Arapça:
وَمَن جَاءَ بِالسَّيِّئَةِ فَكُبَّتْ وُجُوهُهُمْ فِي النَّارِ هَلْ تُجْزَوْنَ إِلَّا مَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ
Çeviriyazı:
vemen câe bisseyyieti fekübbet vucûhühüm fi-nnâr. hel tüczevne illâ mâ küntüm ta`melûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Her kim de kötülükle gelirse artık yüzleri ateşte sürtülür. "Başka değil ancak yaptığınız amellerin cezasını çekeceksiniz." (denir).
Diyanet İşleri:
Kötülük getiren kimseler, yüzükoyun ateşe atılırlar. "Yaptıklarınızdan başka bir şeyle mi cezalandırılacaksınız?" denir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve kim, bir kötülükle gelirse o çeşit kişiler, yüzüstü cehenneme atılırlar; yaptığınıza karşılık neyse ondan başka bir şeyle mi size ceza verilecek sandınız?
Şaban Piriş:
Kim de kötülüklerle gelirse, yüz üstü cehenneme atılır. Yapmış olduklarınızdan başka bir şeyle mi karşılık göreceksiniz.
Edip Yüksel:
Kim kötülük getirirse, ateşe yüzüstü kapaklanır." Yaptıklarının karşılığından başkasını mı bekliyordun? "
Ali Bulaç:
Kim bir kötülükle gelirse, artık onlar da ateşe yüzükoyun atılır (ve onlara:) "Yaptıklarınızdan başkasıyla mı cezalandırılıyorsunuz?" (denir).
Suat Yıldırım:
Kim de kötü işlerle gelirse, onlar da yüzükoyun ateşe yuvarlanırlar. Siz işlediklerinizin karşılığından başka bir şey mi bulacaktınız?
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve her kim seyyie ile gelirse artık onların yüzleri ateşte sürtülür. Siz başka değil, ancak işlemiş olduğunuz şey ile cezalanacaksınızdır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Kötülük getirenlerin ise yüzleri ateşte sürtülür. Sadece yapıp ettiklerinizle cezalandırılırsınız.
Bekir Sadak:
Inanan bir millet icin, sana Musa ve Firavun olayini oldugu gibi anlatacagiz.
İbni Kesir:
Kim de bir kötülükle gelirse
Adem Uğur:
(Rablerinin huzuruna) kötülükle gelen kimseler ise yüzükoyun cehenneme atılırlar. (Onlara) "
İskender Ali Mihr:
Ve kim seyyiat ile (kaybettiği dereceler, kazandığı derecelerden fazla olarak) geldiyse, işte o zaman onlar, yüzüstü ateşe atıldı (atılır). Yapmış olduklarınızdan başka bir şeyle mi cezalandırılıyorsunuz?
Celal Yıldırım:
Kim de kötülük getirirse, yüzükoyun ateşe atılırlar. Sizler yaptıklarınızdan başkasıyla mı cezalandırılacaksınız ?.
Tefhim ul Kuran:
Kim de bir kötülükle gelirse, artık onlar da ateşe yüzükoyun atılır (ve onlara:) «Yapmakta olduklarınızdan başkasıyla mı cezalandırılıyorsunuz?» (denir).
Fransızca:
Et quiconque viendra avec le mal... alors ils seront culbutés le visage dans le Feu. N'êtes-vous pas uniquement rétribués selon ce que vous oeuvriez ? "
İspanyolca:
mientras que quienes presenten una obra mala serán precipitados de cabeza en el Fuego: «¿Se os retribuye por algo que no hayáis cometido?»
İtalyanca:
E coloro che verranno con il male, avranno i volti gettati nel Fuoco: «Siete compensati diversamente da quel che avete operato?».
Almanca:
Und wer mit der schlechten Tat kommt, diese werden auf ihre Gesichter ins Feuer geworfen. Wird euch anderes vergolten, als das, was ihr zu tun pflegtet?!
Çince:
做恶的人,将匍匐着投入火狱:你们只受你们的行为的报酬。
Hollandaca:
Maar zij die kwaad zullen hebben bedreven, zullen op hunne aangezichten in de hel worden nedergeworpen. Zult gij de belooning voor iets anders ontvangen dan voor datgene, wat gij zult hebben verricht?
Rusça:
А те, которые предстанут с дурными деяниями, будут повергнуты в Огонь ничком: "Разве вы не получаете воздаяние только за то, что совершали?"
Somalice:
Ciddiise la Timaadda Xumaan waxaa Loogu Tuuri Wajiga Naarta, miyaa Laydinka Abaal Mariya waxaad Falayseen Mooyee.
Swahilice:
Na watakao kuja na uovu, basi zitasunukishwa nyuso zao Motoni. Je! Kwani mnalipwa isipo kuwa mliyo kuwa mkiyatenda?
Uygurca:
يامان ئىش قىلغانلار دوزاخقا يۈزى بىلەن تاشلىنىدۇ، سىلەر پەقەت قىلمىشىڭلارغا يارىشا جازالىنىسىلەر
Japonca:
悪事を携えて来る者は,顔から先に火獄に投げ込まれよう。さてもあなたがたは自分の行ったこと以外のことで,報われようか。(そんなことはない。)
Arapça (Ürdün):
«ومن جاء بالسيئة» أي الشرك «فكبت وجوههم في النار» بأن وليتها، وذكرت الوجوه لأنها موضع الشرف من الحواس فغيرها من باب أولى ويقال لهم تبكيتاً «هل» ما «تجزون إلا» جزاء «ما كنتم تعملون» من الشرك والمعاصي قل لهم:
Hintçe:
और जो लोग बुरा काम करेंगे वह मुँह के बल जहन्नुम में झोक दिए जाएँगे (और उनसे कहा जाएगा कि) जो कुछ तुम (दुनिया में) करते थे बस उसी का जज़ा तुम्हें दी जाएगी
Tayca:
และผู้ใดนำมาซึ่งความชั่ว ใบหน้าของพวกเขาจะถูกโยนกลิ้งลงไปในไฟนรก พวกเจ้าจะไม่ถูกตอบแทน นอกจากสิ่งที่พวกเจ้าได้ปฏิบัติเอาไว้
İbranice:
ומי שעושה רע, ייזרקו על פניהם אל אש הגיהינום, ורק כמעשיכם יינתן לכם השכר
Hırvatça:
a oni koji budu zlo činili, u Vatru će naglavačke biti gurnuti. "Pa zar bivate kažnjeni osim za ono što ste radili?!"
Rumence:
Cei care vor veni cu un rău, vor fi aruncaţi cu faţa în foc: “Sunteţi oare răsplătiţi pentru altceva decât pentru ceea ce aţi făcut?”
Transliteration:
Waman jaa bialssayyiati fakubbat wujoohuhum fee alnnari hal tujzawna illa ma kuntum taAAmaloona
Türkçe:
Kötülük getirenlerin ise yüzleri ateşte sürtülür. Sadece yapıp ettiklerinizle cezalandırılırsınız.
Sahih International:
And whoever comes with an evil deed - their faces will be overturned into the Fire, [and it will be said], "Are you recompensed except for what you used to do?"
İngilizce:
And if any do evil, their faces will be thrown headlong into the Fire: "Do ye receive a reward other than that which ye have earned by your deeds?"
Azerbaycanca:
(Rəbbinin hüzuruna) pis əməllə gələnlər isə cəhənnəm oduna üzüstə atılarlar. (Mələklər onlara belə deyərlər: ) “Bu, yalnız (dünyadakı pis) əməllərinizin cəzasıdır! (Sizə artıq heç bir şey edilmir!)”
Süleyman Ateş:
Ve kim kötülük getirirse onların da yüzleri cehenneme yıkılır: "Yaptıklarınızdan başka bir şeyle mi cezalandırılıyorsunuz?" (denilir).
Diyanet Vakfı:
(Rablerinin huzuruna) kötülükle gelen kimseler ise yüzükoyun cehenneme atılırlar. (Onlara) "Ancak yaptıklarınızın karşılığını görmektesiniz!" (denir).
Erhan Aktaş:
Ve kim kötü şeylerle gelirse, onlar da yüzüstü ateşe atılır. Yaptıklarınızın karşılığından başka bir şeyle mi cezalandırılıyorsunuz?
Kral Fahd:
(Rablerinin huzuruna) kötülükle gelen kimseler ise yüzükoyun cehenneme atılırlar. (Onlara) «Ancak yaptıklarınızın karşılığını görmektesiniz!» (denir).
Hasan Basri Çantay:
Kim de fena (bir amel) ile gelirse yüzleri ateşde sürtülür. Yâ siz, yapdıklarının başka (türlü) siyle mi mukaabele edileceksiniz?
Muhammed Esed:
Ama kimler ki kötü eylemlerle çıkıp gelirse, böyleleri yüzüstü ateşe atılacaklar; (ve kendilerine:) "Yapıp ettiklerinize göre hak etmediğiniz bir ceza mı bu?" (diye sorulacaktır).
Gültekin Onan:
Kim bir kötülükle gelirse, artık onlar da ateşe yüzükoyun atılır (ve onlara:) "
Ali Fikri Yavuz:
Kim de fenalıkla (Allah’a ortak koşarak) gelirse, yüzleri üstü ateşe atılırlar. (Melekler tarafından kendilerine şöyle denir): “-Başka değil, ancak (dünyada küfür olarak) yaptığınız amellerin cezası.”
Portekizce:
Aqueles que tiverem cometido más ações, porém, serão precipitados, de bruços, no fogo infernal. Sereis retribuídos,senão pelo que fizestes?
İsveççe:
Och de som stiger fram med en dålig handling skall kastas på huvudet i Elden [och tillfrågas:] "Är inte detta ett rättvist straff för vad ni gjorde?"
Farsça:
و آنان که کارهای بد و زشت بیاورند به رو در آتش افکنده می شوند؛ [و به آنان گویند:] آیا جز آنچه انجام دادید پاداشتان داده اند؟
Kürtçe:
وە ھەرکەس خراپەی کردبێت (لەو ڕۆژەدا) بەسەر ڕوومەت ودەموچاویاندا دەخرێنە ناو ئاگری(دۆزەخ) ئایا سزا دەدرێن جگە لەوەی دەتانکرد
Özbekçe:
Ким ёмонлик қилса, бас, юзтубан дўзахга ташланурлар ва: «Сизларга фақат қилган амалларингиз жазоси берилмоқда, холос», (дейилур).
Malayca:
Dan sesiapa yang datang membawa amal jahat (yang telah dikerjakannya) maka sudah tentu mereka akan ditumuskan mukanya ke dalam api neraka, (sambil dikatakan kepada mereka): "Kamu tidak diberi melainkan balasan apa yang kamu telah lakukan".
Arnavutça:
E, kush punon vepër të keqe, fytyrat e tyre (ata) do të hudhen në zjarr. (Dhe u thuhet atyre): “Nuk jeni dënuar, përpos për atë që keni punuar!”
Bulgarca:
А които дойдат със злина, ще бъдат хвърлени в Огъня унизени. “Нима ви се въздава за друго освен за делата ви?”
Sırpça:
а они који буду чинили зло, у Ватру ће наглавачке да буду гурнути. „Па зар бивате кажњени осим за оно што сте радили?!“
Çekçe:
zatímco ti, kdož se špatnými skutky přijdou, tvářemi svými do ohně budou vrženi. 'Zdaž za něco jiného než za to, co jste konali, jste odměněni?'
Urduca:
اور جو بُرائی لیے ہوئے آئے گا، ایسے سب لوگ اوندھے منہ آگ میں پھینکے جائیں گے کیا تم لوگ اس کے سوا کوئی اور جزا پا سکتے ہو کہ جیسا کرو ویسا بھرو؟
Tacikçe:
Ва ононро, ки корҳои бад мекунанд, сарнагун дар оташ андозанд, оё ҷуз мувофиқи корҳое, ки кардаед, ҷазо ёбед?
Tatarca:
Берәү Аллаһуга каршы барып явыз эшләр кылса, андый кешеләр йөзләре белән утка салынырлар, әйә ґәзабиы татыйсызмы, бу ґәзаб кылган гөнаһларыгызның җәзасыдыр.
Endonezyaca:
Dan barang siapa yang membawa kejahatan, maka disungkurkanlah muka mereka ke dalam neraka. Tiadalah kamu dibalasi, melainkan (setimpal) dengan apa yang dahulu kamu kerjakan.
Amharca:
በመጥፎም የመጡ ሰዎች ፊቶቻቸው በእሳት ውስጥ ይደፋሉ፡፡ «ትሠሩት የነበራችሁትን እንጅ አትመነዱም» (ይባላሉ)፡፡
Tamilce:
இன்னும், யார் (இணைவைத்தல், பாவம் என்ற) தீமையை கொண்டுவருவாரோ அவர்களுடைய முகங்கள் நரகத்தில் தள்ளப்படும். “நீங்கள் செய்துகொண்டு இருந்ததற்கே தவிர கூலி கொடுக்கப்படுவீர்களா?” (என்று அவர்களிடம் கூறப்படும்.)
Korece:
악을 저지른 자는 누구든 그들의 얼굴이 불속에 머물게 되 나니 너희가 저지른 것 외에 보상 을 받는다 생각하느뇨
Vietnamca:
Ai mang theo điều tội lỗi thì mặt của họ sẽ bị quẳng úp vào Hỏa Ngục, kèm theo lời phán: “Lẽ nào đây không phải là hình phạt tương xứng với điều mà các ngươi đã làm?”
Ayet Linkleri: