Arapça:
أَفَبِعَذَابِنَا يَسْتَعْجِلُونَ
Çeviriyazı:
efebi`aẕâbinâ yesta`cilûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(Oysa dünyada iken) Onlar bizim azabımızı çarçabuk istiyorlardı.
Diyanet İşleri:
Bizim azabımızı mı acele istiyorlardı?
Abdulbakî Gölpınarlı:
Hala azabımızın çabucak gelmesini mi isterler?
Şaban Piriş:
Oysa onlar, bir an önce azabımız için acele etmiyorlar mıydı?
Edip Yüksel:
Onlar, hâlâ cezamıza karşı meydan mı okuyorlar?
Ali Bulaç:
Onlar yine de azabımızı çabuklaştırmak mı istiyorlar?
Suat Yıldırım:
Hâlâ, onlar Bizim azabımızın çarçabuk gelmesini mi istiyorlar. [29,29-53]
Ömer Nasuhi Bilmen:
Şimdi Bizim azabımızı isti´cal mi ederler?
Yaşar Nuri Öztürk:
Bizim azabımızı acele mi istiyorlar?
Bekir Sadak:
Kuran´i seytanlar indirmemistir.
İbni Kesir:
Bizim azabımızı mı çabucak istiyorlardı.
Adem Uğur:
(Durmadan mucize talebiyle) onlar bizim azabımızı mı çarçabuk istiyorlardı?
İskender Ali Mihr:
Yoksa onlar azabımızı acele mi istiyorlar?
Celal Yıldırım:
Onlar azabımızı mı acele istiyorlar ?
Tefhim ul Kuran:
Onlar, yine de azabımızı çabuklaştırmak mı istiyorlar?
Fransızca:
Est-ce qu'ils cherchent à hâter Notre châtiment ?
İspanyolca:
¿Quieren, entonces, adelantar Nuestro castigo?
İtalyanca:
E' il Nostro castigo che vogliono affrettare?
Almanca:
Wollen sie etwa Eile mit Unserer Peinigung fordern?!
Çince:
难道他们要求我的刑罚早日实现吗?
Hollandaca:
Verlangen zij dus dat onze straf zal worden verhaast?
Rusça:
Неужели они торопят мучения от Нас?
Somalice:
Ma Cadaabkanagay Dadajisan.
Swahilice:
Basi, je, wanaihimiza adhabu yetu?
Uygurca:
ئۇلار بىزنىڭ ئازابىمىزنىڭ بۇرۇنراق كېلىشىنى تىلەمدۇ؟
Japonca:
それでもかれらは,われの懲罰を急がせようというのか。
Arapça (Ürdün):
«أفبعذابنا يستعجلون».
Hintçe:
तो क्या ये लोग हमारे अज़ाब की जल्दी कर रहे हैं
Tayca:
ทำไมพวกเขาจึงเร่งการลงโทษของเราอีกเล่า?
İbranice:
הרוצים הם לזרז את עונשנו
Hırvatça:
Pa zar oni kaznu Našu požuruju?!
Rumence:
Ei cer venirea osândei Noastre degrabă?
Transliteration:
AfabiAAathabina yastaAAjiloona
Türkçe:
Bizim azabımızı acele mi istiyorlar?
Sahih International:
So for Our punishment are they impatient?
İngilizce:
Do they then ask for Our Penalty to be hastened on?
Azerbaycanca:
İndi (günahkarlar) əzabımızın (dünyada onlara) tezmi gəlməsini istəyirlər?
Süleyman Ateş:
Hala bizim azabımızı mı acele istiyorlar (doğru söyleyenlerden isen bizi tehdidettiğin azabı getir mi diyorlar)?
Diyanet Vakfı:
(Durmadan mucize talebiyle) onlar bizim azabımızı mı çarçabuk istiyorlardı?
Erhan Aktaş:
Yoksa azâbımızı çabuklaştırmak mı istiyorlar?
Kral Fahd:
(Durmadan mucize talebiyle) onlar bizim azabımızı mı çarçabuk istiyorlardı?
Hasan Basri Çantay:
Onlar haalâ azabımızı çabuklatdırmak mı istiyorlar?
Muhammed Esed:
O halde, azabımızın çarçabuk gelmesini mi istiyorlar?
Gültekin Onan:
Onlar yine de azabımızı çabuklaştırmak mı istiyorlar?
Ali Fikri Yavuz:
Şimdi onlar azabımızı çabuklaştırmak mı istiyorlar?
Portekizce:
Pretendem, acaso, apressar o Nosso castigo?
İsveççe:
Är det då verkligen deras önskan att skynda på Vårt straff?
Farsça:
آیا به آمدن عذاب ما شتاب می کنند؟
Kürtçe:
دەی ئایا ئەوان پەلەی سزای ئێمەیانە
Özbekçe:
Бизнинг азобимизнинг тезроқ келишини истайдиларми-я?!
Malayca:
(Kalaulah demikian keadaan mereka) maka patutkah mereka meminta disegerakan azab Kami?
Arnavutça:
A mos vallë, ata – po e shpejtojnë dënimin Tonë!?
Bulgarca:
А нима за Нашето мъчение бързат?
Sırpça:
Па зар они пожурују Нашу казну?!
Çekçe:
Budou si pak ještě přát trestu Našeho uspíšení?
Urduca:
تو کیا یہ لوگ ہمارے عذاب کے لیے جلدی مچا رہے ہیں؟
Tacikçe:
Оё ба азоби мо мешитобанд?
Tatarca:
Әйә Безнең ґәзабның аларга килүен ашыктыралармы? (тәкәбберләнеп, өстебезгә таш яудыр дияләр иде.)
Endonezyaca:
Maka apakah mereka meminta supaya disegerakan azab Kami?
Amharca:
በቅጣታችን ያቻኩላሉን
Tamilce:
ஆக, அவர்கள் நமது தண்டனையை அவசரமாக கேட்கிறார்களா?
Korece:
그들은 아직도 하나님의 벌을 재촉하고 있노라
Vietnamca:
Vậy sao họ lại hối thúc hình phạt mau đến?
Ayet Linkleri: