Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

31

Sûredeki Ayet No: 

22

Ayet No: 

3491

Sayfa No: 

413

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

۞ وَمَن يُسْلِمْ وَجْهَهُ إِلَى اللَّهِ وَهُوَ مُحْسِنٌ فَقَدِ اسْتَمْسَكَ بِالْعُرْوَةِ الْوُثْقَىٰ ۗ وَإِلَى اللَّهِ عَاقِبَةُ الْأُمُورِ

Çeviriyazı: 

vemey yüslim vechehû ile-llâhi vehüve muḥsinün feḳadi-stemseke bil`urveti-lvuŝḳâ. veile-llâhi `âḳibetü-l'ümûr.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Oysa her kim iyilik yaparak yüzünü tertemiz Allah'a tutarsa, o gerçekten en sağlam kulpa yapışmıştır. Öyle ya bütün işlerin sonu Allah'a dayanır.

Diyanet İşleri: 

İyilik yaparak kendini Allah'a veren kimse, şüphesiz en sağlam kulpa sarılmış olur. İşlerin sonucu Allah'a aittir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve kim, özünü, iyiliklerde bulunarak Allah'a teslim ederse gerçekten de o, şüphe yok ki sağlam bir kulpa yapışmıştır ve işler, sonucu, Allah tapısına varır.

Şaban Piriş: 

Kim, iyi bir kimse olarak yüzünü Allah’a (ihlasla) teslim ederse, sağlam bir kulpa yapışmış olur. Her işin sonu Allah’a varır.

Edip Yüksel: 

Kim, güzel davranarak tümüyle ALLAH'a yönelirse en sağlam bağa sarılmıştır. Tüm işleri ALLAH kontrol eder.

Ali Bulaç: 

Kim ihsanda bulunan (biri) olarak yüzünü (kendini) Allah'a teslim ederse, artık gerçekten o kopmayan bir kulpa yapışmıştır. Bütün işlerin sonu Allah'a varır.

Suat Yıldırım: 

Kim etrafına hep iyi davranarak yüzünü ve özünü Allah'a teslim ederse o kimse, en sağlam tutamağa sarılmıştır.Bütün işlerin sonu Allah’a raci olur. Kararlar onun divanından çıkar.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve her kim muhsin olduğu halde yüzünü Allah´a teslim ederse muhakkak ki, en sağlam kulpa sarılmıştır. Bütün işlerin akibeti Allah´a dönecektir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Güzel düşünüp güzel davranarak yüzünü Allah'a teslim eden, en sağlam kulpa yapışmıştır. İş ve oluşların sonu Allah'a varır.

Bekir Sadak: 

Ey insanlar! Sizin yaratilmaniz ve tekrar dirilmeniz tek bir nefsin yaratilmasi ve tekrar diriltilmesi gibidir. suphesiz Allah isitendir, gorendir.

İbni Kesir: 

Kim, ihsan ederek kendini Allah´a teslim ederse

Adem Uğur: 

İyi davranışlar içinde kendini bütünüyle Allah´a veren kimse, gerçekten en sağlam kulpa yapışmıştır. Zaten bütün işlerin sonu Allah´a varır.

İskender Ali Mihr: 

Ve kim muhsin olarak vechini Allah´a teslim ederse, o taktirde sağlam bir kulba tutunmuş olur. Ve işlerin sonucu Allah´a (ulaşır).

Celal Yıldırım: 

Kim iyilik ve güzelliği huy edinerek yüzünü (bütün varlığını ve benliğini) Allah´a teslim ederse, cidden o en sağlam kulpa yapışmıştır. İşlerin sonu Allah´a varıp dayanır.

Tefhim ul Kuran: 

Kim ihsanda bulunan (biri) olarak yüzünü (kendini) Allah´a teslim ederse, artık gerçekten o kopmayan bir kulpa yapışmıştır. Bütün işlerin sonu Allah´a varır.

Fransızca: 

Et quiconque soumet son être à Allah, tout en étant bienfaisant, s'accroche réellement à l'anse la plus ferme . La fin de toute chose appartient à Allah.

İspanyolca: 

Quien se somete a Alá y hace el bien se ase del asidero más firme. El fin de todo es Alá.

İtalyanca: 

Chi sottomette il suo volto ad Allah e compie il bene, si afferra all'ansa più salda. In Allah è l'esito di tutte le cose!

Almanca: 

Und wer für ALLAH den Islam praktiziert, während er Muhsin ist, dieser hielt sich bereits am wahrsten Halt fest. Und zu ALLAH ist das Anschließende aller Angelegenheiten.

Çince: 

诚心归顺真主而且常行善事者,确已把握住坚固的把柄。万事的结局,只归真主。

Hollandaca: 

Die zich aan God onderwerpt en rechtvaardigheid uitoefent houdt zich aan een sterk handvatsel vast en Gode behoort de uitkomst van alle dingen.

Rusça: 

Кто подчинил свой лик Аллаху, будучи творящим добро, тот ухватился за надежную рукоять, а решение всех дел - за Аллахом.

Somalice: 

ruuxii u jeediya Wajigiisa xagga Eebe isagoo samo fali wuxuu qabsaday guntin (Ballan adag), xagga Eebaana Cihdhibta arrimuhu u noqon.

Swahilice: 

Na mwenye kuuelekeza uso wake kwa Mwenyezi Mungu, naye akawa anafanya wema, basi huyo hakika amekwisha kamata fundo lilio madhubuti. Na mwisho wa mambo yote ni kwa Mwenyezi Mungu.

Uygurca: 

ياخشى ئىش قىلغۇچى بولغان ھالدا ئىخلاس بىلەن اﷲ قا بويسۇنغان ئادەم مەھكەم تۇتقىغا ئېسىلغان بولىدۇ، ئىشلارنىڭ ئاقىۋىتى اﷲ قا مەنسۇپتۇر

Japonca: 

誰でも善行に励み,真心を尽くしてアッラーに傾倒する者は,堅固な取っ手を確り握った者である。凡ての事の終末はアッラーに(帰着するので)ある。

Arapça (Ürdün): 

«ومن يُسلم وجهه إلى الله» أي يقبل على طاعته «وهو محسن» موحد «فقد استمسك بالعروة الوثقى» بالطرف الأوثق الذي لا يخاف انقطاعه «وإلى الله عاقبة الأمور» مرجعها.

Hintçe: 

और जो शख्स ख़ुदा के आगे अपना सर (तस्लीम) ख़म करे और वह नेकोकार (भी) हो तो बेशक उसने (ईमान की) मज़बूत रस्सी पकड़ ली और (आख़िर तो) सब कामों का अन्जाम ख़ुदा ही की तरफ है

Tayca: 

และผู้ใดยอมนอบน้อมใบหน้าของเขายังอัลลอฮฺ โดยที่เขาเป็นผู้กระทำดี แน่นอนเขาได้ยึดห่วงอันมั่นคงไว้แล้ว และบั้นปลายของกิจการทั้งหลายย่อมกลับไปหาอัลลอฮฺ

İbranice: 

וכל אשר יתמסר לאלוהים (יהיה מוסלם,) והוא עושה את הטוב, בהחלט השיג אחיזה בלתי ניתנת לניתוק, שהרי התוצאות של כל הדברים צפונות אצל אלוהים

Hırvatça: 

Onaj ko se sasvim preda Allahu, a uz to još i dobro čini, uhvatio se za najčvršću vezu. Allahu se na kraju sve vraća.

Rumence: 

Cel care îşi supune faţa lui Dumnezeu şi săvârşeşte fapte bune, apucă toarta cea mai trainică, căci la Dumnezeu este urmarea lucrurilor!

Transliteration: 

Waman yuslim wajhahu ila Allahi wahuwa muhsinun faqadi istamsaka bialAAurwati alwuthqa waila Allahi AAaqibatu alomoori

Türkçe: 

Güzel düşünüp güzel davranarak yüzünü Allah'a teslim eden, en sağlam kulpa yapışmıştır. İş ve oluşların sonu Allah'a varır.

Sahih International: 

And whoever submits his face to Allah while he is a doer of good - then he has grasped the most trustworthy handhold. And to Allah will be the outcome of [all] matters.

İngilizce: 

Whoever submits his whole self to Allah, and is a doer of good, has grasped indeed the most trustworthy hand-hold: and with Allah rests the End and Decision of (all) affairs.

Azerbaycanca: 

Kim yaxşı əməl sahibi olub özünü (səmimi-qəlbdən) Allaha təslim edərsə, o artıq ən möhkəm ipdən (dəstəkdən - Qur’andan, imandan) yapışmış olur. Bütün işlərin axırı Allaha gəlib çıxacaqdır! (Buyuruq Allahındır!)

Süleyman Ateş: 

Kim güzel davranarak özünü Allah'a teslim ederse o, en sağlam kulpa yapışmıştır. İşlerin sonu Allah'a döner.

Diyanet Vakfı: 

İyi davranışlar içinde kendini bütünüyle Allah'a veren kimse, gerçekten en sağlam kulpa yapışmıştır. Zaten bütün işlerin sonu Allah'a varır.

Erhan Aktaş: 

Kim muhsin(1) olarak, tüm varlığı ile Allah’a yönelirse, işte o, gerçekten en sağlam tutamağa tutunmuştur. İşlerin sonucu yalnızca Allah’a aittir.

Kral Fahd: 

İyi davranışlar içinde kendini bütünüyle Allah'a veren kimse, gerçekten en sağlam kulpa yapışmıştır. Zaten bütün işlerin sonu Allah'a varır.

Hasan Basri Çantay: 

Kim nefsini (bilkülliyye) Allaha, Onu görür gibi, teslîm ederse muhakkak ki o, en sağlam kulpa yapışmış olur. (Bütün) işlerin sonu ancak Allaha (dayanır).

Muhammed Esed: 

Kim bütün benliğiyle Allah´a teslim olursa ve aynı zamanda doğru ve yararlı işlerde bulunursa, hiç sarsılmayan (sağlam) bir dayanak elde etmiş olur: çünkü her şeyin akibeti Allah´ın elindedir.

Gültekin Onan: 

Kim ihsanda bulunan (biri) olarak yüzünü (kendini) Tanrı´ya teslim ederse, artık gerçekten o kopmayan bir kulpa yapışmıştır. Bütün buyrukların sonu Tanrı´ya varır / Tanrı´yadır.

Ali Fikri Yavuz: 

Kim amelinde ihlâs sahibi olarak kendini samimiyetle Allah’a teslim ederse, muhakkak ki o, en sağlam kulpa yapışmıştır. Bütün işlerin sonu Allah’a dayanır.

Portekizce: 

Mas quem se submeter a Deus e for caritativo ver-se-á apegado à verdade inquebrantável. E em Deus e for caritativover-se-á apegado à verdade inquebrantável. E em Deus reside o destino de todos os assuntos.

İsveççe: 

Den som med hela sitt väsen underkastar sig Guds vilja och som gör det goda och det rätta har vunnit ett säkert fäste. Allt går till sist upp till Gud.

Farsça: 

و هرکس همه وجود خود را به سوی خدا کند در حالی که نیکوکار باشد بی تردید به محکم ترین دستگیره چنگ زده است؛ و سرانجام و عاقبت همه کارها فقط به سوی خداست.

Kürtçe: 

ھەرکەسێك بەڕاستی ڕووبکاتە خوا (ملکەچی فەرمانەکانی ئەو ببێت) و چاکەکار بێت (لەگوفتار و کرداریدا) ئەوە بێگومان دەستی گرتووە بە بەھێزترین دەستە گییرەوە (کە یەکخواپەرستی وئاینی پیرۆزی ئیسلامە) وە سەرئەنجامی ھەموو کارێک تەنھا بۆلای خوایە

Özbekçe: 

Ким гўзал амалларни қилгувчи бўлган ҳолида Аллоҳга юз тутса, батаҳқиқ, у ишончли арқонни маҳкам тутибди. Ишларнинг оқибати фақат Аллоҳга қайтур. (Биз «ишончли арқон» деб таржима қилган маъно оятда «ал-урватул вусқо» деб келган. «Вусқо» ишончли дегани, «ал-урвату» деб эса, тоққа осилиб чиқиладиган арқонга айтилади. Демак, бу дунёда олий мақсадга эришиш баланд тоғ чўққисига чиқиш деб олинса, Ислом динини тутиш ўша чўққига чиқиш учун узилмайдиган, ишончли арқонни маҳкам тутишга ўхшар экан. Чўққига чиқмоқчи бўлган одам, энди арқондан кўнгли тўқ бўлаверсин. Бу ёғи ўзига боғлиқ, ҳаракат қилса, чўққига албатта чиқади. Шунинг учун аввал-бошдан унга иймон келтириб, у нозил қилган Қуръонга эргашавериш керак.)

Malayca: 

Dan sesiapa yang berserah diri bulat-bulat kepada Allah (dengan ikhlas) sedang ia berusaha mengerjakan kebaikan, maka sesungguhnya ia telah berpegang kepada simpulan (tali ugama) yang teguh dan (ingatlah) kepada Allah jualah kesudahan segala urusan.

Arnavutça: 

Kush kthehet kah Perëndia, me tërë qenien e tij, duke qenë i mirë, ai është kapur për vegën më të fortë. E, te Perëndia, është fundi i çdo gjëje.

Bulgarca: 

А който се отдава на Аллах и благодетелства, той се е хванал за най-здравата връзка. При Аллах е завръщането на делата.

Sırpça: 

Онај ко се сасвим преда Аллаху, а уз то још и добра дела ради, ухватио се за најчвршћу везу. Аллаху се на крају све враћа.

Çekçe: 

Ten, kdo se odevzdal do vůle Boží a koná dobré skutky, ten chopil se rukojeti nejspolehlivější a Bohu patří konečné rozhodnutí.

Urduca: 

جو شخص اپنے آپ کو اللہ کے حوالہ کر دے اور عملاً وہ نیک ہو، اس نے فی الواقع ایک بھروسے کے قابل سہارا تھام لیا، اور سارے معاملات کا آخری فیصلہ اللہ ہی کے ہاتھ ہے

Tacikçe: 

Ҳар кӣ рӯи худ ба Худо кунад ва некӯкор бошад, албатта ба дастгираи устуворе ҷанг задааст ва поёни ҳамаи корҳо ба сӯи Худост!

Tatarca: 

Берәү үзен вә бөтен эшен Аллаһуга тапшырса вә һәр эштә яхшылыкта булса, ул кеше тотынды һич өзелү ихтималы булмаган таза арканга, ягъни Коръән хөкемнәре шул таза аркан хөкемендә булып, Коръән белән гамәл кылу гүя шул арканга тотынудыр. Бит һәр эшнең ахыры Аллаһуга кайтыр.

Endonezyaca: 

Dan barangsiapa yang menyerahkan dirinya kepada Allah, sedang dia orang yang berbuat kebaikan, maka sesungguhnya ia telah berpegang kepada buhul tali yang kokoh. Dan hanya kepada Allah-lah kesudahan segala urusan.

Amharca: 

እርሱ መልካም ሠሪ ሆኖ ፊቱን ወደ አላህ የሚሰጥም ሰው ጠንካራን ገመድ በእርግጥ ጨበጠ፡፡ የነገሩም ሁሉ ፍጻሜ ወደ አላህ ነው፡፡

Tamilce: 

இன்னும், எவர் தனது முகத்தை அல்லாஹ்விற்கு முன் - அவரோ நல்லறம் புரிபவராக இருக்கும் நிலையில் – பணிய வைப்பாரோ திட்டமாக அவர் மிக உறுதியான வளையத்தை பற்றிப் பிடித்தார். அல்லாஹ்வின் பக்கம்தான் எல்லா காரியங்களின் முடிவு இருக்கிறது.

Korece: 

모든 일을 하나님께 의탁하 고 선을 행하는 자는 가장 단단한손잡이를 붙잡으니 만사의 종결이하나님께 있게 되니라

Vietnamca: 

Người nào thần phục Allah và là người làm tốt (trong thờ phượng Ngài và trong hành thiện vì Ngài) thì y thực sự đã nắm lấy được sợi dây cứu rỗi vững chắc. Quả thật, kết quả của mọi sự việc đều do Allah quyết định.