Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

29

Sûredeki Ayet No: 

2

Ayet No: 

3342

Sayfa No: 

396

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أَحَسِبَ النَّاسُ أَن يُتْرَكُوا أَن يَقُولُوا آمَنَّا وَهُمْ لَا يُفْتَنُونَ

Çeviriyazı: 

eḥasibe-nnâsü ey yütrakû ey yeḳûlû âmennâ vehüm lâ yüftenûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece "İman ettik" demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar?

Diyanet İşleri: 

And olsun, biz kendilerinden öncekileri de denemişken, insanlar, "İnandık" deyince, denenmeden bırakılacaklarını mı sanırlar? Allah elbette doğruları ortaya koyacak ve elbette yalancıları da ortaya çıkaracaktır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

İnsanlar, sanırlar mı ki inandık derler de öylece bırakılıverirler ve sınanmaz onlar?

Şaban Piriş: 

İnsanlar “İman ettik” demekle, bir imtihana tabi tutulmadan bırakılacaklarını mı sanıyorlar?

Edip Yüksel: 

İnsanlar, sadece "İnandık" demeleriyle, hiç sınanmadan bırakılacaklarını mı sanıyor?

Ali Bulaç: 

İnsanlar, (sadece) "İman ettik" diyerek, sınanmadan bırakılacaklarını mı sandılar?

Suat Yıldırım: 

Müminler sadece “İman ettik” demeleri sebebiyle kendi hallerine bırakılıvereceklerini, imtihana tâbi tutulmayacaklarını mı zannettiler? [9,16; 2,214]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

İnsanlar, «İmân ettik» demeleriyle bırakılacaklarını ve kendilerinin imtihan edilmeyeceklerini mi sanıverdiler?

Yaşar Nuri Öztürk: 

İnsanlar, inandık demeleriyle kendi hallerine bırakılacaklarını ve hiçbir imtihana çekilmeyeceklerini mi sandılar!

Bekir Sadak: 

Biz,insana, ana ve babasina karsi iyi davranmasini tavsiye etimisizdir. Eger ana baba, seni bir seyi koru korune Bana ortak kosman icin zorlarlarsa, o zaman onlara itaat etme. Donusunuz Banadir. Yaptiklarinizi size bildiririm.

İbni Kesir: 

Yoksa, insanlar

Adem Uğur: 

İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece &quot

İskender Ali Mihr: 

İnsanlar, &quot

Celal Yıldırım: 

İnsanlar, «inandık» demeleriyle kendi hallerine terkedileceklerini, çetin sınavlardan geçirilmiyecek lerini mi sanırlar ?

Tefhim ul Kuran: 

İnsanlar, (yalnızca) «İman ettik» diyerek, sınanmadan bırakılıvereceklerini mi sandılar?

Fransızca: 

Est-ce que les gens pensent qu'on les laissera dire : "Nous croyons ! " sans les éprouver ?

İspanyolca: 

Piensan los hombres que se les dejará decir: «¡Creemos!», sin ser probados?

İtalyanca: 

Gli uomini credono che li si lascerà dire: «Noi crediamo» senza metterli alla prova?

Almanca: 

Dachten die Menschen etwa, daß sie in Ruhe gelassen werden, zu sagen: "Wir verinnerlichten den Iman", ohne daß sie einer Fitna unterzogen werden?!

Çince: 

众人以为他们得自由地说:我们已信道了而不受考验吗?

Hollandaca: 

Verbeelden zich de menschen, dat het toereikend voor hen is, te zeggen: Wij gelooven, zonder dat zij beproefd zijn.

Rusça: 

Неужели люди полагают, что их оставят и не подвергнут искушению только за то, что они скажут: "Мы уверовали"?

Somalice: 

ma wuxuu u maleeyey Dadku in loogaga tagi inay dhahaan waan rumeynay oon la imtixaamayn.

Swahilice: 

Je! Wanadhani watu wataachwa kwa kuwa wanasema: Tumeamini. Nao wasijaribiwe?

Uygurca: 

ئىنسانلار «ئىمان ئېيتتۇق» دەپ قويۇش بىلەنلا سىنالماي تەرك ئېتىلىمىز، دەپ ئويلامدۇ؟

Japonca: 

人びとは,「わたしたちは信じます。」と言いさえすれば,試みられることはなく,放って置かれると考えるのか。

Arapça (Ürdün): 

«أحسب الناس أن يتركوا أن يقولوا» أي: بقولهم «آمنا وهم لا يفتنون» يختبرون بما يتبين به حقيقة إيمانهم، نزل في جماعة آمنوا فآذاهم المشركون.

Hintçe: 

क्या लोगों ने ये समझ लिया है कि (सिर्फ) इतना कह देने से कि हम ईमान लाए छोड़ दिए जाएँगे और उनका इम्तेहान न लिया जाएगा

Tayca: 

มนุษย์คิดหรือว่า พวกเขาจะถูกทอดทิ้งเพียงแต่พวกเขากล่าวว่าเราศรัทธา และพวกเขาจะไม่ถูกทดสอบ กระนั้นหรือ ?

İbranice: 

האם חושבים האנשים כי יעזבו באומרם: 'האמנו,' ולא יועמדו לניסיון

Hırvatça: 

Zar misle ljudi da će ako govore: "Mi vjerujemo!" biti ostavljeni a da iskušavani neće biti?!

Rumence: 

Oamenii cred că vor fi lăsaţi să spună: “Noi credem!”, fără să fie puşi la încercare?

Transliteration: 

Ahasiba alnnasu an yutrakoo an yaqooloo amanna wahum la yuftanoona

Türkçe: 

İnsanlar, inandık demeleriyle kendi hallerine bırakılacaklarını ve hiçbir imtihana çekilmeyeceklerini mi sandılar!

Sahih International: 

Do the people think that they will be left to say, "We believe" and they will not be tried?

İngilizce: 

Do men think that they will be left alone on saying, "We believe", and that they will not be tested?

Azerbaycanca: 

İnsanlar (mö’minlər) yalnız: “İman gətirdik!” – demələrilə onlardan əl çəkilib imtahan olunmayacaqlarınımı sanırlar? (Xeyr, iman gətirmək şəhadət kəlməsini təkcə dillə demək deyildir. Biz onları yeri gəldikcə malları, övladları və canları ilə sınayacağıq ki, hansının həqiqi, hansının yalançı mö’min olduğunu ayırd edib bilək!)

Süleyman Ateş: 

İnsanlar yalnız "inandık" demekle, hiç sınanmadan bırakılacaklarını mı sandılar?

Diyanet Vakfı: 

İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece "İman ettik" demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar?

Erhan Aktaş: 

İnsanlar, îmân ettik demekle fitnelendirilmeden(1) bırakılacaklarını mı sanıyorlar.

Kral Fahd: 

İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece «İman ettik» demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar?

Hasan Basri Çantay: 

İnsanlar (yalınız) inandık demeleriyle bırakılıvereceklerini, kendilerinin imtihaana çekilmiyeceklerini mi sandı (lar)?

Muhammed Esed: 

İnsanlar, (sadece) "İnandık!" demeleriyle bırakılacaklarını ve sınava çekilmeyeceklerini mi sanıyorlar?

Gültekin Onan: 

İnsanlar, (sadece) &quot

Ali Fikri Yavuz: 

(Müşrikler tarafından eziyet edilen) o insanlar sandılar mı ki, “iman ettik.” demeleriyle bırakılacaklar da imtihana çekilmiyecekler?

Portekizce: 

Porventura, pensam os humanos que serão deixados em paz, só porque dizem: Cremos!, sem serem postos à prova?

İsveççe: 

TROR människorna att de efter att ha förklarat "Vi tror" skall lämnas i fred utan att få utstå prövningar

Farsça: 

آیا مردم گمان کرده اند، همین که بگویند: ایمان آوردیم، رها می شوند و آنان [به وسیله جان، مال، اولاد و حوادث] مورد آزمایش قرار نمی گیرند؟

Kürtçe: 

ئایا خەڵك وا دەزانن کەوازیان لێ دەھێنرێت ئەگەر بڵێن بڕوامان ھێناوە ئیتر ئەوان تاقی ناکرێنەوە

Özbekçe: 

Одамлар »иймон келтирдик« дейишлари ила имтиҳон қилинмай, тарк этилишларини ўйладиларми? (Иймон калимасини оғизда айтиш осон. Ҳар ким ҳам, иймон келтирдим, деб айтавериши мумкин. Аммо тил билан айтилган калима дилдан чиққанми ёки йўқми, буни аниқлаш учун банда синов-имтиҳондан ўтиши керак.)

Malayca: 

Patutkah manusia menyangka bahawa mereka akan dibiarkan dengan hanya berkata: "Kami beriman", sedang mereka tidak diuji (dengan sesuatu cubaan)?

Arnavutça: 

mendojnë njerëzit se do të lihen (të qetë) nëse thonë: “Na kemi besuar! E që ata nuk do të vihen në sprovë?

Bulgarca: 

Нима хората смятат, че ще бъдат оставени да казват: “Повярвахме!”, без да бъдат изпитвани?

Sırpça: 

Зар мисле људи да ће да буду остављени на миру ако кажу: “Ми верујемо!” И да неће да буду искушавани?!

Çekçe: 

Což si lidé myslí, že budou ponecháni na pokoji, když řeknou: 'Uvěřili jsme,' a že zkoušeni nebudou?

Urduca: 

کیا لوگوں نے یہ سمجھ رکھا ہے کہ وہ بس اتنا کہنے پر چھوڑ دیے جائیں گے کہ "ہم ایمان لائے " اور ان کو آزمایا نہ جائے گا؟

Tacikçe: 

Оё мардум мепиндоранд, ки «Имон овардаем». мегӯянду, бе имтиҳону санҷиш гузошта мешаванд?

Tatarca: 

Әйә кешеләр иман китердек дигәннәреннән соң төрле авырлыклар белән Аллаһ тарафыннан имтихан ителмәбез дип уйлыйлармы?

Endonezyaca: 

Apakah manusia itu mengira bahwa mereka dibiarkan (saja) mengatakan: "Kami telah beriman", sedang mereka tidak diuji lagi?

Amharca: 

ሰዎቹ አምነናል በማለታቸው ብቻ እነሱ ሳይፈተኑ የሚተው መኾናቸውን ጠረጠሩን

Tamilce: 

“நாங்கள் நம்பிக்கை கொண்டோம் என்று அவர்கள் கூறுவதால் அவர்கள் சோதிக்கப்படாமல் விடப்படுவார்கள்?” என்று மக்கள் நினைத்துக் கொண்டனரா?

Korece: 

우리는 믿나이다 라고만 말하면 시험을 받지 아니한다고 사람 들을 생각하느뇨

Vietnamca: 

Có phải nhân loại tưởng rằng họ sẽ được yên thân khi nói “Chúng tôi đã có đức tin” mà không bị thử thách ư?