Arapça:
وَإِن مِّنكُمْ إِلَّا وَارِدُهَا ۚ كَانَ عَلَىٰ رَبِّكَ حَتْمًا مَّقْضِيًّا
Çeviriyazı:
veim minküm illâ vâridühâ. kâne `alâ rabbike ḥatmem maḳḍiyyâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İçinizden hiçbiri istisna edilmemek üzere mutlaka herkes cehenneme varacaktır. Bu, Rabbinin katında kesinleşmiş bir hükümdür.
Diyanet İşleri:
Sizden cehenneme uğramayacak yoktur. Bu, Rabbinin yapmayı üzerine aldığı kesinleşmiş bir hükümdür.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Sizden bir tek kişi bile yoktur ki oraya uğramasın; bu, Rabbinin takdir ettiği bir şeydir.
Şaban Piriş:
Sizden ona uğramayacak kimse yoktur. Bu Rabbinin yapmayı üzerine aldığı kesin bir hükümdür.
Edip Yüksel:
İçinizden oraya gelmeyecek yoktur; bu, Rabbinin gerçekleştireceği kesin bir karardır.
Ali Bulaç:
Sizden ona girmeyecek hiç kimse yoktur. Bu, Rabbinin kesin olarak üzerine aldığı bir karardır.
Suat Yıldırım:
Sizden hiç kimse yoktur ki cehenneme varmasın. Bu Rabbinin katında kesinleşmiş bir hükümdür.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve sizden bir kimse yoktur ki, illâ oraya uğrayacaktır. Bu, Rabbin tarafından hükm ve kaza buyurulmuş bir şeydir.
Yaşar Nuri Öztürk:
İçinizden oraya uğramayacak hiç kimse yoktur. Bu, Rabbin üzerinde kesinleşmiş bir hükümdür.
Bekir Sadak:
Ayetlerimizi inkar eden ve «bana elbette mal ve cocuk verilecektir» diyeni gordun mu?
İbni Kesir:
Sizden oraya gitmeyecek hiç kimse yoktur. Bu, Rabbının yapmayı üzerine aldığı kesin bir hükümdür.
Adem Uğur:
İçinizden, oraya uğramayacak hiçbir kimse yoktur. Bu, Rabbin için kesinleşmiş bir hükümdür.
İskender Ali Mihr:
Ve sizden biriniz (bile hariç olmamak üzere hepiniz), illâ (muhakkak) ona (cehenneme) varacaksınız. (Bu), senin Rabbinin üzerine (aldığı) kesinleşmiş bir hükümdür.
Celal Yıldırım:
Hem sizden hiçbir kimse yoktur ki Cehennem´e uğramış olmasın. Bu, Rabbın yanında kesin hükme bağlanmıştır.
Tefhim ul Kuran:
Sizden ona girmeyecek hiç kimse yoktur. Bu, Rabbinin kesin olarak üzerine aldığı bir karardır.
Fransızca:
Il n'y a personne parmi vous qui ne passera pas par [L'Enfer] : Car [il s'agit là] pour ton Seigneur d'une sentence irrévocable.
İspanyolca:
Ninguno de vosotros dejará de llegarse a ella. Es una decisión irrevocable de tu Señor.
İtalyanca:
Nessuno di voi mancherà di passarvi: ciò è fermamente stabilito dal tuo Signore.
Almanca:
Und jeder von euch wird es (das Feuer) gewiß ansteuern. Für deinen HERRN ist dies eine beschlossene Notwendigkeit.
Çince:
你们中没有一个人不到火狱的,那是你的主决定要施行的。
Hollandaca:
Er is niemand van u, die haar niet zal naderen; dit is een vast besluit van uwen Heer.
Rusça:
Каждый из вас войдет туда. Таково окончательное решение твоего Господа.
Somalice:
cid idinka mid ah oon ku aroorayn ma jiro naarta, arrintaasna waxay ku ahaatay Eebahaa wax go'an oo xukuman.
Swahilice:
Wala hapana yeyote katika nyinyi ila ni mwenye kuifikia. Hiyo ni hukumu ya Mola wako Mlezi ambayo lazima itimizwe.
Uygurca:
سىلەرنىڭ ئىچىڭلاردىن دوزاخقا بارمايدىغان بىرەر كىشىمۇ قالمايدۇ، بۇ پەرۋەردىگارىڭنىڭ ئۆزگەرمەس ھۆكمىدۇر
Japonca:
そしてあなたがたの中一人もそれを通り越せない。これはあなたがたの主が,成し遂げられる御神命である。
Arapça (Ürdün):
«وإن» أي ما «منكم» أحد «إلا واردها» أي داخل جهنم «كان على ربك حتما مقضيا» حتمه وقضى به لا يتركه.
Hintçe:
और तुममे से कोई ऐसा नहीं जो जहन्नुम पर से होकर न गुज़रे (क्योंकि पुल सिरात उसी पर है) ये तुम्हारे परवरदिगार पर हेतेमी और लाज़मी (वायदा) है
Tayca:
และไม่มีผู้ใดในหมู่พวกเจ้า นอกจากจะเป็นผู้ผ่านเข้าไปในมัน มันเป็นสิ่งที่กำหนดไว้แน่นอนแล้วสำหรับพระเจ้าของเจ้า
İbranice:
אין אחד מכם שלא יעבור (בשביל) מעליו, כי זה צו קבוע ומוחלט של ריבונך
Hırvatça:
I svaki od vas će do njega stići! Gospodar tvoj se sigurno tako obavezao!
Rumence:
căci hotărârea Domnului tău este de neclintit.
Transliteration:
Wain minkum illa wariduha kana AAala rabbika hatman maqdiyyan
Türkçe:
İçinizden oraya uğramayacak hiç kimse yoktur. Bu, Rabbin üzerinde kesinleşmiş bir hükümdür.
Sahih International:
And there is none of you except he will come to it. This is upon your Lord an inevitability decreed.
İngilizce:
Not one of you but will pass over it: this is, with thy Lord, a Decree which must be accomplished.
Azerbaycanca:
Sizdən elə bir kəs olmaz ki, oraya varid olmasın. Bu, Rəbbinin (əzəldən) buyurduğu vacib bir hökmdür. (Bütün insanlar Cəhənnəmin müdhiş mənzərəsini onun körpüsü üstündən keçərkən öz gözləri ilə görəcəklər. Cənnətliklər cəhənnəm odunun içindən yanmadan, sağ-salamat keçəcək, cəhənnəmliklər isə ora düşüb əbədi əzaba məhkum olacaqlar. Bir qism insan da müəyyən müddət orada qalıb günahı təmizlənəcək, sonra Cənnətə qayıdacaqdır).
Süleyman Ateş:
İçinizden oraya gitmeyecek hiç kimse yoktur. Bu, Rabbinin üzerine aldığı kesin borçtur.
Diyanet Vakfı:
İçinizden, oraya uğramayacak hiçbir kimse yoktur. Bu, Rabbin için kesinleşmiş bir hükümdür.
Erhan Aktaş:
Sizden oraya(1) gelmeyecek hiç kimse yoktur. Bu Rabb’inin üzerine aldığı kesinleşmiş bir yargıdır.(2)
Kral Fahd:
İçinizden, oraya uğramayacak hiçbir kimse yoktur. Bu, Rabbin için kesinleşmiş bir hükümdür.
Hasan Basri Çantay:
Sizden hiç biriniz müstesna olmamak üzere ille oraya (cehenneme) uğrıyacakdır. Bu, Rabbinin üzerine kat´i olarak aldığı, kazaa etdiği (bir şey) dir.
Muhammed Esed:
Ve sizin her biriniz onu görebilecek bir noktaya varacaksınız: Bu, Rabbin katında yerine getirilmesi gerekli bir hükümdür.
Gültekin Onan:
Sizden ona girmeyecek hiç kimse yoktur. Bu, rabbinin kesin olarak üzerine aldığı bir karardır.
Ali Fikri Yavuz:
İçinizden hiç biri istisna edilmemek üzere mutlaka Cehennem’e varacaktır. Bu, Rabbinin katında kesinleşmiş bir hükümdür. (Ancak Cennetlikler yanmadan geçecekler, Cehennemlikler ise ateşe düşeceklerdir.)
Portekizce:
E não haverá nenhum de vós que não tenha por ele, porque é um decreto irrevogável do teu Senhor.
İsveççe:
Ingen av er skall slippa ifrån denna [syn]. Det är din Herres fasta beslut.
Farsça:
و هیچ کس از شما نیست مگر آنکه وارد دوزخ می شود، [ورود همگان به دوزخ] بر پروردگارت مسلّم و حتمی است.
Kürtçe:
کەس نیە لە ئێوە نەڕوات و تێنەپەڕێت بەسەر دۆزەخدا (ئەو تێپەڕینە) بڕیارێکی بڕاوەیە لە پەروەردگارتەوە
Özbekçe:
Сиздан унга яқинлашувчи бўлмаган ҳеч ким йўқ. Бу Роббинг ҳузуридаги кескин ҳукмдир. (Аллоҳ таоло Анбиё сурасида мўминлар ҳақида: «Ана ўшалар у (жаҳаннам)дан узоқлаштирилганлар, унинг овозини ҳам эшитмайдилар» деган, шунинг учун ҳам бу оятга «Сиздан унга яқинлашувчи бўлмаган ҳеч ким йўқ», деб маъно берсак аслига мувофиқ бўлади. Бинобарин, мўминлар жаҳаннамга, хусусан, сиротдан ўтаётганларида яқинлашадилар, бироқ тушмай ўтиб кетадилар. Кофирлар эса, яқинлашиб, жаҳаннам атрофида тиз чўкиб ўтирадилар ва гуноҳларига мос равишда кетма-кет дўзахга ташланадилар.)
Malayca:
Dan tiada seorangpun di antara kamu melainkan akan sampai kepadanya; (yang demikian) adalah satu perkara yang mesti (berlaku) yang telah ditetapkan oleh Tuhanmu.
Arnavutça:
Dhe, nuk ka asnjë prej jush e që të mos arrijë tek ai (zjarri). Kjo është dispozitë e caktuar nga Zoti yt.
Bulgarca:
И всеки от вас ще мине през Ада. Това е окончателна присъда от твоя Господ.
Sırpça:
И сваки од вас ће до Пакла да стигне! Твој Господар се сигурно тако обавезао!
Çekçe:
A mezi vámi není nikoho, kdo by k němu nesestoupil, a to u Pána tvého nezvratné je rozhodnutí.
Urduca:
تم میں سے کوئی ایسا نہیں ہے جو جہنم پر وارد نہ ہو، یہ تو ایک طے شدہ بات ہے جسے پُورا کرنا تیرے رب کا ذمہ ہے
Tacikçe:
Ва ҳеҷ як аз шумо нест, ки вориди ҷаҳаннам нашавад ва ин ҳукмест ҳатмӣ аз ҷониби Парвардигори ту,
Tatarca:
Сездән һәрберегез ул җәһәннәмгә килмичә калмас, сезнең аңда килүегез Раббыгызның үз хөкеме илә үзенә лязем булды ки, аны эшләми калдырмас.
Endonezyaca:
Dan tidak ada seorangpun dari padamu, melainkan mendatangi neraka itu. Hal itu bagi Tuhanmu adalah suatu kemestian yang sudah ditetapkan.
Amharca:
ከእናንተም ወደ እርሷ ወራጅ እንጂ አንድም የለም፡፡ (መውረዱም) ጌታህ የፈረደው ግዴታ ነው፡፡
Tamilce:
உங்களில் எல்லோரும் அதன் மீது கடந்து சென்றே ஆக வேண்டும். அது உமது இறைவனிடம் முடிவு செய்யப்பட்ட உறுதியான காரியமாக இருக்கிறது.
Korece:
너희 가운데 거기에 이르지 아니할 자 아무도 없나니 그것은 너희가 피할 수 없는 주님의 단호한 결정이시라
Vietnamca:
Và chắc chắn không ai trong các ngươi (hỡi nhân loại) tránh khỏi việc đi qua chiếc cầu Sirat (được bắt ngang qua Hỏa Ngục). Quyết định của Thượng Đế của Ngươi chắc chắn sẽ phải được thể hiện.
Ayet Linkleri: