Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

31

Sûredeki Ayet No: 

13

Ayet No: 

3482

Sayfa No: 

412

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَإِذْ قَالَ لُقْمَانُ لِابْنِهِ وَهُوَ يَعِظُهُ يَا بُنَيَّ لَا تُشْرِكْ بِاللَّهِ ۖ إِنَّ الشِّرْكَ لَظُلْمٌ عَظِيمٌ

Çeviriyazı: 

veiẕ ḳâle luḳmânü libnihî vehüve ye`iżuhû yâ büneyye lâ tüşrik billâh. inne-şşirke leżulmün `ażîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Hani bir zaman Lokman, oğluna öğüt vererek demişti ki: "Yavrucuğum! Allah'a ortak koşma, çünkü Allah'a ortak koşmak (şirk), elbette büyük bir zulümdür."

Diyanet İşleri: 

Lokman, oğluna öğüt vererek: "Ey oğulcuğum! Allah'a eş koşma, doğrusu eş koşmak büyük zulümdür" demişti.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

An o zamanı ki hani Lokman, oğluna öğüt verirken oğulcağızım demişti, Allah'a şirk koşma; şüphe yok ki şirk, elbette pek büyük bir zulümdür.

Şaban Piriş: 

Lokman, oğluna öğüt vererek demişki ki: Yavrucuğum, Allah’a şirk koşma! Çünkü şirk çok büyük bir zulümdür.

Edip Yüksel: 

Lokman oğluna öğüt verirken şunu demişti: "Sevgili oğlum, ALLAH'a ortak koşma, kuşkusuz şirk (Tanrı'ya ortak koşmak) büyük bir zulümdür."

Ali Bulaç: 

Hani Lukman oğluna -öğüt vererek- demişti ki; "Ey oğlum, Allah'a şirk koşma. Şüphesiz şirk, gerçekten büyük bir zulümdür."

Suat Yıldırım: 

Lokman oğluna nasihat ederken: “Evladım! dedi, sakın Allah'a eş, ortak uydurma! Çünkü şirk pek büyük bir zulümdür.” [17,23]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve yâd et o vakti ki, Lokman, oğluna nasihat ederek ona demişti ki: «Allah´a şerik koşma, şüphe yok ki, şirk elbette pek büyük bir zulümdür.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Hani, Lukman, oğluna öğüt vererek şöyle demişti: "Oğulcuğum, Allah'a ortak koşma! Çünkü Allah'a ortak koşmak, gerçekten büyük bir zulümdür."

Bekir Sadak: 

«uruyusunde tabii ol

İbni Kesir: 

Hani Lokman

Adem Uğur: 

Lokman, oğluna öğüt vererek: Yavrucuğum! Allah´a ortak koşma! Doğrusu şirk, büyük bir zulümdür, demişti.

İskender Ali Mihr: 

Ve Lokman, oğluna vaazederek (öğüt vererek) şöyle demişti: &quot

Celal Yıldırım: 

Hani bir vakit Lukmân oğluna öğüt vererek dedi ki: «Oğulcağızım ! Sakın Allah´a ortak koşma. Çünkü gerçekten ortak koşmak büyük bir haksızlıktır.»

Tefhim ul Kuran: 

Hani Lokman oğluna -öğüt vererek- demişti ki

Fransızca: 

Et lorsque Luqman dit à son fils tout en l'exhortant : "ô mon fils, ne donne pas d'associé à Allah, car l'association à [Allah] est vraiment une injustice énorme".

İspanyolca: 

Y cuando Luqmán amonestó a su hijo, diciéndole: «¡Hijito! ¡No asocies a Alá otros dioses, que la asociación es una impiedad enorme!».

İtalyanca: 

E [ricorda] quando Luqmân disse a suo figlio: «Figlio mio, non attribuire ad Allah associati. Attribuirgli associati è un'enorme ingiustizia».

Almanca: 

Und (erinnere daran), als Luqman zu seinem Sohn sagte, während er ihn ermahnte: "Mein Söhnchen! Betreibe ALLAH gegenüber keinen Schirk! Gewiß, Schirk ist doch ein ungeheuerliches Unrecht."

Çince: 

当日,鲁格曼曾教训他的儿子说:我的小子啊!你不要以任何物配主。以物配主,确是大逆不道的。

Hollandaca: 

En gedenk, toen Lokman tot zijn zoon zeide, terwijl hij hem vermaande: O mijn zoon! geef God geen deelgenoot; want het veelgodendom is eene groote snoodheid.

Rusça: 

Вот Лукман сказал своему сыну, наставляя его: "О сын мой! Не приобщай к Аллаху сотоварищей, ибо многобожие является великой несправедливостью".

Somalice: 

(xusuuso) markuu ku yidhi Luqmaan Wiilkiisa isagoo waanin Wiilkayow Eebe hawshariigyeelin, shirkigu waa dulmi weyne.

Swahilice: 

Na Luqman alipo mwambia mwanawe kwa kumpa mawaidha: Ewe mwanangu! Usimshirikishe Mwenyezi Mungu. Kwani hakika ushirikina bila ya shaka ni dhulma iliyo kubwa.

Uygurca: 

ئۆز ۋاقتىدا لوقمان (ھەكىم) ئوغلىغا نەسىھەت قىلىپ: «ئى ئوغۇلچىقىم، اﷲ قا شېرىك كەلتۈرمىگىن، شېرىك كەلتۈرۈش ھەقىقەتەن زور گۇناھتۇر» دېدى

Japonca: 

さてルクマーンが,自分の息子を戒めてこう言った時を思い起しなさい。「息子よ,アッラーに(外の神を)同等に配してはならない。それを配するのは,大変な不義である。」

Arapça (Ürdün): 

«و» اذكر «إذ قال لقمان لابنه وهو يعظه يا بنيّ» تصغير إشفاق «لا تشرك بالله إن الشرك» بالله «لظلم عظيم» فرجع إليه وأسلم.

Hintçe: 

और (वह वक्त याद करो) जब लुक़मान ने अपने बेटे से उसकी नसीहत करते हुए कहा ऐ बेटा (ख़बरदार कभी किसी को) ख़ुदा का शरीक न बनाना (क्योंकि) शिर्क यक़ीनी बड़ा सख्त गुनाह है

Tayca: 

และจงรำลึกเมื่อลุกมานได้กล่าวแก่บุตรของเขา โดยสั่งสอนเขาว่า “โอ้ลูกเอ๋ย เจ้าอย่าได้ตั้งภาคีใด ๆ ต่ออัลลอฮฺ เพราะแท้จริงการตั้งภาคีนั้นเป็นความผิดอย่างมหันต์ โดยแน่นอน“

İbranice: 

ואז אמר לוקמאן לבנו כשהוא מדריך אותו: 'הוי בני! אל תשתף (אלילים) עם אלוהים, כי אכן השיתוף (עבודה זרה) הוא פשע גדול

Hırvatça: 

Kad Lukman reče sinu svome, savjetujući ga: "O sinko moj, nemoj Allahu u obožavanju nikoga pridruživati; širk je, zbilja, zulum veliki."

Rumence: 

Luqman îi spuse fiului său pe când îl dăscălea: “O, fiul meu! Nu alătura pe nimeni lui Dumnezeu. Închinăciunea la idoli este o nelegiuire grozavă.”

Transliteration: 

Waith qala luqmanu liibnihi wahuwa yaAAithuhu ya bunayya la tushrik biAllahi inna alshshirka lathulmun AAatheemun

Türkçe: 

Hani, Lukman, oğluna öğüt vererek şöyle demişti: "Oğulcuğum, Allah'a ortak koşma! Çünkü Allah'a ortak koşmak, gerçekten büyük bir zulümdür."

Sahih International: 

And [mention, O Muhammad], when Luqman said to his son while he was instructing him, "O my son, do not associate [anything] with Allah. Indeed, association [with him] is great injustice."

İngilizce: 

Behold, Luqman said to his son by way of instruction: "O my son! join not in worship (others) with Allah: for false worship is indeed the highest wrong-doing."

Azerbaycanca: 

(Ya Rəsulum!) Yadında olsun ki, bir zaman Loğman öz oğluna nəsihət edərək belə demişdi: “Oğlum! Allaha şərik qoşma. Doğrudan da, Allaha şərik qoşmaq böyük zülmdür! (Ağır günahdır!)”

Süleyman Ateş: 

Lokman oğluna öğüt vererek demişti ki: "Yavrum, Allah'a ortak koşma, çünkü ortak koşmak, büyük bir zulümdür."

Diyanet Vakfı: 

Lokman, oğluna öğüt vererek: Yavrucuğum! Allah'a ortak koşma! Doğrusu şirk, büyük bir zulümdür, demişti.

Erhan Aktaş: 

Vaktiyle Lokmân oğluna öğüt vererek: “Ey yavrucuğum! Allah’a şirk(1) koşma, kuşkusuz şirk koşmak çok büyük bir zûlümdür.(2)” demişti.

Kral Fahd: 

Lokman, oğluna öğüt vererek: Yavrucuğum! Allah'a ortak koşma! Şüphesiz şirk, en büyük zulümdür, demişti.

Hasan Basri Çantay: 

Hani Lukman, oğluna — o ona öğüd verirken — (şöyle) demişdi: «Oğulcağızım, Allaha ortak koşma. Çünkü şirk elbette büyük bir zulümdür».

Muhammed Esed: 

Lokman, oğluna öğüt verirken şöyle konuştu: "Ey Benim sevgili oğlum! Allah´tan başkasına ilahi sıfatlar yakıştırma! Bil ki, böyle (düzmece) ortaklık yakıştırmalar, gerçekten büyük bir zulümdür!

Gültekin Onan: 

Hani Lokman oğluna -öğüt vererek- demişti ki

Ali Fikri Yavuz: 

Bir vakit Lokmân, oğluna öğüd vererek şöyle demişti: “Yavrum, Allah’a ortak koşma

Portekizce: 

Recorda-te de quando Lucman disse ao seu filho, exortando-o : Ó filho meu, não atribuas parceiros a Deus, porque aidolatria é grave iniqüidade.

İsveççe: 

Och Luqman talade till sin son och förmanade honom: "Käre son! Sätt inte medhjälpare vid Guds sida; att sätta medhjälpare vid Hans sida är att begå en svår orätt!

Farsça: 

و [یاد کن] هنگامی که لقمان به پسرش در حالی که او را موعظه می کرد، گفت: پسرکم! به خدا شرک نورز، بی تردید شرک ستمی بزرگ است.

Kürtçe: 

(ئەی موحەممەد ﷺ) باسی ئەوکاتە بکە کە لوقمان بەکوڕەکەی ووت کە ئامۆژگاری دەکرد (ووتی) ئەی کوڕە شیرینەکەم ھاوبەش بۆ خوا دامەنێ چونکە بەڕاستی ھاوبەش دانان بۆ خوا ستەمێکی زۆر گەورەیە

Özbekçe: 

Луқмон ўғлига ваъз-насиҳат қилиб айтганларини эсла: «Эй ўғилчам, Аллоҳга ширк келтирма. Албатта, ширк катта зулмдир».

Malayca: 

Dan (ingatlah) ketika Luqman berkata kepada anaknya, semasa ia memberi nasihat kepadanya:" Wahai anak kesayanganku, janganlah engkau mempersekutukan Allah (dengan sesuatu yang lain), sesungguhnya perbuatan syirik itu adalah satu kezaliman yang besar".

Arnavutça: 

Dhe, (kujtoje) kur Llukmani i tha djalit të vet, duke e këshilluar: “O djali im, mos i bënë shok Perëndisë! Me të vërtetë, të bërit shok Perëndisë, është zullum i madh”.

Bulgarca: 

И рече Лукман на сина си, поучавайки го: “О, синко мой, не съдружавай с Аллах! Съдружаването е огромен гнет.”

Sırpça: 

Кад Локман рече своме сину, саветујући га: „О синко мој, немој Аллаху у обожавању никога да придружујеш; незнанобоштво је, збиља, велико насиље.“

Çekçe: 

Pravil Luqmán synu svému napomínaje jej: 'Synáčku, nepřidružuj nic k Bohu, vždyť přidružování je věru křivda nesmírná.'

Urduca: 

یاد کرو جب لقمان اپنے بیٹے کو نصیحت کر رہا تھا تو اس نے کہا "بیٹا! خدا کے ساتھ کسی کو شریک نہ کرنا، حق یہ ہے کہ شرک بہت بڑا ظلم ہے"

Tacikçe: 

Ва Луқмон ба писараш гуфт ва ӯро панд медод, ки эй писараки ман, ба Худо ширк маёвар, зеро ширк зулмест бузург.

Tatarca: 

Локман угълын вәгазьләп әйтте: "Ий угълым, Аллаһуны бер генә дип бел, Аңа һичкемне, һичнәрсәне тиңдәш итмә, Аның тиңдәше юк, мәхлукъны Аллаһ урнына тоту яки Аллаһуның хатыны вә баласы бар дип игътикад итү, әлбәттә, бик олугъ золымдыр", – дип.

Endonezyaca: 

Dan (ingatlah) ketika Luqman berkata kepada anaknya, di waktu ia memberi pelajaran kepadanya: "Hai anakku, janganlah kamu mempersekutukan Allah, sesungguhnya mempersekutukan (Allah) adalah benar-benar kezaliman yang besar".

Amharca: 

ሉቅማንም ለልጁ እርሱ የሚገሥጸው ሲኾን «ልጄ ሆይ! በአላህ (ጣዖትን) አታጋራ፡፡ ማጋራት ታላቅ በደል ነውና» ያለውን (አስታውስ)፡፡

Tamilce: 

இன்னும், லுக்மான் தனது மகனாருக்கு - அவர் அவருக்கு உபதேசித்தவராக - கூறிய சமயத்தை நினைவு கூர்வீராக! என் மகனே! அல்லாஹ்விற்கு இணை வைக்காதே! நிச்சயமாக இணைவைத்தல் மிகப் பெரிய அநியாயமாகும்.

Korece: 

루끄만이 그의 아들에게 훈계하사 아들아 하나님을 불신하 지 말라 실로 하나님을 불신함이 가장 른 죄악이니라

Vietnamca: 

Ngươi (hỡi Thiên Sứ, hãy nhớ lại) khi Luqman răn dạy con trai, bảo: “Này con yêu của cha, con chớ tổ hợp thần linh cùng với Allah trong thờ phượng, quả thật, hành động tổ hợp là sai trái nghiêm trọng.”