Arapça:
وَأَنجَيْنَا الَّذِينَ آمَنُوا وَكَانُوا يَتَّقُونَ
Çeviriyazı:
veenceyne-lleẕîne âmenû vekânû yetteḳûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İman edip Allah'a karşı gelmekten sakınanları da kurtardık.
Diyanet İşleri:
İnanıp Allah'a karşı gelmekten sakınanları kurtardık.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve inanıp çekinenleri kurtardık biz.
Şaban Piriş:
İman edenleri ise kurtardık. Çünkü onlar Allah’tan sakınıyordu.
Edip Yüksel:
İnananları ve erdemli davrananları kurtardık.
Ali Bulaç:
İman edenleri ve sakınanları da kurtardık.
Suat Yıldırım:
İman edip Allah'a karşı gelmekten sakınanları ise kurtardık.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Halbuki imân edip fenalıktan sakınır olanları necâta erdirdik.
Yaşar Nuri Öztürk:
Biz inananları, korunup sakınanları kurtardık.
Bekir Sadak:
De ki: «Hamd Allah´a mahsustur, sectigi kullarina selam olsun. Allah mi daha iyidir, yoksa O´na kostuklari ortaklar mi?»
İbni Kesir:
İman edip takva sahibi olanları da kurtardık.
Adem Uğur:
İman edip Allah´a karşı gelmekten sakınanları ise kurtardık.
İskender Ali Mihr:
Ve âmenû olan (Allah´a ulaşmayı dileyen) ve (bu sebeple) takva sahibi olanları kurtardık.
Celal Yıldırım:
İmân edenleri kurtardık. Bunlar (Allah´tan) korkup (kötülüklerden) sakınanlar idi.
Tefhim ul Kuran:
İman edenleri ve korkup sakınanları da kurtardık.
Fransızca:
Et Nous sauvâmes ceux qui avaient cru et étaient pieux.
İspanyolca:
Salvamos, en cambio, a los que creían y temían a Alá.
İtalyanca:
E salvammo coloro che avevano creduto ed erano timorati.
Almanca:
Und WIR erretteten diejenigen, die den Iman verinnerlichten und Taqwa gemäß zu handeln pflegten.
Çince:
我曾拯救了信道而且敬畏的人们。
Hollandaca:
En wij bevrijdden hen, die geloofden en God vreesden.
Rusça:
А тех, которые уверовали и были богобоязненны, Мы спасли.
Somalice:
Waxaana Korinay kuwii Rumeeyey oo Dhawrsanayey.
Swahilice:
Na tukawaokoa wale walio amini na walio kuwa wanamchamngu.
Uygurca:
(سالىھ بىلەن) ئىمان ئېيتقان ۋە تەقۋادارلىق قىلغانلارنى (ئازابتىن) قۇتقۇزدۇق
Japonca:
そしてわれは,信仰して主を畏れる者たちを救った。
Arapça (Ürdün):
«وأنجينا الذين آمنوا» بصالح وهم أربعة آلاف «وكانوا يتقون» الشرك.
Hintçe:
और हमने उन लोगों को जो ईमान लाए थे और परहेज़गार थे बचा लिया
Tayca:
และเราได้ช่วยบรรดาผู้ศรัทธา และพวกเขาเป็นผู้ยำเกรง ให้รอดพ้น
İbranice:
וחילצנו את אלה אשר האמינו והיו יראים (את אלוהים)
Hırvatça:
a spasili smo one koji su vjerovali i još su se nastojali uščuvati.
Rumence:
Noi i-am mântuit pe cei care credeau şi se temeau.
Transliteration:
Waanjayna allatheena amanoo wakanoo yattaqoona
Türkçe:
Biz inananları, korunup sakınanları kurtardık.
Sahih International:
And We saved those who believed and used to fear Allah.
İngilizce:
And We saved those who believed and practised righteousness.
Azerbaycanca:
İman gətirib (Allaha şərik qoşmaqdan, Ona asi olmaqdan) qorxanları isə xilas etdik!
Süleyman Ateş:
İnananları ve korunanları kurtardık.
Diyanet Vakfı:
İman edip Allah'a karşı gelmekten sakınanları ise kurtardık.
Erhan Aktaş:
Îmân edip takvâ sahibi olanları ise kurtardık.
Kral Fahd:
İman edip Allah'a karşı gelmekten sakınanları ise kurtardık.
Hasan Basri Çantay:
İman edib de (fenâlıkdan) sakınır olanları biz (dâima) kurtardık.
Muhammed Esed:
ve inanıp Bize karşı sorumluluk bilinci taşıyan kimseleri kurtarmış olmamızda da!
Gültekin Onan:
İnananları ve sakınanları da kurtardık.
Ali Fikri Yavuz:
Halbuki iman edip de küfürden sakınanları kurtardık.
Portekizce:
E salvamos os fiéis benevolentes.
İsveççe:
Vi räddade dem som hade tron och fruktade [Gud].
Farsça:
و آنان را که ایمان آوردند و همواره پرهیزکاری می کردند، نجات دادیم.
Kürtçe:
وە ئەو کەسانەمان ڕزگار کرد کەبڕوایان ھێنابوو و لەخوا دەترسان
Özbekçe:
Ва иймон келтириб, тақво қилиб юрганларга нажот бердик.
Malayca:
Dan Kami selamatkan orang-orang yang beriman, serta yang selalu bertaqwa.
Arnavutça:
e, i kemi shpëtuar ata që kanë besuar dhe të cilët ruheshin nga të këqiat.
Bulgarca:
И спасихме онези, които вярваха и се бояха.
Sırpça:
а спасили смо оне који су веровали и који су се греха клонили.
Çekçe:
A jen ty jsme zachránili, kdož uvěřili a bohabojní byli.
Urduca:
اور بچا لیا ہم نے اُن لوگوں کو جو ایمان لائے تھے اور نافرمانی سے پرہیز کرتے تھے
Tacikçe:
Онҳоеро, ки имон оварда буданд ва парҳезгор буданд, наҷот додем.
Tatarca:
Иман китереп Аллаһуга тәкъвалык кылган мөэминнәрен коткардык.
Endonezyaca:
Dan telah Kami selamatkan orang-orang yang beriman dan mereka itu selalu bertakwa.
Amharca:
እነዚያንም ያመኑትንና ከክሕደት ይጠነቀቁ የነበሩትን አዳን፡፡
Tamilce:
இன்னும், நம்பிக்கை கொண்டவர்களை நாம் பாதுகாத்தோம். அவர்கள் (அல்லாஹ்வின் தண்டனையை) அஞ்சிக் கொண்டிருந்தனர்.
Korece:
하나님은 믿음을 갖고 하나 님을 두려워하는 이들을 구했노라
Vietnamca:
Và TA (Allah) đã giải cứu những người có đức tin bởi họ là những người ngoan đạo biết sợ TA.
Ayet Linkleri: