Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

26

Sûredeki Ayet No: 

171

Ayet No: 

3103

Sayfa No: 

374

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِلَّا عَجُوزًا فِي الْغَابِرِينَ

Çeviriyazı: 

illâ `acûzen fi-lgâbirîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ancak (geride) bir yaşlı kadın kaldı.

Diyanet İşleri: 

Bunun üzerine geride kalan yaşlı bir kadın dışında, onu ve ailesini, hepsini kurtardık.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ancak bir kocakarı, geri kalanların içindeydi.

Şaban Piriş: 

Sadece geride kalanlar içindeki (hanımı olan) bir kocakarı hariç.

Edip Yüksel: 

Yalnız bir yaşlı kadın hariç; geride kalanlardan idi.

Ali Bulaç: 

Yalnızca geri kalanlar içinde bir kocakarı hariç.

Suat Yıldırım: 

Yalnız bir koca karı geride kalıp helâk edilenler arasında oldu.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ancak bir kocakarı geri kalan içinde (kaldı).

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ancak geridekiler arasında bir kocakarı kaldı.

Bekir Sadak: 

(177-18) 3 suayb onlara: «Allah´a karsi gelmekten sakinmaz misiniz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim. Artik Allah´tan sakinin ve bana itaat edin. Ben buna karsi sizden bir ucret istemiyorum, benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Olcuyu tam yapin, eksiltenlerden olmayin. Dogru terazi ile tartin. insanlarin hakkini azaltmayin. Yeryuzunde bozgunculuk yaparak karisiklik cikarmayin.

İbni Kesir: 

Sadece yaşlı bir kadın geride kalanlardan oldu.

Adem Uğur: 

Ancak bir kocakarı müstesna. O, geride kalanlardan (oldu).

İskender Ali Mihr: 

Geride kalanların içinde bir ihtiyar kadın (Lut (A.S)´ın hanımı) hariç.

Celal Yıldırım: 

26:170

Tefhim ul Kuran: 

Yalnızca geri kalanlar içinde bir kocakarı hariç.

Fransızca: 

sauf une vieille qui fut parmi les exterminés.

İspanyolca: 

salvo a una vieja entre los que se rezagaron.

İtalyanca: 

a parte una vecchia che restò indietro.

Almanca: 

außer einer Alten, sie war von den Untergehenden.

Çince: 

只有一个老妇人除外,她属于留下的人。

Hollandaca: 

Behalve eene oude vrouw, zijnde zijne vrouw, die omkwam met hen die achtergebleven waren.

Rusça: 

кроме старухи, которая оказалась среди оставшихся позади.

Somalice: 

Habar ku hadhay Mooyee (Haweeneydiisii).

Swahilice: 

Isipo kuwa kikongwe katika walio kaa nyuma.

Uygurca: 

پەقەت موماينى (يەنى لۇتنىڭ ئايالىنى قالدۇرۇپ قويۇپ) ھالاك قىلدۇق

Japonca: 

後に残った,老女(ルートの妻)は別であったが。

Arapça (Ürdün): 

«إلا عجوزا» امرأته «في الغابرين» الباقين أهلكناها.

Hintçe: 

मगर (लूत की) बूढ़ी औरत कि वह पीछे रह गयी

Tayca: 

นอกจากหญิงแก่คนหนึ่ง ซึ่งนางอยู่ในหมู่ผู้ถูกทำลาย

İbranice: 

מלבד ישישה אחת שהתעכבה (אשת לוט)

Hırvatça: 

osim starice koja je ostala s onima koji su kaznu iskusili,

Rumence: 

în afara unei bătrâne rămase în urmă,

Transliteration: 

Illa AAajoozan fee alghabireena

Türkçe: 

Ancak geridekiler arasında bir kocakarı kaldı.

Sahih International: 

Except an old woman among those who remained behind.

İngilizce: 

Except an old woman who lingered behind.

Azerbaycanca: 

Ancaq geridə qalan bir qadın (Lutun günahkar övrəti) istisna olmaqla!

Süleyman Ateş: 

Yalnız geride kalanlar arasında bulunan bir koca karıyı (kurtarmadık).

Diyanet Vakfı: 

Ancak bir kocakarı müstesna. O, geride kalanlardan (oldu).

Erhan Aktaş: 

Geride kalanlardan aciz(1) bir kadın hariç.

Kral Fahd: 

Ancak yaşlı bir kadın dışında O, geride kalanlardan (oldu).

Hasan Basri Çantay: 

Geri kalanların içinde yalınız bir koca karı vardı.

Muhammed Esed: 

yalnızca geride kalmayı seçen bir kocakarı bunun dışında kaldı;

Gültekin Onan: 

Yalnızca geri kalanlar içinde bir kocakarı hariç.

Ali Fikri Yavuz: 

Ancak ailesinden, geridekiler içinde yalnız karısı kaldı.

Portekizce: 

Exceto uma a anciã, que foi deixada para trás.

İsveççe: 

utom en gammal kvinna, som var bland dem som dröjde sig kvar.

Farsça: 

مگر پیرزنی در [میان] باقی ماندگان،

Kürtçe: 

بێجگە لەپیرەژنێک (ژنەکەی لوط) کە لەجێماوان و(تیاچوان) بوو

Özbekçe: 

Магар (азобда) қолгувчилардан бўлган бир кампирга (бермадик).

Malayca: 

Kecuali seorang perempuan tua tertinggal dalam golongan yang kena azab itu.

Arnavutça: 

pos plakën (gruas së Lutit, e cila mbeti) me të tjerët,

Bulgarca: 

освен една старица сред останалите.

Sırpça: 

осим старице која је остала са онима који су искусили казну,

Çekçe: 

kromě stařeny jedné, jež byla mezi opozdilými,

Urduca: 

بجز ایک بڑھیا کے جو پیچھے رہ جانے والوں میں تھی

Tacikçe: 

ғайри пиразане, ки хост бимонад.

Tatarca: 

Мәгәр Лутның хыянәтче хатыны газапта калучылардан булды.

Endonezyaca: 

kecuali seorang perempuan tua (isterinya), yang termasuk dalam golongan yang tinggal.

Amharca: 

በቀሪዎቹ ውስጥ የኾነች አሮጊት ብቻ ስትቀር (እርሷ ጠፋች)፡፡

Tamilce: 

மிஞ்சியவர்களில் (அவரின் மனைவியான) ஒரு கிழவியைத் தவிர. (அவளும் பின்னர் அழிக்கப்பட்டாள்.)

Korece: 

뒤에 남아있던 늙은 한 여 인과

Vietnamca: 

Trừ vợ của Y (là kẻ vô đức tin), nữ ta sẽ ở cùng đám người bị trừng phạt.