Arapça:
بَلْ أَتَيْنَاهُم بِالْحَقِّ وَإِنَّهُمْ لَكَاذِبُونَ
Çeviriyazı:
bel eteynâhüm bilḥaḳḳi veinnehüm lekâẕibûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Doğrusu biz onlara hakkı getirdik; onlar ise cidden yalancıdırlar.
Diyanet İşleri:
Hayır; Biz onlara gerçeği getirdik ama, onlar yalancıdırlar.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Hayır, biz onlara gerçeği getirdik ve şüphe yok ki onlar, yalan söylemedeler elbette.
Şaban Piriş:
Doğrusu onlara hak olanı getirdik, fakat onlar yalancıdırlar.
Edip Yüksel:
Kendilerine gerçeği getirmemize rağmen onlar yalanlamaktadırlar.
Ali Bulaç:
Hayır, Biz onlara hakkı getirdik, ancak onlar gerçekten yalancıdırlar.
Suat Yıldırım:
Hayır, Biz onlara gerçeği getirdik; fakat buna rağmen onlar yalanı tercih ediyorlar. İşte gerçek:
Ömer Nasuhi Bilmen:
Hayır... Biz onlara hakkı getirdik. Onlar ise şüphe yok ki, elbette yalancılardır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Hayır, hayır! Biz onlara hakkı getirdik ama onlar tam anlamıyla yalancıdırlar.
Bekir Sadak:
Kotulugu en iyi ile sav. Onlarin vasiflandirmalarini Biz daha iyi biliriz.
İbni Kesir:
Hayır, Biz, onlara gerçeği getirdik. Ama onlar muhakkak yalancılardır.
Adem Uğur:
Doğrusu biz onlara gerçeği getirdik
İskender Ali Mihr:
Hayır, onlara hakkı getirdik. Ve muhakkak ki onlar, gerçekten tekzip edenlerdir (yalanlayanlardır).
Celal Yıldırım:
Evet, biz onlara hakkı (doğruyu ve gerçeği) getirdik ve onlar cidden yalancıdırlar.
Tefhim ul Kuran:
Hayır, biz onlara hakkı getirdik, ancak onlar gerçekten yalancıdırlar.
Fransızca:
Nous leur avons plutôt apporté la vérité et ils sont assurément des menteurs.
İspanyolca:
Vinimos a ellos con la Verdad, pero mienten, si.
İtalyanca:
Abbiamo dato loro la verità, ma essi sono dei bugiardi.
Almanca:
Nein, sondern WIR ließen ihnen die Wahrheit zuteil werden! Doch sie sind zweifellos Lügner.
Çince:
你说:你们怎么被人迷惑呢?不然,我以真理昭示他们, 而他们确是说谎的。
Hollandaca:
Ja, wij hebben hen tot de waarheid gebracht, en zij zijn zekerlijk leugenaars indien zij het loochenen.
Rusça:
Мы явились к ним с истиной, однако они являются лжецами.
Somalice:
Waxaanse Siinay Xaq waana Beenaalayaal.
Swahilice:
Bali tumewaletea Haki, na kwa yakini hao ni waongo.
Uygurca:
ئۇنداق ئەمەس، ئۇلارغا بىز ھەق سۆزنى ئېلىپ كەلدۇق، ئۇلار چوقۇم يالغانچىلاردۇر
Japonca:
いや,われは真理を下したのである。かれらは本当に嘘付きである。
Arapça (Ürdün):
«بل آتيناهم بالحق» بالصدق «وإنهم لكذبون» في نفيه وهو.
Hintçe:
बात ये है कि हमने उनके पास हक़ बात पहुँचा दी और ये लोग यक़ीनन झूठे हैं
Tayca:
แต่ทว่า เราได้นำเอาสัจธรรมมาให้แก่พวกเขาแล้ว และแท้จริงพวกเขาเป็นผู้กล่าวเท็จอย่างแน่นอน
İbranice:
אך, הבאנו להם את הצדק, אולם הם אכן משקרים
Hırvatça:
Štaviše, Mi im Istinu donosimo, a oni su, baš, lažljivci.
Rumence:
Noi le-am adus Adevărul, însă ei sunt tot mincinoşi.
Transliteration:
Bal ataynahum bialhaqqi wainnahum lakathiboona
Türkçe:
Hayır, hayır! Biz onlara hakkı getirdik ama onlar tam anlamıyla yalancıdırlar.
Sahih International:
Rather, We have brought them the truth, and indeed they are liars.
İngilizce:
We have sent them the Truth: but they indeed practise falsehood!
Azerbaycanca:
Xeyr, Biz onları haqqı (haqq yol olan islam dinini) gətirdik. Onlar isə, şübhəsiz ki, yalançıdırlar!
Süleyman Ateş:
Doğrusu biz, onlara hakkı getirdik, (bizim söylediklerimiz gerçektir), onlarsa yalancıdırlar.
Diyanet Vakfı:
Doğrusu biz onlara gerçeği getirdik; onlar ise hakikaten yalancılardır.
Erhan Aktaş:
Oysa onlara Hakk’ı sunuyoruz. Onlar ise kesinlikle yalanlamaktadırlar.
Kral Fahd:
Doğrusu biz onlara hakkı (gerçeği) getirdik onlar ise hakikaten yalancılardır.
Hasan Basri Çantay:
Hayır, biz onlara hakıykatı getirdik. Onlarsa muhakkak yalancıdırlar.
Muhammed Esed:
Hayır, Biz onlara hakkı ulaştırdık; buna rağmen onlar yine de yalanı tercih ediyorlar!
Gültekin Onan:
Hayır, biz onlara hakkı getirdik, ancak onlar gerçekten yalancıdırlar.
Ali Fikri Yavuz:
Doğrusu biz, onlara, hakkı (tevhîdi) getirdik. Şüphesiz onlar, (Allah çocuk edindi, melekler kızlarıdır sözlerinde) yalancıdırlar.
Portekizce:
Nós trazemos-lhes a verdade, porém, sem dúvida que são embusteiros!
İsveççe:
Vi har gett dem sanningens [ljus] men ändå [fortsätter] de att ljuga!
Farsça:
چنین نیست [که آنان می گویند] بلکه ما حق را برای آنان آورده ایم، و بی تردید آنان دروغگویند.
Kürtçe:
(نەخێر وانیە) بەڵکو ئێمە ڕاستیمان بۆ ھێناون وە بێگومان ئەوان درۆزنن
Özbekçe:
Йўқ! Биз уларга ҳақни келтирдик. Улар эса ёлғончилардир.
Malayca:
(Bukanlah sebagaimana tuduhan mereka) bahkan Kami telah membawa kepada mereka keterangan yang benar, dan sesungguhnya mereka adalah berdusta.
Arnavutça:
Jo, Na u kemi sjellë atyre të Vërtetën, por ata, vërtetë janë gënjeshtarë:
Bulgarca:
Да, Ние им дадохме истината, а те са лъжци.
Sırpça:
Да, Ми им истину доносимо, а они су заиста лажљивци.
Çekçe:
Ba věru, My přišli jsme k nim s pravdou, zatímco oni vskutku lháři jsou.
Urduca:
جو امر حق ہے وہ ہم اِن کے سامنے لے آئے ہیں، اور کوئی شک نہیں کہ یہ لوگ جھوٹے ہیں
Tacikçe:
На! Мо бар онҳо сухани рост фиристодем ва онҳо дурӯғ мегӯянд!
Tatarca:
Бәлки Без аларга хаклык илә килдек шулай булса да алар ялганга тоталар.
Endonezyaca:
Sebenarnya Kami telah membawa kebenaran kepada mereka, dan sesungguhnya mereka benar-benar orang-orang yang berdusta.
Amharca:
ይልቁንም እውነትን አመጣንላቸው፡፡ እነርሱም (በመካዳቸው) ውሸታሞች ናቸው፡፡
Tamilce:
(வானவர்கள் அல்லாஹ்வின் பெண் பிள்ளைகள், சிலைகளை வணங்குவது இறைவனை வணங்குவதுதான் என்று இவர்கள் எண்ணுவது போல் அல்ல உண்மை.) மாறாக, நாம் அவர்களுக்கு விரிவாக உண்மையைக் கூறிவிட்டோம். இன்னும் நிச்சயமாக இவர்கள் பொய்யர்கள்தான்.
Korece:
하나님이 그들에게 진리를 주었건만 실로 그들은 거짓을 말 하는 자들이라
Vietnamca:
Không, TA (Allah) đã mang đến cho họ sự thật nhưng chính họ là những kẻ nói dối.
Ayet Linkleri: