Arapça:
إِنَّ رَبَّكَ هُوَ يَفْصِلُ بَيْنَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فِيمَا كَانُوا فِيهِ يَخْتَلِفُونَ
Çeviriyazı:
inne rabbeke hüve yefṣilü beynehüm yevme-lḳiyâmeti fîmâ kânû fîhi yaḫtelifûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şimdi ihtilafa düştükleri şeyler hakkında şüphesiz ki Rabbin kıyamet günü aralarında ayırıcı hükmü verecektir.
Diyanet İşleri:
Muhakkak ki Rabbin ayrılığa düştükleri şeylerde kıyamet günü aralarında hükmedecektir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Şüphe yok ki Rabbin, kıyamet gününde, ayrılığa düştükleri şeyler hakkında, aralarında hükmedecek.
Şaban Piriş:
Şüphesiz Rabbin, hakkında ayrılığa düştükleri konularda kıyamet günü aralarında hüküm verecektir.
Edip Yüksel:
Rabbin, ayrılığa düştükleri konularda onların arasında diriliş günü karar verecek olandır.
Ali Bulaç:
Şüphesiz, senin Rabbin, ihtilafa düştükleri şeyler konusunda kıyamet günü aralarında 'hükmünü verip ayıracaktır'.
Suat Yıldırım:
Senin Rabbin kıyametteki büyük duruşma günü ihtilaf ettikleri hususlarda onlar arasında kesin hükmü elbet verecektir. [45,16-17]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Muhakkak ki, senin Rabbin (evet) O, kendisinde ihtilâf eder oldukları şeylerde aralarını Kıyamet günü (hâl ve) fasledecektir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Kuşkusuz, Rabbin, evet O, ihtilaf edip durdukları hususlarda onların arasını ayıracaktır.
Bekir Sadak:
Ey peygamber! Allah´tan sakin, inkarcilara ve iki yuzlulere uyma, Allah suphesiz bilendir, hakim´dir.
İbni Kesir:
Ayrılığa düştükleri şeylerde
Adem Uğur:
Muhakkak ki Rabbin, ihtilâf etmekte oldukları şeyler hakkında kıyamet günü onların aralarında hükmedecektir.
İskender Ali Mihr:
Muhakkak ki senin Rabbin
Celal Yıldırım:
Şüphesiz ki Rabbın onların ihtilâf ettikleri şeyler hakkında Kıyamet günü aralarında hükmedip (haklıyı haksızdan) ayırd edecektir.
Tefhim ul Kuran:
Hiç şüphe yok, senin Rabbin, ihtilafa düştükleri şeyler konusunda kıyamet günü aralarında ´hükmünü verip ayıracaktır´.
Fransızca:
Ton Seigneur, c'est Lui qui décidera entre eux, au Jour de la Résurrection, de ce sur quoi ils divergeaient.
İspanyolca:
Tu Señor fallará entre ellos el día de la Resurrección sobre aquello en que discrepaban.
İtalyanca:
In verità il tuo Signore nel Giorno della Resurrezione giudicherà tra loro, a proposito delle loro divergenze.
Almanca:
Gewiß, dein HERR ist Derjenige, Der zwischen ihnen am Tag der Auferstehung richten wird über das, worüber sie uneins zu sein pflegten.
Çince:
复活日,你的主必定判决他们所争论的是非。
Hollandaca:
Waarlijk, uw Heer zal tusschen hen richten op den dag der opstanding, nopens datgene, waaromtrent zij hebben verschild.
Rusça:
В День воскресения твой Господь рассудит между ними в том, в чем они расходились во мнениях.
Somalice:
Eebahaabaana kala bixin dhexdooda Maalinta Qiyaame waxay ahaayeen kuwo isku diidan.
Swahilice:
Hakika Mola wako Mlezi ndiye atakaye fafanua baina yao Siku ya Kiyama katika waliyo kuwa wakikhitalifiana.
Uygurca:
سېنىڭ پەرۋەردىگارىڭ قىيامەت كۈنى ئۇلارنىڭ ئارىسىدا ئۇلار ئىختىلاپ قىلىشقان (دىنىي) ئىشلار ئۈستىدە ئەلۋەتتە ھۆكۈم چىقىرىدۇ
Japonca:
本当にあなたの主は,かれらが意見を異にしていたことに関して,審判の日にかれらの間を裁決なされる。
Arapça (Ürdün):
«إن ربك هو يفصل بينهم يوم القيامة فيما كانوا فيه يختلفون» من أمر الدين.
Hintçe:
(ऐ रसूल) हसमें शक़ नहीं कि जिन बातों में लोग (दुनिया में) बाहम झगड़ते रहते हैं क़यामत के दिन तुम्हारा परवरदिगार क़तई फैसला कर देगा
Tayca:
แท้จริงพระเจ้าของเจ้า พระองค์จะทรงตัดสินระหว่างพวกเขาในวันกิยามะฮฺ ในสิ่งที่พวกเขาขัดแย้งกันในเรื่องนั้น
İbranice:
ביום הדין יפסוק ריבונך ביניהם בכל אשר נחלקו בו
Hırvatça:
Zaista će Gospodar tvoj - baš On - među njima na Kijametskom danu presuditi o onome u čemu su se razilazili.
Rumence:
Domnul tău va judeca între ei în Ziua Învierii şi le va desluşi de ce se învrăjbeau.
Transliteration:
Inna rabbaka huwa yafsilu baynahum yawma alqiyamati feema kanoo feehi yakhtalifoona
Türkçe:
Kuşkusuz, Rabbin, evet O, ihtilaf edip durdukları hususlarda onların arasını ayıracaktır.
Sahih International:
Indeed, your Lord will judge between them on the Day of Resurrection concerning that over which they used to differ.
İngilizce:
Verily thy Lord will judge between them on the Day of Judgment, in the matters wherein they differ (among themselves)
Azerbaycanca:
(Ya Rəsulum!) Həqiqətən, sənin Rəbbin onların (mö’minlərlə kafirlərin) arasında qiyamət günü ixtilafda olduqları (dini) məsələlər barədə hökm verəcəkdir!
Süleyman Ateş:
Şüphesiz Rabbin, kıyamet günü, ayrılığa düştükleri konularda onların aralarında hükmedecektir.
Diyanet Vakfı:
Muhakkak ki Rabbin, ihtilaf etmekte oldukları şeyler hakkında kıyamet günü onların aralarında hükmedecektir.
Erhan Aktaş:
Senin Rabb’in; kıyâmet günü, anlaşmazlığa düştükleri şeylerde onların arasını ayırır.(1)
Kral Fahd:
Muhakkak ki Rabbin, ihtilâf etmekte oldukları şeyler hakkında kıyamet günü onların aralarında hükmedecektir.
Hasan Basri Çantay:
İhtilâf etmekde oldukları şeyler hakkında muhakkak ki Rabbin, (evet) O, kıyamet günü onların aralarında hükmedecekdir.
Muhammed Esed:
Şüphe yok ki Allah, ihtilaf ettikleri bütün konularda Kıyamet Günü insanlar arasında bir hüküm verecektir.
Gültekin Onan:
Şüphesiz, senin rabbin, ihtilafa düştükleri şeyler konusunda kıyamet günü aralarında ´hükmünü verip ayıracaktır´.
Ali Fikri Yavuz:
Şüphe yok ki Rabbin, (müminlerle kâfirlerin) aralarında, kıyamet günü, ihtilâf edip durdukları (dine ait) şeylerde hükmünü verecektir.
Portekizce:
Certamente teu Senhor julgará entre eles, no Dia da Ressurreição, quanto àquilo a respeito do quê divergiam
İsveççe:
PÅ Uppståndelsens dag skall din Herre fälla avgörandet mellan [människorna] i de frågor där de var oense.
Farsça:
یقیناً پروردگارت روز قیامت، خود میان آنان درباره آنچه همواره در آن اختلاف می کردند، داوری خواهد کرد.
Kürtçe:
بێگومان پەروەردگارت بڕیار دەدات لەنێوان (بەندەکانیدا) لەڕۆژی قیامەتدا لەوەی ئەوان تێیدا جیاواز بوون
Özbekçe:
Албатта, Роббинг Ўзи қиёмат куни улар орасида ихтилоф қилган нарсалари тўғрисида ажрим қилур.
Malayca:
(Pertentangan di antara satu golongan dengan yang lain itu) sesungguhnya Tuhanmu sahajalah yang akan memutuskan hukumNya di antara mereka pada hari kiamat, mengenai apa yang mereka berselisihan padanya.
Arnavutça:
Me të vërtetë, Zoti yt, do t’i gjykojë në mes tyre Ditën e Kijametit, për atë që e kundërshtuan njëri-tjetrin.
Bulgarca:
В Деня на възкресението твоят Господ ще отсъди между тях за онова, по което бяха в разногласие.
Sırpça:
Заиста ће твој Господар међу њима на Судњем дану да пресуди о ономе у чему су се разилазили.
Çekçe:
Pán tvůj vskutku pak rozsoudí mezi nimi v den zmrtvýchvstání to, o čem se v mínění rozcházejí.
Urduca:
یقیناً تیرا رب ہی قیامت کے روز اُن باتوں کا فیصلہ کرے گا جن میں (بنی اسرائیل) باہم اختلاف کرتے رہے ہیں
Tacikçe:
Албатта Парвардигори ту дар рӯзи қиёмат дар он чӣ ихтилоф мекарданд, миёнашон довари хоҳад кард.
Tatarca:
Әлбәттә, Раббың аларның дин эшләрендә ихтыйлаф киткән нәрсәләрендә кыямәт көнне хак белән ялганны аерыр.
Endonezyaca:
Sesungguhnya Tuhanmu Dialah yang memberikan keputusan di antara mereka pada hari kiamat tentang apa yang selalu mereka perselisihkan padanya.
Amharca:
ጌታህ እርሱ በዚያ በእርሱ ይለያዩበት በነበሩት ነገር በትንሣኤ ቀን በመካከላቸው (በፍርድ) ይለያል፡፡
Tamilce:
நிச்சயமாக உமது இறைவன் அவர்கள் எதில் கருத்து வேறுபாடு கொண்டவர்களாக இருந்தார்களோ அதில் அவர்களுக்கு மத்தியில் மறுமை நாளில் தீர்ப்பளிப்பான்.
Korece:
실로 그대의 주님은 심판의 날 그들이 서로 달리\xC2g던 것들을 심판하시니라
Vietnamca:
Quả thật vào Ngày Tận Thế, Thượng Đế của Ngươi (hỡi Thiên Sứ) sẽ xét xử giữa họ về những điều mà họ đã thường tranh chấp trong Kinh Sách.
Ayet Linkleri: