Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

19

Sûredeki Ayet No: 

72

Ayet No: 

2322

Sayfa No: 

310

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

ثُمَّ نُنَجِّي الَّذِينَ اتَّقَوا وَّنَذَرُ الظَّالِمِينَ فِيهَا جِثِيًّا

Çeviriyazı: 

ŝümme nünecci-lleẕîne-tteḳav veneẕeru-żżâlimîne fîhâ ciŝiyyâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Sonra Allah'dan korkup, sakınanları kurtaracağız ve zalimleri de toptan cehennemde bırakacağız.

Diyanet İşleri: 

Sonra Biz Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanları kurtarır, zalimleri de orada diz üstü çökmüş olarak bırakırız.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Sonra çekinenleri kurtarırız, zalimleriyse dizüstü çökmüş bir halde bırakırız orada.

Şaban Piriş: 

Sonra, takva sahiplerini kurtaracağız, zalimleri de orada dizüstü çökmüş olarak bırakacağız.

Edip Yüksel: 

Sonra, erdemlileri kurtaracağız. Zalimleri ise orada diz üstü bırakacağız.

Ali Bulaç: 

Sonra, takva sahiplerini kurtarırız ve zulmedenleri diz üstü çökmüş olarak bırakıveririz.

Suat Yıldırım: 

Sonra Allah'ı sayıp günahlardan sakınan müttakileri kurtararak zalimleri dizüstü çökmüş vaziyette orada bırakacağız.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Sonra ittikada bulunmuş olanları necâta erdiririz. Zalimleri de orada dizleri üstüne çökmüş bir halde bırakırız.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Sonra biz, korunup sakınanları kurtaracağız. Zalimleri de orada dizleri üzerinde çökmüş bırakacağız.

Bekir Sadak: 

O gorulmeyeni mi biliyor, yoksa Rahman katindan bir soz mu almistir?

İbni Kesir: 

Sonra Biz, takvaya erenleri kurtaracağız. Zalimleri de orada diz üstü çökmüş olarak bırakacağız.

Adem Uğur: 

Sonra biz, Allah´tan sakınanları kurtarırız

İskender Ali Mihr: 

Sonra takva sahiplerini kurtaracağız. Ve zalimleri, diz üstü çökmüş olarak bırakacağız.

Celal Yıldırım: 

Sonra da Allah´tan korkup fenalıklardan sakınanları kurtaracağız. Zâlimleri ise dizleri üstü Cehennem´de bırakacağız.

Tefhim ul Kuran: 

Sonra, takva sahiplerini kurtarırız ve zulme sapanları diz üstü çökmüş olarak bırakıveririz.

Fransızca: 

Ensuite, Nous délivrerons ceux qui étaient pieux et Nous y laisserons les injustes agenouillés.

İspanyolca: 

Luego, salvaremos a quienes temieron a Alá, y abandonaremos en ella, arrodillados, a los impíos.

İtalyanca: 

Salveremo coloro che Ci hanno temuto e lasceremo gli ingiusti in ginocchio.

Almanca: 

Dann erretten WIR diejenigen, die Taqwa gemäß handelten, und lassen die Unrecht-Begehenden darin kniend.

Çince: 

然后,我将拯救敬畏者,而让不义者跪在那里面。

Hollandaca: 

Daarna zullen wij hen bevrijden, die godvruchtig waren; doch wij zullen de goddeloozen op hunne knieën daarin laten.

Rusça: 

Потом Мы спасем богобоязненных, а беззаконников оставим там стоять на коленях.

Somalice: 

Markaas waxaannu korin kuwa Dhawrsaday, waxaannu kaga tagi Daalimiinta Dhexdeeda iyagoo Jilbo u Fadhiya.

Swahilice: 

Kisha tutawaokoa wale walio mchamngu; na tutawaacha madhaalimu humo wamepiga magoti.

Uygurca: 

ئاندىن ئەڭ تەقۋادارلارنى (جەھەننەمدىن) قۇتقۇزىمىز، زالىملارنى جەھەننەمدە تىزلىنىپ ئولتۇرغان ھالدا قويىمىز

Japonca: 

しかしわれは主を畏れる敬虔な者を救い,不義を行った者は跪いたままで放って置こう。

Arapça (Ürdün): 

«ثم ننجِّي» مشددا ومخففا «الذين اتقوا» الشرك والكفر منها «ونذر الظالمين» بالشرك والكفر «فيها جثيا» على الركب.

Hintçe: 

फिर हम परहेज़गारों को बचाएँगे और नाफ़रमानों को घुटने के भल उसमें छोड़ देंगे

Tayca: 

แล้วเราจะให้บรรดาผู้ยำเกรงรอดพ้นแล้วเราจะปล่อยให้บรรดาผู้อธรรมคุกเข่าอยู่ในนั้น

İbranice: 

אך את אלה היראים נציל ואת המקפחים נשאיר שם ליפול על ברכיהם

Hırvatça: 

Zatim ćemo one koji su se Allaha bojali i grijeha klonili spasiti, a zulumćare ćemo da u njemu na koljenima kleče ostaviti.

Rumence: 

Noi îi vom mântui pe cei care se temeau şi-i vom lăsa pe nedrepţi îngenunchiaţi.

Transliteration: 

Thumma nunajjee allatheena ittaqaw wanatharu alththalimeena feeha jithiyyan

Türkçe: 

Sonra biz, korunup sakınanları kurtaracağız. Zalimleri de orada dizleri üzerinde çökmüş bırakacağız.

Sahih International: 

Then We will save those who feared Allah and leave the wrongdoers within it, on their knees.

İngilizce: 

But We shall save those who guarded against evil, and We shall leave the wrong-doers therein, (humbled) to their knees.

Azerbaycanca: 

Sonra Biz Allahdan qorxub pis əməllərdən çəkinənlərə nicat verəcək, zalımları isə orada diz üstə çökmüş halda saxlayacağıq!

Süleyman Ateş: 

Sonra korunanları kurtarırız ve zalimleri öyle diz üstü çökmüş olarak bırakırız.

Diyanet Vakfı: 

Sonra biz, Allah'tan sakınanları kurtarırız; zalimleri de diz üstü çökmüş olarak orada bırakırız.

Erhan Aktaş: 

Sonra Biz takvâ sahiplerini kurtuluşa erdireceğiz. Ve zalimleri, orada diz üstü çökmüş halde bırakacağız.

Kral Fahd: 

Sonra biz, Allah'tan sakınanları kurtarırız; zalimleri de diz üstü çökmüş olarak orada bırakırız .

Hasan Basri Çantay: 

Sonra takvaaya erenleri kurtaracağız. Zaalimleri ise orada diz üstü düşmüş bir halde bırakacağız.

Muhammed Esed: 

Bir kere daha (hatırlatalım ki): Biz, Bize karşı sorumluluk bilinci taşıyanları (cehennemden) kurtaracağız; ama zalimleri onun içinde diz üstü bırakacağız.

Gültekin Onan: 

Sonra, takva sahiplerini kurtarırız ve zulmedenleri diz üstü çökmüş olarak bırakıveririz.

Ali Fikri Yavuz: 

Sonra, Allah’dan korkup sakınanları kurtaracağız ve zalimleri de toptan Cehennem’de bırakacağız.

Portekizce: 

Logo salvaremos os devotos e deixaremos ali, genuflexos, os iníquos.

İsveççe: 

Därefter skall Vi föra dem i säkerhet som fruktade Gud. Men de orättfärdiga lämnar Vi kvar där, hukande på sina knän.

Farsça: 

سپس آنان را که [از کفر، شرک، فساد و گناه] پرهیز کردند، نجات می دهیم، و ستمکاران را که به زانو درافتاده اند، در دوزخ رها می کنیم.

Kürtçe: 

دواتر ئەوانە ڕزگار دەکەین کە پارێزکار ولەخواترس بوون و ستەمکاران لەسەرچۆک لەناو (دۆزەخ) دا دەھێڵینەوە

Özbekçe: 

Сўнгра тақво қилганларга нажот берамиз ва золимларни унда тиз чўккан ҳолларида қолдирамиз.

Malayca: 

Kemudian Kami akan selamatkan orang-orang yang bertaqwa, dan kami akan biarkan orang-orang yang zalim (dengan kekufurannya dan maksiatnya) tinggal berlutut di dalam neraka itu.

Arnavutça: 

Pastaj do t’i shpëtojmë ata që kanë qenë besimtarë, e do t’i lëmë zullumqarët në të – të gjunjëzuar.

Bulgarca: 

После Ние ще спасим богобоязливите и ще оставим там на колене угнетителите.

Sırpça: 

Затим ћемо да спасимо оне који су се бојали Аллаха и клонили греха, а невернике ћемо да оставимо у њему на коленима да клече.

Çekçe: 

Potom však zachráníme ty, kdož bohabojní byli, a ponecháme v něm nespravedlivé na kolenou klečící.

Urduca: 

پھر ہم اُن لوگوں کو بچا لیں گے جو (دنیا میں) متقی تھے اور ظالموں کو اُسی میں گرا ہُوا چھوڑ دیں گے

Tacikçe: 

Он гоҳ парҳезгоронро наҷот медиҳем ва ситамкоронро ҳамчунон ба зону нишаста дар он ҷо мегузорем.

Tatarca: 

Соңра тәкъва мөэминнәрне ул җәһәннәмнән коткарырбыз, вә Коръән белән гамәл кылмаган залимнәрне тезләнгән хәлләрендә ул җәһәннәмдә калдырырбыз.

Endonezyaca: 

Kemudian Kami akan menyelamatkan orang-orang yang bertakwa dan membiarkan orang-orang yang zalim di dalam neraka dalam keadaan berlutut.

Amharca: 

ከዚያም እነዚያን የተጠነቀቁትን እናድናለን፡፡ አመጸኞቹንም የተንበረከኩ ኾነው በውስጧ እንተዋቸዋለን፡፡

Tamilce: 

பிறகு, எவர்கள் அல்லாஹ்வை அஞ்சி நடந்தார்களோ அவர்களை நாம் (நரகத்தில் விழுந்துவிடாமல்) பாதுகாப்போம். இன்னும், அநியாயக்காரர்களை முழங்காலிட்டவர்களாக அதில் (தள்ளி) விட்டுவிடுவோம்.

Korece: 

그러나 하나님께서 악을 경 계하는 자들은 구제할 것이되 사 악한 자들은 그 안에서 무릎을 꿇게 하리라

Vietnamca: 

Rồi TA sẽ cứu rỗi những ai ngoan đạo và bỏ mặc những kẻ làm điều sai quấy quỳ gối trong đó (Hỏa Ngục).

Rubu tag: 

Hizb tag: