Arapça:
وَإِنَّكَ لَتَدْعُوهُمْ إِلَىٰ صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ
Çeviriyazı:
veinneke leted`ûhüm ilâ ṣirâṭim müsteḳîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Gerçek şu ki sen onları doğru bir yola çağırıyorsun.
Diyanet İşleri:
Aslında sen onları doğru yola çağırıyorsun ama, ahirete inanmayanlar bu yoldan sapmaktadırlar.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Şüphe yok ki sen, onları mutlaka doğru yola çağırmadasın.
Şaban Piriş:
Aslında sen onları dosdoğru yola çağrıyorsun.
Edip Yüksel:
Kuşku yok ki sen onları dosdoğru yola çağırıyorsun.
Ali Bulaç:
Gerçekten sen onları dosdoğru olan bir yola çağırıyorsun.
Suat Yıldırım:
Sen gerçekten onları dosdoğru bir yola çağırıyorsun.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve şüphe yok ki, sen onları dosdoğru bir caddeye dâvet ediyorsun.
Yaşar Nuri Öztürk:
Şu bir gerçek ki, sen onları dosdoğru bir yola çağırıyorsun.
Bekir Sadak:
Sizi yerde yaratip yayan O´dur ve O´nun huzurunda toplanacaksiniz.
İbni Kesir:
Aslında sen, onları dosdoğru bir yola çağırıyorsun.
Adem Uğur:
Gerçek şu ki sen onları doğru bir yola çağırıyorsun.
İskender Ali Mihr:
Ve muhakkak ki
Celal Yıldırım:
Ve şüphesiz ki sen onları dosdoğru bir yola çağırırsın.
Tefhim ul Kuran:
Gerçekten sen onları dosdoğru olan bir yola çağırmaktasın.
Fransızca:
Et tu les appelles, certes, vers le droit chemin.
İspanyolca:
Sí, tú les llamas a una vía recta,
İtalyanca:
Certo tu li inviti alla retta via.
Almanca:
Und gewiß, du machst für sie doch Da'wa zu einem geradlinigen Weg.
Çince:
你确是号召他们走正路的。
Hollandaca:
Gij noodigt hen gewis tot den rechten weg uit.
Rusça:
Воистину, ты призываешь их на прямой путь.
Somalice:
Adiguna waxaad ugu Yeedhi Jid Toosan.
Swahilice:
Na kwa yakini wewe unawaita kwenye Njia Iliyo Nyooka.
Uygurca:
سەن ئەلۋەتتە ئۇلارنى توغرا يولغا دەۋەت قىلىسەن
Japonca:
本当にあなたは,正しい道にかれらを招く。
Arapça (Ürdün):
«وإنك لتدعوهم إلى صراط» طريق «مستقيم» أي دين الإسلام.
Hintçe:
और तुम तो यक़ीनन उनको सीधी राह की तरफ बुलाते हो
Tayca:
และแท้จริงเจ้านั้นเป็นพวกชักชวนพวกเขาอย่างแน่นอนไปสู่แนวทางอันเที่ยงธรรม
İbranice:
אתה רק קורא להם אל דרך ישר
Hırvatça:
Ti ih, zaista, pozivaš na Pravi put,
Rumence:
Tu îi chemi către o Cale Dreaptă,
Transliteration:
Wainnaka latadAAoohum ila siratin mustaqeemin
Türkçe:
Şu bir gerçek ki, sen onları dosdoğru bir yola çağırıyorsun.
Sahih International:
And indeed, you invite them to a straight path.
İngilizce:
But verily thou callest them to the Straight Way;
Azerbaycanca:
Əslində sən onları doğru yola (islam dininə) də’vət edirsən!
Süleyman Ateş:
Sen onları doğru bir yola çağırıyorsun.
Diyanet Vakfı:
Gerçek şu ki sen onları doğru bir yola çağırıyorsun.
Erhan Aktaş:
Kuşkusuz sen onları dosdoğru bir yola çağırıyorsun.
Kral Fahd:
Gerçek şu ki sen onları dosdoğru bir yola çağırıyorsun.
Hasan Basri Çantay:
Hakıykatde sen onları doğru bir yola da´vet ediyorsun.
Muhammed Esed:
Ve, doğrusu sen onları gerçekten dosdoğru bir yola çağırıyorsun;
Gültekin Onan:
Gerçekten sen onları dosdoğru olan bir yola çağırıyorsun.
Ali Fikri Yavuz:
Doğrusu sen, onları, İslâm dinine çağırıyorsun.
Portekizce:
É verdade que tu procuras convocá-los à senda reta.
İsveççe:
Du kallar dem helt visst till en rak väg,
Farsça:
و مسلماً تو آنان را به راهی راست دعوت می کنی،
Kürtçe:
وە بەڕاستی تۆ ئەوان بانگ دەکەیت بۆ ڕێگای ڕاست
Özbekçe:
Албатта, сен уларни тўғри йўлга чақирасан.
Malayca:
Dan sesungguhnya engkau (wahai Muhammad) hanya menyeru mereka ke jalan yang lurus;
Arnavutça:
Ti, me të vërtetë, i fton ata në rrugën e drejtë.
Bulgarca:
Ти ги зовеш към правия път.
Sırpça:
Ти их, заиста, позиваш на Прави пут,
Çekçe:
Ty věru je zveš ke stezce přímé,
Urduca:
تُو تو ان کوسیدھے راستے کی طرف بلا رہا ہے
Tacikçe:
Албатта ту ба роҳи росташон даъват мекунӣ.
Tatarca:
Син, әлбәттә, аларны туры юлга чакырасың.
Endonezyaca:
Dan sesungguhnya kamu benar-benar menyeru mereka kepada jalan yang lurus.
Amharca:
አንተም ወደ ቀጥተኛው መንገድ በእርግጥ ትጠራቸዋለህ፡፡
Tamilce:
இன்னும், (நபியே!) நிச்சயமாக நீர் அவர்களை நேரான பாதையின் பக்கமே அழைக்கிறீர்.
Korece:
실로 그대가 그들을 옳은 길로 인도하고 있으나
Vietnamca:
Quả thật, Ngươi đang kêu gọi họ đến với Con Đường Ngay Thẳng (con đường được hướng dẫn: Islam).
Ayet Linkleri: