Arapça:
فَأَلْقَىٰ عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ ثُعْبَانٌ مُّبِينٌ
Çeviriyazı:
feelḳâ `aṣâhü feiẕâ hiye ŝü`bânüm mübîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bunun üzerine Musa asâsını bırakıverdi; apaçık bir ejderha oluverdi.
Diyanet İşleri:
Bunun üzerine Musa değneğini attı, besbelli bir yılan oluverdi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Musa, sopasını attı, sopa hemen apaçık görünen koca bir ejderha oldu.
Şaban Piriş:
Bunun üzerine Musa asasını atmış ve o da hemen apaçık bir yılan oluvermişti.
Edip Yüksel:
Değneğini atınca apaçık bir yılan oluverdi.
Ali Bulaç:
Bunun üzerine asasını bırakıverdi, bir de (ne görsünler) o, açıkça bir ejderha oluverdi.
Suat Yıldırım:
Bunun üzerine Mûsa asâsını yere attı. Bir de ne görsünler: Değnek her haliyle tam bir ejderha oluvermiş! [27,12; 28,32]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Bunun üzerine asasını bırakıverdi, o hemen bir apaçık ejderha kesildi.
Yaşar Nuri Öztürk:
O da asasını attı. Bir de ne görsünler, asa korkunç bir ejderha oluvermiş.
Bekir Sadak:
Sihirbazlar, belirli bir gunun bildirilen vaktinde taplandilar.
İbni Kesir:
Bunun üzerine o asasını attı, bir de ne görsün
Adem Uğur:
Bunun üzerine Musa asâsını atıverdi
İskender Ali Mihr:
Bunun üzerine Musa (A.S) asasını attı. O zaman o, apaçık (gerçek) bir yılan oldu.
Celal Yıldırım:
Bunun üzerine Musâ, Asâ´sını yere bırakıverdi, derken o çok açık ve belirgin ölçüde bir ejderha (oluverdi).
Tefhim ul Kuran:
Bunun üzerine asasını bırakıverdi, bir de (ne görsünler) o, açıkça bir ejderha oluverdi.
Fransızca:
[Moïse] jeta donc son bâton et le voilà devenu un serpent manifeste.
İspanyolca:
Moisés tiró su vara y he aquí que ésta se convirtió en una auténtica serpiente.
İtalyanca:
Gettò il suo bastone, ed ecco che [divenne] palesemente un serpente.
Almanca:
Dann warf er seinen Stock, dann war er eine echte Schlange.
Çince:
他就扔下他的手杖,那条手杖忽然变成一条蟒;
Hollandaca:
En hij wierp zijn staf neder, en ziet deze werd eene zichtbare slang.
Rusça:
Он (Муса) бросил свой посох, и тот превратился в явную змею.
Somalice:
Markaasuu Tuuray Nabi Muuse Ushiishii waxayna Noqotay Mas Muuqda.
Swahilice:
Basi akaitupa fimbo yake, mara ikawa nyoka wa kuonekana dhaahiri.
Uygurca:
مۇسا ھاسىسىنى تاشلىۋىدى، ناگاھان ئوپئوچۇق ئەجدىھاغا ئايلاندى
Japonca:
それで(ムーサー)は杖を投げた。見るがいい。それは明らかに蛇となる。
Arapça (Ürdün):
«فألقى عصاه فإذا هي ثعبانٌ مبينٌ» حية عظيمة.
Hintçe:
बस (ये सुनते ही) मूसा ने अपनी छड़ी (ज़मीन पर) डाल दी फिर तो यकायक वह एक सरीही अज़दहा बन गया
Tayca:
ดังนั้น เขาได้โยนไม่เท้าของเขามันคือ งูอย่าชัดแจ้ง
İbranice:
אז זרק משה את מקלו ואז הפך לנחש אמתי
Hırvatça:
I Musa baci štap svoj, kad on - zmija očita.
Rumence:
Atunci îşi aruncă toiagul, şi iată-l un adevărat balaur!
Transliteration:
Faalqa AAasahu faitha hiya thuAAbanun mubeenun
Türkçe:
O da asasını attı. Bir de ne görsünler, asa korkunç bir ejderha oluvermiş.
Sahih International:
So [Moses] threw his staff, and suddenly it was a serpent manifest.
İngilizce:
So (Moses) threw his rod, and behold, it was a serpent, plain (for all to see)!
Azerbaycanca:
(Musa) əsasını (yerə) atan kimi, o dərhal açıq-aşkar bir əjdaha oldu.
Süleyman Ateş:
(Musa), asasını attı, bir de (baktılar ki) o apaçık bir ejderha!
Diyanet Vakfı:
Bunun üzerine Musa asasını atıverdi; bir de ne görsünler, asa apaçık koca bir yılan (oluvermiş)!
Erhan Aktaş:
Bunun üzerine Mûsâ, asâsını bırakıverdi; bir de ne görsünler, apaçık büyük bir yılan.
Kral Fahd:
Bunun üzerine Musa asâsını atıverdi; bir de ne görsünler, asâ apaçık koca bir yılan (oluvermiş).
Hasan Basri Çantay:
Bunun üzerine (Muusâ) asaasını bırakıverdi. Birde (ne görsünler) o, apaçık bir ejderha!
Muhammed Esed:
Bunun üzerine (Musa) asasını yere bıraktı, bir de ne görsünler, (her haliyle) düpedüz bir yılan!
Gültekin Onan:
Bunun üzerine asasını bırakıverdi, bir de (ne görsünler) o, açıkça bir ejderha oluverdi.
Ali Fikri Yavuz:
Bunun üzerine Mûsa asâsını bırakıverdi
Portekizce:
Então (Moisés) arrojou o seu cajado, e eis que este se converteu em uma verdadeira serpente.
İsveççe:
Då kastade [Moses] sin stav, och det var tydligt [för alla att] den var en orm;
Farsça:
پس عصایش را انداخت و ناگهان اژدهایی حقیقی نمایان شد،
Kürtçe:
ئەمجا موسا گۆچانەکەی فڕێدا دەست بەجێ بوو بەئەژدیھایەکی دیارو ئاشکرا
Özbekçe:
Бас, у (Мусо) асосини ташлади. Баногоҳ у аниқ аждарга айланди.
Malayca:
Nabi Musa pun mencampakkan tongkatnya, maka tiba-tiba tongkatnya itu menjadi seekor ular yang jelas nyata.
Arnavutça:
E (Musai) e lëshoi shkopin e vet (në tokë), e ai u shndërrua në gjarpër të vërtetë!
Bulgarca:
И метна Муса тоягата си, и ето я - явна змия!
Sırpça:
И Мојсије баци свој штап, кад он - права змија.
Çekçe:
I hodil tedy hůl svou, a hle, hadem zjevným se stala
Urduca:
(اس کی زبان سے یہ بات نکلتے ہی) موسیٰؑ نے اپنا عصا پھینکا اور یکایک وہ ایک صریح اژدھا تھا
Tacikçe:
Асояшро партофт. Ба ошкоро аждаҳое шуд.
Tatarca:
Муса таягын җиргә ташлады, шуннан соң ул йөрүче зур елан булды.
Endonezyaca:
Maka Musa melemparkan tongkatnya, lalu tiba-tiba tongkat itu (menjadi) ular yang nyata.
Amharca:
በትሩንም ጣለ፡፡ እርሷም ወዲያውኑ ግልጽ እባብ ኾነች፡፡
Tamilce:
ஆக, அவர் தனது கைத்தடியை எறிந்தார். உடனே அது தெளிவான (உண்மையான) பெரிய மலைப் பாம்பாக ஆகிவிட்டது.
Korece:
그리하여 그가 지팡이를 던 지니 보라 그것이 분명한 뱀으로 변했더라
Vietnamca:
Thế là Musa ném chiếc gậy của Y xuống, nó lập tức biến thành một con rắn hiển hiện.
Ayet Linkleri: