
velleẕîne lâ yeşhedûne-zzûra veiẕâ merrû billagvi merrû kirâmâ.
Arapça:
وَالَّذِينَ لَا يَشْهَدُونَ الزُّورَ وَإِذَا مَرُّوا بِاللَّغْوِ مَرُّوا كِرَامًا
Türkçe:
Onlar yalana tanıklık etmezler/yalan söze kulak vermezler. Boş lakırdıya rastladıklarında soylu bir tavırla geçip giderler.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ve onlar ki, yalan şahitlik etmezler, boş bir şeye rastladıkları zaman vakar ile (oradan) geçip giderler.
Diyanet Vakfı:
(O kullar), yalan yere şahitlik etmezler, boş sözlerle karşılaştıklarında vakar ile (oradan) geçip giderler.
İngilizce:
Those who witness no falsehood, and, if they pass by futility, they pass by it with honourable (avoidance);
Fransızca:
Ceux qui ne donnent pas de faux témoignages; et qui, lorsqu'ils passent auprès d'une frivolité, s'en écartent noblement;
Almanca:
Auch diejenigen, die das Lügnerische nicht bezeugen, und wenn sie beim sinnlosen Treiben vorbeigehen, gehen sie in Würde vorbei.
Rusça:
Они не свидетельствуют лживо (или не присутствуют при лживых разговорах), а когда проходят мимо праздного, то проходят с достоинством.
Açıklama:
