Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

27

Sûredeki Ayet No: 

52

Ayet No: 

3211

Sayfa No: 

381

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَتِلْكَ بُيُوتُهُمْ خَاوِيَةً بِمَا ظَلَمُوا ۗ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَةً لِّقَوْمٍ يَعْلَمُونَ

Çeviriyazı: 

fetilke büyûtühüm ḫâviyetem bimâ żalemû. inne fî ẕâlike leâyetel liḳavmiy ya`lemûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İşte haksızlıkları yüzünden çökmüş evleri! Bilen bir kavim için elbette bunda bir ibret vardır.

Diyanet İşleri: 

İşte, haksızlıklarına karşılık çökmüş bulunan evleri! Bunda, bilen bir millet için şüphesiz, ders vardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

İşte zulümleri yüzünden bomboş kalmış evleri; şüphe yok ki bunda, bilen topluluğa bir delil var.

Şaban Piriş: 

İşte zulmettikleri için harap olmuş evleri. Bilen bir toplum için bunda bir ibret vardır.

Edip Yüksel: 

Zulmetmeleri yüzünden, işte çökmüş evleri... Bilen bir toplum için bunda bir ders olmalı.

Ali Bulaç: 

İşte, zulmetmeleri dolayısıyla enkaza dönüşmüş ıpıssız evleri. Şüphesiz bilen bir kavim için bunda bir ayet vardır.

Suat Yıldırım: 

İşte onların, zulümleri sebebiyle ıssız kalmış, çökmüş evleri...Elbette bunda bilen ve anlayan kimseler için ibret vardır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

İşte onlar, onların zulümleri sebebiyle çökmüş olan haneleridir. Şüphe yok ki, bunda bilir bir kavim için elbette bir ibret vardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İşte sana onların, işledikleri zulümler yüzünden çöküp ıpıssız kalmış evleri. Hiç kuşkusuz bunda, ilmi kullanan bir topluluk için kesin bir ibret vardır.

Bekir Sadak: 

Geride kalanlarin uzerlerine bir yagmur yagdirdik. Uyarilan fakat yola gelmeyenlerin yagmuru ne kotu idi! *

İbni Kesir: 

İşte zulmetmelerinden dolayı çökmüş, ıpıssız kalmış evleri. Muhakkak ki bunda

Adem Uğur: 

İşte haksızlıkları yüzünden çökmüş evleri! Anlayan bir kavim için elbette bunda bir ibret vardır.

İskender Ali Mihr: 

İşte onların zulümleri sebebiyle çökmüş olan evleri! Muhakkak ki bilen kavim için bunda, mutlaka bir âyet (delil) vardır.

Celal Yıldırım: 

İşte zulmettiklerine karşılık çatısı çökük evleri!. Şüphesiz ki bunda bilen bir millet için (ibret alınacak) belge ve öğüt vardır.

Tefhim ul Kuran: 

İşte, zulmetmeleri dolayısıyla enkaza dönüşmüş ıpıssız evleri. Hiç şüphe yok, bilmekte olan bir kavim için bunda bir ayet vardır.

Fransızca: 

Voilà donc leurs maisons désertes à cause de leurs méfaits. C'est bien là un avertissement pour des gens qui savent.

İspanyolca: 

Ahí están sus casas en ruinas, en castigo de su impiedad. Ciertamente, hay en ello un signo para gente que sabe.

İtalyanca: 

Ecco le loro case in rovina a causa dei loro misfatti. Questo è certo un segno per la gente che ha conoscenza!

Almanca: 

Und diese ihre Wohnstätten sind leer wegen dem, womit sie Unrecht begingen. Gewiß, darin ist doch eine Aya für Leute, die wissen.

Çince: 

那些是他们的房屋,因他们的不义而变为坍塌的。对于有知识的民众此中确有一个迹象。

Hollandaca: 

En deze hunne woningen blijven ledig, om de onrechtvaardigheid, welke zij hebben bedreven. Waarlijk, hierin is een teeken voor hen die begrijpen.

Rusça: 

Вот их дома, разрушенные за то, что они поступали несправедливо. Воистину, в этом - знамения для людей знающих.

Somalice: 

Taasina wa Guryaahoodii oo Cidla ah Dulankoodii Dartiis, Arrintaasna Calaamad yaa ugu Sugan Qoomkii wax Ogaan.

Swahilice: 

Basi hizo nyumba zao ni tupu kwa sababu ya walivyo dhulumu. Hakika bila ya shaka katika hayo ipo Ishara kwa watu wanao jua.

Uygurca: 

ئۇلار زۇلۇم قىلغانلىقلىرى ئۈچۈن، ئەنە ئۇلارنىڭ ئۆيلىرى (ئادەمزاتتىن) خالى بولۇپ قالدى. اﷲ نىڭ (قۇدرىتىنى) بىلىدىغان قەۋم ئۈچۈن بۇنىڭدا (چوڭ) ئىبرەت بار

Japonca: 

かくてこれこそ,不義を行ったために廃墟と化したかれらの住居跡である。本当にこの中に知識ある民への一つの印がある。

Arapça (Ürdün): 

«فتلك بيوتهم خاوية» أي خالية ونصبه على الحال والعامل معنى الإشارة «بما ظلموا» بظلمهم أي كفرهم «إن في ذلك لآية» لعبرة «لقوم يعلمون» قدرتنا فيتعظون.

Hintçe: 

ये बस उनके घर हैं कि उनकी नाफरमानियों की वज़ह से ख़ाली वीरान पड़े हैं इसमे शक नही कि उस वाक़िये में वाक़िफ कार लोगों के लिए बड़ी इबरत है

Tayca: 

ดังนั้น นั่นคือบ้านของพวกเขาก็ว่างเปล่า ทั้งนี้เพราะพวกเขาอธรรม แท้จริงในการนี้ย่อมเป็นสัญญาณหนึ่งอย่างแน่นอน สำหรับหมู่ชนที่รู้

İbranice: 

הנה אלה בתיהם שוממים באשר קיפחו. אכן בזה אות לאנשים בעלי בינה

Hırvatça: 

Eno kuća njihovih, puste su zbog zuluma koji su činili - u tome je, zaista, znak narodu koji zna,

Rumence: 

Întru aceasta este un semn pentru poporul ce ştie.

Transliteration: 

Fatilka buyootuhum khawiyatan bima thalamoo inna fee thalika laayatan liqawmin yaAAlamoona

Türkçe: 

İşte sana onların, işledikleri zulümler yüzünden çöküp ıpıssız kalmış evleri. Hiç kuşkusuz bunda, ilmi kullanan bir topluluk için kesin bir ibret vardır.

Sahih International: 

So those are their houses, desolate because of the wrong they had done. Indeed in that is a sign for people who know.

İngilizce: 

Now such were their houses, - in utter ruin, - because they practised wrong-doing. Verily in this is a Sign for people of knowledge.

Azerbaycanca: 

Bu, zülmləri üzündən onların bomboş (viran) qalmış evləridir. Həqiqətən, bunda (qüdrətimizi) anlayıb bilən bir qövm üçün ibrət vardır!

Süleyman Ateş: 

İşte şunlar, zulümleri yüzünden çökmüş, ıssız kalmış evleridir. Şüphesiz bunda bilen bir kavim için ibret vardır.

Diyanet Vakfı: 

İşte haksızlıkları yüzünden çökmüş evleri! Anlayan bir kavim için elbette bunda bir ibret vardır.

Erhan Aktaş: 

İşte, haksızlıkları nedeniyle harabe olan evleri! Bilen bir toplum için bunda kesinlikle bir âyet(1) vardır.

Kral Fahd: 

İşte haksızlıkları yüzünden çökmüş evleri! Anlayan bir kavim için elbette bunda bir ibret vardır.

Hasan Basri Çantay: 

İşte zulümetmeleri yüzünden çökmüş, ıpıssız kalmış evleri (nin ankaazı)! Şübhe yok ki bilecek bir kavm için bunda (ibret verici) bir nişane vardır.

Muhammed Esed: 

ve işte onların yaşadığı yerler, işledikleri haksızlıklardan ötürü (şimdi) bomboş! Bu (olayda), bilmek, öğrenmek isteyen insanlar için mutlaka bir ders vardır;

Gültekin Onan: 

İşte zulmetmeleri dolayısıyla enkaza dönüşmüş ıpıssız evleri. Şüphesiz bilen bir kavim için bunda bir ayet vardır.

Ali Fikri Yavuz: 

İşte küfürleri yüzünden çökmüş, harabeye dönmüş evleri! Muhakkak ki bunda, kudretimizi bilen bir kavim için ibret alacak bir alâmet var.

Portekizce: 

E eis suas casas assoladas, por causa da sua iniqüidade. Em verdade, nisto há um sinal para os sensatos.

İsveççe: 

och nu, på grund av den orätt de gjorde, står deras boplatser öde. I detta ligger helt visst ett budskap till de insiktsfulla:

Farsça: 

این خانه های آنان است که به سبب ستمشان [از سکنه] خالی مانده. بی تردید در این سرگذشت برای گروهی که معرفت و شناخت دارند، عبرتی بزرگ وجود دارد،

Kürtçe: 

ئەمجا ئەوە (جێ) خانووەکانیانە چۆڵ و خاڵی یە لەبەر ئەوەی ستەمیان کرد بەڕاستی لەو بەسەرھاتەدا پەندو ئامۆژگاری وبەڵگە ھەیە بۆ کۆمەڵێک کە دەزانن (چیمان بەسەر ئەوانە ھێناوە)

Özbekçe: 

Ана, зулмлари сабабли уйлари ҳувуллаб ётибди! Албатта, бунда биладиган қавмлар учун ибрат бордир.

Malayca: 

Kesudahannya rumah-rumah mereka itu telah runtuh ranap, dengan sebab mereka berlaku zalim; sesungguhnya kejadian yang demikian mengandungi pelajaran yang mendatangkan iktibar bagi orang-orang yang mahu mengetahui (akan sebab dan musababnya).

Arnavutça: 

ja, shtëpitë e tyre të shkretëruara, për shkak të zullumit që kanë bërë. Në këtë, me të vërtetë, ka argument të madh për popullin që dinë,

Bulgarca: 

Ето домовете им - в руини, защото угнетяваха. В това има знамение за хора знаещи.

Sırpça: 

Ено њихових кућа, пусте су због насиља који су чинили - у томе је, заиста, поука народу који зна,

Çekçe: 

A to zde jsou obydlí jejich zpustošená za to, že nespravedliví byli, a věru je v tom znamení lidem vědoucím.

Urduca: 

وہ اُن کے گھر خالی پڑے ہیں اُس ظلم کی پاداش میں جو وہ کرتے تھے، اس میں ایک نشان عبرت ہے اُن لوگوں کے لیے جو علم رکھتے ہیں

Tacikçe: 

Он хонаҳои онҳост, ки ба ҷазои зулме, ки мекарданд, холӣ афтодааст. Дар он доноёнро ибратест.

Tatarca: 

Ошбу җимерелгән урыннар аларның өйләредер, золым итүләре сәбәпле өйләре буш калмыштыр. Салих кавеменең һәлак булуында да гыйбрәт бардыр.

Endonezyaca: 

Maka itulah rumah-rumah mereka dalam keadaan runtuh disebabkan kezaliman mereka. Sesungguhnya pada yang demikian itu (terdapat) pelajaran bagi kaum yang mengetahui.

Amharca: 

እኚህም በበደላቸው ምክንያት ባዶዎች ሲሆኑ ቤቶቻቸው ናቸው፡፡ በዚህም ውስጥ ለሚያወቁ ሕዝቦች አስደናቂ ተዓምር አለበት፡፡

Tamilce: 

இதோ அவர்கள் செய்த அநியாயத்தால் அவர்க(ள் அழிக்கப்பட்ட பின்னர் அவர்க)ளது வீடுகள் வெறுமையாக இருக்கின்றன. கல்வி ஞானமுள்ள மக்களுக்கு நிச்சயமாக இதில் ஓர் அத்தாட்சி இருக்கிறது.

Korece: 

이것들이 폐허된 그들의 집 들이거늘 이는 그들의 죄 때문이 라 실로 그 안에는 지혜가 있는 백성을 위한 예증이 있노라

Vietnamca: 

Đó, nhà cửa của chúng đã trở nên hoang tàn vì những điều sai trái mà chúng đã làm. Quả thật trong sự việc đó là một bài học cho đám người hiểu biết.