Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

10

Sûredeki Ayet No: 

32

Ayet No: 

1396

Sayfa No: 

212

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَذَٰلِكُمُ اللَّهُ رَبُّكُمُ الْحَقُّ ۖ فَمَاذَا بَعْدَ الْحَقِّ إِلَّا الضَّلَالُ ۖ فَأَنَّىٰ تُصْرَفُونَ

Çeviriyazı: 

feẕâlikümü-llâhü rabbükümü-lḥaḳḳ. femâẕâ ba`de-lḥaḳḳi ille-ḍḍalâl. feennâ tuṣrafûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İşte o Allah sizin gerçek Rabbinizdir. Gerçeğin dışında sapıklıktan başka ne vardır? O halde haktan nasıl çevriliyorsunuz?

Diyanet İşleri: 

İşte gerçek Rabbiniz Allah budur. Gerçeğin dışında sadece sapıklık vardır. Öyleyse nasıl olup da döndürülüyorsunuz?

Abdulbakî Gölpınarlı: 

İşte gerçek Rabbiniz Allah, budur, gerçekten sonra sapıklıktan başka ne kalır ki? Artık nereye dönmedesiniz?

Şaban Piriş: 

İşte hak olan Rabbiniz Allah budur. Hakdan sonra da sapıklıktan başka ne vardır? O halde nasıl (Ondan başkasına ibadet etmeye) çevriliyorsunuz.

Edip Yüksel: 

İşte Gerçek Rabbiniz ALLAH budur. Öyleyse gerçekten (yüz çevirmenizden) sonra sapıklıktan başka ne kalır? Nasıl da (bunları düşünmekten) çevriliyorsunuz?

Ali Bulaç: 

İşte bu, sizin gerçek Rabbiniz olan Allah'tır. Öyleyse haktan sonra sapıklıktan başka ne var? Peki, nasıl hala çevriliyorsunuz?

Suat Yıldırım: 

İşte bunları yapan Allah'tır sizin gerçek Rabbiniz.Gerçeğin ötesinde, dalâletten başka ne kalır? Nasıl oluyor da haktan uzaklaştırılıyorsunuz?

Ömer Nasuhi Bilmen: 

İşte sizin hak olan Rabbiniz, o Allah Teâlâ´dır. Artık haktan sonra sapıklıktan başka ne vardır? O halde nasıl çevriliyorsunuz?

Yaşar Nuri Öztürk: 

İşte bu Allah'tır sizin Hak Rabbiniz. Hak'tan sonra, sapıklıktan başka ne kalır ki? Peki, nasıl oluyor da yüz geri döndürülüyorsunuz?

Bekir Sadak: 

Bu Kuran, Allah´tandir, baskasi tarafindan uydurulmus degildir. Ancak kendinden oncekini dogrular ve O Kitap´i aciklar. Alemlerin Rabbinden geldiginden suphe yoktur.

İbni Kesir: 

İşte gerçek Rabbınız olan Allah budur. Haktan sonra dalaletten başka ne vardır? O halde nasıl çevriliyorsunuz?

Adem Uğur: 

İşte O, sizin gerçek Rabbiniz olan Allah´tır. Artık haktan (ayrıldıktan) sonra sapıklıktan başka ne kalır? O halde nasıl (sapıklığa) döndürülüyorsunuz?

İskender Ali Mihr: 

Öyleyse işte O, Allah´tır. Sizin Rabbiniz Hakk´tır. O halde Hakk´tan sonrası dalâletten başka nedir? Artık nasıl çevriliyorsunuz (Hakk´tan dalâlete döndürülüyorsunuz)?

Celal Yıldırım: 

İşte bu Allah, Hakk(olan)Rabbinizdir. Haktan sonra ancak sapıklık var. O halde nasıl (olur da Hak´tan) döndürülüyorsunuz?

Tefhim ul Kuran: 

İşte bu, sizin gerçek Rabbiniz olan Allah´tır. Öyleyse haktan sonra sapıklıktan başka ne var? Peki, nasıl hâlâ çevriliyorsunuz?

Fransızca: 

Tel est Allah, votre vrai Seigneur. Au delà de la vérité qu'y a-t-il donc sinon l'égarement ? Comment alors pouvez-vous, vous détourner ? "

İspanyolca: 

Ése es Alá, vuestro verdadero Señor. Y ¿qué hay más allá de la Verdad, sino el extravío? ¡Cómo podéis, pues, ser tan desviados!

İtalyanca: 

Questi è Allah, ecco il vostro vero Signore. Oltre la verità cosa c'è, se non l'errore? Quanto siete sviati!»

Almanca: 

Dies ist ALLAH, euer wahrer HERR. Was gibt es denn anstelle der Wahrheit außer dem Irregehen?! Wie werdet ihr denn davon abgebracht?!

Çince: 

那是真主,你们的真实的主宰。在真理之外,除了迷误还有什么呢?你们怎么颠倒是非呢?

Hollandaca: 

Dit is dus God, uw ware Heer, en wat blijft er anders, buiten de waarheid, over dan dwaling? Hoe zijt gij dus van de waarheid afgewend?

Rusça: 

Таков Аллах, ваш Истинный Господь! Что может быть за истиной, кроме заблуждения? До чего же вы отвращены от истины!

Somalice: 

kaasi waa Ilaahiin Eebihiinna xaqa ah, maxaase xaqa ka dambeeya (Ka duway) oon baadi ahayn, ee xaggee laydiin Leexin.

Swahilice: 

Basi huyo ndiye Mwenyezi Mungu, Mola Mlezi wenu wa haki. Na kipo kitu gani baada ya haki, isipokuwa upotovu tu? Basi huwaje mkageuzwa?

Uygurca: 

(يۇقىرىقىدەك چوڭ ئىشلارنى قىلغۇچى) سىلەرنىڭ ھەقىقىي پەرۋەردىگارىڭلار، ئەنە شۇ اﷲ دۇر. ھەقىقەتتىن قالسا، گۇمراھلىقتىن غەيرىي نەرسە مەۋجۇت ئەمەس، نېمىشقا (ئىماندىن يۈز ئۆرۈپ گۇمراھلىققا) بۇرۇلۇپ كېتىسىلەر؟»

Japonca: 

これが,あなたがたの真の主,アッラーであられる。真理から離れては,虚偽の外に何があろう。あなたがたは,どうして背き去るのか。」

Arapça (Ürdün): 

«فذلكم» الفاعل لهذه الأشياء «الله ربكم الحق» الثابت «فماذا بعد الحق إلا الضلال» استفهام تقرير، أي ليس بعده غيره فمن أخطأ الحق وهو عبادة الله وقع في الضلال «فأنَّى» كيف «تُصرفون» عن الإيمان مع قيام البرهان.

Hintçe: 

फिर वही ख़ुदा तो तुम्हारा सच्चा रब है फिर हक़ बात के बाद गुमराही के सिवा और क्या है फिर तुम कहाँ फिरे चले जा रहे हो

Tayca: 

นั่นแหละอัลลอฮ์ พระเจ้าที่แท้จริงของพวกท่าน ฉะนั้นหลังจากความจริงแล้วจะมีอะไรอีกเล่า นอกจากความหลงผิดเท่านั้น แล้วทำไมเล่าพวกท่านจึงถูกให้หันเหออกไปอีก?

İbranice: 

כמו כן, אמור: 'זה הוא אלוהים ריבונכם הצדק. ואין דבר מלבד הצדק מלבד התעייה. לכן, כיצד אתם סוטים

Hırvatça: 

To vam je Allah, Gospodar vaš istinski! Zar poslije Istine ima išta osim zablude?! Pa kuda se onda odmećete?

Rumence: 

Acesta este Dumnezeu, Domnul vostru adevărat. Dincolo de Adevăr este doar rătăcire. Atunci, cum de întoarceţi spatele?

Transliteration: 

Fathalikumu Allahu rabbukumu alhaqqu famatha baAAda alhaqqi illa alddalalu faanna tusrafoona

Türkçe: 

İşte bu Allah'tır sizin Hak Rabbiniz. Hak'tan sonra, sapıklıktan başka ne kalır ki? Peki, nasıl oluyor da yüz geri döndürülüyorsunuz?

Sahih International: 

For that is Allah, your Lord, the Truth. And what can be beyond truth except error? So how are you averted?

İngilizce: 

Such is Allah, your real Cherisher and Sustainer: apart from truth, what (remains) but error? How then are ye turned away?

Azerbaycanca: 

O sizin həqiqi Rəbbiniz olan Allahdır. Artıq haqdan sonra zəlalətdən başqa nə qalır?! Belə isə (haqdan) necə döndərilirsiniz?”

Süleyman Ateş: 

İşte sizin gerçek Rabbiniz Allah budur. Gerçekten sonra sapıklıktan başka ne var? Öyleyse nasıl (hak'tan sapıklığa) çevriliyorsunuz?

Diyanet Vakfı: 

İşte O, sizin gerçek Rabbiniz olan Allah'tır. Artık haktan (ayrıldıktan) sonra sapıklıktan başka ne kalır? O halde nasıl (sapıklığa) döndürülüyorsunuz?

Erhan Aktaş: 

İşte bu gerçek Rabb’iniz Allah’tır. Hakikâtten sonra sapkınlıktan başka ne vardır? Öyleyse nasıl çevriliyorsunuz?

Kral Fahd: 

İşte hak olan Rabbınız Allah budur. Hakkın dışında ise, sadece sapıklık vardır. O halde (haktan ve hidâyetten) nasıl saptırılıyorsunuz?

Hasan Basri Çantay: 

İşte bu (nları yapan) sizin gerçek Rabbiniz olan Allahdır. Artık hakdan (ayrıldıkdan) sonra Sapıklıkdan başka ne kalır O halde nasıl olub da (bunca bürhanlara rağmen îmandan) döndürülüyorsunuz?

Muhammed Esed: 

(Hem de) O´nun, sizin rabbiniz Allah olduğunu, mutlak ve nihai hakikat olduğunu bildiğiniz halde! Çünkü, hakikat (terk edildik)ten sonra, geriye sapıklıktan başka ne kalır? Öyleyse, hakikati nasıl gözden kaçırabilirsiniz?"

Gültekin Onan: 

İşte bu, sizin gerçek rabbiniz olan Tanrı´dır. Öyleyse haktan sonra sapıklıktan başka ne var? Peki, nasıl hala çevriliyorsunuz?

Ali Fikri Yavuz: 

İşte bu işleri yapan Allah’dır

Portekizce: 

Tal é Deus, vosso verdadeiro Senhor; e que há, fora da verdade, senão o erro? Como, então, vos afastais?

İsveççe: 

Detta är Gud, er Herre, Sanningen. Vad finns vid sidan av sanningen annat än lögn och misstag? Hur kan ni förmå er att vända den ryggen?"

Farsça: 

این است خدا، پروردگار حقیقی شما، بنابراین بعد از حق چیزی جز گمراهی و ضلالت وجود دارد؟ پس چگونه شما را از حق بازمی گردانند؟

Kürtçe: 

ھەر ئەو خوایە پەروەردگاری ڕاستی ئێوەیە دەی لەپاش ڕاستی ھیچ ھەیە جگە لەگومڕایی دەی چۆن لەڕێگەی ڕاست لادەدرێن؟!

Özbekçe: 

Бас, мана шу Аллоҳ сизнинг ҳақ Роббингиздир. Ҳақдан сўнг нима бўладир? Магар залолат бўладир. Бас, қаёққа бурилиб кетмоқдасиз?

Malayca: 

Maka yang demikian (sifatNya dan kekuasaanNya) ialah Allah, Tuhan kamu yang sebenar-benarnya; sesudah nyatanya sesuatu yang betul dan benar, maka tidakkah yang lain daripada itu salah dan karut sahaja? Oleh itu, bagaimana kamu dapat dipesongkan dari kebenaran?

Arnavutça: 

Ky është Perëndia, Zoti juaj i vërtetë. E, çka keni pas së vërtetës, përpos humbjes? E, ku shkoni ju atëherë?

Bulgarca: 

Това е Аллах, вашият истински Господ. И какво друго има извън истината освен заблудата? Как сте отклонявани!

Sırpça: 

То вам је Аллах, ваш истински Господар! Зар после Истине има ишта осим заблуде?! Па куда се онда одмећете?

Çekçe: 

Hle, takový je Bůh, Pán váš i pravda! A co zůstane jiného, odejde-li pravda, než bloudění? Kam jste se to jen obrátili?

Urduca: 

تب تو یہی اللہ تمہارا حقیقی رب ہے پھر حق کے بعد گمراہی کے سوا اور کیا باقی رہ گیا؟ آخر یہ تم کدھر پھرائے جا رہے ہو؟

Tacikçe: 

Он Оллоҳ — Парвардигори хақиқии шумост, баъд аз ҳақиқат ҷуз гумроҳӣ чист? Пас ба куҷо рӯй меоваред?

Tatarca: 

Ошбу эшләрне кылучы хак тәрбиячегез булган Аллаһ! Инде хакны ташлаганнан соң, адашудан башка нәрсә булыр? Әлбәттә, фәкать адашу булыр! Ничаклы каты киреләнәсез, хакны ташлап кайда бармакчы буласыз?

Endonezyaca: 

Maka (Zat yang demikian) itulah Allah Tuhan kamu yang sebenarnya; maka tidak ada sesudah kebenaran itu, melainkan kesesatan. Maka bagaimanakah kamu dipalingkan (dari kebenaran)?

Amharca: 

እርሱ እውነተኛ ጌታችሁ አላህ ነው፡፡ ከእውነትም በኋላ ጥመት እንጂ ሌላ ምን አለ (ከውነት) እንዴት ትዞራላችሁ

Tamilce: 

ஆக, “அந்த அல்லாஹ்தான் உங்கள் உண்மையான இறைவன். ஆக, (இந்தளவு தெளிவான) உண்மைக்குப் பின்னர் வழிகேட்டைத் தவிர (வேறு) என்ன இருக்கிறது? ஆகவே, நீங்கள் (உண்மையிலிருந்து) எவ்வாறு திருப்பப்படுகிறீர்கள்?”.

Korece: 

그분이 하나님이요 주님이며진리이시니 그 진리 외에는 방황 이라 그런데도 너희가 배신한단 말이뇨

Vietnamca: 

Đấy là Allah, Thượng Đế đích thực của các ngươi. Thế nên bất cứ điều gì ngoài chân lý đều lầm lạc, vậy các ngươi lạc hướng đi đâu?

Rubu tag: 

Hizb tag: