Arapça:
أُولَٰئِكَ يُسَارِعُونَ فِي الْخَيْرَاتِ وَهُمْ لَهَا سَابِقُونَ
Çeviriyazı:
ülâike yüsâri`ûne fi-lḫayrâti vehüm lehâ sâbiḳûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İşte onlar, iyiliklere koşuşurlar ve iyilik için yarışırlar.
Diyanet İşleri:
Rablerinden korkarak titreyenler, Rablerinin ayetlerine inananlar, Rablerine eş koşmayanlar, Rablerine dönecekleri için kalbleri ürpererek vermeleri gerekeni verenler, işte onlar iyi işlerde yarış ederler, o uğurda ileri geçerler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Onlardır hayırlara, yarışırcasına koşanlar ve onlardır hayırlarda önde bulunanlar.
Şaban Piriş:
İşte onlar, hayırlarda yarışırlar ve en önde giderler.
Edip Yüksel:
İşte onlar, iyiliklerde yarışanlardır; ve onlar iyilik yapmakta öncüdürler.
Ali Bulaç:
İşte onlar, hayırlarda yarışmaktadırlar ve onlar bundan dolayı öne geçmektedirler.
Suat Yıldırım:
Evet, işte onlardır hayırlara koşanlar ve o işlerde öne geçenler!
Ömer Nasuhi Bilmen:
İşte onlar hayırlarda sür´at gösterirler ve onlar onun için ileri gidenlerdir.
Yaşar Nuri Öztürk:
İşte bunlar, hayırlarda yarışırlar. Ve hayırlarda önde gidenler de onlardır.
Bekir Sadak:
23:66
İbni Kesir:
İşte onlar
Adem Uğur:
İşte onlar, iyiliklere koşuşurlar ve iyilik için yarışırlar.
İskender Ali Mihr:
İşte onlar hayırlarda yarışırlar. Ve onlar, onda (hayırlarda) öne geçenlerdir.
Celal Yıldırım:
İşte onlar hayırlı işlerde yarışırlar ve bunun için öne geçerler.
Tefhim ul Kuran:
İşte onlar, hayırlarda yarışmaktadırlar ve onlar bundan dolayı öne geçmektedirler.
Fransızca:
Ceux-là se précipitent vers les bonnes actions et sont les premiers à les accomplir.
İspanyolca:
ésos rivalizan en buenas obras y son los primeros en practicarlas.
İtalyanca:
essi sono coloro che si affrettano al bene e sono i primi ad assolverlo.
Almanca:
diese eilen initiativ zum (gottgefällig) Guten, und sind daran die ersten voran.
Çince:
这等人都是争先行善,而且最先获得善报的。
Hollandaca:
Deze spoeden zich naar het goede en zijn de eersten om het te ontvangen.
Rusça:
все они спешат вершить добрые дела и опережают в этом других.
Somalice:
Kuwaasaa u deg degi Khayraadka una Hormarinay.
Swahilice:
Basi wote hao ndio wanao kimbilia katika mambo ya kheri, na ndio watakao tangulia kuyafikia.
Uygurca:
ئەنە شۇلار ياخشى ئىشلارنى (باشقىلارنىڭ) ئالدىدا قىلىشقا تىرىشقۇچىلاردۇر
Japonca:
これらの者は凡て善事に急ぎ,その先頭に立つ者である。
Arapça (Ürdün):
«أولئك يسارعون في الخيرات وهم لها سابقون» في علم الله.
Hintçe:
(देखिये क्या होता है) यही लोग अलबत्ता नेकियों में जल्दी करते हैं और भलाई की तरफ (दूसरों से) लपक के आगे बढ़ जाते हैं
Tayca:
ชนเหล่านั้น พวกเขารีบเร่งในการประกอบความดีทั้งหลาย และพวกเขาเป็นผู้เหมาะสม สมควรเป็นผู้รุดหน้าไปก่อน
İbranice:
כל אלה ממהרים ומתחרים לעשות את הטוב
Hırvatça:
oni hitaju da čine dobra djela, i u njima druge pretiču!
Rumence:
aceştia se grăbesc către cele bune şi sunt cei dintâi care ajung la ele.
Transliteration:
Olaika yusariAAoona fee alkhayrati wahum laha sabiqoona
Türkçe:
İşte bunlar, hayırlarda yarışırlar. Ve hayırlarda önde gidenler de onlardır.
Sahih International:
It is those who hasten to good deeds, and they outstrip [others] therein.
İngilizce:
It is these who hasten in every good work, and these who are foremost in them.
Azerbaycanca:
Məhz onlar yaxşı işlər görməyə tələsər (bir-biri ilə yarışar) və bu işlərdə (başqalarından) öndə gedərlər.
Süleyman Ateş:
İşte onlar, hayır işlerine koşarlar ve onlar hayır için önde giderler.
Diyanet Vakfı:
İşte onlar, iyiliklere koşuşurlar ve iyilik için yarışırlar.
Erhan Aktaş:
İşte onlar, hayırlarda yarışırlar ve onda öncülük ederler.
Kral Fahd:
İşte, iyilik hususunda yarışanlar ve (iyilikte) öne geçenler bunlardır.
Hasan Basri Çantay:
23:57
Muhammed Esed:
işte böyleleridir, hayırlarda yarışan kimseler ve (bu konuda başka herkesi) geçecek olanlar!
Gültekin Onan:
İşte onlar, hayırlarda yarışmaktadırlar ve onlar bundan dolayı öne geçmektedirler.
Ali Fikri Yavuz:
İşte bunlar
Portekizce:
Estes apressam-se em praticar boas ações; tais serão os primeiros contemplados.
İsveççe:
det är dessa som alltid är ivriga att göra gott och som här visar sig som de främsta.
Farsça:
اینانند که در کارهای خیر می شتابند، و در [انجام دادن] آن [از دیگران] پیشی می گیرند.
Kürtçe:
ئا ئەوانە (کە خاوەنی ئەو سیفەتانە بوون باسکران) پەلە دەکەن لە ئەنجامدانی چاکەکاندا وە ئەوان بۆ چاکە کردن لەپێشن
Özbekçe:
Ана ўшалар яхшиликларга шошилурлар ва улар ўша(яхшилик)лар учун мусобақа қилурлар.
Malayca:
Mereka itulah orang-orang yang segera mengerjakan kebaikan, dan merekalah orang-orang yang mendahului pada mencapainya.
Arnavutça:
ata nxitojnë në vepra të mira dhe për to i kalojnë të tjerët.
Bulgarca:
те се надпреварват в добрините и те първи ги извършват.
Sırpça:
они журе да раде добра дела, и у њима друге претичу.
Çekçe:
ti všichni se předhánějí v konání dobrých skutků a jako první jich dosahují.
Urduca:
بھلائیوں کی طرف دَوڑنے والے اور سبقت کر کے انہیں پا لینے والے تو درحقیقت یہ لوگ ہیں
Tacikçe:
инҳо ҳастанд, ки ба корҳои нек мешитобанд ва дар он бар якдигар пешӣ меҷӯянд.
Tatarca:
Әнә шул эшләрне эшләүче хак мөэминнәр һәрвакыт изгелеккә ашыгалар, вә алар изгелекләрне кыйлуда ихлассыз мөселманнарны узучылардыр.
Endonezyaca:
mereka itu bersegera untuk mendapat kebaikan-kebaikan, dan merekalah orang-orang yang segera memperolehnya.
Amharca:
እነዚያ በመልካም ሥራዎች ይጣደፋሉ፡፡ እነሱም ለርሷ ቀዳሚዎች ናቸው፡፡
Tamilce:
அவர்கள்தான் நன்மைகளில் விரைந்து செல்கிறார்கள். இன்னும், அவர்கள் அவற்றை முந்தி செய்பவர்கள் ஆவார்கள். (ஆகவே, அவர்களுக்காக இறைவனிடம் நற்பாக்கியம் முந்திவிட்டது.)
Korece:
이들은 서둘러 선을 행하며 앞장서 실천하노라
Vietnamca:
Những người đó mới thực sự là những người thi đua nhau làm việc thiện tốt, mới thực sự là những người tiên phong.
Ayet Linkleri: