Arapça:
وَكَانَ فِي الْمَدِينَةِ تِسْعَةُ رَهْطٍ يُفْسِدُونَ فِي الْأَرْضِ وَلَا يُصْلِحُونَ
Çeviriyazı:
vekâne fi-lmedîneti tis`atü rahṭiy yüfsidûne fi-l'arḍi velâ yuṣliḥûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O şehirde dokuz çete vardı ki, bunlar yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlar, iyilik tarafına hiç yanaşmıyorlardı.
Diyanet İşleri:
O şehirde, yeryüzünde bozgunculuk yapan, düzeltmeye uğraşmayan dokuz kişi (çete) vardı.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Şehirde dokuz kişi vardı ki yeryüzünde bozgunculuk ediyorlar, düzene hiç yanaşmıyorlardı.
Şaban Piriş:
Şehirde dokuz kişi vardı. Bunlar, yeryüzünü ıslah etmiyor, bozgunculuk yapıyorlardı.
Edip Yüksel:
Kentte dokuzlu bir çete vardı; bölgede bozgunculuk çıkarıyorlar ve asla iyi bir şey yapmıyorlardı.
Ali Bulaç:
Şehirde dokuzlu bir çete vardı, yeryüzünde bozgun çıkarıyorlar ve dirlik-düzenlik bırakmıyorlardı.
Suat Yıldırım:
Şehirde dokuz çete vardı ki bunlar ülkede hep bozgunculuk çıkarır, iyileştirme ve düzeltme adına hiç bir şey yapmazlardı.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve şehirde dokuz kişi var idi ki, yerde fesada çalışıyorlardı, ıslahda bulunmuyorlardı.
Yaşar Nuri Öztürk:
O kentte, hep bozgun çıkarıp barışa hiç yanaşmayan dokuz çete vardı.
Bekir Sadak:
Lut´u da gonderdik
İbni Kesir:
Şehirde dokuz kişi vardı ki
Adem Uğur:
O şehirde dokuz kişi (elebaşı) vardı ki, bunlar yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlar, iyilik tarafına hiç yanaşmıyorlardı.
İskender Ali Mihr:
Ve şehirde dokuz kişilik bir grup vardı ki
Celal Yıldırım:
O şehirde dokuz kişilik bir (fesâdçı) grubu bulunuyordu ki onlar yeryüzünde fesâd çıkarıp barış ve düzenden yana olmuyorlardı.
Tefhim ul Kuran:
Şehirde dokuzlu bir çete vardı, yeryüzünde bozgun çıkarıyorlar ve dirlik düzenlik bırakmıyorlardı.
Fransızca:
Et il y avait dans la vide un groupe de neuf individus qui semaient le désordre sur terre et ne faisaient rien de bon.
İspanyolca:
En la ciudad había un grupo de nueve hombres, que corrompían en la tierra y no la reformaban.
İtalyanca:
Nella città c'era una banda di nove persone che spargevano corruzione sulla terra e non facevano alcun bene.
Almanca:
Und in der Stadt waren neun Menschen, die im Lande Verderben anrichteten und nichts gottgefällig Gutes taten.
Çince:
当日,城里有九伙人,在地方上伤风败俗,而不移风易俗,
Hollandaca:
En er waren negen menschen in de stad, die schandelijk op de aarde handelden en zich in niets met rechtschapenheid gedroegen.
Rusça:
В городе было девять человек, которые распространяли на земле нечестие и ничего не улучшали.
Somalice:
Waxaana Magaalada ku Sugnaa Sagaal Qof oo Fasaadin Dhulka Hagaajinayna.
Swahilice:
Na walikuwamo mjini watu tisa wakifanya ufisadi katika nchi wala hawafanyi la maslaha.
Uygurca:
شەھەردە (يەنى ھىجرىدە) يەر يۈزىدە بۇزغۇنچىلىق قىلىدىغان، ئىسلاھ قىلمايدىغان توققۇز نەپەر كىشى بار ئىدى
Japonca:
この町には9人の一団がいた。かれらは地上に害悪を流し改心しなかった。
Arapça (Ürdün):
«وكان في المدينة» مدينة ثمود «تسعة رهط» أي رجال «يفسدون في الأرض» بالمعاصي منها قرضهم الدنانير والدراهم «ولا يصلحون» بالطاعة.
Hintçe:
और शहर में नौ आदमी थे जो मुल्क के बानीये फसाद थे और इसलाह की फिक्र न करते थे-उन लोगों ने (आपस में) कहा कि बाहम ख़ुदा की क़सम खाते जाओ
Tayca:
และในเมืองนั้นมีเก้าคนที่เป็นผู้บ่อนทำลายในแผ่นดิน และพวกเขาไม่เป็นผู้ฟื้นฟูการทำดี
İbranice:
והיו בעיר חבורה של תשעה אנשים אשר גרמו לשחיתות בארץ ולא נהגו ביושר
Hırvatça:
U gradu je bilo devet osoba koje su po zemlji, ne red, nego nered činile.
Rumence:
În cetate erau nouă inşi care semănau stricăciune pe pământ şi care nu făceau nimic drept.
Transliteration:
Wakana fee almadeenati tisAAatu rahtin yufsidoona fee alardi wala yuslihoona
Türkçe:
O kentte, hep bozgun çıkarıp barışa hiç yanaşmayan dokuz çete vardı.
Sahih International:
And there were in the city nine family heads causing corruption in the land and not amending [its affairs].
İngilizce:
There were in the city nine men of a family, who made mischief in the land, and would not reform.
Azerbaycanca:
(Səmud tayfasının yaşadığı Hirc adlı) şəhərdə doqquz kişi var idi ki, yer üzündə fitnə-fəsad törədər, əsla yaxşı bir iş görməzlər.
Süleyman Ateş:
Şehirde dokuz kişi vardı ki yeryüzünde bozgunculuk yaparlar, düzeltmezlerdi.
Diyanet Vakfı:
O şehirde dokuz kişi (elebaşı) vardı ki, bunlar yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlar, iyilik tarafına hiç yanaşmıyorlardı.
Erhan Aktaş:
Kentte bozgunculuk yapan dokuzlu bir çete vardı. Yeryüzünde bozgunculuk yapıyor, düzeltmeye yanaşmıyorlardı.
Kral Fahd:
O şehirde dokuz kişi (elebaşı) vardı ki, bunlar yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlar, iyilik tarafına hiç yanaşmıyorlardı.
Hasan Basri Çantay:
O şehirde (düşman) dokuz erkek vardı ki bunlar yer (yüzün) de fesâd çıkarıyorlar, iyilik tarafına hiç yanaşmıyorlardı.
Muhammed Esed:
İmdi, o şehirde bozgunculuk yapıp düzen ve uyumdan yana olmayan dokuz kişi vardı;
Gültekin Onan:
Şehirde dokuzlu bir çete vardı, yeryüzünde bozgun çıkarıyorlar ve dirlik düzenlik bırakmıyorlardı.
Ali Fikri Yavuz:
O (Semûd kavminin bulunduğu Hicr adlı) şehirde dokuz kimse vardı ki, bunlar yeryüzünde fesad çıkarıyorlar, iyiliğe yanaşmıyorlardı.
Portekizce:
E havia, na cidade, nove indivíduos, que causaram corrupção na terra, e não praticavam o bem.
İsveççe:
I staden fanns nio män som begick [ständiga] övergrepp och som inte ville bättra sig.
Farsça:
در آن شهر نُه نفر از اشراف و سران بودند که در آن فساد می کردند و اصلاح گر نبودند،
Kürtçe:
لەو شارەی (صاڵح)دا نۆ کەس ھەبوون لەزەویدا خراپەکاریان دەکرد بەھیچ جۆر چاکەیان نەدەکرد
Özbekçe:
У шаҳарда тўққиз нафарли гуруҳ бор бўлиб, ер юзида бузғунчилик қилишар, ислоҳ қилмас эдилар. (Яъни, Солиҳ алайҳиссалом шаҳарлари Ҳижрда тўққиз кишидан иборат бир гуруҳ бўлиб, ўша гуруҳ аъзолари бузғунчилик, фасод ишлар билан шуғулланишарди.)
Malayca:
Dan di bandar (tempat tinggal kaum Thamud) itu, ada sembilan orang yang semata- mata melakukan kerosakan di bumi (dengan berbagai-bagai maksiat) dan tidak melakukan kebaikan sedikitpun.
Arnavutça:
Në qytet, kanë qenë nëntë persona që bënin ngatërresa, e nuk vënin rregull.
Bulgarca:
И имаше в града деветима, които сееха развала по земята и не се поправяха.
Sırpça:
У граду је било девет особа које су по земљи, не ред, него неред чиниле.
Çekçe:
A bylo v tom městě devět lidí, kteří šířili pohoršení na zemi a nechtěli se polepšit.
Urduca:
اُس شہر میں نو جتھے دار تھے جو ملک میں فساد پھیلاتے اور کوئی اصلاح کا کام نہ کرتے تھے
Tacikçe:
Дар шаҳр нӯҳ марди носолеҳ буданд, ки дар он сарзамин фасод мекарданд, на ислоҳ.
Tatarca:
Сәмудләрнең шәһәрендә тугыз ир бар иде, алар җир өстендә төрле бозыклыкны кыла иделәр, әмма һичбер эшне төзәтмәс иделәр.
Endonezyaca:
Dan adalah di kota itu sembilan orang laki-laki yang membuat kerusakan di muka bumi, dan mereka tidak berbuat kebaikan.
Amharca:
በከተማይቱም ውስጥ በምድር ውስጥ የሚያበላሹና የማያሳምሩ ዘጠኝ ሰዎች ነበሩ፡፡
Tamilce:
அப்பட்டணத்தில் ஒன்பது பேர் இருந்தனர். அவர்கள் (அந்த) பூமியில் கடும் தீமைகளை செய்தனர். அவர்கள் நல்லதை செய்யவில்லை.
Korece:
그런데 지상에 해악을 퍼트 리고 개선하지 아니 한 아흡 사람
Vietnamca:
Và trong thành phố, có chín người thường hay làm điều thối nát khắp nơi nhưng không chịu sửa mình.
Ayet Linkleri: