Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

26

Sûredeki Ayet No: 

137

Ayet No: 

3069

Sayfa No: 

373

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِنْ هَٰذَا إِلَّا خُلُقُ الْأَوَّلِينَ

Çeviriyazı: 

in hâẕâ illâ ḫulüḳu-l'evvelîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Bu sırf eskilerin âdetidir.

Diyanet İşleri: 

Bu durumumuz öncekilerin geleneğidir. Biz azaba uğratılacak da değiliz" dediler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Bu, önce gelip geçenlerin uydurmalarından başka bir şey değil.

Şaban Piriş: 

Bu, ancak öncekilerin geleneğidir.

Edip Yüksel: 

Bu, bizden öncekilerin izlediği yaşantı biçimidir.

Ali Bulaç: 

Bu, geçmiştekilerin 'geleneksel tutumundan başkası değildir.

Suat Yıldırım: 

“Sen” dediler, “Ha böyle nasihat etmiş, ha etmemişsin, bize göre hepsi bir.Bizim tuttuğumuz yol, önceki atalarımızın sürüp gelen âdetlerinden başka bir şey değildir.Biz bundan ötürü de cezalandırılacak değiliz!” [11,53]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(137-138) «Bu, evvelkilerin adetinden başka bir şey değildir.» «Ve bizler ise muazzep olacaklar değiliz.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Bu, öncekilerin uydurmalarından başka şey değil.

Bekir Sadak: 

26:142

İbni Kesir: 

Bu, öncekilerin adetinden başka bir şey değildir.

Adem Uğur: 

Bu, öncekilerin geleneğinden başka bir şey değildir.

İskender Ali Mihr: 

Bu ancak evvelkilerin hulûkundan (yaratmalarından, uydurmalarından) başka bir şey değildir.

Celal Yıldırım: 

Bu tutumunuz, öncekilerin (sürüp gelen) âdetlerinden başkası değildir.

Tefhim ul Kuran: 

«Bu, geçmiştekilerin geleneksel tutumundan başkası değildir.»

Fransızca: 

Ce ne sont là que des moeurs des anciens :

İspanyolca: 

No hacemos sino lo que acostumbraban a hacer los antiguos.

İtalyanca: 

Questi nostri costumi non sono che quelli degli antichi:

Almanca: 

Dies ist nichts anderes als die Moral der Früheren!

Çince: 

这不过是老生常谈罢了。

Hollandaca: 

Wat gij ons predikt is slechts een verzinsel der ouden.

Rusça: 

Это - всего лишь обычаи (или измышления) первых поколений,

Somalice: 

Kanna ma aha waxaan Dabeecaddii «Diintii» Dadkii hore ahayn.

Swahilice: 

Haya si chochote ila ni mtindo wa watu wa tokea zamani.

Uygurca: 

بۇ (يەنى بۇتلارغا چوقۇنۇش) پەقەت بۇرۇنقىلاردىن قالغان ئادەت

Japonca: 

本当にこれは,昔のやり方に外なりません。

Arapça (Ürdün): 

«إن» ما «هذا» الذي خوفنا به «إلا خَلْق الأولين» اختلافهم وكذبهم وفي قراءة بضم الخاء واللام أي ما هذا الذي نحن عليه من إنكار للبعث إلا خلق الأولين أي طبيعتهم وعادتهم.

Hintçe: 

ये (डरावा) तो बस अगले लोगों की आदत है

Tayca: 

นี่ไม่ใช่อะไรอื่นนอนจากเป็นเรื่องโกหกในสมัยก่อน ๆ

İbranice: 

לא תתרה בנו, אין זה (דבריך) אלא סיפורי הקדמונים

Hırvatça: 

ovako su i narodi davnašnji vjerovali,

Rumence: 

Aceasta nu este decât felul de a fi al celor dintâi şi

Transliteration: 

In hatha illa khuluqu alawwaleena

Türkçe: 

"Bu, öncekilerin uydurmalarından başka şey değil."

Sahih International: 

This is not but the custom of the former peoples,

İngilizce: 

This is no other than a customary device of the ancients,

Azerbaycanca: 

Bu (bizdən) əvvəlkilərin adətindən (gördükləri işlərdən) başqa bir şey deyildir! (Yaxud bizə dediyin bu sözlər qədimlərin uydurmalarından başqa bir şey deyildir!)

Süleyman Ateş: 

Bu (davranışımız), sadece evvelkilerin ahlakı(ve geleneği)dir.

Diyanet Vakfı: 

Bu, öncekilerin geleneğinden başka bir şey değildir.

Erhan Aktaş: 

“Bu öncekilerin uydurmasından başka bir şey değildir.”

Kral Fahd: 

Bu, öncekilerin geleneğinden (masallarından) başka bir şey değildir.

Hasan Basri Çantay: 

«Bu, evvelkilerin aadetinden başka (bir şey) değildir».

Muhammed Esed: 

"Bu (benimsediğimiz tutum) atalarımızın tutumundan başka bir şey değil ki..!

Gültekin Onan: 

&quot

Ali Fikri Yavuz: 

Bu bize getirdiğin, evvelkilerin yalanından başkası değildir.

Portekizce: 

Porque isto não é mais do que fábulas dos primitivos.

İsveççe: 

det [vi gör är det som] har varit [våra] förfäders sed sedan urminnes tid,

Farsça: 

این [پند و اندرزها و تقسیم امور به حلال و حرام] جز شیوه پیشینیان [که اهل واپس گرایی و خرافات بودند] نیست،

Kürtçe: 

ئەمەی(تۆ ھێناوتە) تەنھا درۆو دەلەسەی پێشینانە

Özbekçe: 

Бу эскиларнинг одати, холос.

Malayca: 

"Segala apa (yang engkau katakan) ini, hanyalah adat kebiasaan orang-orang dahulu-kala,

Arnavutça: 

Këto janë vetëm doket e popujve të lashtë,

Bulgarca: 

Това са само обичаите на предците.

Sırpça: 

овако су веровали и давни народи,

Çekçe: 

vždyť toto je způsob starých -nic jiného -

Urduca: 

یہ باتیں تو یوں ہی ہوتی چلی آئی ہیں

Tacikçe: 

Инҳо ҷуз ҳамон дурӯғу найранги пешиниён нест.

Tatarca: 

Синең куркытуың һич нәрсә түгел, мәгәр әүвәлгеләрнең ялган сөйләү гадәтләредер.

Endonezyaca: 

(agama kami) ini tidak lain hanyalah adat kebiasaan orang dahulu.

Amharca: 

«ይህ የፊተኞቹ ሰዎች ፀባይ እንጅ ሌላ አይደለም፡፡

Tamilce: 

(செயல்களில் நாங்கள் செய்கிற) இவை முன்னோரின் குணமாக (பழக்கமாக, வழிமுறையாக)வே தவிர இல்லை.

Korece: 

실로 이것은 옛 선조들의 관습에 불과하며

Vietnamca: 

“Đây đúng là phong cách và lối suy nghĩ của người xưa.”