Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

23

Sûredeki Ayet No: 

105

Ayet No: 

2778

Sayfa No: 

349

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أَلَمْ تَكُنْ آيَاتِي تُتْلَىٰ عَلَيْكُمْ فَكُنتُم بِهَا تُكَذِّبُونَ

Çeviriyazı: 

elem tekün âyâtî tütlâ `aleyküm feküntüm bihâ tükeẕẕibûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

(Allah Teâlâ,) Size âyetlerim okunurdu da, siz onları yalanlardınız değil mi?... der.

Diyanet İşleri: 

Allah: "Ayetlerim size okunurken onları yalanlıyordunuz değil mi?" der.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Siz değil miydiniz size ayetlerim okunurken onları yalanlayanlar?

Şaban Piriş: 

Ayetlerim size okunmamış mıydı? Siz de onları yalanlamamış mıydınız?

Edip Yüksel: 

Ayetlerim size okunmuyor muydu ve siz de onları yalanlamıyor muydunuz?

Ali Bulaç: 

Ayetlerim size okunuyorken, yalanlayanlar sizler değil miydiniz?

Suat Yıldırım: 

Allah Teâlâ onlara şöyle buyurur: “Âyetlerim size okunurdu da siz onları yalan sayardınız değil mi?” [4,165; 17,15; 67,8-11]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Değil mi ki Benim âyetlerim size karşı tilâvet ediliyordu da siz onları tekzîp ediyordunuz.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ayetlerim size okunmadı mı? Ve siz onları yalanlamıyor muydunuz?"

Bekir Sadak: 

23:108

İbni Kesir: 

Ayetlerim size okunurken, onları yalanlayanlar siz değil miydiniz?

Adem Uğur: 

Size âyetlerim okunurdu da, siz onları yalanlardınız değil mi?

İskender Ali Mihr: 

Âyetlerim size okunurken

Celal Yıldırım: 

(Allah onlara): Âyetlerim size okunurdu da onları yalan sayardınız, değil mi ? (buyurur).

Tefhim ul Kuran: 

Ayetlerim size okunuyorken, yalanlayanlar sizler değil miydiniz?

Fransızca: 

"Mes versets ne vous étaient-ils pas récités et vous les traitiez alors de mensonges ? "

İspanyolca: 

«¿No se os recitaron Mis aleyas y vosotros las desmentisteis?»

İtalyanca: 

«Non vi sono stati recitati i Miei versetti? E non li consideraste imposture?».

Almanca: 

Wurden euch Meine Ayat etwa nicht stets vorgetragen, und ihr pflegtet sie als Lüge abzutun?!

Çince: 

难道我的迹象没有对你们宣读过,而你们否认它吗?

Hollandaca: 

En er zal tot hen gezegd worden: Werden mijne teekenen u niet herinnerd en hebt gij die niet van valschheid beschuldigd?

Rusça: 

Разве вам не читали Мои аяты, а вы считали их ложью?

Somalice: 

(Waxaa lagu Dhihi) Miyeyna ahayn Aayaadkanagu kuwa lagu Akhriyo Korkiinna ood Beenin Jirteen.

Swahilice: 

Je! Hazikuwa Aya zangu mkisomewa, na nyinyi mkizikanusha?

Uygurca: 

(ئۇلارغا) «سىلەرگە (دۇنيادا) مېنىڭ ئايەتلىرىم ئوقۇپ بېرىلگەن، سىلەر ئۇنى (شۇنچە روشەن تۇرۇقلۇق) ئىنكار قىلغان ئەمەسمىدىڭلار» دېيىلىدۇ

Japonca: 

(かれらに言われよう。)「われの印があなたがたに読誦されなかったのか,なのにそれを嘘であるとしたのか。」

Arapça (Ürdün): 

«ألم تكن آياتي» من القرآن «تتلي عليكم» تُخوَّفُون بها «فكنتم بها تكذبون».

Hintçe: 

(उस वक्त हम पूछेंगें) क्या तुम्हारे सामने मेरी आयतें न पढ़ी गयीं थीं (ज़रुर पढ़ी गयी थीं) तो तुम उन्हें झुठलाया करते थे

Tayca: 

โองการทั้งหลายของเรามิได้ถูกนำมาอ่านแก่พวกเจ้าดอกหรือ แล้วพวกเจ้าก็ปฏิเสธไม่ยอมเชื่อมัน

İbranice: 

האם לא קראו בפניכם את אותותיי, ואתם התכחשתם להם

Hırvatça: 

Zar vam ajeti Moji nisu kazivani, a vi ste ih poricali?!

Rumence: 

Nu vi s-au citit semnele Mele? Nu le-aţi socotit voi minciuni?

Transliteration: 

Alam takun ayatee tutla AAalaykum fakuntum biha tukaththiboona

Türkçe: 

"Ayetlerim size okunmadı mı?" Ve siz onları yalanlamıyor muydunuz?"

Sahih International: 

[It will be said]. "Were not My verses recited to you and you used to deny them?"

İngilizce: 

Were not My Signs rehearsed to you, and ye did but treat them as falsehood?

Azerbaycanca: 

(Onlara deyilər: ) “Məgər Mənim ayələrim sizlərə oxunmurdumu? Siz isə onları yalan hesab edirsiniz!”

Süleyman Ateş: 

Ayetlerim size okunurdu da siz onları yalanlardınız değil mi?

Diyanet Vakfı: 

Size ayetlerim okunurdu da, siz onları yalanlardınız değil mi?

Erhan Aktaş: 

“Âyetlerim size okunduğunda; onları yalanlayanlar siz değil miydiniz?”

Kral Fahd: 

Size âyetlerim okunurdu da, siz onları yalanlardınız değil mi?

Hasan Basri Çantay: 

(Onlara şöyle denilecek:) Karşınızda âyetlerim okunurken onları tekzîb eden siz değil miydiniz?

Muhammed Esed: 

(Ve Allah onlara:) "Mesajlarım size ulaştırılmamış mıydı ve siz de onları yalanlayıp durmamış mıydınız?" (diyecek).

Gültekin Onan: 

Ayetlerim size okunuyorken, yalanlayanlar sizler değil miydiniz?

Ali Fikri Yavuz: 

(Allah, o kâfirlere şöyle buyuracak): “-Size (dünyada) ayetlerim (Kur’an) okunurken, onları inkâr eden siz değilmi idiniz?”

Portekizce: 

Acaso, não vos forem recitados os Meus versículos e vós os desmentistes?

İsveççe: 

[Och Gud skall säga:] "Lästes inte Mina budskap upp för er och påstod ni inte att allt var lögn?"

Farsça: 

[خدا به آنان می گوید:] آیا آیات من بر شما خوانده نمی شد و شما [همواره] آنها را تکذیب می کردید؟

Kürtçe: 

(پێیان دەوترێت) ئایا ئایەتەکانی من لەدونیادا بەسەرتاندا نەدەخوێنرایەوە؟ کەچی ئێوە بەدرۆتان دەزانی و ئیمانتان پێ نەدەھێنا

Özbekçe: 

Сизларга оятларим тиловат қилинган эмасмиди?! Бас, сиз уларни ёлғонга чиқарган эмасмидингиз?! (Шунда улар ўз айбларига иқрор бўладилар.)

Malayca: 

(Sambil dikatakan kepada mereka): "Bukankah ayat-ayatKu selalu dibacakan kepada kamu, lalu kamu terus-menerus mendustakannya?"

Arnavutça: 

(Ju thuhet atyre): “Vallë, a nuk u janë lexuar juve ajetet Tona, e ju i keni përgënjeshtruar”.

Bulgarca: 

“Не ви ли бяха четени Моите знамения, та ги взехте за лъжа?”

Sırpça: 

Зар вам нису казиване Моје речи, а ви сте их порицали?!

Çekçe: 

'Což vám nebyla Má znamení zvěstována? Vy však jste je za lživá prohlásili!'

Urduca: 

"کیا تم وہی لوگ نہیں ہو کہ میری آیات تمہیں سنائی جاتی تھیں تو تم انہیں جھٹلاتے تھے؟"

Tacikçe: 

Оё оятҳои Ман бароятон хонда намешуд ва онҳо- ро дурӯғ меҳисобидед?

Tatarca: 

Әйә сезгә Минем аятьләрем укылмадымы? Шуңа сез аны ялганга тотар булдыгыз.

Endonezyaca: 

Bukankah ayat-ayat-Ku telah dibacakan kepadamu sekalian, tetapi kamu selalu mendustakannya?

Amharca: 

«አንቀጾቼ በእናንተ ላይ የሚነበቡላችሁና በእነርሱ የምታስተባብሉ አልነበራችሁምን» (ይባላሉ)፡፡

Tamilce: 

எனது (குர்ஆனின்) வசனங்கள் (உலகத்தில்) உங்களுக்கு முன் ஓதப்பட்டு வந்தன அல்லவா? ஆனால், நீங்கள் அவற்றைப் பொய்ப்பித்துக் கொண்டிருந்தீர்கள்.

Korece: 

나의 말씀이 너희에게 낭 송되지 아니 하였느뇨 너희는 그 것을 부정하였노라

Vietnamca: 

(Allah phán với họ): “Chẳng phải những lời mặc khải của TA đã được đọc cho các ngươi nghe nhưng các ngươi đã phủ nhận đó sao?”