Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

23

Sûredeki Ayet No: 

66

Ayet No: 

2739

Sayfa No: 

346

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَدْ كَانَتْ آيَاتِي تُتْلَىٰ عَلَيْكُمْ فَكُنتُمْ عَلَىٰ أَعْقَابِكُمْ تَنكِصُونَ

Çeviriyazı: 

ḳad kânet âyâtî tütlâ `aleyküm feküntüm `alâ a`ḳâbiküm tenkisûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Çünkü âyetlerimiz size okunurdu da, buna karşı siz arkanızı dönerdiniz.

Diyanet İşleri: 

Ayetlerim size okunduğunda büyüklük taslayıp, gece ağzınıza geleni söyleyerek ardınıza dönüyordunuz.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Size ayetlerimiz okunduğu zaman gerisin geriye dönerdiniz.

Şaban Piriş: 

Ayetlerim size okunuyordu ama siz ona arkanızı dönüyordunuz.

Edip Yüksel: 

Size ayetlerim okunuyordu da ardınıza dönüyordunuz.

Ali Bulaç: 

Gerçekten Benim ayetlerim size okunuyordu, fakat siz topuklarınız üzerinde geri dönüyordunuz;

Suat Yıldırım: 

“Âyetlerim size okunduğunda, siz kibirlenerek sırtınızı çevirirdiniz, geceleyin onun aleyhinde ileri geri konuşarak saçmalardınız.” [40,12]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Muhakkak ki, size karşı benim âyetlerim okunuyordu da siz ardınıza dönüyordunuz.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ayetlerimiz size okunuyordu da siz ökçeleriniz üzerine gerisin geri dönüyordunuz.

Bekir Sadak: 

Yoksa sen onlardan bir ucret mi istiyorsun? Rabbinin ecri daha iyidir. O, rizik verenlerin en hayirlisidir.

İbni Kesir: 

Ayetlerimiz size okunuyordu da siz, ona arkanızı dönüyordunuz.

Adem Uğur: 

Çünkü âyetlerim size okunurdu da, siz, buna karşı kibirlenerek arkanızı döner, geceleyin (Kâbe´nin etrafında toplanarak) hezeyanlar savururdunuz.

İskender Ali Mihr: 

Âyetlerimiz size tilâvet edilmişti (okunmuştu). O zaman siz, topuklarınız üzerinde geri dönüp kaçmıştınız.

Celal Yıldırım: 

(66-67) Âyetlerimiz cidden size okunuyordu, ama siz onu onurunuza, gururunuza yediremiyerek geceleyin yakışıksız sözler söyleyerek ökçeleriniz üzerine gerisin geri dönüyordunuz.

Tefhim ul Kuran: 

Gerçekten benim ayetlerim size okunmaktaydı, fakat siz topuklarınız üzerinde geri dönüyordunuz

Fransızca: 

Mes versets vous étaient récités auparavant; mais vous vous [en] détourniez,

İspanyolca: 

Se os recitaban Mis aleyas y vosotros dabais media vuelta,

İtalyanca: 

Quando vi erano recitati i Miei segni, volgevate le spalle,

Almanca: 

Bereits wurden euch Meine Ayat stets vorgetragen, dann pflegtet ihr auf euren Fersen (zum Kufr) umzukehren

Çince: 

我的迹象,确已对你们宣读过了,但你们旋踵而退,

Hollandaca: 

Mijne teekens werden u voorgelezen; maar gij hebt u afgewend.

Rusça: 

Вам читали Мои аяты, но вы пятились от них,

Somalice: 

Waxay ahayd Aayaadkeygii Tii lagu Akhriyo Korkiinna waxaadse ahaydeen kuwa Cidhibtiinna Dib ugu noqda (Xaqa Diida).

Swahilice: 

Hakika zilikuwa Aya zangu mkisomewa, nanyi mkirudi nyuma juu ya visigino vyenu,

Uygurca: 

مېنىڭ ئايەتلىرىم سىلەرگە ئوقۇپ بېرىلەتتى، (ئۇنى ئاڭلاشتىن يۈز ئۆرۈپ) ئارقاڭلارغا چېكىنىۋالاتتىڭلار

Japonca: 

われの印は,あなたがたに読誦されていたが,あなたがたは踵を返して逃げ,

Arapça (Ürdün): 

«قد كانت آياتي» من القرآن «تتلى عليكم فكنتم على إعقابكم تنكصون» ترجعون القهقرى.

Hintçe: 

(जब) हमारी आयतें तुम्हारे सामने पढ़ी जाती थीं तो तुम अकड़ते किस्सा कहते बकते हुए उन से उलटे पाँव फिर जाते

Tayca: 

แน่นอนโองการทั้งหลายของเราถูกนำมาอ่านแก่พวกเจ้า แล้วพวกเจ้าก็หันสันเท้าของพวกเจ้ากลับ

İbranice: 

משום שכאשר המאמינים אותותיי נקראו בפניכם, נסוגים לאחור

Hırvatça: 

vama su ajeti Moji kazivani, ali ste vi natrag uzmicali;

Rumence: 

semnele Mele v-au fost citite, însă voi v-aţi întors pe urmele voastre

Transliteration: 

Qad kanat ayatee tutla AAalaykum fakuntum AAala aAAqabikum tankisoona

Türkçe: 

"Ayetlerimiz size okunuyordu da siz ökçeleriniz üzerine gerisin geri dönüyordunuz."

Sahih International: 

My verses had already been recited to you, but you were turning back on your heels

İngilizce: 

My Signs used to be rehearsed to you, but ye used to turn back on your heels-

Azerbaycanca: 

Ayələrimiz sizə oxunduğu zaman arxa çevirirdiniz (onları yalan hesab edib inanmırdınız).

Süleyman Ateş: 

Ayetlerim size okunuyordu da siz arkanıza dönüyordunuz. My revelations were recited unto you, but ye used to turn back on your heels,

Diyanet Vakfı: 

Çünkü ayetlerim size okunurdu da, siz, buna karşı kibirlenerek arkanızı döner, geceleyin (Kabe'nin etrafında toplanarak) hezeyanlar savururdunuz.

Erhan Aktaş: 

Vaktinde âyetlerimiz size okunduğunda siz onları hiçe sayıyordunuz.

Kral Fahd: 

Çünkü âyetlerim size okunurdu da, siz, arkanızı döner,

Hasan Basri Çantay: 

(66-67) Karşınızda âyetlerimiz okunuyordu da siz bunu kibrinize yediremiyerek gerisin geri dönüyor, geceleyin de (cemâat hâlinde ve Beytin etrafında) hezeyanlarda bulunuyordunuz.

Muhammed Esed: 

"Size mesajlarım tekrar tekrar okunduğunda, siz (her defasında) ökçelerinizin üzerinde dönüveriyor

Gültekin Onan: 

Gerçekten benim ayetlerim size okunuyordu, fakat siz topuklarınız üzerinde geri dönüyordunuz

Ali Fikri Yavuz: 

Size, ayetlerim okunuyordu da, gerisin geri dönüyordunuz (onları kabulden yüz çeviriyordunuz).

Portekizce: 

Porque foram-vos recitados os Meus versículos; contudo, lhes voltastes as costas,

İsveççe: 

När Mina budskap lästes upp för er drog ni er alltid undan,

Farsça: 

همانا آیات من را بر شما می خواندند وشما به پشت سرتان به قهقرا برمی گشتید [تا آن را نشنوید!]

Kürtçe: 

بێگومان (پێشتر) ئایەتەکانی من دەخوێنرایەوە بەسەرتاندا بەڵام ئێوە بەدوای خۆتاندا پاشەوپاش دەگەڕانەوە

Özbekçe: 

Батаҳқиқ, Менинг оятларим сизга тиловат қилинар эди. Сиз эса, ортингизга қочар эдингиз.

Malayca: 

"(Kerana) sesungguhnya ayat-ayatKu telah berkali-kali dibacakan kepada kamu, dalam pada itu kamu berpaling undur ke belakang -

Arnavutça: 

juve, madje, u janë lexuar ajetet e Mia, por ju tërhiqeshit mbrapa,

Bulgarca: 

Вече ви бяха четени Моите знамения, ала вие се отвръщахте -

Sırpça: 

вама су Моје речи биле казиване, али сте им леђа окретали;

Çekçe: 

Byla vám kdysi přednášena Moje znamení, však vy jste se při tom obraceli na patách,

Urduca: 

میری آیات سنائی جاتی تھیں تو تم (رسول کی آواز سُنتے ہی) الٹے پاؤں بھاگ نکلتے تھے

Tacikçe: 

Оёти Ман! бароятюн хонда, мешуд ва шумо наме- пазируфтед ва пас-пас мерафтед.

Tatarca: 

Тәхкыйк Минем аятьләрем сезгә укылды, ул вакытта сез аны ишетмәс өчен артыгызга борылып китә идегез.

Endonezyaca: 

Sesungguhnya ayat-ayat-Ku (Al Quran) selalu dibacakan kepada kamu sekalian, maka kamu selalu berpaling ke belakang,

Amharca: 

አንቀጾቹ በእናንተ ላይ በእርግጥ ይነበቡላችሁ ነበር፡፡ በተረከዞቻችሁም ላይ ወደ ኋላችሁ ትመለሱ ነበራችሁ፡፡

Tamilce: 

திட்டமாக எனது வசனங்கள் உங்களுக்கு ஓதி காண்பிக்கப்பட்டு வந்தன. ஆக, நீங்கள் உங்கள் குதிங்கால்கள் மீது பின்னோக்கி செல்பவர்களாக இருந்தீர்கள்.

Korece: 

나의 말씀이 너희에게 낭송 될 때마다 너희는 돌아보지 아니 했더라

Vietnamca: 

Quả thật, những lời mặc khải của TA đã được xướng đọc cho các ngươi nhưng các ngươi đã ngoảnh mặt bỏ đi.