Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

18

Sûredeki Ayet No: 

3

Ayet No: 

2143

Sayfa No: 

293

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

مَّاكِثِينَ فِيهِ أَبَدًا

Çeviriyazı: 

mâkiŝîne fîhi ebedâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onlar orada sürekli kalacaklardır.

Diyanet İşleri: 

Hamd Allah'a mahsustur ki, kendi katından şiddetli bir baskını haber vermek ve yararlı iş yapan müminlere, içinde temelli kalacakları güzel bir mükafatı müjdelemek ve: "Allah çocuk edindi" diyenleri uyarmak için kuluna eğri bir taraf bırakmadığı dosdoğru Kitap'ı indirmiştir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

O mükafat yurdunda ebedi kalacaktır onlar.

Şaban Piriş: 

Onlar onda ebedi olarak kalıcıdırlar.

Edip Yüksel: 

Ki orada sürekli kalacaklardır.

Ali Bulaç: 

Onlar orda ebedi olarak kalıcıdırlar.

Suat Yıldırım: 

Dosdoğru bir kitap olarak gönderdi. Ta ki Kendi nezdinde inkârcılar için hazırladığı şiddetli azabı bildirerek onları uyarsın.Makbul ve güzel işler yapan müminleri de ebediyyen içinde kalacakları güzel bir mükâfatla müjdelesin ve ta ki “Allah evlat edindi” diyenleri uyarsın.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

18:2

Yaşar Nuri Öztürk: 

Onlar, o hal üzere sonsuza dek kalıcıdırlar.

Bekir Sadak: 

suphesiz Biz, yeryuzunde olanlari kupkuru bir toprak haline getirebiliriz.

İbni Kesir: 

Orada temelli kalacaklardır.

Adem Uğur: 

Onlar orada ebedî kalacaklarlardır.

İskender Ali Mihr: 

Orada ebedî olarak kalıcıdırlar (kalacaklardır).

Celal Yıldırım: 

18:1

Tefhim ul Kuran: 

Onlar orda ebedi olarak kalıcıdırlar.

Fransızca: 

où ils demeureront éternellement,

İspanyolca: 

en la que permanecerán para siempre,

İtalyanca: 

nella quale dimoreranno perpetuamente

Almanca: 

in der sie für immer bleiben.

Çince: 

而永居其中;

Hollandaca: 

Namelijk het paradijs, waarin zij eeuwig zullen verblijven.

Rusça: 

в которой они пребудут вечно,

Somalice: 

Kuna Nagaanayaan (janada) Waligood.

Swahilice: 

Wakae humo milele.

Uygurca: 

ئۇلار (يەنى ياخشى ئەمەللەرنى قىلغان مۆمىنلەر) جەننەتتە مەڭگۈ قالىدۇ

Japonca: 

かれらは永遠にその中に住むであろう。

Arapça (Ürdün): 

«ماكثين فيه أبدا» هو الجنة.

Hintçe: 

जिसमें वह हमेशा (बाइत्मेनान) तमाम रहेगें

Tayca: 

เป็นผู้พำนักอยู่ในนั้นตลอดกาล

İbranice: 

אשר בו ישכנו לנצח

Hırvatça: 

U njoj će vječno boraviti,

Rumence: 

de care se vor bucura de-a pururi,

Transliteration: 

Makitheena feehi abadan

Türkçe: 

Onlar, o hal üzere sonsuza dek kalıcıdırlar.

Sahih International: 

In which they will remain forever

İngilizce: 

Wherein they shall remain for ever:

Azerbaycanca: 

Onlar orada (Cənnətdə) əbədi qalacaqlar!

Süleyman Ateş: 

Onlar sürekli olarak o mükafat içinde bulunacaklardır.

Diyanet Vakfı: 

Onlar orada ebedi kalacaklarlardır.

Erhan Aktaş: 

Onlar, orada(1) ebediyen kalıcıdırlar.

Kral Fahd: 

içinde ebedî kalacakları (cennetle) müjdeleyen

Hasan Basri Çantay: 

18:1

Muhammed Esed: 

içinde sonsuza kadar kalacakları (bir mutluluk esenlik halini müjdelemek için).

Gültekin Onan: 

(Onlar) Orada ebediyen kalıcıdırlar.

Ali Fikri Yavuz: 

Ebediyyen orada (cennet’de) kalacaklardır.

Portekizce: 

Da qual desfrutarão eternamente,

İsveççe: 

[paradisets lustgårdar], där de skall förbli till evig tid.

Farsça: 

که در آن پاداش نیکو، جاودانه ماندگارند.

Kürtçe: 

لەو (بەھەشتە) دا بێ بڕانەوە دەمێننەوە

Özbekçe: 

(Улар) у(ажр)да абадий қолгувчидирлар.

Malayca: 

Mereka tinggal tetap dalam (balasan yang baik) itu selama-lamanya.

Arnavutça: 

duke qëndruar në të (xhennet), përherë,

Bulgarca: 

там ще останат вечно.

Sırpça: 

У којима ће вечно да бораве,

Çekçe: 

zahradou to, v níž navěky zůstanou,

Urduca: 

جس میں وہ ہمیشہ رہیں گے

Tacikçe: 

дар ҳоле ки то абад дар он ҷовидонаанд.

Tatarca: 

Алар Коръән белән гамәл кылганнары өчен җәннәт нигъмәтләрендә мәңге калучылар.

Endonezyaca: 

mereka kekal di dalamnya untuk selama-lamanya.

Amharca: 

በእርሱ ውስጥ ዘለዓለም የሚቆዩበት ሲኾኑ (ያላቸው መኾኑን)፡፡

Tamilce: 

அ(ந்த சொர்க்கத்)தில் அவர்கள் எப்போதும் நிரந்தரமாக தங்கி இருப்பார்கள்.

Korece: 

그들은 그곳에서 영원히 머무 노라

Vietnamca: 

Họ sẽ ở trong đó mãi mãi.