Arapça:
قُلْ سِيرُوا فِي الْأَرْضِ فَانظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الْمُجْرِمِينَ
Çeviriyazı:
ḳul sîrû fi-l'arḍi fenżurû keyfe kâne `âḳibetü-lmücrimîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
De ki: "Hele bir yeryüzünde gezin de, günahkarların sonu nice oldu, bir bakın!"
Diyanet İşleri:
De ki: "Yeryüzünde gezin, suçluların sonunun nasıl olduğuna bir bakın."
Abdulbakî Gölpınarlı:
De ki: Gezin yeryüzünde de bakın, görün, ne olmuş mücrimlerin sonu.
Şaban Piriş:
Yeryüzünde yürüyün ve bakın, günahkârların sonu nasıl olmuştur? de!
Edip Yüksel:
De ki, "Yeryüzünü dolaşın da suçluların sonunun ne olduğuna bir bakın."
Ali Bulaç:
De ki: "Yeryüzünde gezip dolaşın da, suçlu-günahkarların nasıl bir sona uğradıklarını görün"
Suat Yıldırım:
De ki: “Hele dünyayı bir dolaşın da suçlu kâfirlerin âkıbetleri nasıl olmuş görün!”
Ömer Nasuhi Bilmen:
De ki: «Yeryüzünde yürüyünüz de bakınız ki, günahkârların akibeti nasıl olmuştur.»
Yaşar Nuri Öztürk:
De ki: "Yeryüzünde dolaşın da bir bakın nice olmuştur günahkârların sonu!"
Bekir Sadak:
Gokte ve yerde, gorulmeyen her sey suphesiz Kitabi mubindedir.
İbni Kesir:
De ki: Yeryüzünde gezinin de suçluların sonunun nasıl olduğunu görün.
Adem Uğur:
De ki: Yeryüzünde gezin de, günahkârların âkıbeti nice oldu, görün!
İskender Ali Mihr:
(Onlara) de ki: "
Celal Yıldırım:
De ki: Yeryüzünde bir gezin de o suçlu günahkârların sonunun ne olduğunu bir görün.
Tefhim ul Kuran:
De ki: «Yeryüzünde gezip dolaşın da, suçlu günahkârların nasıl bir sona uğradıklarını bir görün»
Fransızca:
Dis : "Parcourez la terre et voyez ce qu'il est advenu des criminels".
İspanyolca:
Di: «¡Id por la tierra y mirad cómo terminaron los pecadores!»
İtalyanca:
Di': «Viaggiate sulla terra e considerate quale fu la sorte degli iniqui».
Almanca:
Sag: "Zieht auf der Erde umher, dann seht, wie das Anschließende von den schwer Verfehlenden war."
Çince:
你说:你们应当在地面上旅行,因而观察犯罪人的结局是怎样的。
Hollandaca:
Zeg tot hen: Gaat over de aarde, en ziet wat het einde der zondaren was.
Rusça:
Скажи: "Постранствуйте по земле и посмотрите, каким был конец грешников".
Somalice:
Waxaad Dhahdaa ku Socda Dhulka oo Daya siday Noqotay Cidhibtii Dambiilayaasha.
Swahilice:
Sema: Nendeni katika ardhi, na tazameni ulikuwaje mwisho wa wakosefu.
Uygurca:
سەن (بۇ كۇففارلارغا) ئېيتقىن: «زېمىندا سەير قىلىڭلار، گۇناھكارلار (يەنى پەيغەمبەرلەرنى ئىنكار قىلغۇچىلار) نىڭ ئاقىۋىتىنىڭ قانداق بولغانلىقىغا قاراڭلار») ئۇلارنى اﷲ ھالاك قىلمىدىمۇ؟ ئىلگىرىكى كۇففارلارنىڭ بېشىغا كەلگەن كۈن كېيىنكى كۇففارلارنىڭ بېشىغىمۇ كېلىدۇ)
Japonca:
言ってやるがいい。「地上を旅して,これら罪深い者の最後がどうであったかを見届けよ。」
Arapça (Ürdün):
«قل سيروا في الأرض فانظروا كيف كان عاقبة المجرمين» بإنكارهم، وهي هلاكهم بالعذاب.
Hintçe:
(ऐ रसूल) लोगों से कह दो कि रुए ज़मीन पर ज़रा चल फिर कर देखो तो गुनाहगारों का अन्जाम क्या हुआ
Tayca:
จงกล่าวเถิด (มุฮัมมัด) “พวกท่านจงท่องเที่ยวไปในแผ่นดิน แล้วจงดูว่าผลสุดท้ายของผู้กระทำผิดนั้นเป็นอย่างไร”
İbranice:
אמור: 'נועו ונודו בארץ והתבוננו מה עלה בגורל הכופרים המכחשים
Hırvatça:
Reci: "Putujte po svijetu i vidite kako su završili prestupnici!"
Rumence:
Spune: “Străbateţi pământul şi vedeţi care a fost sfârşitul nelegiuiţilor!”
Transliteration:
Qul seeroo fee alardi faonthuroo kayfa kana AAaqibatu almujrimeena
Türkçe:
De ki: "Yeryüzünde dolaşın da bir bakın nice olmuştur günahkârların sonu!"
Sahih International:
Say, [O Muhammad], "Travel through the land and observe how was the end of the criminals."
İngilizce:
Say: "Go ye through the earth and see what has been the end of those guilty (of sin)."
Azerbaycanca:
(Ya Rəsulum!) De: “Yer üzünü gəzib-dolaşın, günahkarların axırının necə olduğuna bir baxın!”
Süleyman Ateş:
De ki: "Yeryüzünde yürüyün de suçluların sonunun nasıl olduğunu görün."
Diyanet Vakfı:
De ki: Yeryüzünde gezin de, günahkarların akıbeti nice oldu, görün!
Erhan Aktaş:
De ki: “Yeryüzünde gezip dolaşın, mücrimlerin sonları nasıl olmuş bir görün?”
Kral Fahd:
De ki: Yeryüzünde gezin de, günahkârların akıbeti nice oldu, görün!
Hasan Basri Çantay:
De ki: «Yerde gezin (dolaşın) da günahkârların sonu nice olmuşdur, görün».
Muhammed Esed:
De ki: "Yeryüzünde dolaşın da (böyle diyerek) günaha gömülüp gitmiş olanların sonunu görün!"
Gültekin Onan:
De ki: "
Ali Fikri Yavuz:
(Ey Rasûlüm, Mekke halkına) de ki: “- Yeryüzünde gezip dolaşın da bakın, günahkârların akıbeti nasıl olmuş!...”
Portekizce:
Dize-lhes: Percorrei a terra e reparai qual foi a sorte dos pecadores!
İsveççe:
Säg: "Gå ut [och se er om] i världen och lägg märke till [spåren som visar] hur slutet blev för de obotfärdiga syndarna [som förnekade allt]!"
Farsça:
بگو: در زمین بگردید پس با تأمل بنگرید که سرانجام گنهکاران چگونه بود؟
Kürtçe:
(ئەی موحەممەد ﷺ) پێیان) بڵێ بڕۆن بگەڕێن بەزەوی و وڵاتاندا ئەمجا سەرنج بدەن بزانن سەرئەنجامی تاوانباران چۆن بووە (چییان بەسەر ھاتووە)
Özbekçe:
Сен: «Ер юзида сайр қилинглар ва жиноятчиларнинг оқибати қандай бўлганига назар солинглар», деб айт.
Malayca:
Katakanlah (wahai Muhammad): "Mengembaralah kamu di muka bumi, kemudian perhatikanlah bagaimana buruknya kesudahan orang-orang yang berdosa itu".
Arnavutça:
Thuaj: “Udhëtoni nëpër botë – e shikoni si ka qenë fundi i mëkatarëve!”
Bulgarca:
Кажи: “Вървете по земята и вижте какъв е краят на престъпниците!”
Sırpça:
Реци: “Путујте по свету и видите како су завршили грешници!”
Çekçe:
Odpověz: 'Putujte po zemi a popatřte, jaký byl konec hříšníků!'
Urduca:
کہو ذرا زمین میں چل پھر کر دیکھو کہ مجرموں کا کیا انجام ہو چکا ہے
Tacikçe:
Бигӯ: «Дар замин сайр кунед ва бингаред, ки поёни кори гунаҳкорон чӣ гуна будааст!»
Tatarca:
Аларга әйт: "Җир өстендә йөрегез һәм карагыз, хакны ялганга тотучыларның ахыр хәлләре ничек булган, күрегез!
Endonezyaca:
Katakanlah: "Berjalanlah kamu (di muka) bumi, lalu perhatikanlah bagaimana akibat orang-orang yang berdosa.
Amharca:
«በምድር ላይ ኺዱ፡፡ የአመጸኞችም መጨረሻ እንዴት እንደ ነበረ ተመልከቱ» በላቸው፡፡
Tamilce:
(நபியே!) கூறுவீராக! “பூமியில் (அழிக்கப்பட்ட மக்களின் ஊர்களுக்கு) செல்வீர்களாக! ஆக, குற்றவாளிகளின் முடிவு எப்படி இருந்தது என்று (சிந்தித்துப்) பார்ப்பீர்களாக!”
Korece:
일러가로되 대지 위를 여행 하면서 죄인들의 말로가 어떠했는 가 살펴보라
Vietnamca:
Ngươi (Thiên Sứ Muhammad) hãy nói (với những kẻ phủ nhận sự phục sinh): “Các người hãy đi chu du khắp trái đất để nhìn xem những kẻ tội lỗi đã có kết cuộc như thế nào?”
Ayet Linkleri: