அல்லாஹ்விற்கே!” மாறாக, (இறைவன் அல்லாத ஒன்றை வணங்குவது தவறு என்பதை) அவர்களில் அதிகமானவர்கள் சிந்தித்து புரிய மாட்டார்கள்.
Korece:
하늘에서 비를 내리게 하사 죽은 것에 생명을 주시는 분이 누 구시뇨 라고 그대가 그들에게 묻 는다면 하나님이시라 그들은 대답 하리라 일러가로되 하나님을 찬미 하라 그러나 그들 대다수가 이해 하지 못하더라
Vietnamca:
Nếu Ngươi hỏi họ ai đã ban nước mưa từ trên trời xuống dùng để làm sống lại lớp đất đã chết khô thì chắc chắn họ sẽ trả lời: “Allah!” Ngươi hãy nói: “Alhamdulillah”. Tuy nhiên, đa số bọn họ không suy ngẫm.
Ayet Linkleri:
Rubu tag:
Hizb tag: