Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

32

Sûredeki Ayet No: 

13

Ayet No: 

3516

Sayfa No: 

416

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَلَوْ شِئْنَا لَآتَيْنَا كُلَّ نَفْسٍ هُدَاهَا وَلَٰكِنْ حَقَّ الْقَوْلُ مِنِّي لَأَمْلَأَنَّ جَهَنَّمَ مِنَ الْجِنَّةِ وَالنَّاسِ أَجْمَعِينَ

Çeviriyazı: 

velev şi'nâ leâteynâ külle nefsin hüdâhâ velâkin ḥaḳḳa-lḳavlü minnî leemleenne cehenneme mine-lcinneti vennâsi ecme`în.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Eğer biz dilemiş olsaydık her nefse hidâyetini verirdik. Fakat benden: "Bütün insanlar ve cinlerden cehennemi elbette dolduracağım." sözü hak olmuştur.

Diyanet İşleri: 

Biz dilesek herkese hidayet verirdik, fakat cehennemi tamamen cin ve insanlarla dolduracağıma dair Benden söz çıkmıştır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve dileseydik herkesi doğru yola sevk ederdik ve fakat benden şu söz çıkmıştır, mukadderdir bu: Elbette cehennemi, bütün insanlarla, cinlerle dolduracağım.

Şaban Piriş: 

Dileseydik, her nefse hidayetini verirdik. Fakat; “Cehennemi tamamen cin ve insanlarla dolduracağım” sözü benden hak olmuştur.

Edip Yüksel: 

Dileseydik herkese hidayetini verirdik. Ancak, cinlerin ve insanların bir kısmıyla cehennemi topluca dolduracağıma dair sözüm gerçekleşmiştir.

Ali Bulaç: 

Eğer Biz dilemiş olsaydık, her bir nefse kendi hidayetini verirdik. Fakat Benden çıkan şu söz gerçekleşecektir: "Andolsun, cehennemi cinlerden ve insanlardan (İnkar edenlerle) tamamıyla dolduracağım."

Suat Yıldırım: 

Eğer dileseydik bütün insanlara hidâyet verir, doğru yola koyardık.Lâkin “Cehennemi cinlerden ve insanlardan bir kısmıyla dolduracağım” hükmü kesinleşmiştir. [10,99]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve eğer dilemiş olsa idik her nefsi elbette hidâyete erdirirdik. Fakat elbette ki, «Cehennemi bütün cinlerden ve insanlardan dolduracağım» sözü Benden hak olmuştur.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Biz dileseydik, her benliğe hidayetini elbette verirdik. Fakat benden şu yolda söz hak olmuştur: "Yemin olsun, cehennemi tamamıyla cinlerden ve insanlardan dolduracağım."

Bekir Sadak: 

Inanip yararli is isleyenlere gelince, onlarin yaptiklarina karsilik, varacaklari cennet konaklari vardir.

İbni Kesir: 

Eğer Biz isteseydik

Adem Uğur: 

Biz dilesek, elbette herkese hidayetini verirdik. Fakat, &quot

İskender Ali Mihr: 

Ve eğer dileseydik, bütün nefslere kendi hidayetlerini elbette verirdik (herkesi hidayete erdirirdik). Fakat Benim: &quot

Celal Yıldırım: 

Biz dileseydik herkesi doğru yola iletirdik

Tefhim ul Kuran: 

Eğer biz dilemiş olsaydık, her bir nefse kendi hidayetini verirdik. Fakat benden çıkan şu söz gerçekleşecektir: «Andolsun, cehennemi cinlerden ve insanlardan (küfre sapanlarla) tamamiyle dolduracağım».

Fransızca: 

"Si Nous voulions, Nous apporterions à chaque âme sa guidée. Mais la parole venant de Moi doit être réalisée : "J'emplirai l'Enfer de djinns et d'hommes réunis".

İspanyolca: 

Si hubiéramos querido, habríamos dirigido a cada uno. Pero se ha realizado Mi sentencia: «¡He de llenar la gehena de genios y de hombres, de todos ellos!»

İtalyanca: 

«Se avessimo voluto, avremmo dato ad ogni anima la sua direzione; si è invece compiuta la mia sentenza: "riempirò l'Inferno di uomini e di dèmoni insieme".

Almanca: 

Und würden WIR es wollen, hätten WIR jeder Seele ihre Rechtleitung zuteil werden lassen. Doch das Gesagte von Mir ist Rechtens: "Gewiß, ICH werde Dschahannam mit Dschinn und Menschen, allesamt vollmachen."

Çince: 

假若我意欲,必以向导赋予每个人,但从我发出的判词已确定了,我必以精灵和人类一起填满火狱。

Hollandaca: 

Indien het ons zou hebben behaagd, hadden wij zekerlijk iedere ziel hare leiding gegeven; maar het woord dat van mij is uitgegaan, moest noodzakelijk worden vervuld, toen ik namelijk zeide: Waarlijk ik zal de hel met geniussen en menschen te zamen vullen.

Rusça: 

Если бы Мы пожелали, то наставили бы на прямой путь каждого человека, однако исполнится Слово Мое: "Я непременно заполню Геенну джиннами и людьми - всеми вместе!"

Somalice: 

haddaan doono waxaan siin lahayn (ku toosin lahayn) Nafkasta hanuunkeeda hase yeeshee waxaa hormaray Hadalkaygii in laga buuxin Jahannamo Jinno iyo Insi dhammaan.

Swahilice: 

Na lau tungeli taka tunge mpa kila mtu uwongofu wake. Lakini imekwisha kuwa kauli iliyo toka kwangu: Kwa yakini nitaijaza Jahannamu kwa wote hawa, majini na watu.

Uygurca: 

ئەگەر بىز خالىساق، ھەر بىر كىشىگە ئەلۋەتتە ھىدايەت بېرەتتۇق، لېكىن مېنىڭ (گۇناھكارلارنى ئازاب قىلىشتىن ئىبارەت) ھۆكمىم بېكىپ كەتتى. مەن چوقۇم جىنلار ۋە ئىنسانلار (يەنى ئۇلارنىڭ گۇناھكارلىرى) - ھەممىسى بىلەن جەھەننەمنى تولدۇرىمەن

Japonca: 

もしわれが欲するならば,それぞれの魂に導きを与えることも出来た。だが「ジン(幽精)と人間たちで,必ず地獄を満たすであろう。」とのわれの言葉は,真実となろう。

Arapça (Ürdün): 

«ولو شئنا لآتينا كل نفسٍ هداها» فتهتدي بالإيمان والطاعة باختيار منها «ولكن حق القول مني» وهو «لأملأنَّ جهنم من الجِنة» الجن «والناس أجمعين» وتقول لهم الخزنة إذا دخلوها:

Hintçe: 

और अब तो हमको (क़यामत का)े पूरा पूरा यक़ीन है और (ख़ुदा फरमाएगा कि) अगर हम चाहते तो दुनिया ही में हर शख़्श को (मजबूर करके) राहे रास्त पर ले आते मगर मेरी तरफ से (रोजे अज़ा) ये बात क़रार पा चुकी है कि मै जहन्नुम को जिन्नात और आदमियों से भर दूँगा

Tayca: 

และถ้าเราประสงค์ แน่นอนเราจะทำให้ทุกชีวิตสู่แนวทางที่ถูกต้องของมัน แต่ว่าคำสัญญาของข้าจะต้องสมจริง แน่นอนข้าจะให้นรกเต็มไปด้วยญินและมนุษย์รวมทั้งหมด

İbranice: 

אילו רצינו, היינו מדריכים כל נפש, ואולם בצדק גזרתי לאמור: 'אני אמלא את גיהינום בשדים והאנשים כולם

Hırvatça: 

A kad bismo htjeli, svakom čovjeku bismo Uputu dali, ali obistinile su se Moje riječi: "Napunit ću, zaista, Džehennem džinima i ljudima zajedno!"

Rumence: 

Dacă am fi vrut, am fi dăruit fiecărui suflet călăuzirea. Spusa de la Mine se împlineşte: “Voi umple Gheena cu ginni şi cu oameni laolaltă.”

Transliteration: 

Walaw shina laatayna kulla nafsin hudaha walakin haqqa alqawlu minnee laamlaanna jahannama mina aljinnati waalnnasi ajmaAAeena

Türkçe: 

Biz dileseydik, her benliğe hidayetini elbette verirdik. Fakat benden şu yolda söz hak olmuştur: "Yemin olsun, cehennemi tamamıyla cinlerden ve insanlardan dolduracağım."

Sahih International: 

And if We had willed, We could have given every soul its guidance, but the word from Me will come into effect [that] "I will surely fill Hell with jinn and people all together.

İngilizce: 

If We had so willed, We could certainly have brought every soul its true guidance: but the Word from Me will come true, "I will fill Hell with Jinns and men all together."

Azerbaycanca: 

Əgər Biz istəsəydik, hər kəsi doğru yola salardıq (imana müvəffəq edərdik). Lakin Mən: “Cəhənnəmi mütləq bütün (günahkar) cinlər və insanlarla dolduracağam!” sözünü gerçək olaraq demişəm! (Bizim bu hökmümüz labüddür. Bu sözün, bu hökmün doğruluğunu sübut etmək üçün əzəldən günahkar, kafir, yaxud müşrik olacağını bildiyimiz şəxsi doğru yola salmadıq. Çünki həmin şəxs Bizim ona bəxş etdiyimiz ağılla yaxşını pisdən ayırıb doğru yolu özü tutmalı idi. Dində heç bir məcburiyyət yoxdur!)

Süleyman Ateş: 

Dileseydik, herkese hidayetini verirdik, (herkesi doğru yola iletirdik). Fakat benden "Mutlaka cehennemi, cinlerden ve insanlardan bir kısmiyle tamamen dolduracağım!" kararı çıkmıştır.

Diyanet Vakfı: 

Biz dilesek, elbette herkese hidayetini verirdik. Fakat, "Cehennemi hem cinlerden hem insanlardan bir kısmıyla dolduracağım" diye benden kesin söz çıkmıştır.

Erhan Aktaş: 

Eğer dileseydik, herkese elbette hidâyetini verirdik.(1) Fakat Ben’den söz(2) hak oldu: “Cehennem’i tamamen cinn ve insanlardan dolduracağım(3).”

Kral Fahd: 

Biz dilesek, elbette herkese hidayetini verirdik. Fakat, «cehennemi hem cinlerden hem insanlardan bir kısmıyla dolduracağım» diye benden kesin söz çıkmıştır.

Hasan Basri Çantay: 

Eğer biz dileseydik herkesi elbette hidâyete erdirirdik. Fakat benden (saadır olan şu): «Cehennemi bütün cinlerden, insanlardan muhakkak dolduracağım» sözü hak olmuşdur.

Muhammed Esed: 

Eğer dileseydik her insanı doğru yola ulaştırırdık fakat (böyle olmasını dilemedik ve sonuçta) şu vaadim doğru çıkacak: "Cehennemi mutlaka görünmeyen varlıklar ve insanlarla dolduracağım!"

Gültekin Onan: 

Eğer biz dilemiş olsaydık, her bir nefse kendi hidayetini verirdik. Fakat benden çıkan şu söz gerçekleşecektir: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

Eğer dileseydik, herkese (dünyada) hidayetini verirdik, fakat benden şu söz gerçekleşti: “- Muhakkak ki cehennemi bütün (kâfir olan) cinlerle, insanlardan dolduracağım.”

Portekizce: 

E se quiséssemos, teríamos iluminado todo o ser, porém, a Minha sentença foi pronunciada; sabei que encherei o infernocom gênios e humanos, todos juntos.

İsveççe: 

Om Vi hade velat, kunde Vi ha väglett varje människa, men [detta var inte Vår vilja och] så bekräftas Mitt ord: "Jag skall sannerligen fylla helvetet med osynliga väsen och människor, alla tillsammantagna!"

Farsça: 

و اگر می خواستیم، هدایت هرکسی را [از روی اجبار] به او عطا می کردیم، [اما همه را آزاد و مختار آفریدیم تا راه هدایت یا گمراهی را خود انتخاب کنند] ولی فرمان من بر عذاب لازم و حتم شده است که بی تردید دوزخ را از همه جنّیان و آدمیان [که آیات من را تکذیب کردند] پر خواهم کرد.

Kürtçe: 

ئەگەر بمانویستایە ڕێنمونیمان بەھەموو کەسێك دەدا بەڵام بەڵێنی من چەسپاو و جێگیر بووە کە بێگومان دۆزەخ پڕدەکەم لەجنۆکە و ئادەمی بەتێکڕا

Özbekçe: 

Агар хоҳлаганимизда, ҳар бир жонга ўз ҳидоятини берар эдик. Лекин мендан: «Албатта, жаҳаннамни жинлар ва одамларни жамлаб тўлдираман», деган сўз ҳақ бўлди. (Ҳа, бу иш Аллоҳ таоло учун осон эди. Аллоҳ инсонни айрича табиат билан яратди. Унга ақл берди. Ирода берди. Истак берди. Шаҳват берди. Пайғамбар юбориб, китоб нозил қилди. Ҳидоят ва залолат йўлини кўрсатди. Бу дунёдаги вазифасини тушунтирди. Одамлар ва жинлар ичидан кофирликни, осийликни танлаганларини қўшиб жаҳаннамга ташлаб, улар билан уни албатта тўлдираман, деган сўзим бор эди, шу ҳақ бўлди.)

Malayca: 

Dan (bagi menolak rayuan itu Allah Taala berfirman): "Kalaulah Kami telah tetapkan persediaan (memberikan hidayah petunjuk untuk beriman dan beramal soleh kepada tiap-tiap seorang dengan ketiadaan usaha dari masing-masing), nescaya Kami berikan kepada tiap-tiap seorang akan hidayah petunjuknya (sebelum masing-masing meninggal dunia, supaya tidak terkena azab di akhirat); tetapi telah tetap hukuman seksa dariKu: ` Demi sesungguhnya! Aku akan memenuhi neraka Jahannam dengan semua jin dan manusia (yang pada masa hidupnya tidak berusaha untuk beriman dan beramal soleh)".

Arnavutça: 

E, sikur Ne të donim, do t’ia jepnim çdo personi udhëzimin e tij, por kjo është fjala Ime e vërtetë: “Me të vërtetë, do ta mbush xhehennemin me xhindë dhe njerëz bashkërisht!”

Bulgarca: 

Ако пожелаехме, щяхме да дадем на всекиго неговото напътствие. Но ще се потвърди Словото Ми - ще напълня Ада с джинове и хора заедно.

Sırpça: 

А кад бисмо хтели, сваког човека бисмо на Прави пут упутили, али Ја сам већ истину рекао: „Напунићу, заиста, Пакао духовима и људима заједно!“

Çekçe: 

Kdybychom chtěli, dali bychom duši každé vedení správné, leč nechť uskuteční se slovo Mé: 'Věru naplním peklo lidmi spolu s džiny!'

Urduca: 

(جواب میں ارشاد ہو گا) "اگر ہم چاہتے تو پہلے ہی ہر نفس کو اس کی ہدایت دے دیتے مگر میری وہ بات پُوری ہو گئی جو میں نے کہی تھی کہ میں جہنّم کو جنوں اور انسانوں سب سے بھر دوں گا

Tacikçe: 

Агар мехостем, ҳидояти ҳар касро ба ӯ ато мекардем, вале ваъдаи Ман, ки ҷаҳаннамро аз ҳаман ҷинниёну одамиён пур мекунам, ҳақ аст.

Tatarca: 

Әгәр Без теләсәк һәр кешегә иманны вә һидәятне бирер идек, ләкин җен вә кешеләрнең имансызлары белән җәһәннәмне тутырачакмын дигән Минем сүзем хак булды һәм беркетелде.

Endonezyaca: 

Dan kalau Kami menghendaki niscaya Kami akan berikan kepada tiap-tiap jiwa petunjuk, akan tetapi telah tetaplah perkataan dari pada-Ku: "Sesungguhnya akan Aku penuhi neraka jahannam itu dengan jin dan manusia bersama-sama".

Amharca: 

በሻንም ኖሮ ነፍስን ሁሉ ቅንነቷን (እምነቷን) በሰጠናት ነበር፡፡ ግን ገሀነምን ከአጋንንትና ከሰዎች የተሰበሰቡ ሆነው በእርግጥ እሞላለሁ ማለት ቃሉ ከእኔ ተረጋግጧል፡፡

Tamilce: 

நாம் நாடியிருந்தால் எல்லா ஆன்மாவிற்கும் அதற்குரிய நேர்வழியை (அதற்கு வலுக்கட்டாயமாக) கொடுத்திருப்போம். எனினும், நிச்சயமாக ஜின்கள் இன்னும் மனிதர்கள் அனைவரிலிருந்தும் (நரகத்திற்குத் தகுதியானவர்களைக் கொண்டு) நரகத்தை நான் நிரப்புவேன் என்ற வாக்கு என்னிடமிருந்து உறுதியாகி விட்டது.

Korece: 

만일 하나님의 뜻이 있었다면 하나님은 누구에게나 복음을 주었으리라 그러나 하나님으로부 터 말씀이 실현되리니 하나님께서영마와 사람들 모두로 지옥을 채 우리라

Vietnamca: 

Nếu muốn, TA đã ban cho tất cả linh hồn sự hướng dẫn, nhưng lời phán của TA (về những kẻ tội lỗi) phải được thể hiện đúng sự thật rằng TA sẽ nhét đầy loài Jinn và loài người vào trong Hỏa Ngục.