Arapça:
قَالَ فَأْتِ بِهِ إِن كُنتَ مِنَ الصَّادِقِينَ
Çeviriyazı:
ḳâle fe'ti bihî in künte mine-ṣṣâdiḳîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Firavun: "Haydi getir onu bakayım, doğrulardan isen" dedi.
Diyanet İşleri:
Firavun: "Doğru sözlülerden isen haydi getir" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Firavun, doğru söyleyenlerdense hadi dedi, göster onu.
Şaban Piriş:
Haydi doğru söylüyorsan onu getir, bakalım! dedi.
Edip Yüksel:
Dedi ki, "Doğru sözlüysen getir bakalım onu."
Ali Bulaç:
(Firavun) Dedi ki: "Eğer doğru sözlü isen, onu getir."
Suat Yıldırım:
“Haydi, dedi, doğru söylüyorsan, göster o belgeni de görelim!”
Ömer Nasuhi Bilmen:
Fir´avun da dedi ki: «Haydi onu getir, eğer sen sâdıklardan oldun isen.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Dedi: "Hadi getir onu ortaya, eğer doğru sözlülerden isen!"
Bekir Sadak:
26:36
İbni Kesir:
Firavun: Eğer doğru söylüyorsan, haydi getir onu, dedi.
Adem Uğur:
Firavun: Doğru söyleyenlerden isen, haydi getir onu! diye karşılık verdi.
İskender Ali Mihr:
(Firavun): “Öyleyse sen, sadıklardan (doğru söyleyenlerden) isen, onu getir.” dedi.
Celal Yıldırım:
Fir´avn, «eğer doğru kişilerden isen haydi o belgeyi getir!» dedi.
Tefhim ul Kuran:
(Firavun) Dedi ki: «Eğer doğru sözlülerden isen, onu getir.»
Fransızca:
"Apporte-la, dit [Pharaon], si tu es du nombre des véridiques".
İspanyolca:
Dijo: «¡Tráelo‚ si es verdad lo que dices!»
İtalyanca:
Disse: «Portala dunque, se sei fra i veritieri».
Almanca:
Er (Pharao) sagte: "Dann bringe sie, solltest du von den Wahrhaftigen sein."
Çince:
法老说:如果你是说实话的,你就昭示一个明证吧!
Hollandaca:
Pharao hernam: Toon het dan, indien gij de waarheid spreekt.
Rusça:
Он (Фараон) сказал: "Так покажи нам это, если ты являешься одним из тех, кто говорит правду".
Somalice:
Wuxuu Yidhi Fircoon la Imow Haddaad Run Sheegi.
Swahilice:
Akasema: Kilete basi, kama wewe ni katika wasemao kweli.
Uygurca:
پىرئەۋن ئېيتتى: «ئەگەر سۆزۈڭ راست بولسا روشەن دەلىلىڭنى كەلتۈرگىن»
Japonca:
かれ(フィルアウン)は言った。「あなたの言うことが本当なら,それを示しなさい。」
Arapça (Ürdün):
«قال» فرعون له «فأتِ به إن كنت من الصادقين» فيه.
Hintçe:
फिरऔन ने कहा (अच्छा) तो तुम अगर (अपने दावे में) सच्चे हो तो ला दिखाओ
Tayca:
เขากล่าวว่า “ก็จงนำมันมาซิ หากเจ้าเป็นคนจริง”
İbranice:
ואמר (פרעה:) 'הבא אותה אם צדק תדבר
Hırvatça:
"Pa daj to, ako istinu govoriš!", reče faraon.
Rumence:
Faraon spuse: “Adu-l dacă eşti sincer!”
Transliteration:
Qala fati bihi in kunta mina alssadiqeena
Türkçe:
Dedi: "Hadi getir onu ortaya, eğer doğru sözlülerden isen!"
Sahih International:
[Pharaoh] said, "Then bring it, if you should be of the truthful."
İngilizce:
(Pharaoh) said: "Show it then, if thou tellest the truth!"
Azerbaycanca:
(Fir’on) “Əgər doğru deyirsənsə, di onu gətir!” – dedi.
Süleyman Ateş:
(Fir'avn): "Eğer doğrulardansan onu getir (bakalım)," dedi.
Diyanet Vakfı:
Firavun: Doğru söyleyenlerden isen, haydi getir onu! diye karşılık verdi.
Erhan Aktaş:
Firavun: “Öyleyse haydi getir onu. Eğer doğru söyleyenlerdensen.” dedi.
Kral Fahd:
Firavun: Doğru söyleyenlerden isen, haydi getir onu! diye karşılık verdi.
Hasan Basri Çantay:
(Fir´avn): «Doğru söyleyenlerdensen haydi getir onu» dedi.
Muhammed Esed:
(Firavun:) "Eğer doğru sözlü biriysen, haydi, çıkar ortaya o dediğini!" diye cevap verdi.
Gültekin Onan:
(Firavun) Dedi ki: "
Ali Fikri Yavuz:
Firavun: “- Eğer doğru söyliyenlerdensen, haydi getir onu.” dedi.
Portekizce:
Respondeu-lhe (o Faraó): Apresenta-o, pois, se és um dos verazes!
İsveççe:
[Farao] sade: "Kom då fram med det, om du talar sanning!"
Farsça:
گفت: اگر راستگویی آن را بیاور.
Kürtçe:
(فیرعەون) ووتی دەی ئەو شتە بھێنە (بینوێنە) ئەگەر تۆ لەڕاستگۆیانی
Özbekçe:
У: «Агар ростгўйлардан бўлсанг, келтир уни!» деди.
Malayca:
Firaun berkata: "Kalau demikian, bawalah bukti itu jika betul engkau dari orang-orang yang benar".
Arnavutça:
(Faraoni) tha: “E, demonstroje pra, nëse thua të vërtetën!”
Bulgarca:
Рече [Фараонът]: “Дай го, ако казваш истината!”
Sırpça:
„Па дај га, ако истину говориш!“ Рече фараон.
Çekçe:
Faraón odpověděl: 'Předveď jej tedy, jsi-li pravdomluvný!'
Urduca:
فرعون نے کہا "اچھا تو لے آ اگر تو سچا ہے"
Tacikçe:
Гуфт; Агар рост мегӯӣ, онро биёвар».
Tatarca:
Фиргаун әйтте: "Әгәр дөрес пәйгамбәр булсаң дәлилеңне китер".
Endonezyaca:
Fir'aun berkata: "Datangkanlah sesuatu (keterangan) yang nyata itu, jika kamu adalah termasuk orang-orang yang benar".
Amharca:
«እንግዲያውስ ከእውነተኞች እንደኾንክ (አስረጁን) አምጣው» አለ፡፡
Tamilce:
(ஃபிர்அவ்ன்) கூறினான்: ஆக, நீர் உண்மையாளர்களில் இருந்தால் (என்னிடம்) அதைக் கொண்டுவாரீர்.
Korece:
만일 네가 정직한 자라면 그예증을 보여달라고 하더라
Vietnamca:
(Pha-ra-ông) nói: “Vậy nhà Ngươi hãy trình nó ra xem nếu nhà Ngươi đúng là một người nói thật.”
Ayet Linkleri: