Arapça:
وَإِنَّا لَجَاعِلُونَ مَا عَلَيْهَا صَعِيدًا جُرُزًا
Çeviriyazı:
veinnâ lecâ`ilûne mâ `aleyhâ ṣa`îden cüruzâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Şüphesiz biz, yeryüzünde olanları kupkuru bir toprak yapacağız.
Diyanet İşleri:
Şüphesiz Biz, yeryüzünde olanları kupkuru bir toprak haline getirebiliriz.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve biz, elbette yeryüzünde ne varsa hepsini kupkuru toprak haline getiririz sonunda.
Şaban Piriş:
Biz mutlaka (yeryüzü) üzerinde olanları kupkuru çorak bir toprak kılıcılarız.
Edip Yüksel:
Ve elbette biz onun üzerinde bulunanları çorak bir toprak haline dönüştüreceğiz.
Ali Bulaç:
Biz gerçekten (yeryüzü) üzerinde olanları kupkuru-çorak bir toprak yapabiliriz.
Suat Yıldırım:
Ve elbette Biz yer üstünde ne varsa hepsini, kupkuru yapıp dümdüz edeceğiz.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve mamafih onun üzerinde ne varsa muhakkak ki, Biz hepsini de kupkuru, dağınık bir toprak edicileriz.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ve şu da bir gerçek ki biz, yeryüzündeki her şeyi, bitki bitirmeyen/kıtlık ve ölüme yol açan kupkuru bir toprak haline elbette getireceğiz.
Bekir Sadak:
(13-15) Onlarin olayini sana Biz gercek olarak anlatiyoruz: Onlar Rablerine inanmis birkac gencti. Onlarin hidayetlerini artirmis ve kalblerini pekistirmistik. Durup, soyle demislerdi: «Rabbimiz goklerin ve yerin Rabbidir, O´nu birakip baska bir tanriya yalvarmayiz, yoksa and olsun ki, batil soz soylemis oluruz. su bizim milletimiz, Allah´i birakip O´ndan baska tanrilar edindiler. Onlarin gercek olduguna apacik delil getirmeleri gerekmez mi? Allah´a karsi yalan uydurandan daha zalim kimdir?»
İbni Kesir:
Şüphesiz ki Biz, yeryüzünde olanları kupkuru bir toprak haline getirebiliriz.
Adem Uğur:
(Bununla beraber) biz mutlaka oradaki her şeyi kupkuru bir toprak yapacağız.
İskender Ali Mihr:
Ve muhakkak ki onun (arzın) üzerinde olan şeyleri, kuru toprak yapacak olan elbette Biziz.
Celal Yıldırım:
Ve elbette biz yeryüzünün üstündeki şeyleri kuru bir toprak haline getiricileriz.
Tefhim ul Kuran:
Biz gerçekten (yeryüzü) üzerinde olanları kupkuru, çorak bir toprak yapabiliriz.
Fransızca:
Puis, Nous allons sûrement transformer sa surface en sol aride.
İspanyolca:
Y, ciertamente, haremos de su superficie un sequeral.
İtalyanca:
e in verità, poi ridurremo tutto quanto in suolo arido.
Almanca:
Auch zweifelsohne werden WIR alles, was auf ihr ist, doch in staubigen, dürren Boden verwandeln.
Çince:
我必毁灭大地上的一切事物,而使大地变为荒凉的。
Hollandaca:
Maar al deze versierselen zullen wij in stof doen verkeeren.
Rusça:
Воистину, все, что есть на земле, Мы превратим в безжизненный песок.
Somalice:
Waxaana ka yeelaynaa waxa korkeeda ah Bannaan aan wax ka soo Bixin.
Swahilice:
Na hakika Sisi tutavifanya vyote vilio juu ya ardhi kuwa kama nchi ilio pigwa na ukame.
Uygurca:
بىز چوقۇم يەر يۈزىدىكى (دەل - دەرەخ، تاغ ۋە بىنا قاتارلىق) نەرسىلەرنىڭ ھەممىسىنى يوق قىلىپ، يەر يۈزىنى تۈپتۈز باياۋانغا ئايلاندۇرىمىز
Japonca:
本当にわれは,この(地)上にある凡ての有を,必ず(生命のない)乾いた土にするであろう。
Arapça (Ürdün):
«وإنا لجاعلون ما عليها صعيدا» فتاتا «جرزا» يابسا لا ينبت.
Hintçe:
और (फिर) हम एक न एक दिन जो कुछ भी इस पर है (सबको मिटा करके) चटियल मैदान बना देगें
Tayca:
และแท้จริง แน่นอนเราเป็นผู้ทำให้สิ่งที่อยู่บนพื้นดินเป็นผุยผงแห้งแล้ง
İbranice:
אך אנחנו גם יכולים להפוך את כל אשר עליה לעפר ואפר שומם
Hırvatça:
i zaista ćemo Mi sve što je na njoj u opustošeno tlo pretvoriti!
Rumence:
Şi apoi vom preface ceea ce este pe el într-o întindere pustie.
Transliteration:
Wainna lajaAAiloona ma AAalayha saAAeedan juruzan
Türkçe:
Ve şu da bir gerçek ki biz, yeryüzündeki her şeyi, bitki bitirmeyen/kıtlık ve ölüme yol açan kupkuru bir toprak haline elbette getireceğiz.
Sahih International:
And indeed, We will make that which is upon it [into] a barren ground.
İngilizce:
Verily what is on earth we shall make but as dust and dry soil (without growth or herbage).
Azerbaycanca:
(Bu da bir həqiqətdir ki) Biz yer üzündə olan hər şeyi (vaxtı gələndə) məhv edib qupquru bir torpağa döndərərik. (Fani dünyaya, onun cah-cəlalına e’tibar yoxdur. Yer üzündə olan heç bir şey əbədi deyildir. Müəyyən dövrdən sonra orada mövcud olan hər şey məhv olacaqdır).
Süleyman Ateş:
Biz elbette (bir gün) yerin üzerindekileri kupkuru bir toprak yaparız.
Diyanet Vakfı:
(Bununla beraber) biz mutlaka oradaki her şeyi kupkuru bir toprak yapacağız.
Erhan Aktaş:
Yeryüzünde olan güzellikleri kupkuru toprak haline getireceğiz.
Kral Fahd:
(Bununla beraber) biz mutlaka oradaki her şeyi kupkuru bir toprak yapacağız.
Hasan Basri Çantay:
Bununla beraber biz onun üstünde olan şeyleri elbet kupkuru bir toprak yapanlarız.
Muhammed Esed:
ve hiç şüphe yok ki (zamanı gelince) yeryüzündeki her şeyi kupkuru toprak haline getireceğiz.
Gültekin Onan:
Biz gerçekten yeryüzü üzerinde olanları kupkuru, çorak bir toprak yapabiliriz.
Ali Fikri Yavuz:
Şu da muhakkak ki, biz, yeryüzünde olan şeyleri (süsleri) kupkuru bir toprak yaparız.
Portekizce:
Em verdade, tudo quanto existe sobre ela, reduzi-lo-emos a cinza e solo seco.
İsveççe:
men [till sist] skall Vi förvandla allt detta till öde slätter.
Farsça:
و بی تردید ما آنچه را روی زمین است، سرانجام، خاک بی گیاه خواهیم کرد.
Kürtçe:
وە بەڕاستی ئەوەی وابەسەر زەویەوە ئێمە ھەمووی دەکەین بە زەویەکی تەختی ووشک و برنگ
Özbekçe:
Албатта, Биз унинг юзидаги нарсаларни қуп-қуруқ тупроққа айлантиргувчимиз.
Malayca:
Dan sesungguhnya Kami akan jadikan apa yang ada di bumi itu (punah-ranah) sebagai tanah yang tandus.
Arnavutça:
Dhe, Na, do të bëjmë atë që gjendet në të (Tokë) – sipërfaqe të thatë.
Bulgarca:
И ще превърнем Ние това, което е на нея, в безплодна пръст.
Sırpça:
и заиста ћемо Ми све што је на њој у опустошено тло да претворимо!
Çekçe:
A věru uděláme ze všeho toho, co na ní je, výšinu rostlinstva zbavenou!
Urduca:
آخرکار اِس سب کو ہم ایک چٹیل میدان بنا دینے والے ہیں
Tacikçe:
Ва низ мо растем, ки рӯи заминро чун биёбоне хушк хоҳем кард.
Tatarca:
Дәхи җир өстендә булган зиннәтләрне һич үлән үсми торган итеп парча-парча кылачакбыз.
Endonezyaca:
Dan sesungguhnya Kami benar-benar akan menjadikan (pula) apa yang di atasnya menjadi tanah rata lagi tandus.
Amharca:
እኛም በእርሷ ላይ ያለውን (በመጨረሻ) በእርግጥ በቃይ የሌለበት ምልጥ ዐፈር አድራጊዎች ነን፡፡
Tamilce:
இன்னும், நிச்சயமாக நாம் அதன் மேலுள்ளவற்றை (காய்ந்துபோன) செடிகொடியற்ற சமமான தரையாக (மண்ணாக) ஆக்கிவிடுவோம்.
Korece:
하나님은 그 위에 있는 모든 것을 황페한 흙으로 만들 것이라
Vietnamca:
Và (rồi đây) TA chắc chắn sẽ làm cho nó thành đồi trọc, chẳng còn gì.
Ayet Linkleri: