Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

31

Sûredeki Ayet No: 

21

Ayet No: 

3490

Sayfa No: 

413

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ اتَّبِعُوا مَا أَنزَلَ اللَّهُ قَالُوا بَلْ نَتَّبِعُ مَا وَجَدْنَا عَلَيْهِ آبَاءَنَا ۚ أَوَلَوْ كَانَ الشَّيْطَانُ يَدْعُوهُمْ إِلَىٰ عَذَابِ السَّعِيرِ

Çeviriyazı: 

veiẕâ ḳîle lehümü-ttebi`û mâ enzele-llâhü ḳâlû bel nettebi`u mâ vecednâ `aleyhi âbâenâ. evelev kâne-şşeyṭânü yed`ûhüm ilâ `aẕâbi-sse`îr.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onlara: "Allah'ın indirdiğine tabi olun!"dendiği zaman: "Hayır, biz atalarımızı neyin üzerinde bulduksa, onun ardınca gideriz." diyorlar. Ya şeytan onları cehennnem azabına çağırıyor idiyse de mi onlara uyacaklar?

Diyanet İşleri: 

Onlara, "Allah'ın indirdiğine uyun" denince: "Babalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız" derler. Ya şeytan, babalarını alevli ateşin azabına çağırmışsa?

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve onlara, Allah ne indirdiyse ona uyun dendi mi hayır derler, biz, atalarımızı neye uymuş bulduysak ona uyarız; ya Şeytan, onları yakıp kavuran azaba çağırıyorduysa.

Şaban Piriş: 

Onlara: Allah’ın indirdiğine uyun, denilince: Biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız, derler. Ya şeytan onları alevli ateşin azabına çağırıyor idiyse?

Edip Yüksel: 

Kendilerine, "ALLAH'ın indirdiğine uyun," denildiği zaman, "Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yolu izleriz," derler.? eytan kendilerini alevli ateşin azabına çağırıyor olsada mı?

Ali Bulaç: 

Onlara; "Allah'ın indirdiklerine uyun" denildiğinde, derler ki; "Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız." Şayet şeytan, onları çılgınca yanan ateşin azabına çağırmışsa da mı (buna uyacaklar)?

Suat Yıldırım: 

Kendilerine: “Gelin, Allah'ın indirdiği buyruklara uyun!” denilince:“Hayır, biz babalarımızdan ne görmüşsek onu uygularız, sadece onlara uyarız” derler.Peki şeytan atalarını o alevli ateş azabına çağırmış olsa da mı onların peşinden gidecekler? [2,170; 43,22]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Onlara «Allah´ın indirmiş olduğuna tâbi olun», denildiği vakit, dediler ki: «Hayır. Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye tâbi oluruz.» Ya şeytan onları alevli ateşin azabına davet eder olsa da mı (yine tâbi olacaklar)?

Yaşar Nuri Öztürk: 

Böylelerine, Allah'ın indirdiğine uyun dendiğinde şu cevabı verirler: "Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız." Peki, şeytan onları, alevli ateşin azabına çağırmış olsa da mı?

Bekir Sadak: 

Eger yeryuzundeki agaclar kalem olsa, denizler murekkep olsa ve yedi misli deniz de yedekte bulunup yazilsa yine de Allah´in sozleri bitmezdi. Dogrusu Allah gucludur, hakim´dir.

İbni Kesir: 

Onlara: Allah´ın indirdiklerine uyun, denilince: Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız, derler. Ya şeytan, onları yalımlı azaba çağırıyor idiyse?

Adem Uğur: 

Onlara &quot

İskender Ali Mihr: 

Ve onlara &quot

Celal Yıldırım: 

Onlara, «Allah´ın indirdiğine uyun !» denildiği zaman, «hayır, babalarımızı neyin üzerinde bulduysak ona uyarız» derler. Ya Şeytan babalarını çılgın alevli ateşe cağırmışsa (ona ne derler)?.

Tefhim ul Kuran: 

Onlara

Fransızca: 

Et quand on leur dit : "Suivez ce qu'Allah a fait descendre", ils disent : "Nous suivons plutôt ce sur quoi nous avons trouvé nos ancêtres". Est-ce donc même si le Diable les appelait au châtiment de la fournaise !

İspanyolca: 

Y, cuando se les dice: «¡Seguid lo que Alá ha revelado!», dicen: «¡No, sino que seguiremos lo mismo que nuestros padres seguían!» ¿Y si el Demonio les llamara al castigo del fuego de la gehena?

İtalyanca: 

E quando si dice loro: «Seguite quello che Allah ha rivelato», rispondono: «Seguiremo invece quello che abbiamo trovato presso i nostri avi!» [Insisterebbero così] anche se Satana li chiamasse al castigo del la Fiamma?

Almanca: 

Und wenn ihnen gesagt wird: "Folgt dem, was ALLAH hinabsandte." Sagen sie: "Nein, sondern wir folgen dem, woran wir unsere Ahnen fanden." Auch dann wenn der Satan sie zur Peinigung der Gluthitze ruft?!

Çince: 

如果有人对他们说:你们应当遵守真主所降示的(经典)。他们就说:不然,我们遵守我们祖先的遗教。即使恶魔叫他们去受烈火的刑罚,(他们仍要遵循)吗?

Hollandaca: 

En als er tot hen wordt gezegd: Volgt wat God heeft geopenbaard, antwoorden zij: Neen! wij zullen volgen wat wij hebben bevonden dat onze vaderen deden. Maar wat! ofschoon de duivel hen tot de marteling der hel noodigt?

Rusça: 

Когда им говорят: "Следуйте за тем, что ниспослал Аллах!" - они говорят: "О нет! Мы будем следовать тому, чему следовали наши отцы". А если сатана позовет их к мучениям в Пламени?

Somalice: 

marka loodhaho raaca waxa Eebe soo dajiyeyna waxay dhahaan waxaannu raaci waxaan ka helay Aabayaalkanno, haduu Shaydaan ugu yeedho Cadaabka Saciirana (miyey raaci).

Swahilice: 

Na wanapo ambiwa: Fuateni aliyo yateremsha Mwenyezi Mungu, husema: Bali tunafuata tuliyo wakuta nayo baba zetu. Je! Ijapo kuwa Shet'ani anawaita kwenye adhabu ya Moto uwakao?

Uygurca: 

ئەگەر ئۇلارغا: «اﷲ نازىل قىلغان نەرسە (يەنى قۇرئان) غا ئەگىشىڭلار» دېيىلسە، ئۇلار: «ياق، بىز ئاتا - بوۋىلىرىمىزنىڭ دىنىغا ئەگىشىمىز» دەيدۇ، شەيتان ئۇلارنى دوزاخ ئازابىغا چاقىرغان تۇرسا (ئۇلار يەنىلا ئاتا - بوۋىلىرىنىڭ دىنىغا ئەگىشەمدۇ؟)

Japonca: 

かれらに対し,「アッラーが下される啓示に従え。」と言うと,かれらは,「いや,わたしたちは,祖先たちの奉じたものに従う。」と言う。仮令悪魔が,かれらを炎の懲罰に招いてもよいのか。

Arapça (Ürdün): 

«وإذا قيل لهم اتَّبعوا ما أَنزل الله قالوا بل نتبع ما وجدنا عليه آباءنا» قال تعالى: «أ» يتبعونه «ولو كان الشيطان يدعوهم إلى عذاب السعير» أي موجباته؟ لا.

Hintçe: 

और जब उनसे कहा जाता है कि जो (किताब) ख़ुदा ने नाज़िल की है उसकी पैरवी करो तो (छूटते ही) कहते हैं कि नहीं हम तो उसी (तरीक़े से चलेंगे) जिस पर हमने अपने बाप दादाओं को पाया भला अगरचे शैतान उनके बाप दादाओं को जहन्नुम के अज़ाब की तरफ बुलाता रहा हो (तो भी उन्ही की पैरवी करेंगे)

Tayca: 

และได้เมื่อมีการกล่าวแก่พวกเขาว่า “จงปฏิบัติตามสิ่งที่อัลลอฮฺทรงประทานลงมา” พวกเขากล่าวว่า “แต่เราจะปฏิบัติตามสิ่งที่เราพบบรรพบุรุษของเราปฏิบัติในเรื่องนั้น” อะไรกัน ถึงแม้ว่าชัยฏอนจะเรียกร้องพวกเขาสู่การลงโทษที่มีไฟลุกโชนอยู่กระนั้นหรือ?

İbranice: 

וכאשר אומרים להם: 'התנהגו בהתאם לדבר אשר אלוהים הוריד,' הם יגידו: 'לא! אנחנו נלך בעקבות הדרך אשר בה אבותינו הלכו''! וזה גם אם השטן יקרא להם לבוא אל תוך עונשה של אש הגיהינום

Hırvatça: 

A kad im se govori: "Slijedite ono što vam Allah objavljuje!", odgovaraju: "Ne, mi slijedimo ono što smo zapamtili od predaka naših." Zar i onda kad ih šejtan poziva na patnju u Ognju?!

Rumence: 

Dacă li se spune: “Urmaţi ceea ce Dumnezeu a pogorât”, ei răspund: “Ba nu! Noi urmăm ceea ce am aflat de la taţii noştri...” Dacă Diavolul îi cheamă însă la osânda Iadului...?

Transliteration: 

Waitha qeela lahumu ittabiAAoo ma anzala Allahu qaloo bal nattabiAAu ma wajadna AAalayhi abaana awalaw kana alshshaytanu yadAAoohum ila AAathabi alssaAAeeri

Türkçe: 

Böylelerine, Allah'ın indirdiğine uyun dendiğinde şu cevabı verirler: "Hayır, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız." Peki, şeytan onları, alevli ateşin azabına çağırmış olsa da mı?

Sahih International: 

And when it is said to them, "Follow what Allah has revealed," they say, "Rather, we will follow that upon which we found our fathers." Even if Satan was inviting them to the punishment of the Blaze?

İngilizce: 

When they are told to follow the (Revelation) that Allah has sent down, they say: "Nay, we shall follow the ways that we found our fathers (following). "What! even if it is Satan beckoning them to the Penalty of the (Blazing) Fire?

Azerbaycanca: 

Onlara (Məkkə əhlinə): “Allahın nazil etdiyinə (Qur’ana) tabe olun!” deyildikdə, onlar: “Xeyr, biz atalarımızın getdiyi yolla (ibadət etdiyi dinə) tabe olacağıq!” – deyə cavab verərlər. Bəs Şeytan onları cəhənnəm odunun əzabına çağırırsa necə? (Yenədəmi həmin yolla gedəcəklər?)

Süleyman Ateş: 

Onlara: "Allah'ın indirdiğine uyun!" dense: "Hayır, biz babalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız (onların yolundan gideriz)" derler. Şeytan onları alevli ateşin azabına çağırmış olsa da mı (babalarının izinde gidecekler)?

Diyanet Vakfı: 

Onlara "Allah'ın indirdiğine uyun" dendiğinde: Hayır, biz babalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız, derler. Ya şeytan; onları alevli ateşin azabına çağırıyor idiyse!

Erhan Aktaş: 

Onlara, “Allah’ın indirdiği şeye uyun.” dendiği zaman: “Hayır! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız.” dediler. Peki! Ya şeytân onları alevli ateşin azâbına çağırmış olsa da mı?

Kral Fahd: 

Onlara «Allah'ın indirdiğine uyun» dendiğinde: Hayır, biz babalarımızı üzerinde bulduğumuz yola uyarız, derler. Ya şeytan, onları alevli ateşin azabına çağırıyor idiyse!

Hasan Basri Çantay: 

Onlara: «Allahın indirdiğine tâbi´ olun» denildiği zaman «Hayır, dediler, biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeylere uyarız». Ya şeytan onları yalınlı (cehennem) azâb (ın) a çağırıyor idiyse?

Muhammed Esed: 

ve böyle (insanlara) Allah´ın bahşettiğine tabi olmaları söylendiğinde, "Hayır, biz, atalarımızdan gördüğümüz (inanç ve eylem biçimlerin)e uyarız!" derler. Öyle mi, ya Şeytan onları yakıcı ateşin azabına çağırmışsa?

Gültekin Onan: 

Onlara: &quot

Ali Fikri Yavuz: 

O kâfirlere: “- Allah’ın indirdiği Kur’an’a tabi olun” denildiği zaman, derler ki: “- Hayır, biz atalarımızı neyin (hangi dinin) üzerinde bulduksa onun ardınca gideriz.” Ya Şeytan, atalarını cehennem azabına çağırıyorduysa da mı (onlara uyacaklar)?

Portekizce: 

E quanto lhes é dito: Segui o que Deus tem revelado, retrucam: Seguiremos o que vimos praticar os nossos pais!Seguí-los-iam eles, mesmo que (com isso) Satanás os convidasse ao castigo do tártaro?

İsveççe: 

Och när dessa människor uppmanas att rätta sig efter det som Gud har uppenbarat, säger de: "Nej, vi följer våra förfäders väg." Och om det var Djävulen själv som hade uppmanat dem [att gå raka vägen] in i den flammande Elden?

Farsça: 

و چون به آنان گویند: از آنچه خدا نازل کرده است، پیروی کنید، می گویند: [پیروی نمی کنیم] بلکه ما از آنچه پدرانمان را بر آن یافته ایم، پیروی می کنیم. آیا [کورکورانه از گذشتگان پیروی می کنند] و هرچند که شیطان آنان را با این پیروی به عذاب فروزان دعوت کند؟!

Kürtçe: 

کاتێك پێتان بووترێت شوێن ئەو (قورئانه) بکەون کە خوا ناردویەتە خوارەوە دەڵێن: نەخێر بەڵکو شوێن ئەوە دەکەوین کە باوو باپیرانمان لەسەری بوون ئەگەر چی باوو باپیرانیشیان ھیچ تێ نەگەیشتبن و گومڕا بووبن (ڕێنمایش وەرنەگرن)

Özbekçe: 

Қачон уларга: «Аллоҳ нозил қилган нарсага эргашинглар», дейилса: «Йўқ! Биз оталаримизни ниманинг устида топсак, ўшанга эргашамиз», дерлар. Агар шайтон уларни дўзах азобига чақираётган бўлса ҳам-а?!

Malayca: 

Dan apabila dikatakan kepada mereka (yang ingkar): "Turutlah akan apa yang telah diturunkan oleh Allah" mereka menjawab:" (Tidak), bahkan Kami hanya menurut apa yang Kami dapati datuk nenek kami melakukannya". Patutkah mereka (menurut datuk neneknya) sekalipun Syaitan mengajak mereka itu (melakukan perbuatan yang menjerumuskan mereka) ke dalam azab api neraka yang marak menjulang?

Arnavutça: 

Kur atyre u thuhet: “Pasoni atë që u ka shpallur Perëndia!” ata thonë: “Jo, (por) ne pasojmë të parët tanë”. E, sikur ata t’i thërriste djalli edhe në dënimin e skëterrës, (a do ta pasonin)?

Bulgarca: 

И когато им се каже: “Следвайте онова, което Аллах е низпослал!”, казват: “Не, ще следваме онова, с което заварихме предците си.” Ала нима и ако сатаната ги е зовял към мъчението на Пламъците?

Sırpça: 

А кад им се говори: „Следите оно што вам Аллах објављује!“ Одговарају: „Не, ми следимо оно што смо запамтили од наших предака.“ Зар и онда кад их ђаво позива на патњу у Огњу?!

Çekçe: 

A když je jim řečeno: 'Následujte to, co seslal Bůh!', odpovídají: 'Nikoliv, my budeme následovat to, co u otců svých jsme nalezli.' A což když je satan zve k trestu plamene šlehajícího?

Urduca: 

اور جب ان سے کہا جاتا ہے کہ پیروی کرو اُس چیز کی جو اللہ نے نازل کی ہے تو کہتے ہیں کہ ہم تو اُس چیز کی پیروی کریں گے جس پر ہم نے اپنے باپ دادا کو پایا ہے کیا یہ انہی کی پیروی کریں گے خواہ شیطان اُن کو بھڑکتی ہوئی آگ ہی کی طرف کیوں نہ بلاتا رہا ہو؟

Tacikçe: 

Ва чун ба онҳо бигӯянд: «Ба он чӣ Худо нозил кардааст, пайравӣ кунед», гӯянд: «На! Мо аз дине, ки падарони худро бар он ёфтаем, пайравӣ мекунем». Агарчи шайтон ба азоби оташашон даъват карда бошад.

Tatarca: 

Әгәр аларга Аллаһ иңдергән Коръән хөкемнәренә иярегез диелсә, алар әйтәләр: "Бәлки аталарыбызны нинди диндә, нинди гамәлдә тапсак, шул гамәлгә иярәбез, аларның юлыннан чыкмыйбыз" – дип. Әйә шайтан аларны адашкан аталарына ияртеп бидеґәт гамәлләрне кылдырып җәһәннәмгә алып бара түгелме? Аталарының юлы җәһәннәмгә барса да ул юлдан чыкмыйбыз диярләрме?

Endonezyaca: 

Dan apabila dikatakan kepada mereka: "Ikutilah apa yang diturunkan Allah". Mereka menjawab: "(Tidak), tapi kami (hanya) mengikuti apa yang kami dapati bapak-bapak kami mengerjakannya". Dan apakah mereka (akan mengikuti bapak-bapak mereka) walaupun syaitan itu menyeru mereka ke dalam siksa api yang menyala-nyala (neraka)?

Amharca: 

ለእነርሱም አላህ ያወረደውን ተከተሉ በተባሉ ጊዜ አይደለም በእርሱ ላይ አባቶቻችንን ያገኘንበትን እንከተላለን ይላሉ፡፡ ሰይጣን ወደ እሳት ቅጣት የሚጠራቸው ቢሆንም (ይከተሉዋቸዋልን?)

Tamilce: 

இன்னும், அல்லாஹ் இறக்கியதை பின்பற்றுங்கள் என்று அவர்களுக்கு கூறப்பட்டால், மாறாக, எங்கள் மூதாதைகளை நாங்கள் எதன் மீது கண்டோமோ அதையே நாங்கள் பின்பற்றுவோம் என்று கூறுகிறார்கள். கொழுந்து விட்டெரியும் நரக தண்டனையின் பக்கம் ஷைத்தான் அவர்களை அழைப்பவனாக இருந்தாலுமா (இவர்கள் ஷைத்தானின் வழிகாட்டலைப் பின்பற்றுவார்கள்)?

Korece: 

하나님께서 계시한 것을 따 르라 하니 우리는 우리의 선조들 이 하는대로 하리라고 그들은 말 하도다 이는 실로 사탄이 그들을 타오르는 불지옥의 형벌로 유혹함 이 아니더뇨

Vietnamca: 

(Những kẻ tranh luận về Allah), khi có lời bảo họ rằng các ngươi hãy đi theo những điều Allah ban xuống thì họ nói: “Không, chúng tôi chỉ đi theo những gì chúng tôi nhìn thấy tổ tiên chúng tôi đi theo mà thôi.” Lẽ nào (họ đi theo) ngay cả khi Shaytan kêu gọi họ đến với sự trừng phạt nơi Hỏa Ngục ư?