Arapça:
وَهَٰذَا ذِكْرٌ مُّبَارَكٌ أَنزَلْنَاهُ ۚ أَفَأَنتُمْ لَهُ مُنكِرُونَ
Çeviriyazı:
vehâẕâ ẕikrum mübârakün enzelnâh. efeentüm lehû münkirûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İşte bu (Kwr'ân) da indirdiğimiz kutsal bir kitaptır. Şimdi siz bunu mu inkâr ediyorsunuz?
Diyanet İşleri:
İşte bu, indirdiğimiz kutsal bir Kitap'dır. Siz mi onu inkar ediyorsunuz?
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve bu da kutlu Kur'an'dır, bunu da indirdik; inkar mı edeceksiniz onu?
Şaban Piriş:
İşte, bu da indirdiğimiz mübarek bir zikirdir. Şimdi bunu inkar mı ediyorsunuz?
Edip Yüksel:
Bu, da ona indirdiğimiz kutsal bir mesajdır. Siz şimdi ona karşı mı çıkıyorsunuz?
Ali Bulaç:
Bu, Bizim ona indirdiğimiz mübarek bir zikirdir. Şu halde onu inkar edecek olanlar siz misiniz?
Suat Yıldırım:
İşte bu da sana indirdiğimiz kutlu bir mesajdır. Hal böyle iken siz onu inkâr mı edeceksiniz?
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ve işte bu (Kur´an) bir mübarek zikirdir ki, onu Biz indirdik. Artık siz mi onu münkir kimselersiniz?
Yaşar Nuri Öztürk:
Bu, bereketli bir Zikir'dir ki, onu indirdik. Yoksa siz onu inkâr mı ediyorsunuz?
Bekir Sadak:
O soyle dedi: «Hayir
İbni Kesir:
İşte bu da Bizim indirdiğimiz mübarek bir zikirdir. Yoksa siz onu inkar mı ediyorsunuz?
Adem Uğur:
İşte bu (Kur´an) da, bizim indirdiğimiz hayırlı ve faydalı bir öğüttür. Şimdi onu inkâr mı ediyorsunuz?
İskender Ali Mihr:
Ve bu, Bizim indirdiğimiz Mübarek Bir Zikir´dir. Siz, hâlâ O´nu inkâr edenler misiniz?
Celal Yıldırım:
İşte bu (Kur´ân), indirdiğimiz mubarek bir kitaptır. Şimdi sız mı bunu inkâr ediyorsunuz ?!
Tefhim ul Kuran:
Bu, bizim ona indirdiğimiz mübarek olan bir zikirdir. Şu halde onu inkâr edecek olanlar siz misiniz?
Fransızca:
Et ceci [le Coran] est un rappel béni que Nous avons fait descendre. Allez-vous donc le renier ?
İspanyolca:
Esto es una amonestación bendita, que Nosotros hemos revelado ¿Y la negaréis?
İtalyanca:
Questo è un Monito benedetto che abbiamo fatto scendere. Lo rinnegherete?
Almanca:
Und dies (der Quran) ist eine mit Baraka erfüllte Ermahnung, die WIR hinabsandten. Wollt ihr ihn etwa ableugnen?!
Çince:
这是我所降示的吉祥的记念,难道你们否认它吗?
Hollandaca:
Ook is dit boek eene gezegende vermaning welke wij van den hemel hebben nedergezonden; zult gij die dus loochenen?
Rusça:
Это - благословенное Напоминание, которое Мы ниспослали. Неужели вы станете отвергать его?
Somalice:
Kan (Quraankuna) waa Quraan la Barakeeyey oon Soo Dejinay ee midinkaa Diidi Isaga.
Swahilice:
Na haya ni makumbusho yaliyo barikiwa, tuliyo yateremsha. Basi je! Mnayakataa?
Uygurca:
بۇ بىز (سىلەرنىڭ تىلىڭلاردا) نازىل قىلغان مۇبارەك قۇرئاندۇر. (ئى ئەرەب جامائەسى! ئۇ شۇنچە روشەن تۇرسىمۇ) سىلەر ئۇنى ئىنكار قىلامسىلەر؟
Japonca:
この(クルアーン)こそは,われが下した祝福豊かな訓戒である。あなたがたは,それでもなお拒否するのか。
Arapça (Ürdün):
«وهذا» أي القرآن «ذكر مبارك أنزلناه أفأنتم له منكرون» الاستفهام فيه للتوبيخ.
Hintçe:
और ये (कुरान भी) एक बाबरकत तज़किरा है जिसको हमने उतारा है तो क्या तुम लोग इसको नहीं मानते
Tayca:
และนี่คืออัลกุรอาน เป็นการตักเตือนที่จำเริญซึ่งเราได้ให้มันลงมา แล้วพวกเจ้ายังจะปฏิเสธมันอีกหรือ
İbranice:
וזהו זכר מבורך אשר הורדנו, האם תתכחשו לו
Hırvatça:
I ovo je Opomena blagoslovljena koju objavljujemo, pa zar da je vi poričete?!
Rumence:
Aceasta este o amintire bincuvântată pe care am pogorât-o, iar voi vă veţi lepăda de ea?
Transliteration:
Wahatha thikrun mubarakun anzalnahu afaantum lahu munkiroona
Türkçe:
Bu, bereketli bir Zikir'dir ki, onu indirdik. Yoksa siz onu inkâr mı ediyorsunuz?
Sahih International:
And this [Qur'an] is a blessed message which We have sent down. Then are you with it unacquainted?
İngilizce:
And this is a blessed Message which We have sent down: will ye then reject it?
Azerbaycanca:
Bu (Qur’an) nazil etdiyimiz mübarək (insanlara daim xeyir-bərəkət gətirən) bir Kitabdır. İndi siz onu inkarmı edirsiniz?
Süleyman Ateş:
Bu (Kur'an) da ona (yani Muhammed'e) indirdiğimiz mübarek (çok faydalı) bir öğüttür. Şimdi siz onu inkar mı ediyorsunuz? (Ne kadar gafilsiniz siz)!
Diyanet Vakfı:
İşte bu (Kur'an) da, bizim indirdiğimiz hayırlı ve faydalı bir öğüttür. Şimdi onu inkar mı ediyorsunuz?
Erhan Aktaş:
Bu, indirdiğimiz çok değerli bir öğüttür. Böyleyken, siz onu inkâr mı edeceksiniz?
Kral Fahd:
İşte bu (Kur'an) da, bizim indirdiğimiz hayırlı ve faydalı bir öğüttür. Şimdi onu inkâr mı ediyorsunuz?
Hasan Basri Çantay:
İşte bu (Kur´an) da bizim indirdiğimiz feyz kaynağı bir zikirdir. Şimdi siz mi bunu inkâr edicilersiniz?
Muhammed Esed:
Ve indirdiğimiz bu (mesaj da, öncekiler gibi) uyarıcı hatırlatıcı kutlu bir mesajdır; hal böyleyken yine de onu inkar mı edeceksiniz?
Gültekin Onan:
Bu, bizim ona indirdiğimiz mübarek bir zikirdir. Şu halde onu inkar edecek olanlar siz misiniz?
Ali Fikri Yavuz:
İşte bu Kur’an da, bizim indirdiğimiz mübarek bir zikirdir (İman edenler için rahmet ve feyiz kaynağıdır). Şimdi siz (ey Mekke halkı), bunu mu inkar ediyorsunuz?
Portekizce:
Esta é a mensagem bendita, que revelamos. Atrever-vos-eis a negá-la?
İsveççe:
Även denna [Koran] är en välsignad påminnelse som Vi har uppenbarat. [Är ni beredda att] förkasta den
Farsça:
و این [قرآنی] که آن را نازل کرده ایم، ذکر و پندی پرمنفعت است؛ آیا باز هم شما منکر آن هستید؟
Kürtçe:
وەئەم (قورئانە) یاد خەرەوەیەکی بەفەڕ وپیرۆزە ناردومانەتە خوارەوە دەی ئایا ئێوە دانی پێدا نانێن(باوەڕی پێ ناکەن)
Özbekçe:
Бу, Биз нозил қилган муборак эслатмадир. Сизлар уни инкор қилгувчи бўласизларми?!
Malayca:
Dan Al-Quran ini juga pengajaran yang berkat, yang Kami turunkan (kepada Nabi Muhammad); dengan keadaan yang demikian maka patutkah kamu mengingkarinya?
Arnavutça:
Dhe ky (Kur’ani) është këshillë e uratë, të cilën Ne (Perëndia) e kemi shpallur, e vallë, si ta mohoni ju atë?
Bulgarca:
Този [Коран] е благословено напомняне, низпослано от Нас. Нима ще го отречете?
Sırpça:
Овај Кур’ан је благословљена поука коју објављујемо, па зар да га ви поричете?
Çekçe:
A toto je připomenutí požehnané, Námi seslané. Chcete je snad popírat?
Urduca:
اور اب یہ بابرکت "ذکر" ہم نے (تمہارے لیے) نازل کیا ہے پھر کیا تم اِس کو قبول کرنے سے انکاری ہو؟
Tacikçe:
Ин муборак Қуръонест, ки нозил кардаем, Оё мункири он ҳастед?
Tatarca:
Вә ошбу Коръән кешеләр мохтаҗ булган нәрсәләрне ачык бәян итүчедер, кешеләр өчен күп хәерледер, аны Мухәммәд г-мгә иңдердек. Әйә сез имансызлар Коръәнне инкяр итәсезме?
Endonezyaca:
Dan Al Quran ini adalah suatu kitab (peringatan) yang mempunyai berkah yang telah Kami turunkan. Maka mengapakah kamu mengingkarinya?
Amharca:
ይህም (ቁርኣን) ያወረድነው የኾነ ብሩክ መገሰጫ ነው፡፡ ታዲያ እናንተ ለእርሱ ከሓዲዎች ናችሁን
Tamilce:
இது, பாக்கியமிகுந்த (அதிகமான நற்பலன்களை உடைய) ஓர் அறிவுரையாகும். நாம் இதை இறக்கினோம். ஆக, நீங்கள் இதை மறுக்கிறீர்களா?
Korece:
이것이 바로 하나님이 계시 한 축복받은 메세지이거늘 너희는 그것을 거부하겠느뇨
Vietnamca:
Đây (Qur’an) là nguồn nhắc nhở ân phúc mà TA đã ban xuống. Lẽ nào các ngươi lại phủ nhận Nó?
Ayet Linkleri: