Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

23

Sûredeki Ayet No: 

67

Ayet No: 

2740

Sayfa No: 

346

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

مُسْتَكْبِرِينَ بِهِ سَامِرًا تَهْجُرُونَ

Çeviriyazı: 

müstekbirîne bih. sâmiran tehcürûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Kafa tutardınız ve geceleyin hezeyanlar savururdunuz.

Diyanet İşleri: 

Ayetlerim size okunduğunda büyüklük taslayıp, gece ağzınıza geleni söyleyerek ardınıza dönüyordunuz.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ululanırdınız orada ve geceleyin de Peygamber hakkında uluorta söylenirdiniz.

Şaban Piriş: 

Bununla (Kabe ile) başkalarına karşı büyüklük taslıyor, gece vakti de (Kur'an hakkında) batıl sözler söylüyordunuz.

Edip Yüksel: 

Ona karşı büyüklük taslıyordunuz, saçmalayarak geceliyordunuz.

Ali Bulaç: 

Buna (ayetlerime) karşı büyüklük taslayarak; gece vakti de hezeyanlar sergiliyordunuz.

Suat Yıldırım: 

“Âyetlerim size okunduğunda, siz kibirlenerek sırtınızı çevirirdiniz, geceleyin onun aleyhinde ileri geri konuşarak saçmalardınız.” [40,12]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Onunla böbürlenerek geceleyin konuşan bir cemaat halinde hezeyanlarda bulunuyordunuz.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ona karşı büyüklük taslayarak, gece boyunca hezeyanlar savuruyordunuz.

Bekir Sadak: 

(73-74) Aslinda sen onlari dogru yola cagiriyorsun ama, ahirete inanmayanlar bu yoldan sapmaktadirlar.

İbni Kesir: 

Büyüklük taslıyor, gece ağzınıza geleni söylüyordunuz.

Adem Uğur: 

23:66

İskender Ali Mihr: 

(Siz), ona (âyetlerime) kibirlenenlerdiniz. Gece toplanarak (âyetlerim hakkında) saçma sapan konuşuyordunuz.

Celal Yıldırım: 

23:66

Tefhim ul Kuran: 

Buna (ayetlerime) karşı büyüklük taslayarak: gece vakti de hezeyanlar sergiliyordunuz.

Fransızca: 

enflant d'orgueil, et vous les dénigriez au cours de vos veillées".

İspanyolca: 

altivos con él, y pasabais la noche parloteando».

İtalyanca: 

gonfi d'orgoglio li denigravate nelle vostre veglie».

Almanca: 

in äußerster Arroganz ihm gegenüber, und ihr habt nachts dagegen gelästert.

Çince: 

不肯信仰,却用作夜谭的资料,而且加以鄙弃。

Hollandaca: 

U trotschelijk verheffende, omdat gij den heiligen tempel bezit; des nachts samenspraken houdende en dwaas sprekende.

Rusça: 

возгордившись ею (Каабой) и произнося скверные речи по ночам.

Somalice: 

Idinkoo isku Kibrin Quraanka (ama Kacbada iyo Nabiga) Cawaysimina idinkoo Hadal Xun.

Swahilice: 

Na huku mkitakabari na usiku mkiizungumza (Qur'ani) kwa dharau.

Uygurca: 

ئۇلار ھەرەم ئەھلى بولغانلىقى بىلەن پەخىرلىنىپ ئىماندىن يۈز ئۆرۈيدۇ، كەچلىك پاراڭلىرىدا يامان سۆزلەرنى قىلىدۇ، (يەنى قۇرئانغا تەنە قىلىدۇ، پەيغەمبەر ئەلەيھىسسالامنى سۆكىدۇ)

Japonca: 

高慢であった。これ(クルアーン)に就いて悪口を言って夜話に耽っていた。」

Arapça (Ürdün): 

«مستكبرين» عن الإيمان «به» أي بالبيت أو الحرم بأنهم أهله في أمن بخلاف سائر الناس في مواطنهم «سامرا» حال أي جماعة يتحدثون بالليل حول البيت «تهجرون» من الثلاثي تتركون القرآن، ومن الرباعي أي تقولن غير الحق في النبي والقرآن قال تعالى.

Hintçe: 

तो क्या उन लोगों ने (हमारी) बात (कुरान) पर ग़ौर नहीं किया

Tayca: 

พวกเขาหยิ่งจองหองต่ออัลกุรอาน พวกเจ้าจับกลุ่มสนทนากันในเวลากลางคืน

İbranice: 

ביהירות, והייתם מבלים את לילותיכם בדבורים בטלות

Hırvatça: 

oholeći se, i sijeleći o njemu ste buncali."

Rumence: 

îngâmfaţi şi petrecând noaptea cu vorbe deşarte.”

Transliteration: 

Mustakbireena bihi samiran tahjuroona

Türkçe: 

"Ona karşı büyüklük taslayarak, gece boyunca hezeyanlar savuruyordunuz."

Sahih International: 

In arrogance regarding it, conversing by night, speaking evil.

İngilizce: 

In arrogance: talking nonsense about the (Qur'an), like one telling fables by night.

Azerbaycanca: 

(Kə’bə əhlisiniz, sizə heç bir şey olmaz, deyə iman gətirməyi) özünüzə sığışdırmayıb gecələr toplanaraq (Qur’an və Peyğəmbər barəsində) ağzınıza gələni deyirdiniz (yaxud onlardan üz döndərirdiniz).

Süleyman Ateş: 

Ayetlerime karşı kibirlenerek geceleyin (Ka'be'nin çevresinde toplanıp) saçmalıyordunuz.

Diyanet Vakfı: 

Çünkü ayetlerim size okunurdu da, siz, buna karşı kibirlenerek arkanızı döner, geceleyin (Kabe'nin etrafında toplanarak) hezeyanlar savururdunuz.

Erhan Aktaş: 

Âyetlerime karşı büyüklük taslayarak, geceleri toplanıp saçma sapan değerlendirmeler yapıyordunuz.

Kral Fahd: 

buna karşı kibirlenerek geceleyin (Kâbe'nin etrafında toplanarak) hezeyanlar savururdunuz.

Hasan Basri Çantay: 

23:66

Muhammed Esed: 

(ve) büyüklük taslayaraktan gecelerinizi olur olmaz şeyler konuşarak geçiriyordunuz."

Gültekin Onan: 

Buna (ayetlerime) karşı büyüklük taslayarak

Ali Fikri Yavuz: 

Kur’an’a baş kaldırıb geceleyin toplantılar yaparak hezeyanlar savuruyordunuz.

Portekizce: 

Em ensoberbecido; passáveis noitadas difamando (o Alcorão).

İsveççe: 

fulla av högmod, för att, som de nattliga sagoberättarna, hänge er åt tomt och meningslöst prat och en aldrig sinande ström av kritik [mot Profeten].

Farsça: 

در حالی که به آن تکبّر می ورزیدید [و در بزم] شبانه [خود درباره آن] هذیان می گفتید [و سخنان نامعقول به زبان می آوردید.] ….

Kürtçe: 

لەبەرامبەر ئەو (قورئانە)دا خۆتان بەگەورە دەزانی شەوگارتان دەبردە سەر بەگاڵتە کردن و قسەی ناشرین ووتن (بەئایەتەکانی ئێمە)

Özbekçe: 

У(Каъба) билан кибрланар, тунги суҳбатингизда беҳуда сўзлар айтар эдингиз.

Malayca: 

"Dengan keadaan sombong angkuh mendustakannya, serta mencacinya dalam perbualan kamu pada malam hari".

Arnavutça: 

duke u mendjemadhësuar me të (me tempullin e Qabës), duke biseduar natën fjalë të shëmtuara”.

Bulgarca: 

високомерни към него, празнословещи по вечерни събирания.”

Sırpça: 

охолећи се Храмом, и у њему посеткујући, ружне речи сте говорили!”

Çekçe: 

jsouce vůči nim pohrdaví a planě tlachajíce v nočních rozmluvách.'

Urduca: 

اپنے گھمنڈ میں اُس کو خاطر ہی میں نہ لاتے تھے اپنی چوپالوں میں اُس پر باتیں چھانٹتے اور بکواس کیا کرتے تھے

Tacikçe: 

Бар он такаббур мекардед ва шабҳангом дар аф- сонасароӣ носазо мегуфтед.

Tatarca: 

Тәкәбберләнеп Коръәнне яманлап сөйләгәнегез хәлдә аңардан баш тарта идегез.

Endonezyaca: 

dengan menyombongkan diri terhadap Al Quran itu dan mengucapkan perkataan-perkataan keji terhadapnya di waktu kamu bercakap-cakap di malam hari.

Amharca: 

በእርሱ (በክልሉ ቤት) ኩሩዎች ሌሊት ተጫዋቾች (ቁርኣንንም) የምትተው ኾናችሁ (ትመለሱ ነበራችሁ ይባላሉ)፡፡

Tamilce: 

(அவர்கள் செய்கின்ற) அ(ந்)த (தீய, பாவ செயல்களி)னால் பெருமை அடித்தவர்களாக (உம்மை விட்டு திரும்பிச் செல்கிறார்கள்). இரவில் இதைப் (பற்றி கேலியாக) பேசியவர்களாக (குர்ஆன் விஷயத்தில் மக்களிடம்) வீணான (தவறான கருத்)தைக் கூறுகிறார்கள்.

Korece: 

그것에 관한 무지한 말들은 밤에 우화를 얘기하는 것과 같은 것으로

Vietnamca: 

Các ngươi ngạo mạn xem thường Nó (Qur’an), các ngươi thức thâu đêm tán gẫu chuyện không đâu.