Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

21

Sûredeki Ayet No: 

6

Ayet No: 

2489

Sayfa No: 

322

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

مَا آمَنَتْ قَبْلَهُم مِّن قَرْيَةٍ أَهْلَكْنَاهَا ۖ أَفَهُمْ يُؤْمِنُونَ

Çeviriyazı: 

mâ âmenet ḳablehüm min ḳaryetin ehleknâhâ. efehüm yü'minûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onlardan önce yok ettiğimiz hiçbir memleket halkı iman etmedi. Şimdi bunlar mı iman edecekler?

Diyanet İşleri: 

Onlardan önce yoketmiş olduğumuz kasabalar halkı inanmadılar, bunlar mı inanacaklar?

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Onlardan önce helak ettiğimiz hiçbir şehir halkı inanmamıştı, şimdi bunlar mı inanacaklar?

Şaban Piriş: 

Onlardan önce, helâk ettiğimiz şehir halkı da iman etmemişti. Bunlar mı edecek?

Edip Yüksel: 

Bunlardan önce yok ettiğimiz toplumlardan hiç biri inanmamıştı. Şimdi bunlar mı inanacak?

Ali Bulaç: 

Kendilerinden evvel yıkıma uğrattığımız hiçbir ülke (halkı) iman etmemişti; şimdi bunlar mı iman edecek?

Suat Yıldırım: 

Kendilerinden önce imha ettiğimiz hiç bir şehir halkı iman etmedi, şimdi bunlar mı iman edecekler?

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Bunlardan evvel helâk ettiğimiz hiçbir belde (ahalisi) imân etmemişti, şimdi bunlar mı imân edecekler?

Yaşar Nuri Öztürk: 

Onlardan önce yere batırdığımız hiçbir yurt ve uygarlık iman etmemiştir. Onlar mı iman edecekler!...

Bekir Sadak: 

Onlar bizim baskinimizi hissettiklerinde, oradan kacmaga koyuluyorlardi.

İbni Kesir: 

Onlardan önce helak etmiş olduğumuz kasaba halkı iman etmemişti. Şimdi bunlar mı iman edecekler?

Adem Uğur: 

Bunlardan önce helâk ettiğimiz hiçbir belde iman etmemişti

İskender Ali Mihr: 

Onlardan önce helâk ettiğimiz ülkelerden (hiç)biri îmân etmediler. Öyleyse onlar mı îmân edecekler?

Celal Yıldırım: 

Onlardan önce yok ettiğimiz hiçbir kasaba halkı imân etmemişti, bunlar mı inanacaklar?

Tefhim ul Kuran: 

Kendilerinden evvel yıkıma uğrattığımız hiç bir ülke (halkı) iman etmemişti

Fransızca: 

Pas une seule cité parmi celles que Nous avons fait périr avant eux n'avait cru [à la vue des miracles]. Ceux-ci croiront-ils donc ?

İspanyolca: 

Antes de ellos, ninguna de las ciudades que destruimos creía. Y éstos ¿van a creer?

İtalyanca: 

Tutte le comunità che facemmo perire prima di loro non credettero. Crederanno questi?

Almanca: 

Keinen Iman verinnerlichten vor ihnen (die Bewohner) einer Ortschaft, die WIR zugrunde richteten, werden diese etwa den Iman verinnerlichen?!

Çince: 

在他们之前,我所毁灭的城市,没有一个曾信迹象的。现在,他们会信迹象吗?

Hollandaca: 

Geene der steden welke wij verdelgd hebben, geloofde de wonderen welke zij voor hunne oogen zagen geschieden. Zullen deze dus gelooven indien zij een wonder zien?

Rusça: 

Ни одно из селений, которые Мы погубили до них, не уверовало. Неужели они уверуют?

Somalice: 

Mayna Rumeynin Hortood Magaalo aan Halaag (La doonay) ee Ma iyagaa Rumeyn.

Swahilice: 

Hawakuamini kabla yao watu wa mji tulio uangamiza. Basi, je, wataamini hawa?

Uygurca: 

ئۇلاردىن ئىلگىرى، بىز ھالاك قىلغان شەھەرلەردىن (يەنى ئاھالىسىدىن) ھېچقايسىسى ئىمان ئېيتمىغان تۇرسا، (مۆجىزىلەرنى كۆرسەتسەڭ) ئۇلار ئىمان ئېيتامدۇ؟

Japonca: 

かれら以前にわれが滅ぼした都市でも,信仰する者は1人もいなかった。それでもかれらは信仰しないつもりなのか。

Arapça (Ürdün): 

«ما آمنت قبلهم من قرية» أي أهلها «أهلكناها» بتكذيبها ما أتاها من الآيات «أفهم يؤمنون» لا.

Hintçe: 

उसी तरह ये भी कोई मौजिज़ा (जैसा हम कहें) हमारे पास भला लाए तो सही इनसे पहले जिन बस्तियों को तबाह कर डाला (मौजिज़े भी देखकर तो) ईमान न लाए

Tayca: 

ไม่มีชาวเมืองใดก่อนหน้าพวกเขา (มุชริกีนมักกะฮ์) ซึ่งเราได้ทำลายมัน (ชาวเมืองนั้น) ได้ศรัทธาแล้วพวกเขา (มุชริกีนมักกะฮ์) จะศรัทธากระนั้นหรือ?

İbranice: 

אך, כבר כל כך הרבה ערים לפניהם לא האמינו, ולכן הכחדנו אותן. האם יאמינו הם

Hırvatça: 

Nijedno naselje koje smo Mi prije njih uništili nije povjerovalo, pa zar će oni povjerovati?

Rumence: 

Nici o cetate din cele pe care le-am nimicit înaintea lor nu a crezut. Ei vor crede, oare?

Transliteration: 

Ma amanat qablahum min qaryatin ahlaknaha afahum yuminoona

Türkçe: 

Onlardan önce yere batırdığımız hiçbir yurt ve uygarlık iman etmemiştir. Onlar mı iman edecekler!...

Sahih International: 

Not a [single] city which We destroyed believed before them, so will they believe?

İngilizce: 

(As to those) before them, not one of the populations which We destroyed believed: will these believe?

Azerbaycanca: 

Onlardan əvvəl məhv etdiyimiz heç bir məmləkət (əhli mö’cüzələrlə gəlmiş peyğəmbərlərinə) iman gətirmədi. Bunlarmı iman gətirəcəklər?

Süleyman Ateş: 

Bunlardan önce helak ettiğimiz hiçbir kent (halkı) inanmamıştı, şimdi bunlar mı inanacaklar?

Diyanet Vakfı: 

Bunlardan önce helak ettiğimiz hiçbir belde iman etmemişti; şimdi bunlar mı iman edecekler?

Erhan Aktaş: 

Onlardan önce yok ettiğimiz hiçbir kent îmân etmemişti. Şimdi bunlar mı îmân edecekler?(1)

Kral Fahd: 

Bunlardan önce helâk ettiğimiz hiçbir belde iman etmemişti şimdi bunlar mı iman edecekler?

Hasan Basri Çantay: 

Onlardan evvel helak etdiğimiz hiç bir memleket (halkı helak olub gitdi), îman etmedi de (şimdi) bunlar mı îman edecekler?

Muhammed Esed: 

Geçmişte helak ettiğimiz toplumlardan hiç biri (kendilerine gönderilen peygamberlere) inanmamışlardı; şimdi, bunlar mı inanacak?

Gültekin Onan: 

Kendilerinden evvel yıkıma uğrattığımız hiç bir ülke (halkı) inanmamıştı

Ali Fikri Yavuz: 

Mekke, müşriklerinden evvel helâk ettiğimiz hiç bir memleket halkı iman etmedi

Portekizce: 

Nenhum dos habitantes das cidades que exterminamos, anteriormente a eles, acreditou. Crerão eles?

İsveççe: 

Inget av de folk i äldre tid som Vi lät gå under trodde [sina profeter]. Skall då dessa [sentida efterföljare] vara lättare att övertyga?

Farsça: 

پیش از آنان [اهل] هیچ شهری که آن را نابود کردیم [با دیدن معجزه] ایمان نیاوردند؛ پس آیا اینان ایمان می آورند؟!

Kürtçe: 

بڕوایان نەھێنا (خەڵکی) ھیچ شار و گوندێک پێش ئەمان کەلەناومان بردوون دەی ئایا ئەمان باوەڕ دەھێنن؟

Özbekçe: 

Улардан олдин бирор шаҳар (аҳолиси) иймон келтирмади. Биз уларни ҳалок қилдик. Энди улар иймон келтирармидилар?! (Улардан олдин лол қолдирувчи мўъжиза келтиришни талаб қилганлардан бирортаси ҳам иймонга келмади. шунинг учун ҳаммасини ҳалок қилдик. Энди улар иймонга келармидилар?!

Malayca: 

Tidak ada penduduk sesebuah negeri pun yang Kami binasakan sebelum mereka, yang telah beriman kepada mukjizat yang diberi kepadanya; maka benarkah mereka yang meminta mukjizat itu mahu beriman?

Arnavutça: 

Nuk ka besuar asnjë vendbanim para tyre, të cilët Ne i kemi shkatërruar (duke kërkuar si këta argumente), e vallë, dot ë besojnë këta?

Bulgarca: 

Нито едно селище, което погубихме преди тях, не повярва, че те ли ще повярват?

Sırpça: 

Ниједно насеље које смо Ми уништили пре њих није у чудо поверовало, па зар ће они да поверују?!

Çekçe: 

Neuvěřilo před nimi žádné město, a zahubili jsme je. Uvěří snad nyní tito?

Urduca: 

حالاں کہ اِن سے پہلے کوئی بستی بھی، جسے ہم نے ہلاک کیا، ایمان نہ لائی، اب کیا یہ ایمان لائیں گے؟

Tacikçe: 

Пеш аз онҳо мардуми деҳаеро, ки ҳалок кардем, имон наёварда буданд. Оё инҳо имон меоваранд?

Tatarca: 

Бу кәферләрдән элек һичбер шәһәр кешеләре иман китермәделәр, Без аларны һәлак иттек, әйә хәзерге кәферләр иман китерерләрме?

Endonezyaca: 

Tidak ada (penduduk) suatu negeripun yang beriman yang Kami telah membinasakannya sebeIum mereka; maka apakah mereka akan beriman?

Amharca: 

ከእነሱ በፊት ያጠፋናት ከተማ አላመነችም፡፡ ታዲያ እነሱ ያምናሉን

Tamilce: 

இவர்களுக்கு முன்னர், (அத்தாட்சியைக் கேட்ட) எந்த சமுதாயமும் (அந்த அத்தாட்சி வந்த பின்னர்) நம்பிக்கை கொள்ளவில்லை. ஆகவே, அவர்களை (எல்லாம்) நாம் அழித்தோம். எனவே, (மக்காவாசிகளாகிய) இவர்கள் (மட்டும்) (நமது அத்தாட்சிகள் அவர்களிடம் வந்தால் அவற்றை அவர்கள்) நம்பிக்கை கொள்வார்களா?

Korece: 

하나님이 멸망시킨 고을의 어 느 백성도 믿지 아니하였는데 그 들은 믿겠느뇨

Vietnamca: 

Trước họ, các thị trấn đã bị TA tiêu diệt đều đã không có đức tin. Chẳng lẽ họ sẽ có đức tin hay sao?