Arapça:
وَالَّذِينَ لَا يَشْهَدُونَ الزُّورَ وَإِذَا مَرُّوا بِاللَّغْوِ مَرُّوا كِرَامًا
Çeviriyazı:
velleẕîne lâ yeşhedûne-zzûra veiẕâ merrû billagvi merrû kirâmâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ve onlar ki, yalan şahitlik etmezler, boş bir şeye rastladıkları zaman vakar ile (oradan) geçip giderler.
Diyanet İşleri:
Onlar yalan yere şehadet etmezler; faydasız birşeye rastladıkları zaman yüz çevirip vakarla geçerler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve öyle kişilerdir onlar ki yalan yere tanıklıkta bulunmazlar ve suç yapılan bir yere uğrarlarsa oradan, suç yapmadan ve yapılan suça razı olmadan geçip giderler.
Şaban Piriş:
Onlar, yalancı şahitlik etmezler. Boş sözlerle karşılaştıklarında (oradan yüz çevirip) giderler.
Edip Yüksel:
Onlar yalan tanıklıkta bulunmazlar. Boş sözlerle karşılaştıklarında önemsemeyip geçerler.
Ali Bulaç:
Ki onlar, yalan şahidlikte bulunmayanlar, boş ve yararsız sözle karşılaştıkları zaman onurlu olarak geçenlerdir.
Suat Yıldırım:
O kullar, yalan şahitlik etmezler.Boş söz ve işlere rastladıklarında vakarla oradan geçip giderler.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve onlar ki, yalan yere şehâdette bulunmazlar ve faidesiz bir şeye uğradıkları vakit kerîmler olarak geçer giderler.
Yaşar Nuri Öztürk:
Onlar yalana tanıklık etmezler/yalan söze kulak vermezler. Boş lakırdıya rastladıklarında soylu bir tavırla geçip giderler.
Bekir Sadak:
Ta, Sin, Mim.
İbni Kesir:
Onlar ki
Adem Uğur:
(O kullar), yalan yere şahitlik etmezler, boş sözlerle karşılaştıklarında vakar ile (oradan) geçip giderler.
İskender Ali Mihr:
Ve onlar yalancı şahitlik yapmazlar. Ve boş sözle karşılaştıkları zaman vakarla (kerim olarak) geçip giderler.
Celal Yıldırım:
Onlar ki yalan yere şâhidlik etmezler, boşanlamsız bir şeyle karşılaşınca sükûnet ve vakarla geçerler.
Tefhim ul Kuran:
Ki onlar, yalan şahidlikte bulunmayanlar, boş ve yararsız sözle karşılaştıkları zaman onurlu olarak geçenlerdir.
Fransızca:
Ceux qui ne donnent pas de faux témoignages; et qui, lorsqu'ils passent auprès d'une frivolité, s'en écartent noblement;
İspanyolca:
No prestan falso testimonio y, cuando pasan y oyen vaniloquio, prosiguen la marcha dígnamente.
İtalyanca:
[E sono coloro] che non rendono falsa testimonianza e quando passano nei pressi della futilità se ne allontanano con dignità;
Almanca:
Auch diejenigen, die das Lügnerische nicht bezeugen, und wenn sie beim sinnlosen Treiben vorbeigehen, gehen sie in Würde vorbei.
Çince:
他们不做假见证,他们听到恶言的时候谦逊地走开。
Hollandaca:
En zij die geene valsche getuigenis afleggen, en welke, als zij bij een ijdel gesprek tegenwoordig zijn, dit op betamelijke wijze ontduiken,
Rusça:
Они не свидетельствуют лживо (или не присутствуют при лживых разговорах), а когда проходят мимо праздного, то проходят с достоинством.
Somalice:
(Kuwa Fiican) waa kuwaan Furayn Been, Markay Maqlaan Hadal Xunna Mara iyagoo Wanaagsan (Ka Jeedsada).
Swahilice:
Na wale ambao hawatoi ushahidi wa uwongo, na pindi wapitapo penye upuuzi, hupita kwa hishima yao.
Uygurca:
ئۇلار (يەنى اﷲ ياخشى كۆرىدىغان بەندىلەر) يالغان گۇۋاھلىق بەرمەيدۇ، يامان سۆزنى ئاڭلاپ قالغان چاغدا ئالىيجانابلىق بىلەن ئۆتۈپ كېتىدۇ
Japonca:
嘘の証言をしない者,また無駄話をしている側を通る時も自重して通り過ぎる者。
Arapça (Ürdün):
«والذين لا يشهدون الزور» أي الكذب والباطل «وإذا مرّوا باللغو» من الكلام القبيح وغيره «مروا كراما» معرضين عنه.
Hintçe:
और वह लोग जो फरेब के पास ही नही खड़े होते और वह लोग जब किसी बेहूदा काम के पास से गुज़रते हैं तो बुर्ज़ुगाना अन्दाज़ से गुज़र जाते हैं
Tayca:
และบรรดาผู้ไม่เป็นพยานในการเท็จ และเมื่อพวกเขาผ่านเรื่องไร้สาระ พวกเขาผ่านไปอย่างมีเกียรติ
İbranice:
ואלה אשר אינם מעידים עדות שקר, ובפוגשם רכילויות ילכו מתעלמים בכבוד
Hırvatça:
i oni koji ne prisustvuju laži, i koji, prolazeći pored besmislica, prolaze dostojanstveno;
Rumence:
Ei sunt cei care nu mărturisesc strâmb şi când trec pe lângă vorbe deşarte, trec cu demnitate.
Transliteration:
Waallatheena la yashhadoona alzzoora waitha marroo biallaghwi marroo kiraman
Türkçe:
Onlar yalana tanıklık etmezler/yalan söze kulak vermezler. Boş lakırdıya rastladıklarında soylu bir tavırla geçip giderler.
Sahih International:
And [they are] those who do not testify to falsehood, and when they pass near ill speech, they pass by with dignity.
İngilizce:
Those who witness no falsehood, and, if they pass by futility, they pass by it with honourable (avoidance);
Azerbaycanca:
O kəslər ki, yalan yerə şahidlik etməz, faydasız bir şeylə rastlaşdıqları (lağlağı bir söhbət eşitdikləri) zaman onlardan üz çevirib vüqarla keçər (özünü ləyaqətlə aparıb onlara əhəmiyyət verməz);
Süleyman Ateş:
Onlar yalan ve boş sözün yanında bulunmazlar, boş söze rastladıklarında vekar ile (oradan) geçip giderler.
Diyanet Vakfı:
(O kullar), yalan yere şahitlik etmezler, boş sözlerle karşılaştıklarında vakar ile (oradan) geçip giderler.
Erhan Aktaş:
Onlar, yalan yere tanıklık etmezler. Boş ve anlamsız bir şeyle karşılaştıkları zaman, onurlu ve erdemlice oradan uzaklaşırlar.
Kral Fahd:
(O kullar), yalan yere şahitlik etmezler, boş sözlerle karşılaştıklarında vakar ile (oradan) geçip giderler.
Hasan Basri Çantay:
Onlar ki yalan şâhidlik etmezler, boş ve kötü lâkırdıya rastladıkları vakit şerefli (insanlar) olarak (ondan yüz çevirib) geçerler.
Muhammed Esed:
Onlar ki, yalan ve asılsız olandan yana şehadet etmezler; boş ve anlamsız şeylerle (uğraşan kimselere) rastladıkları zaman yanlarından vekarla geçip giderler.
Gültekin Onan:
Ki onlar, yalan şahidlikte bulunmayanlar, boş ve yararsız sözle karşılaştıkları zaman onurlu olarak geçenlerdir.
Ali Fikri Yavuz:
Onlar ki, yalana şahidlik etmezler ve boş söz konuşanlara rasgeldikleri zaman, bulaşmadan iyi bir şekilde yüz çevirir geçerler
Portekizce:
Aqueles que não perjurarem e, quando se depararem com vaidades, delas se afastarem com honra,
İsveççe:
[Den Nåderikes sanna tjänare är] också de som inte vittnar falskt och som, när de träffar på [människor inbegripna i] lättsinnigt tal, går vidare med värdighet
Farsça:
و آنان که در می لس غنا و دروغ پردازی و امور باطل حاضر نمی شوند، و هنگامی که بر گفتار و کردار لغو می گذرند، با بزرگواری و متانت می گذرند،
Kürtçe:
وە (بەندەکانی خوا) کەسانێکن کەشایەتی درۆ نادەن و کاتێ تێپەڕ بن بەلای شتی بێ سووددا (ئەنجام بدرێت لەلایەن نەفامانەوە) تێپەڕ دەکەن بەڕێزەوە (پێ گوێدانە نەفامان)
Özbekçe:
Улар ёлғон гувоҳлик бермайдиганлардир ва беҳуда нарсалар олдидан ўтсалар, ҳурматларини сақлаган ҳолда ўтарлар.
Malayca:
Dan mereka (yang diredhai Allah itu ialah orang-orang) yang tidak menghadiri tempat-tempat melakukan perkara-perkara yang dilarang, dan apabila mereka bertembung dengan sesuatu yang sia-sia, mereka melaluinya dengan cara membersihkan diri daripadanya.
Arnavutça:
edhe ata që nuk dëshmojnë rrejshëm, e kur kalojnë pranë kotësive, kalojnë me dinjitet;
Bulgarca:
И които не свидетелстват с измама, и ако минат край празнословие, отминават достойно;
Sırpça:
И они који не сведоче лажно и који, пролазећи поред оног што их се не тиче, пролазе достојанствено.
Çekçe:
A ti, kdož křivě nesvědčí, a když kolem řečí hnusných jdou, míjejí je důstojně,
Urduca:
(اور رحمٰن کے بندے وہ ہیں) جو جھوٹ کے گواہ نہیں بنتے اور کسی لغو چیز پر ان کا گزر ہو جائے تو شریف آدمیوں کی طرح گزر جاتے ہیں
Tacikçe:
Ва онон, ки ба дурӯғ шоҳидӣ намедиҳанд ва чун бар нописандӣ бигзаранд, ба шитоб аз он дурӣ меҷӯянд.
Tatarca:
Ул тәүбә итүчеләр ялганга шәһадәт бирмәсләр, вә гөнаһлы сүзләр сөйләүче, гөнаһлы эшне эшләүчеләр яныннан үтсәләр, аларга игътибар итмичә аларның гөнаһ эшләреннән баш тарткан хәлдә үтәрләр.
Endonezyaca:
Dan orang-orang yang tidak memberikan persaksian palsu, dan apabila mereka bertemu dengan (orang-orang) yang mengerjakan perbuatan-perbuatan yang tidak berfaedah, mereka lalui (saja) dengan menjaga kehormatan dirinya.
Amharca:
እነዚያም እብለትን የማይመሰክሩ፤ በውድቅ ቃልም (ተናጋሪ አጠገብ) ባለፉ ጊዜ የከበሩ ኾነው የሚያልፉት ናቸው፡፡
Tamilce:
இன்னும், அவர்கள் (இணைவைத்தல், ஆடல், பாடல், இசை, உண்மைக்கு மாற்றமாக நடத்தல் இன்னும் இதுபோன்ற) பொய்யான செயல்க(ள் நடக்கும் இடங்க)ளில் கலந்துகொள்ள மாட்டார்கள். இன்னும், வீணான செயலுக்கு அருகில் அவர்கள் கடந்து சென்றால் (அதில் ஈடுபடாமல்) கண்ணியவான்களாக கடந்து சென்று விடுவார்கள்.
Korece:
거짓 증언을 하지 아니하고 좋지 않은 곳을 지나갈 때 회피 하여 바르게 스쳐가는 자이며
Vietnamca:
Họ (những bề tôi của Allah) là những người không làm chứng cho điều giả dối, và khi đi ngang qua những chuyện tầm phào thì họ bỏ đi một cách lịch sự.
Ayet Linkleri: