Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

27

Sûredeki Ayet No: 

53

Ayet No: 

3212

Sayfa No: 

381

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَأَنجَيْنَا الَّذِينَ آمَنُوا وَكَانُوا يَتَّقُونَ

Çeviriyazı: 

veenceyne-lleẕîne âmenû vekânû yetteḳûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İman edip Allah'a karşı gelmekten sakınanları da kurtardık.

Diyanet İşleri: 

İnanıp Allah'a karşı gelmekten sakınanları kurtardık.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve inanıp çekinenleri kurtardık biz.

Şaban Piriş: 

İman edenleri ise kurtardık. Çünkü onlar Allah’tan sakınıyordu.

Edip Yüksel: 

İnananları ve erdemli davrananları kurtardık.

Ali Bulaç: 

İman edenleri ve sakınanları da kurtardık.

Suat Yıldırım: 

İman edip Allah'a karşı gelmekten sakınanları ise kurtardık.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Halbuki imân edip fenalıktan sakınır olanları necâta erdirdik.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Biz inananları, korunup sakınanları kurtardık.

Bekir Sadak: 

De ki: «Hamd Allah´a mahsustur, sectigi kullarina selam olsun. Allah mi daha iyidir, yoksa O´na kostuklari ortaklar mi?»

İbni Kesir: 

İman edip takva sahibi olanları da kurtardık.

Adem Uğur: 

İman edip Allah´a karşı gelmekten sakınanları ise kurtardık.

İskender Ali Mihr: 

Ve âmenû olan (Allah´a ulaşmayı dileyen) ve (bu sebeple) takva sahibi olanları kurtardık.

Celal Yıldırım: 

İmân edenleri kurtardık. Bunlar (Allah´tan) korkup (kötülüklerden) sakınanlar idi.

Tefhim ul Kuran: 

İman edenleri ve korkup sakınanları da kurtardık.

Fransızca: 

Et Nous sauvâmes ceux qui avaient cru et étaient pieux.

İspanyolca: 

Salvamos, en cambio, a los que creían y temían a Alá.

İtalyanca: 

E salvammo coloro che avevano creduto ed erano timorati.

Almanca: 

Und WIR erretteten diejenigen, die den Iman verinnerlichten und Taqwa gemäß zu handeln pflegten.

Çince: 

我曾拯救了信道而且敬畏的人们。

Hollandaca: 

En wij bevrijdden hen, die geloofden en God vreesden.

Rusça: 

А тех, которые уверовали и были богобоязненны, Мы спасли.

Somalice: 

Waxaana Korinay kuwii Rumeeyey oo Dhawrsanayey.

Swahilice: 

Na tukawaokoa wale walio amini na walio kuwa wanamchamngu.

Uygurca: 

(سالىھ بىلەن) ئىمان ئېيتقان ۋە تەقۋادارلىق قىلغانلارنى (ئازابتىن) قۇتقۇزدۇق

Japonca: 

そしてわれは,信仰して主を畏れる者たちを救った。

Arapça (Ürdün): 

«وأنجينا الذين آمنوا» بصالح وهم أربعة آلاف «وكانوا يتقون» الشرك.

Hintçe: 

और हमने उन लोगों को जो ईमान लाए थे और परहेज़गार थे बचा लिया

Tayca: 

และเราได้ช่วยบรรดาผู้ศรัทธา และพวกเขาเป็นผู้ยำเกรง ให้รอดพ้น

İbranice: 

וחילצנו את אלה אשר האמינו והיו יראים (את אלוהים)

Hırvatça: 

a spasili smo one koji su vjerovali i još su se nastojali uščuvati.

Rumence: 

Noi i-am mântuit pe cei care credeau şi se temeau.

Transliteration: 

Waanjayna allatheena amanoo wakanoo yattaqoona

Türkçe: 

Biz inananları, korunup sakınanları kurtardık.

Sahih International: 

And We saved those who believed and used to fear Allah.

İngilizce: 

And We saved those who believed and practised righteousness.

Azerbaycanca: 

İman gətirib (Allaha şərik qoşmaqdan, Ona asi olmaqdan) qorxanları isə xilas etdik!

Süleyman Ateş: 

İnananları ve korunanları kurtardık.

Diyanet Vakfı: 

İman edip Allah'a karşı gelmekten sakınanları ise kurtardık.

Erhan Aktaş: 

Îmân edip takvâ sahibi olanları ise kurtardık.

Kral Fahd: 

İman edip Allah'a karşı gelmekten sakınanları ise kurtardık.

Hasan Basri Çantay: 

İman edib de (fenâlıkdan) sakınır olanları biz (dâima) kurtardık.

Muhammed Esed: 

ve inanıp Bize karşı sorumluluk bilinci taşıyan kimseleri kurtarmış olmamızda da!

Gültekin Onan: 

İnananları ve sakınanları da kurtardık.

Ali Fikri Yavuz: 

Halbuki iman edip de küfürden sakınanları kurtardık.

Portekizce: 

E salvamos os fiéis benevolentes.

İsveççe: 

Vi räddade dem som hade tron och fruktade [Gud].

Farsça: 

و آنان را که ایمان آوردند و همواره پرهیزکاری می کردند، نجات دادیم.

Kürtçe: 

وە ئەو کەسانەمان ڕزگار کرد کەبڕوایان ھێنابوو و لەخوا دەترسان

Özbekçe: 

Ва иймон келтириб, тақво қилиб юрганларга нажот бердик.

Malayca: 

Dan Kami selamatkan orang-orang yang beriman, serta yang selalu bertaqwa.

Arnavutça: 

e, i kemi shpëtuar ata që kanë besuar dhe të cilët ruheshin nga të këqiat.

Bulgarca: 

И спасихме онези, които вярваха и се бояха.

Sırpça: 

а спасили смо оне који су веровали и који су се греха клонили.

Çekçe: 

A jen ty jsme zachránili, kdož uvěřili a bohabojní byli.

Urduca: 

اور بچا لیا ہم نے اُن لوگوں کو جو ایمان لائے تھے اور نافرمانی سے پرہیز کرتے تھے

Tacikçe: 

Онҳоеро, ки имон оварда буданд ва парҳезгор буданд, наҷот додем.

Tatarca: 

Иман китереп Аллаһуга тәкъвалык кылган мөэминнәрен коткардык.

Endonezyaca: 

Dan telah Kami selamatkan orang-orang yang beriman dan mereka itu selalu bertakwa.

Amharca: 

እነዚያንም ያመኑትንና ከክሕደት ይጠነቀቁ የነበሩትን አዳን፡፡

Tamilce: 

இன்னும், நம்பிக்கை கொண்டவர்களை நாம் பாதுகாத்தோம். அவர்கள் (அல்லாஹ்வின் தண்டனையை) அஞ்சிக் கொண்டிருந்தனர்.

Korece: 

하나님은 믿음을 갖고 하나 님을 두려워하는 이들을 구했노라

Vietnamca: 

Và TA (Allah) đã giải cứu những người có đức tin bởi họ là những người ngoan đạo biết sợ TA.