Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

26

Sûredeki Ayet No: 

32

Ayet No: 

2964

Sayfa No: 

368

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَأَلْقَىٰ عَصَاهُ فَإِذَا هِيَ ثُعْبَانٌ مُّبِينٌ

Çeviriyazı: 

feelḳâ `aṣâhü feiẕâ hiye ŝü`bânüm mübîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Bunun üzerine Musa asâsını bırakıverdi; apaçık bir ejderha oluverdi.

Diyanet İşleri: 

Bunun üzerine Musa değneğini attı, besbelli bir yılan oluverdi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Musa, sopasını attı, sopa hemen apaçık görünen koca bir ejderha oldu.

Şaban Piriş: 

Bunun üzerine Musa asasını atmış ve o da hemen apaçık bir yılan oluvermişti.

Edip Yüksel: 

Değneğini atınca apaçık bir yılan oluverdi.

Ali Bulaç: 

Bunun üzerine asasını bırakıverdi, bir de (ne görsünler) o, açıkça bir ejderha oluverdi.

Suat Yıldırım: 

Bunun üzerine Mûsa asâsını yere attı. Bir de ne görsünler: Değnek her haliyle tam bir ejderha oluvermiş! [27,12; 28,32]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Bunun üzerine asasını bırakıverdi, o hemen bir apaçık ejderha kesildi.

Yaşar Nuri Öztürk: 

O da asasını attı. Bir de ne görsünler, asa korkunç bir ejderha oluvermiş.

Bekir Sadak: 

Sihirbazlar, belirli bir gunun bildirilen vaktinde taplandilar.

İbni Kesir: 

Bunun üzerine o asasını attı, bir de ne görsün

Adem Uğur: 

Bunun üzerine Musa asâsını atıverdi

İskender Ali Mihr: 

Bunun üzerine Musa (A.S) asasını attı. O zaman o, apaçık (gerçek) bir yılan oldu.

Celal Yıldırım: 

Bunun üzerine Musâ, Asâ´sını yere bırakıverdi, derken o çok açık ve belirgin ölçüde bir ejderha (oluverdi).

Tefhim ul Kuran: 

Bunun üzerine asasını bırakıverdi, bir de (ne görsünler) o, açıkça bir ejderha oluverdi.

Fransızca: 

[Moïse] jeta donc son bâton et le voilà devenu un serpent manifeste.

İspanyolca: 

Moisés tiró su vara y he aquí que ésta se convirtió en una auténtica serpiente.

İtalyanca: 

Gettò il suo bastone, ed ecco che [divenne] palesemente un serpente.

Almanca: 

Dann warf er seinen Stock, dann war er eine echte Schlange.

Çince: 

他就扔下他的手杖,那条手杖忽然变成一条蟒;

Hollandaca: 

En hij wierp zijn staf neder, en ziet deze werd eene zichtbare slang.

Rusça: 

Он (Муса) бросил свой посох, и тот превратился в явную змею.

Somalice: 

Markaasuu Tuuray Nabi Muuse Ushiishii waxayna Noqotay Mas Muuqda.

Swahilice: 

Basi akaitupa fimbo yake, mara ikawa nyoka wa kuonekana dhaahiri.

Uygurca: 

مۇسا ھاسىسىنى تاشلىۋىدى، ناگاھان ئوپئوچۇق ئەجدىھاغا ئايلاندى

Japonca: 

それで(ムーサー)は杖を投げた。見るがいい。それは明らかに蛇となる。

Arapça (Ürdün): 

«فألقى عصاه فإذا هي ثعبانٌ مبينٌ» حية عظيمة.

Hintçe: 

बस (ये सुनते ही) मूसा ने अपनी छड़ी (ज़मीन पर) डाल दी फिर तो यकायक वह एक सरीही अज़दहा बन गया

Tayca: 

ดังนั้น เขาได้โยนไม่เท้าของเขามันคือ งูอย่าชัดแจ้ง

İbranice: 

אז זרק משה את מקלו ואז הפך לנחש אמתי

Hırvatça: 

I Musa baci štap svoj, kad on - zmija očita.

Rumence: 

Atunci îşi aruncă toiagul, şi iată-l un adevărat balaur!

Transliteration: 

Faalqa AAasahu faitha hiya thuAAbanun mubeenun

Türkçe: 

O da asasını attı. Bir de ne görsünler, asa korkunç bir ejderha oluvermiş.

Sahih International: 

So [Moses] threw his staff, and suddenly it was a serpent manifest.

İngilizce: 

So (Moses) threw his rod, and behold, it was a serpent, plain (for all to see)!

Azerbaycanca: 

(Musa) əsasını (yerə) atan kimi, o dərhal açıq-aşkar bir əjdaha oldu.

Süleyman Ateş: 

(Musa), asasını attı, bir de (baktılar ki) o apaçık bir ejderha!

Diyanet Vakfı: 

Bunun üzerine Musa asasını atıverdi; bir de ne görsünler, asa apaçık koca bir yılan (oluvermiş)!

Erhan Aktaş: 

Bunun üzerine Mûsâ, asâsını bırakıverdi; bir de ne görsünler, apaçık büyük bir yılan.

Kral Fahd: 

Bunun üzerine Musa asâsını atıverdi; bir de ne görsünler, asâ apaçık koca bir yılan (oluvermiş).

Hasan Basri Çantay: 

Bunun üzerine (Muusâ) asaasını bırakıverdi. Birde (ne görsünler) o, apaçık bir ejderha!

Muhammed Esed: 

Bunun üzerine (Musa) asasını yere bıraktı, bir de ne görsünler, (her haliyle) düpedüz bir yılan!

Gültekin Onan: 

Bunun üzerine asasını bırakıverdi, bir de (ne görsünler) o, açıkça bir ejderha oluverdi.

Ali Fikri Yavuz: 

Bunun üzerine Mûsa asâsını bırakıverdi

Portekizce: 

Então (Moisés) arrojou o seu cajado, e eis que este se converteu em uma verdadeira serpente.

İsveççe: 

Då kastade [Moses] sin stav, och det var tydligt [för alla att] den var en orm;

Farsça: 

پس عصایش را انداخت و ناگهان اژدهایی حقیقی نمایان شد،

Kürtçe: 

ئەمجا موسا گۆچانەکەی فڕێدا دەست بەجێ بوو بەئەژدیھایەکی دیارو ئاشکرا

Özbekçe: 

Бас, у (Мусо) асосини ташлади. Баногоҳ у аниқ аждарга айланди.

Malayca: 

Nabi Musa pun mencampakkan tongkatnya, maka tiba-tiba tongkatnya itu menjadi seekor ular yang jelas nyata.

Arnavutça: 

E (Musai) e lëshoi shkopin e vet (në tokë), e ai u shndërrua në gjarpër të vërtetë!

Bulgarca: 

И метна Муса тоягата си, и ето я - явна змия!

Sırpça: 

И Мојсије баци свој штап, кад он - права змија.

Çekçe: 

I hodil tedy hůl svou, a hle, hadem zjevným se stala

Urduca: 

(اس کی زبان سے یہ بات نکلتے ہی) موسیٰؑ نے اپنا عصا پھینکا اور یکایک وہ ایک صریح اژدھا تھا

Tacikçe: 

Асояшро партофт. Ба ошкоро аждаҳое шуд.

Tatarca: 

Муса таягын җиргә ташлады, шуннан соң ул йөрүче зур елан булды.

Endonezyaca: 

Maka Musa melemparkan tongkatnya, lalu tiba-tiba tongkat itu (menjadi) ular yang nyata.

Amharca: 

በትሩንም ጣለ፡፡ እርሷም ወዲያውኑ ግልጽ እባብ ኾነች፡፡

Tamilce: 

ஆக, அவர் தனது கைத்தடியை எறிந்தார். உடனே அது தெளிவான (உண்மையான) பெரிய மலைப் பாம்பாக ஆகிவிட்டது.

Korece: 

그리하여 그가 지팡이를 던 지니 보라 그것이 분명한 뱀으로 변했더라

Vietnamca: 

Thế là Musa ném chiếc gậy của Y xuống, nó lập tức biến thành một con rắn hiển hiện.